*MeleK*
♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Ben gidersem o gelir
Dün sabah şehitlikte yatan Yarbay eşini ziyaret eden Firdevs Yılmaz büyük oğlu Doğukan’ın doğduğu güne ait anısını anlattı: "Hakkari’de doğum yaptığım gün, yan odada yaralı bir terörist yatıyordu. Eşim, Doğukan’ı kaldırıp teröriste gösterirken, ’Bu ülkeyi böldürtmeyiz. İşte, ben gidersem arkamdan bu büyüyüp asker olacak. Sizinki yol değil’ dedi."
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]TERÖRİSTE MESAJ
[/FONT]
Hakkari’de doğduğu için ona Doğukan adını verdik. Doğum yaptığım gün, yan odada yaralı olarak ele geçirilen bir terörist yatıyordu. Eşim, Doğukan’ı kaldırıp teröriste gösterirken, ’Bu ülkeyi böldürtmeyiz. İşte, ben gidersem arkamdan bu büyüyüp asker olacak. Sizinki yol değil. Belki bu yaralanma senin için kurtuluş olur’ dedi. Oğlum, Hava Harp Okulu’na girmeyi arzuluyordu. Babasının bıraktığı yerden askerliğe, onun ilkeleriyle devam edecek. Oğullarımız Doğukan ve Batıkan onu yaşatacak, onlar da birer Alim Yılmaz olarak ülkelerine hizmet edecekler.
AĞLAMAZDI
Askeri şehit düşünce Alim, hep yutkunur, bizim yanımızda kesinlikle gözyaşı dökmezdi. Onun sigara içişinden, yutkunuşundan ne düşündüğünü çok iyi anlardım. Her şehit töreninden sonra çocuklarına ve bana ’şehit olursam sakın ağlamayın, sakın hainleri sevindirmeyin’ diyordu. Allah, o an sabrını veriyor. Ağlamadım, ağlayanları teselli ettim. Artık, Alim’imle burada baş başayım. Onun sevdiği türküleri söyler, onun için ağıtlarımı yakarım. Eşime söz verdiğim için ağlamadım.
ÇOCUKLARA BEN SÖYLEDİM
İl Jandarma Komutanımızın bulunduğu aracın hedef alındığı söylenince hemen hastaneye gittim. Komutanla aynı araçta olduklarını biliyordum. O anda eşimin şehit mi, yaralı mı olduğunu bilmiyordum. Bana da kimse gözüme bakıp bir şey söyleyemedi. Eşim ve bir erimizin cenazesi geldi. Çocuklarımın babasının şehit olduğu haberini benden duymalarını istiyordum. Eve gidince, asker eşleri çocuklarımın yanındaydı. Bize ’şehit oldu’ diyemiyorlardı. Çocuklarım da babalarının yaralı olduğunu sanıyorlardı. Doğukan ve Batıkan, ’anne geçmiş olsun’ dediklerinde, ben de ’keşke sizlere geçmiş olsun diyebilsem. Başımız sağolsun çocuklar. Artık siz şehit oğlusunuz’ dedim."
VATAN SAĞOLSUN
Yılmaz, aynı zamanda aile dostu olan eşinin bir silah arkadaşına, "Çocuklarım olmasa; ben Alim’in ardından yaşayamazdım. Kafama sıkardım ama, çocuklarım ve vatanım için inatla yaşayacağım. Vatan sağolsun. Vatan için iki oğlum, iki askerim daha var" dedi.
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]TERÖRİSTE MESAJ
[/FONT]
Hakkari’de doğduğu için ona Doğukan adını verdik. Doğum yaptığım gün, yan odada yaralı olarak ele geçirilen bir terörist yatıyordu. Eşim, Doğukan’ı kaldırıp teröriste gösterirken, ’Bu ülkeyi böldürtmeyiz. İşte, ben gidersem arkamdan bu büyüyüp asker olacak. Sizinki yol değil. Belki bu yaralanma senin için kurtuluş olur’ dedi. Oğlum, Hava Harp Okulu’na girmeyi arzuluyordu. Babasının bıraktığı yerden askerliğe, onun ilkeleriyle devam edecek. Oğullarımız Doğukan ve Batıkan onu yaşatacak, onlar da birer Alim Yılmaz olarak ülkelerine hizmet edecekler.
AĞLAMAZDI
Askeri şehit düşünce Alim, hep yutkunur, bizim yanımızda kesinlikle gözyaşı dökmezdi. Onun sigara içişinden, yutkunuşundan ne düşündüğünü çok iyi anlardım. Her şehit töreninden sonra çocuklarına ve bana ’şehit olursam sakın ağlamayın, sakın hainleri sevindirmeyin’ diyordu. Allah, o an sabrını veriyor. Ağlamadım, ağlayanları teselli ettim. Artık, Alim’imle burada baş başayım. Onun sevdiği türküleri söyler, onun için ağıtlarımı yakarım. Eşime söz verdiğim için ağlamadım.
ÇOCUKLARA BEN SÖYLEDİM
VATAN SAĞOLSUN
Yılmaz, aynı zamanda aile dostu olan eşinin bir silah arkadaşına, "Çocuklarım olmasa; ben Alim’in ardından yaşayamazdım. Kafama sıkardım ama, çocuklarım ve vatanım için inatla yaşayacağım. Vatan sağolsun. Vatan için iki oğlum, iki askerim daha var" dedi.