Bahar Trendleri
İlkbahar’da ne giyeceğim diye düşünüyorsanız size ayakkabı-çanta,kıyafet ve güzellik önerilerinin tamamını içeren bir yazı sunuyoruz.
Güzellik: Kılık kıyafetten önce birazcık tırnaklardan bahsetmek istiyorum. Bu yıl ya kırmızı oje kullanılıyor, ya da tırnaklara hiçbir şey sürülmüyor. Belki bir parlatıcı, hepsi o kadar. Kadınlarda en feci görünen şeylerden biri, biliyorsunuz ucu çıkmış ojelerdir. Ojenin en sağlam durduğu cilt tipi, kuru cilttir. O yüzden önerim, ojenin tırnağınızda hakkıyla duracağından emin değilseniz, sürün bir parlatıcı, mutlu mutlu yaşayın. Ah, tabii bu arada uzun tırnakların çoktan tarih olduğunu hatırlatmama gerek, yok değil mi?
Çanta ve Ayakkabılar: Rengarenk, hatta desenli çantalar var her yerde. Boylar yine kocaman. İlla ki detay, illa ki baskı, grafik, desen, renk gibi bir özellik olacak, ona göre. Ayakkabılarda da aynı prensipler geçerli. Sakın gidip de dümdüz, detaysız bir çanta ya da her şeyle giyilir diye siyah ayakkabı almaya kalkmayın!
Takılar: Tek kelimeyle tanımlamak gerekirse: Kalabalık! Tüm aksesuarlar gibi takılar da büyük ve gösterişli. Kolyeler rengarenk, uzun ya da kısa; ama mutlaka kalabalık, bol boncuklu ve bol taşlı. Bilezik olarak da ‘bangle’ denilen, kalın bileziklerden birkaç tane ve rengarenk kullanabilirsiniz. Takılarınızı, söyle geçerken boynunuza ya da kolunuza geçirivermiş gibi alakasız bir renkten seçerseniz daha da havalı olacaksınız, söylemedi demeyin.
Desenler: Son yıllarda etnik desenler o kadar tutuldular, o kadar benimsendiler ki, artık herkesin milli forması haline geldiler. Zaten düşünecek olursak, bu desenler hep sıcak ülkelere ait, yani kimse Norveç tipi desen bilmez. Sanırım güneşle bu direk alaka yüzünden de, hepimizin etnik motifleri bu derece sevmesi ve kabullenmesi pek bir kolay oldu.
Ben çok hoşlanmadığımdan olsa gerek, çiçek desenlerinden söz etmeyi sona bıraktım. Birkaç yıl önce Gucci’nin çiçek desenli çantaları çıktı. Diğer modaevleri de bundan esinlenerek (gerçi Lagerfeld’e sorarsanız, ‘esinlenmek, taklit etmenin kibarcasıdır’) pek bir çiçek böcek koydular her şeye. Bu sene artık çiçekler tavan yapmış gibi görünüyor, hem iki boyutlu, hem de üç boyutlu olarak.
Alakasız desenleri birbiri ile kullanmak her ne kadar moda olsa da, ben derim ki, eğer bu konuda özel bir eğitiminiz ya da çok iyi bir gözünüz yoksa, siz emniyet şeridinden ayrılmayın ve desenlileri düz parçalarla kombinleyin.
Renkler: Yaza uygun, hafif, nötr renkler ile rengarenk parlaklar bir arada. Mümkün olduğunca, ana renkleri (hani şu çocukların boya kalemleri gibi, net, akla ilk gelen, temiz renkler) ilk grupla kombinleyin. Pastelleri falan boş verin.
Drapeler ve pililer: Simetrik ya da asimetrik drape ve pililer yine çok popüler. Özellikle drapeler kadınların hem vücudunda daha çok kıvrım varmış gibi gösteriyor, hem de hatları yumuşatmaya yardımcı oluyor. Yalnız iş hayatı için pili kullanmak, ciddiyet açısından daha uygun olacaktır; drapeler fazla feminen kaçabilir.
Altın mı, gümüş mü? Cevap: İkisi de. Canınız hangisini istiyorsa, onu kullanın. Ama mutlaka parlak bir şeyler olsun üzerinizde. Bence en kolayı dore ya da lame bir büyük portföy ve bir çift de güzel sandalet edinmek.
Pantolonlar: Sanırım artık herkesin dolabında yüksek belli, geniş, ekstra uzun paçalı bir pantolon vardır. İşte ya onu, ya da yaza daha uygun bir başkasını kullanacaksınız. Aman dikkat, bunlar bir yandan yüksek belli oldukları için bacak boyunuzu uzatırken, diğer yandan bol paçalı oldukları için kısaltırlar. Boyunuza ve tabi ki bacaklarınızın uzunluğuna güvenmiyorsanız, mutlaka yüksek topuklularla giyin.
Etekler: Yaz gelince, etekler de doğal olarak daha çok kullanılır hale geliyor. İster uzun, isterseniz de kısa etekleri bol bol kullanın. Özellikle uçuşan, yumuşak kumaşlardan yapılmış olanları çok revaçta. Biraz da pili ya da drape varsa, modaya sizden uygun uygun kimse yok demektir.
