Bakalim Okuma Eylemİ Ne Kadar Sevİyoruz

gülgüzeli

Yeni Üye
Üye
Bakalim Okuma Eylemİ Ne Kadar Sevİyoruz
Etrafınıza bakın şöyle bir... Ama çok dikkatlice bakın lütfen. Çevrenizdeki insanların seslerine kulak verin. Hatta abartın işi biraz. Açın televizyonlarınızı ve bilgi yarışmalarına çıkan ukala (aydın geçinen) tipleri de dinleyin dikkatlice.
Ve insanlığın tarihi kadar eski şu soruya verilen cevaplara bakın!
“Boş zamanlarınızda ne yaparsınız?”
!!!
Haydi, siz de verin cevabınızı! Hem de ballandıra ballandıra, kelimelerin üzerine basa basa söyleyin cevabınızı.
“KİTAP OKURUM!” "MÜZİK DİNLERİM!"
"Ay şekerim, o da ne ola ki? Benim boş zamanım yok ki, sürekli röportaj, diziler, film çekimleri, yemekler, balolar..." diyen ama kendi atasının adını dahi bilemeyecek kadar kara cahil sanatçılarımızı (tümünü değil, beyinden ziyade vücudunun sanatçısı olanları kastediyorum) istisna tutuyorum! Onlar hariç genelde herkes aynı cevabı veriyor; “KİTAP OKURUM!”, "MÜZİK DİNLERİM!"
...
Mesleğim gereği, net ve çok kararlı bir dille söylüyorum: Kitap, asla ve asla boş zamanda okunacak kadar, kıymetsiz değildir. Lütfen düşürmeyin değerini.
Tarihimize baktığımızda başarılı olmuş insanların en sadık arkadaşları kitaplar olmuştur hep. Tüm bu başarılı insanlar, kitap okumamışlar sadece, nasıl daha fazla kitap okuyabileceklerinin yol ve yöntemlerini araştırmışlardır hep.
Bence okumak ve okuduktan sonra insanlara okuyun demek lazım. Şimdi size, yani koca koca adamlara (anne-baba ve öğretmenlere) sesleniyorum! Çocuklarınıza okuyun demeden ve okumanın önemiyle ilgili konferanslar vermeden, nutuklar çekmeden önce siz kitabı elinize alınız. Boş zamanlarınızda değil ama! Okumak için kendinize özel bir vakit tanzim edin! Mesela günde yarım saat… Alışkanlık olsun bu sizde. Bir gün ara verince beyniniz ve kalbiniz rahatsız olsun bu durumdan. Sanki, bir tam gün yemek yememiş gibi hissedin kendinizi ve bir gün daha yemezseniz zafiyet geçireceğiniz korkusu sarsın sizi. Okumaya değer verin. Önem verin. Telefonlarınızı kapatın. Kendinizi okumaya odaklayın ve hayatta en önemli randevunuzu gerçekleştiriyormuş gibi düşünün. Ve okuyun!
Sonuç mu?
Sonuç, "Kurt ulusundan (ecdadından-atasından) gördüğünü işlermiş!" ( Siz böyle yapın. Eğer çocuklarınız buna rağmen okumazsa o zaman ciddi bir problem var demektir!)
...
Dünya tarihine baktığınızda okuyan çok adam var. Türk ya da yabancı. Okumanın milliyeti olmaz. Ben size bir kaç okuyan ismi vereyim ister misiniz? Hem de ne okuma! Kimler mi bunlar?

El-Cahız: Kitap almaya para yetiremediği için kitapçı dükkânlarını kiralayıp, geceleri kapıyı üzerine kilitleyerek sabahlara kadar kitapları mütalaa ederdi.
Dilci Cahız"ın ölümü de hayatı gibi oldu. O, etrafını çevirecek şeklide kitapları duvar gibi dizip aralarında oturmayı adet edinmişti. Hasta olduğu bir sırada kitap ciltleri üzerine yıkılarak ölümüne yol açtı.

İbnü"l-Cevzi: İlim ile dolu dolu yaşadığı ömrünün tek anını bile boşa geçirmeyip, bazısı yirmi cildi bulan 340"dan fazla eser vererek, kitap yazmadık bir ilim dalı bırakmamıştı. Yazmış olduğu eserlerin toplamı ömrünün günlerine bölündüğünde bir güne dört defter (forma) düşüyordu.
İbnü"l-Cevzi, bu ilimlerle içli dışlı geçen ömrü boyunca, bıraktığı birbirinden kıymetli eserleri yazarken kullandığı kalemlerin yontulmasından ortaya çıkan talaşları biriktirip, bu talaşların vefatında gasil suyunun ısıtılmasında kullanılmasını vasiyet etmişti. Bu büyük âlimin vasiyeti yerine getirilerek biriktirdiği talaşlar gasil suyunu ısıtmaya yetmişti.

İbn Rüşd: Onuncu yüzyılın büyük âlimlerinden Endülüslü İbn Rüşd"ün ömrü boyunca kitap okumadan geçen sadece iki gecesi bulunuyordu. Bunlardan biri evlendiği, diğeri de babasının vefat ettiği geceydi.

El – Hakem: Endülüs hükümdarıdır. Kitap satın almak üzere memleketlere tüccar göndermekte ve henüz tanımadıkları kitapları satın alıp Endülüs"e getirmeleri için – tanımadıkları bu tüccarlara bol miktarda para tahsis etmekteydi. El-Hakem, Ebu"l Ferec el-Isfahan"inin Kitab"ül – Eğani isimli bir kitap yazmakta olduğunu duyduğu zaman, derhal eserin müellifine saf altından 1000 dinar yollayarak kitap piyasaya çıkmadan elde eder.

Harun Reşid ve Me"mun: Hem Harun Reşid Ankara"yı zaptettiği zaman, hem de Me"mun, Bizans İmparatoru III. Michel"e karşı zafer kazandığında, savaş tazminatı olarak eski el yazmalarını istemişlerdir
 
Geri
Üst