Bu hayat benim

kar_tanesi

Yeni Üye
Üye
Bu hayat benim
BU HAYAT BENİM


Bu Hayat Benim...
Şimdi sizlere bana verilen şu değerli hayatı anlatacağım,o kadar değerli ki...Her bir adımım da daha bir anlam kazanıyor,o kadar şanslıyım ki şanslı olduğumu düşündüğüm anda şansım daha da açılıyor,öyle güçlüyüm ki güçlü olduğumu savunduğum her anda yanımda olanların hepsi eziliyor,çünkü bu hayat benim hayatım!Gelelim yıllar öncesine...Bu duygu yüklü,şiirlerle,şarkılarla,müziğiyle kendini ifade eden Dilara AKSOY’un hayat öyküsüne...Allahım o kadar büyük ki bana canımı bağışladığı yetmiyormuş gibi bazı insanların sahip olamayacakları yetenekleri de bağışladı bana,ona ne kadar şükretsem az...Ben 4 ağustos 1989 yılında dünyaya geldim,ama ne gelmek...Doğar doğmaz kalp hastası bir çocuk olarak,kalbimde 4 tane delik vardı,senelerce acıların belkide en büyüğünü yaşadım ama hep sabrettim,çünkü beni hayata bağlayan o kadar güzel nedenler vardı ki...Müziği çok seviyordum,şarkı söylemeyi,org çalmayı,ailemi,arkadaşlarımı,beni seven sevmeyen herkesi çok seviyordum,yaşamı çok seviyordum,o halde bile bir bütündüm yaşamla...Paha biçilemez bir hayat sunmuştu Allah Bana...Yıllarca doktor doktor gezdik,hep acı,hep acı...Çocuk yaşta kalp ilaçlarıyla büyüdüm,ama bundan hiçbir zaman utanmadım,gocunmadım,ezilmedim...Çünkü biliyordum ben güçlü bir insandım,herkes de yanımdaydı...Biliyordum Rabbim istemediği müddetçe tek bir dal yerinden oynamazdı...Ameliyattan önce eko çektirmeye gittiğimizde doktor sözleriyle bizi çok şaşırttı,kalbimdeki 2 delik Allah tarafından kapanmış ve de kalbim sağdaymış...Bunu ilk duyduğumda ben bile inanmamıştım,yıllarca bunun tuhaflığıyla yaşadım,alışamadım,insanların kalbi soldayken benim sağdaydı,arkadaşlarıma söylüyordum inanmıyorlardı,öğretmenlerime söylüyordum şaşırıyorlardı...Sonunda ameliyat olmadan önce anjuyo oldum ama ne anjuyo...O günü hayatımın son anına dek unutmayacağım belkide,3 saat sürdü ve hiç bayıltmadılar bile,çığlıklarla,hıçkırıklarla geçen bir operasyondu,hayatta mutlaka ki bir şeylerin izi kalıyor,o yıllardan bana kalan bir sürü iz var şimdi,boynumda,kasıklarımda,karnımda,bileklerimde...En önemlisi kalbimde!Hiç unutmadım o günleri,unutamam,unutursam bu hayatta diğer serüvenime adapte olamam,çünkü devam etmekte hayat...Ameliyat olmadan önce bir kez daha anjuyo oldum,ama o zaman hiçbir şey hissetmeden,sadece 15 dakika sürdü ve bayıltmışlardı hiçbir şey fark etmedim bile..Gelelim hayatımın en özel ve buruk gününe...24 Şubat 2000...Daha 11 yaşındaydım,arkadaşlarım okullarına giderlerken ben hastahanelerde yaşam mücadelesi veriyordum,bunun ne kadar acı,o hastahanelerin ne kadar soğuk ve sessiz olduğunu benim kadar kimse iyi bilemez...O kadar sessizdir ki,biri öksürse şükredersiniz,o ilaç kokuları şerbet gibidir...Ameliyat olmadan önce gece hastahane odasında saat 3’ü gösteriyordu,annem uyumuştu,odada benim dışımda herkes uyumuştu ama ben ağlıyordum...Belki bir gün sonrasında sona erecekti hayat,bitecekti...O gece sabaha kadar uyuyamadım saatlerce ağladım,oda karanlıktı,her yer karanlıktı ve ben korkuyordum,korkum ölüm değildi;sevdiklerimi bırakmak,onlarsız yaşamak,evet cennete gidecektim daha saftı daha körpeydi yüreğim ama ben onlarsız bir cenneti bile istemiyordum,ben ailemi istiyordum,Allah’a şöyle dua ettim;Allahım ben ölmek istemiyorum,lütfen lütfen canımı alma,beni onlarsız bırakma,öleceksem onların yanında öleyim...Ertesi sabah uyandığımda kahvaltı yapmama izin vermediler,çünkü ameliyattan önce bir şeyler yemek yasaktı,iğne yaptılar ve beni bayılttılar,3,5 saat sürmüştü operasyon,kalbimdeki 2 tane deliği kapatabilirlerdi sadece ve %5 yaşama şansım vardı,kalbimin yerini değiştiremezlerdi,kalbim hep sağda kalacaktı,Allah’ın mucizesiydi bu...O yüzden sevdiğim insanları hep özel insanlar olarak görürüm,böyle özel bir kalpte yer almak özel bir şey olsa gerek,böyle bir kalpte çok sevilmek,böyle bir kalpte her an can bulabilmek...Bir an uyandım narkozun etkisi geçiyordu,ameliyat masasındaydım ve aniden çok derin bir acı hissettim,"ya ne yapıyorsunuz ya"dediğimi hatırlıyorum,hemşire abla da bir şey yok dedi tekrardan uyumuşum..Sonradan uyandığımda yoğun bakımdaydım saat sabahın 6.30’unu gösteriyordu,ağzımda kocaman bir hortum...