Bılemem...

UzakMavi

Yeni Üye
Üye
Bılemem...



mail
Bilemem

Ben gönlümde gamı yası kaldırdım
Ağlar mıyım güler miyim bilemem
Bunca ömrü dost uğruna soldurdum
Pişman olup yılar mıyım bilemem

Ne saray istedim ne de köşkünü
Sakladım içimde onun aşkını
Olmadım bir zaman varlık düşkünü
Bundan sonra diler miyim bilemem

Bence bir manası vardır sözümün
Ancak beni yakar narı özümün
Düğün bayram olsa iki gözümün
Yaşlarını siler miyim bilemem

Bazen derya oldum bazen göl gibi
Bazen sulu toprak bazen çöl gibi
Kır bayır başında açan gül gibi
Açıp açıp solar mıyım bilemem

Nurşani'yem derler nedir telaşın
Bir başına yapayalnız dolaşın
Ömür geldi geçti bitmez dalaşın
Saçlarımı yolar mıyım bilemem
 
Cevap: Bılemem...

Beni

Ak düştü başıma döküldü dişim
Felek gün görmeden bitirdi beni
Aktı sele döndü durmaz gözyaşım
Çileden çileye batırdı beni

Ne yaptımsa bırakmadı yakamı
Vuruşların ciddi miydi şaka mı
Kime güvenip de dönsem arkamı
Vurdu tekme ile yatırdı beni

Kurtlara kuş dedi aslana tilki
Bu daha başlangıç değil ki ilki
Eller bizim eski eller değil ki
Aldı yaban yere yetirdi beni

Ele güne bakacağım yüzüm yok
Ne baharım ne de kışım güzüm yok
Nurşani'yem söyleyecek sözüm yok
Esen rüzgarına götürdü beni
 
Cevap: Bılemem...

Görmediğimden değil,
mail

Yanımda olsan yine özlerdim...
Ve bil ki! bu kadar sevmem senden değil,
Gitsen benden,
Ben gidişini bile severim.
Aramızda hep aynı fark,
Sen gitmeyi bilirsin...!
Ben sevmeyi...!

Kimseye soramıyorum seni.
Kirlenme diye hiç öpmedim ya!
Belki başkasını seversin diye,
Hiç söylemedim sana sevdiğimi.
Bilmiyorsun, boğazımda düğümsün.
Yutkunsam gideceksin,
Yutkunmasam, ölürüm.

En mutlu anlarımda bir dert içimde,
Gülsem kahkaham sırıtır tebessümlerin içinde,
Anlatsam derdimi anlatamam ki...!
Herkesin güldüğünü bilmek kolay ama,
Kimsenin ıslanmadı ki gözleri benim kadar.

Akşamın matem rengine büründüğü sattelerde,
Gökyüzündeki kandiller tek tek yanmaya başladığında,
İçimde sessiz bir çığlık,
Özlemeyi özledim, özlemeye değer ne kaldıysa...
Boşluğunu dolduramaz demiştim giderken,
Gelme...!
Sana bol gelecek artık bu aşk..

Düşün ki esmeye hakkı olmayan bir bahar meltemiydi bizimki.
Yüreğimize sadece eli değdi,
Değdi ve geçti...
Sen benim kalbimi parçalardın da,
Yine de ben toplardım yerlerden kalbimin kırıklarını.
Sırf ayaklarına batmasın diye...!

Bir sönüşe sığmadım sönmedim.
Bir gidişe sığmadım gitmedim.
Öyle korkunçtu ki sesi sessizliğin,
Bir haykırışa sığmadım.
Sustum...!
Gelmeni bekledim, gönlümün boş koridorlarında
Gelmedin...!
Sen gitmeyi bilirsin...!
Ben sevmeyi...!

Umutlarımın boynu bükük şimdi.
Gelme...
Alıştım yokluğuna.
Gittin...
Ben ardından sadece baktım.
Oysa söyleyecek o kadar şeyim vardı ki!
Gidersen iyiye dair ne varsa içimde,
Yitireceğim hepsini.

Gidersen sönecek içimdeki ateş,
Ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen karanlığa mahkum edeceksin günlerimi,
O karanlıkta yolumu kaybedeceğim.
Diyecektim sana,
Konuşamadım.
Yüreğim ıslaktır benim, kuytularda ağlamaktan.
Ve hafif uçuktur rengi,
Kurusun diye kaç kez, güneşe asılmaktan her kıtada.
Gün penceremde gecenin siyahını eritirken,
Ben uyumamış gözlerimle sensizliğimi biriktiriyorum.
Kaç sitem,
Kaç boşvermişlik indiriyorum yüreğime.

Öyle çok konuşacaktım ki...!
Anla o kadar sustum işte...
Geldiğin gün ancak o zaman anlayacaksın,
Beklendiğini,
Ve ancak o zaman anlayacaksın geciktiğini...!
Uzağında kaldım herşeyin,
Senin sevginin uzağında.
Direnemedim sensizliğe,
Kahırla isyanla geçti her günüm.
Alıkoydu herşeyimi sensizlik nöbetleri.
Bakma öyle birşey olmamış gibi,
Sen gittin Ben bittim...!
Sen gitmeyi bilirsin...!
Ben sevmeyi...!


 
Geri
Üst