Bakımsız su depoları sağlığı tehdit ediyor

nisan

Yeni Üye
Üye
Bakımsız su depoları sağlığı tehdit ediyor
Standart dışı yapılan veya bakımı ihmal edilen depoların, su ile bulaşan tifo, dizanteri, akut bağırsak ve bulaşıcı sarılık gibi hastalıklara zemin hazırladığı bildirildi.
depo7.jpg
Adana Hıfzıssıhha Enstitü Müdürü Yılmaz Çanga, su kirliliğinin karşılaşılan en önemli çevre sorunlarından biri olduğunu söyledi. Çanga, kirliliğin en bariz şekilde görüldüğü yerlerin başında ise her konut ve iş yerinde bulunan su depolarının geldiğini belirtti.
Su depolarının yöneticiler ve konut sakinleri tarafından çoğu zaman kaderine terk edildiğini ifade eden Çanga, "Şehir suyu çok güzel olabilir, ancak senelerce hiçbir bakımı yapılmayan depolar bu güzellikleri, bir anda hastalığa çevirebilir" dedi.
Suda bulunacak bir patojenik etkenin hızla çoğalarak on binlerce kişiye enfekte olabileceğini söyleyen Çanga, şöyle konuştu:
"Su depolarının düzenli olarak temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi, güvenli içme ve kullanma suyu temininde en önemli basamaklardan birisidir. Depolarda zamanla suda çözünmeyen katı partiküller, algler ve mikroorganizmalar çoğalmaya başlayabilir. Suyunuzun geldiği kaynağın temiz olması, depolarınızda zamanla oluşacak kirlenmeyi ortadan kaldırmaz. Kirli depolardan içilen su, su yoluyla bulaşan tifo, paratifo, dizanteri, akut bağırsak enfeksiyonları, bulaşıcı sarılık gibi hastalıklara zemin hazırlar."

Depo kirliliğinin en temel göstergesinin suyun bulanıklığı olduğunu belirten Adana Hıfzıssıhha Enstitü Müdürü Yılmaz Çanga, depo bakımının 6 ay veya bir yıl aralıklarla mutlaka yapılması gerektiğini söyledi.
Yükseklerdeki karların erimeye başladığı nisan ve mayıs aylarının temizlik için en ideal aylar olduğunu ifade eden Çanga, "Depo temizliği, uygun dezenfeksiyon ve belirli aralıklarla yaptırılacak bakteriyolajik ve kimyasal su analizleri, söz konusu hastalıkları korumak için mutlaka yaptırılmalı" dedi.
İl müdürlüğü olarak kentte yaptıkları araştırmalarda, 4 bin 800 civarında abonenin şebeke suyu harici, kendi imkanlarıyla açtıkları kuyuları kullandıklarını da tespit ettiklerini kaydeden Çanga, klorlama işlemine tabi tutulmayan bu suların önemli hastalık riski oluşturduğunu bildirdi. (netgazete)
 
Geri
Üst