''Kendim için yaşıyorum ben hayatımı'' desekte, gerek ailemiz tarafından, gerekse içinde bulunduğumuz toplum için, çevremiz için, bir takım kurallara ve insan vücudunda ki tek kemiksiz organ olan dilde dönecek ve kulaklarda gezecek laflar için düşüncelerimizi, hal ve hareketlerimizi kısıtlıyoruz. Bu ne benim için, ne senin için, ne onun, ne de bunun için, o uyum sağladığımız tüm toplum için geçerli. Bu insan olmanın, toplum olmanın, akraba olmanın, yaşamanın getirisidir diyorum ben...
Her insan kendince, ailesinin ve çevresinin ön gördüğü şekilde kendi sınırları içersinde özgürdür. Tabi buna özgürlük denirse ki özgürlük bence görecelidir. Yani bana göre Ayşe özgür değildir, fakat Ayşe'ye göre, Ayşe özgürdür. Yada Ayşe'ye göre ben, bana göre Fatma... Bu uzar gider...
Başkaları nasıl istiyorsa öyle yaşam sürüyoruz, fakat o başkaları da bizim ve bir başka kişilerin istediği gibi yaşam sürüyor, mantıklı düşünür ve dibe inersek bu zincirleme uzar gider 🙂 Özellikle de bizim toplumumuz da ki kadınlar için daha da geçerlidir.
Çok güzel bir konuya değinmişsin canım, bu bir toplum meselesidir, fakat malesef ki ne sen, ne ben, nede içinde bulunduğumuz toplumun tümü bunu değiştiremez. Biz buyuz, böyle de kalacağız malesef...