bir eğitimci olarak peygember efendimiz..

NaZMeLeK

Yeni Üye
Üye
bir eğitimci olarak peygember efendimiz..
efendimizin kurrası peygamber efendimizin kurrası peygamberimizin efendimiz in kurrasi
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed’in öğretmen ve iyi bir eğitimci olarak incelersek inanılmaz derece ilginç ve bugünün eğitimcilerine ışık olacak doneler çıkar. Özellikle günümüzün pedagojik formasyonun çok çok üzerinde olduğunu görürüz. Çünkü Hz. Muhammed’in öğretmeni Yüce Allah’tı. Kitabı ise kıyamete kadar baki olacak Kuran’dı....

İslam dini bilginin paylaşılmasını emreder. Bilgiyi paylaşmayıp gizlemeyi Allah’ın lanetini gerektirecek suç olarak sayar.

Hz. Muhammed “İlmi bir mesele sorulduğunda, bilgisini gizleyen insanların kıyamet gününde ateşten bir gemle ağızlarının gemleneceğini” belirtmesi önemlidir. Hz. peygamber eline geçen bütün fırsat ve imkânları arkadaşlarının eğitimi ve öğretimi uğruna kullanmıştır. Kuranı arkadaşlarının iyi öğrenmeleri, anlamını anlamaları için ağır ağır okumuştur. Sözleri ve hareketleriyle adeta Kuran’ın tefsirini, yorumunu yapmıştır. Yani Allah’tan aldığı eğitimi yaşamına uygulamıştır. Günümüz eğitiminin aksayan en önemli yönü de bu olsa gerek. Eğitilmiş bir kısım öğretmenler bile eğitimini yaşama geçiremiyor. Öğrencisine örnek olamıyor. Buna bir örnek verirsek okullarda öğrencilerin sığara içmesi yasak ve disiplin suçudur. Aynı zamanda bilimsel olarak ta Zararlı bir maddedir. Böyle olmasaydı hiçbir sığara üreticisi sigaranın üzerine “Sığara sağlığa Zararlıdır” yazısını yazmazdı. Pekiyi yapılan anketlerde öğretmenlerin %50’sinden fazlası sığara kullanıyor. “Bu ne lahana turşusu bu ne perhiz” demezler mi adama? Sen uygulama senden güçsüzden iste. Hz. Peygamberin 63 yıllık yaşamında böyle tezat bulmazsınız. Çünkü o örnek bir öğretmendi.Öğretilenleri hayatına uygulayan öğretmendi.

Hz. Muhammed kendisine gönderilen vahiyleri insanlara açıklayıp, öğretmekle mükellefti. Bu onun peygamberlik göreviydi. İnsanlıga davete ilk başladığında elbette ki bugünkü gibi eğitim kurumları oluşturamamıştı. kendisinne tabi olanlarla başta evlerde eğitime başlamıştır. Mekke’de eğitim konusunda zorlanınca Medine’ye hicret etmek durumunda kalmıştır. Günümüzde kaç kişi yerini yurdunu bırakıp ta eğitim için bir başka yere gider? İnanç ve ideal varsa elbette ekvatordan kutuplara da gider. En güzel örneği Resulullah’ın hayatı.

Medine’de İslam toplumunu ve medeniyetinin temellerini sağlam eğitim ve öğretimle Allah’ın resulü örnek kişiliğiyle atmıştır. Siz hangi komutanın esir değişiminde esirin serbest kalabilmesi için okuma yazma bilmeyenlere okuma yazma öğreterek hürriyetine kavuştuğunu duydunuz? Bunu Resulü Ekrem yapmıştır.

Müslümanların sırf Kuran öğretimi için Medine’de “Darul Kurra” (Kuranın öğretildiği ezberlendiği evler bugünkü manada okullar)adlı okul açılmıştır.

Hz. Muhammed çocukların da eğitimini asla ihmal etmemiştir. Bilindiği gibi Hz. Ali küçük yaşta Hz. Peygamberin eğitiminden geçmiştir. Hz. Ali çocuk denecek yaşta iken Kuran’ı ve birçok ilmi bilen birisiydi. Hatta Hz. Ali “Allah’ın kitabından istediğinizi sorunuz” diyerek ilmi derecesini göstermiştir. Bu gün bunu kaç kişi diyebilir? Hem de çocuk yaşta, Hiç kimse yatarak bu mertebelere gelmemiştir.

Hz. Muhammed kadınların din öğretimine ayrı bir önem vermiştir. Evlenmek isteyipte parası olmayan erkeklere paranın (mehir) karşılığı olarak erkeklerin bildiği Kuran’ın surelerini hanımlara öğretmeyi para-mal (mehir) kabul etmiştir. Töreci ve materyalistlere duyurulur. Allah aşkına hangi eğitim sisteminde bu var?

Hz. Peygamber bir eğitimci olarak Allah’ın bildirdiklerini uygulamış, pratik hayata geçirmiştir. O bilgiyi süs olsun diye Yüce yaratıcıdan almamıştır. İnsanların seviyelerine göre bilgiyi yaşayarak insanlara tebliğ etmiştir. Bir çöldeki bedeviye de anlayacağı şekilde hitap etmiştir. İran kisrasına da anlayacağı şekilde mektupla davet metodunu kullanmıştır. Kuru nutuk çekmemiştir. Boş hayalle uğraşmamıştır. Pratik hayatın gerekleriyle toplumsal düşünceyi eyleme geçirmiştir.
 
Efendimiz, eğitim ve öğretimi "cihad" anlayışına dayandırmıştır aslında. Yani kısaca; öğrenmek, öğrendiğini yaşamak ve öğrendiğini anlatmak...
Efendimiz, cahiliye döneminde cehaletin karanlığında elinde meşaleyle durdu. Bu gücü de elbette ki Yüce Allah'ın nurundan aldı. Hal böyleyken Onu günümüz eğitimcileriyle karşılaştırmanın anlamı yoktur, Onu kendi içinde değerlendirmek gerekir. O, özverili bir eğiticiydi zira o bunu para için de yapmıyordu. O görevine büyük bir aşkla sarılmıştı ve birgünden bir güne halinden şikayet de etmemişti. Böyle düşününce günümüz eğitimi ve eğitimcileri ne ki O'nun yanında. Karşılaştırmak abes...

Paylaşım için teşekkürler pearlheartcığım...
 
Geri
Üst