Çok susamıştım,sağıma döndüm yanımda bir hemşire vardı "abla"dedim,efendim canım?dedi,ağzımdaki hortumla zar zor yutkunmaya çalışarak ben çok susadım dedim,o da su veremem su vermek yasak içemezsin şimdi dedi,bende annemin ben hastayken yapmış olduğu bir şey vardı pamuğu ıslatıp dudağıma değdirirdi hep,onu söyledim,hemşire abla da öyle yaptı,sağ ol dedim,sonra annemle babam beni ziyarete geldiler,canım çok acıyordu,ağzımda kocaman bir hortumla,dikiş yerlerim çok acıyordu...Ama hayattaydım Rabbimin mucizesiydi bu,şimdi yıllardan sonra düşünüyorum da ben buna layık olmak için ne yaptım?Hak etmedim belkide bu ikinci şansı...O körpe yüreğim katılaştı...Annem beni görünce:dilara nasılsın canım dedi,konuşamadım sadece ağzımdaki hortumu işaret ettim,tamam yorma kendini dedi,doktorlar geldiler,pansuman yaptılar,canım o kadar çok acıyordu ki...Ama mutluydum,mutluydum çünkü;annemi,babamı,arkadaşlarımı,ablalarımı görebilecektim,sarılacaktım belkide onlara,bir daha hiç bırakmayacaktım,o acı geçerdi onları görünce...Sonra yoğun bakımdan çıkardılar beni,normal odaya çıktım,ama hala kontrol altındaydım,tansiyonumu ölçüyorlardı,pansuman yapıyorlardı,boynumda bile hortum vardı,yürüyemiyordum,bu hayatın o kadar acı yüzünü gördüm ki...O günleri düşününce bile canım çok acıyor,kalbime sanki bir hançer saplanıyor,sanki hiç çıkmayacak o hançer,temizlenmeyecek yaralar...1 hafta geçmişti,taburcu olacaktım hemşire abla geldi ve dikişlerimi açtı,kocaman bir tel vardı,çektiğinde o kadar çok acımıştı ki...Ama görüyordum bitmişti,%5 yaşama ihtimaliyle de olsa hayata dönmüştüm,o acılar geçerdi,kalbimdeki yara temizlenmeliydi,ilaçlarımı da yavaş yavaş bırakmıştım,memleketime dönmüştüm,oyuncaklarımı süslemişler,odama balonlar asmışlar,duvara fotoğrafımı asmışlardı,sanki ev bayram yeriydi,arkadaşlarım ve öğretmenlerim beni ziyarete gelmişlerdi,ellerinde çiçeklerle...Dinmişti 11 yıllık acılarım...Bitmişti hayatın kötü görünen lekeli yanı,kapanmıştı kitap,bir daha açacak mıydım onu da bilmiyordum ama sonradan açmam gerektiğine karar verdim,unutamazdım,unutmamalıydım,şimdiye gelirsek ameliyat olduğum tarihten bu yana geçen hafta tam 8 yıl geçti...Şimdi sağlık durumum çok şükür iyi,arada çarpıntılarım oluyor,kalbim ağrıyor,nefesim kesilir gibi oluyor bazen,bazen bayılıyorum,dikiş yerlerim özellikle yağmur yağdığı zamanlarda sızlıyor ama...Şükürler olsun ki iyiyim,artık 19 yaşındayım,hastalıklı kalbimde kimse nefes almak istemedi herhalde,birbir gittiler,belki biletlerini kesmek için çırpınan da bendim,dedim ya suçluyum işte,ama sevdim,gerçekten çok sevdim,bu hayatta nefes alma nedenim o yıllarda bana ışık tutanlar...Kötü biri olduğumu düşünmüyorum,sadece kızıyorum,hırçınlaşıyorum,yanımda olamadılar,olmadılar diye...Şimdi yaptıklarıma gelirsek eğer;Allah’ın bana verdiği en güzel şeyleri kullanıyorum,verdiği güzel sesi,müziğe karşı yeteneği,şiir yazma kabiliyetini,ne vermişse onları değerlendiriyorum,hayatımla,yaşadıklarımla,sevdiklerimle ve kendimle gurur duyuyorum,şunu da unutmayın dostlarım;YAŞAM ÇOK DEĞERLİ,EĞER ONU KAYBETME AŞAMASINA GELİRSENİZ BİR GÜN;ÖLMEYİ DEĞİL;YAŞAMAYI SEÇİN,ÇÜNKÜ HER ŞEY GELİP GEÇİYOR,YAŞAM O KADAR GÜZEL Kİ BANA VERİLEN BU YAŞAMI ÇOK SEVİYORUM HER NE KADAR HAYATIMDA PÜRÜZLER,KAYIPLAR OLSA DA...Herkese teşekkür ediyorum,kendinize iyi bakın,sadece yaşamı bir kez olsun tadın,o tadı o hazzı aldıktan sonra vazgeçilmeyeceğini en iyi ben biliyorum,sevmekten de korkmayın, ben sevdikçe varım,sevdikçe yaşarım,herkesi seviyorum...

Dilara AKSOY
 
Geri
Üst