Bilseydin

M

Misafir

Forum Okuru
Bilseydin
Demir perdelerini göğsüme saplayan, soğuk dişli yalnızlık...
Sevimsiz ne kadar karaltı varsa, hepsi köpüren güneşin ardında saklı...
Gizlice yüzünü perdeleyen bahar, henüz kapıma gelmedi.
Kızgın parmaklarıyla beni itekleyen, zamanı acıtan ölümlü yalnızlık değil mi? eceli gelmiş yalnızlık değil mi, sıcaklığı damarlarımda dondurmayan, coşmayı bilen müjdenin kendisi değil mi?
Yağmurlar da vefayı söyletir şimdi...
Yaşanılası yerde en çok özlenen yar ise, dağlarında yollarında hükmü kalkar aradan.
Veda edişine ağlayan bakışları, sonsuza açılan yerde bıraktım.
Sonlu uğraşıların sularında kopan fırtınalara inat sevdim serabını.
Seni bana getiren baharın o içli gözyaşlarıydı.
Bilseydin, üşüdüğüm dünyanın kumlarındaki ateşin gözlerime çalan yüzünü...
Bilseydin, çatlayan duvarların ses geçirmeyen hücrelerinin taşı bile eriten alevlerini...
Bilseydin, renksiz zevklerin nasıl dile gelip yakardığını? ve mezarlar kadar derin hasretin,dağları devirip,sevdayı uyandırdığı iklimleri...ah bilseydin?...
Rüzgârın taşıyamadığı çelik gövdeli sevdayı aşırıp koydum yüreğime...
Hiç kimse güneşin rengini seçmedi gözlerimden..
Söylediğim şarkının nağmesine katılmadı hiç hiç kimse...
Ölümü canlandıran bir mevsimdi dünyanın köhneliğine tutunduğum.
Titreyen menekşeyi hiç kimse uyandıramamıştı. Ve kimse şafağın koynundan çalmamıştı sevdayı...
Ve sen...
Gözlerin renklendirdi dünyanın sevimsiz çehresini...
Herhangi bir yolun, herhangi bir akşamında üşüdüm, ağladım.
Gözlerinin rengini sürerken siyah beyaz yalnızlığıma, kalabalığın hüznünü serabında boğacaktım yine...
Bilseydin, korkuları korkutmanın sevincine alışamadan, yokluğuna bir akşam vakti alışmaya çalışmanın zorluğunu...
Sen ''hasret''de istersen, ben ''yalnızlık''diyeyim...
İkimizin de paylaşmayı istemediği ayrılık diyelim biz buna...
Özlemim sensizliğin burcunu kuşanırken, üşüdüğüm dünyadan en parlak yıldıza gözlerimi kırptım yine...
Bütün yıldızlar başını eğdi.
Yıldızlar da, yollar da, zaman da ağlıyordu...
Ceylan gözlün, gözlerine ve yüreğine vurgundu.
Bilseydin, baharla gelenim, her mevsim yüreğimde güllerin açtığını...
Bilseydin, gözlerine erişmenin hazzının hiçbir bedel aramadığını...
Bilseydin yağmurlarla seni konuştuğumu ve her yağmur damlasından seni sorduğumu...
Nemlenen gözlerim son sağanağını dökmeden gelir miydin?
Bilseydin...


ama sen bilmedin
 
Ce: Bilseydin

Rüzgârın taşıyamadığı çelik gövdeli sevdayı aşırıp koydum yüreğime...
Hiç kimse güneşin rengini seçmedi gözlerimden..
Söylediğim şarkının nağmesine katılmadı hiç hiç kimse...
Ölümü canlandıran bir mevsimdi dünyanın köhneliğine tutunduğum.
Titreyen menekşeyi hiç kimse uyandıramamıştı. Ve kimse şafağın koynundan çalmamıştı sevdayı...

Akşam akşam içim bir garip oldu Rüyammm...

Bilsen...
 
Ce: Bilseydin

çok güzel ve imsanı alıp nerelere götürüp neler hissettirdi tşk
 
Bilseydi...bazen bilemek de fayda etmiyor..Cok guzel anlatmissin,yalnizlik mi,hasret mi aslinda hepsi ayni,biri olmadan digeride olmuyor.
 
Geri
Üst