Üstler: Yine bol, uzun ve kolay. Hani şu efor sarf etmeden, kolayca giyilen üstler… İsterseniz içe sokulmuş, isterseniz kemerle beli vurgulamış, isterseniz serbest bırakılmış… Siz karar vereceksiniz, nasıl giyeceğinize.
alıntı
Güzellik: Kılık kıyafetten önce birazcık tırnaklardan bahsetmek istiyorum. Bu yıl ya kırmızı oje kullanılıyor, ya da tırnaklara hiçbir şey sürülmüyor. Belki bir parlatıcı, hepsi o kadar. Kadınlarda en feci görünen şeylerden biri, biliyorsunuz ucu çıkmış ojelerdir. Ojenin en sağlam durduğu cilt tipi, kuru cilttir. O yüzden önerim, ojenin tırnağınızda hakkıyla duracağından emin değilseniz, sürün bir parlatıcı, mutlu mutlu yaşayın. Ah, tabii bu arada uzun tırnakların çoktan tarih olduğunu hatırlatmama gerek, yok değil mi?
Çanta ve Ayakkabılar: Rengarenk, hatta desenli çantalar var her yerde. Boylar yine kocaman. İlla ki detay, illa ki baskı, grafik, desen, renk gibi bir özellik olacak, ona göre. Ayakkabılarda da aynı prensipler geçerli. Sakın gidip de dümdüz, detaysız bir çanta ya da her şeyle giyilir diye siyah ayakkabı almaya kalkmayın!
Takılar: Tek kelimeyle tanımlamak gerekirse: Kalabalık! Tüm aksesuarlar gibi takılar da büyük ve gösterişli. Kolyeler rengarenk, uzun ya da kısa; ama mutlaka kalabalık, bol boncuklu ve bol taşlı. Bilezik olarak da ‘bangle’ denilen, kalın bileziklerden birkaç tane ve rengarenk kullanabilirsiniz. Takılarınızı, söyle geçerken boynunuza ya da kolunuza geçirivermiş gibi alakasız bir renkten seçerseniz daha da havalı olacaksınız, söylemedi demeyin.
Desenler: Son yıllarda etnik desenler o kadar tutuldular, o kadar benimsendiler ki, artık herkesin milli forması haline geldiler. Zaten düşünecek olursak, bu desenler hep sıcak ülkelere ait, yani kimse Norveç tipi desen bilmez. Sanırım güneşle bu direk alaka yüzünden de, hepimizin etnik motifleri bu derece sevmesi ve kabullenmesi pek bir kolay oldu.
Ben çok hoşlanmadığımdan olsa gerek, çiçek desenlerinden söz etmeyi sona bıraktım. Birkaç yıl önce Gucci’nin çiçek desenli çantaları çıktı. Diğer modaevleri de bundan esinlenerek (gerçi Lagerfeld’e sorarsanız, ‘esinlenmek, taklit etmenin kibarcasıdır’) pek bir çiçek böcek koydular her şeye. Bu sene artık çiçekler tavan yapmış gibi görünüyor, hem iki boyutlu, hem de üç boyutlu olarak.
Alakasız desenleri birbiri ile kullanmak her ne kadar moda olsa da, ben derim ki, eğer bu konuda özel bir eğitiminiz ya da çok iyi bir gözünüz yoksa, siz emniyet şeridinden ayrılmayın ve desenlileri düz parçalarla kombinleyin.
Renkler: Yaza uygun, hafif, nötr renkler ile rengarenk parlaklar bir arada. Mümkün olduğunca, ana renkleri (hani şu çocukların boya kalemleri gibi, net, akla ilk gelen, temiz renkler) ilk grupla kombinleyin. Pastelleri falan boş verin.
Drapeler ve pililer: Simetrik ya da asimetrik drape ve pililer yine çok popüler. Özellikle drapeler kadınların hem vücudunda daha çok kıvrım varmış gibi gösteriyor, hem de hatları yumuşatmaya yardımcı oluyor. Yalnız iş hayatı için pili kullanmak, ciddiyet açısından daha uygun olacaktır; drapeler fazla feminen kaçabilir.
Altın mı, gümüş mü? Cevap: İkisi de. Canınız hangisini istiyorsa, onu kullanın. Ama mutlaka parlak bir şeyler olsun üzerinizde. Bence en kolayı dore ya da lame bir büyük portföy ve bir çift de güzel sandalet edinmek.
Pantolonlar: Sanırım artık herkesin dolabında yüksek belli, geniş, ekstra uzun paçalı bir pantolon vardır. İşte ya onu, ya da yaza daha uygun bir başkasını kullanacaksınız. Aman dikkat, bunlar bir yandan yüksek belli oldukları için bacak boyunuzu uzatırken, diğer yandan bol paçalı oldukları için kısaltırlar. Boyunuza ve tabi ki bacaklarınızın uzunluğuna güvenmiyorsanız, mutlaka yüksek topuklularla giyin.
Etekler: Yaz gelince, etekler de doğal olarak daha çok kullanılır hale geliyor. İster uzun, isterseniz de kısa etekleri bol bol kullanın. Özellikle uçuşan, yumuşak kumaşlardan yapılmış olanları çok revaçta. Biraz da pili ya da drape varsa, modaya sizden uygun uygun kimse yok demektir.
Üstler: Yine bol, uzun ve kolay. Hani şu efor sarf etmeden, kolayca giyilen üstler… İsterseniz içe sokulmuş, isterseniz kemerle beli vurgulamış, isterseniz serbest bırakılmış… Siz karar vereceksiniz, nasıl giyeceğinize.
alıntı
