Büyük günahlardan kul hakkında dair izahatlar

  • Konbuyu başlatan İslami Yazar
  • Başlangıç tarihi
İ

İslami Yazar

Forum Okuru
Büyük günahlardan kul hakkında dair izahatlar
Kul hakkı büyük günahlardan biridir. Yüce Rabbimizin yapılmasını istemediği yasaklamış olduğu buyruklarının dörtte üçü kul hakkı ile alakalıdır. Bir insan sadece Allah'a ibadet ederek kulluk görevlerini yerine getirmez. Yaratanın yarattıklarına saygı duymalı, kardeşçe yaşamalıdır. Yüce Rabbimiz her günahı affetme lütfunda bulunurken, büyük günahlardan olan kul hakkını affetmiyor. Bu yüzden kişi kul hakkına girerek günah işlemiş ise daha ölmeden dünyadayken bunu telafi etmelidir.


kul hakkı.jpg




Kul hakkına giren ne yapmalıdır?

Kişi haksızlığa uğrattığı, haklarını gasp ettiği kişiden mutlaka helallik almalıdır. Kul hakkında maddi kayıp varsa karşılanmalı manevi olarakta özür dilemelidir. Kul hakkına girenin helalleşmekten başka çıkar yolu yoktur. Kişi ne olursa olsun hakkını gasp ettiği kişinin rızasını karşılamalı ve Yüce Allaha tövbe etmelidir. Dünyada helalleşen, ahiretteki hesaplaşma ve azaptan kurtulmuş olur. Tabi muhatabınız olan kişinin sizi affetmesi, hakkını helal etmesi gerekmektedir. Müslüman olsun olmasın karşınızdaki kişiyi maddi ve manevi zarara uğrattıysanız kişinin gönlünü rızasını kazanmaya çalışın.


Kul hakkı ile ilgili bir menkıbe!

2 katlı bir yapıda, biri Müslüman diğeri gayrimüslim olan iki komşu oturuyormuş. Her iki komşu kış mevsiminde kullanılmak üzere salça yapmış. Gayrimüslim olan komşu Müslüman komşudan 4 gün önce salçasını hazırlamış. Müslüman komşu ise yeni yaptığı salçayı kurutmak üzere dama çıkarmış. Gayrimüslim olan komşunun salçası güneşte istenilen kıvama gelmiş ve Müslüman olan komşu salçanın olduğunu fark etmiş, canı bu salçayı çekmiş. Nefsi refleksle parmağını salçaya daldırıp tadına bakmak üzere ağzına doğru götürmüş. Gel zaman git zaman Müslüman komşu hacca gidip gelmiş. Rüyasın da sürekli haccın kabul olmadı diye sesler duymaya başlamış. Rüyanın etkisinde kalan hayatı boyunca kimseye kötülük yapmayan, ibadetlerini aksatmadan eda eden, Müslüman buna bir anlam verememiş. En sonun da bir gün aklına salça mevzusu gelmiş ve gayrimüslimin kapısına gidip kendisinden helallik istemiş. Gayrimüslim komşu bu davranıştan memnun olmuş ve hakkını helal etmiş. Müslüman olan komşu helallik aldıktan sonra bu rüyayı bir daha görmemiş. Buradan anlaşılıyor ki bu kadar küçük bir mevzu nelere kadir oluyor.


Bilmeyerek kul hakkına girmek!


Basit görülen şeyler bazen bir günahın ya da suçun nedeni olabiliyor. Zamanımızda çoğumuz çoklu katlardan oluşan apartman dairelerinde ikamet etmekteyiz. Bir arada yaşayan bizler birbirimize saygılı olmalıyız. Apartmanlarda kadın kavgaları eksik olmaz. Üstte oturan komşunun halı çırpması, yan komşunun yüksek seste müzik dinlemesi apartman kavgalarının nedenlerindendir. Başkalarını rahatsız etmek, huzursuz etmek kul hakkına girer.

Allaha olan ibadeti yerine getirmek için mümin erkekler camiye gider. Camiye giderken adaba, giyim kuşama temiz olmaya dikkat etmek gerekir. Camiye ter kokan üst kıyafetlerle gitmek, kokan çorapları değiştirmeden gitmek hoş bir davranış değildir. Pis kokan kıyafetler başkalarını rahatsız ettiğinden kul hakkına girebilirsiniz.


Kul hakkı nasıl ödenir?


Kul hakkının vebali büyüktür. Bu vebalden kurtulmanın tek yolunun helallik almanın olduğunu belirtmiştik. Mali, nefsi, ırzı, mahremi ve dini olarak beş türlü kul hakkı vardır. Kul hakkı ile ilgili mevzu çok derindir.

Yetimin malını yemek başkasının hakkını gasp etmek, yalan dolanla mal satmak, başkasına ait bir şeyi çalmak, rüşvet yemek, başkasının aleyhine yalancı şahitlik yapmak mali olan kul hakkında girer. Bunları yapan, karşıyı zarara uğratan kişi helallik almalı kişinin zararını karşılamalıdır. Zarar uğrayan kişi ölmüş ise varisine borcu ödenmelidir. Varislere ulaşmak mümkün değil ise Müslüman bir fakire armağan edip sevabı ölen kişiye bağışlanabilir. Birini öldürmek, onu yaralamak, herhangi bir uzvunun kaybolmasına sebep olmak nefsi kul hakkına girer. Kişi adam öldürmüş ise Allaha tevbe etmeli velisi ilede helalleşmesi gereklidir. Dedikodu kadınlar ve erkekler arasında çok yaygındır. Bu hoş bir davranış değildir. Dedikodu yapmak, başkasıyla dalga geçmek, küfretmek, başkasının namusuna laf etmek ırza dokunan kul haklarındandır. Kişi bu davranışlarda bulunduğu kişiden helallik almalı, kişi ölmüş ise ona çokça dua etmelidir. Başkalarının çoluk çocuğu hakkında fitne çıkarmak mahremi kul haklarındandır. Kişinin bol tevbe ve istiğfar etmesi, onlar adına dua etmesi ve sadaka çıkarması lazımdır. Kişinin yakınlarının eş dost ve akrabalarının yanlış ibadet etmelerine sebep olmak dini olan kul haklarındandır. Kişinin bol tevbe etmesi ve hak sahipleri ile helalleşmesi gerekmektedir.

Müslüman kardeşlerim hiç birimiz başıboş değiliz. Kulluk görevimiz sadece Allah'a ibadet etmekle bitmiyor. İnsanların haklarına kişiliklerine saygı da kusur etmemeliyiz. Allah'ın karşısına kul hakkı ile çıkmak hiç bir Müslümana nasip olmasın. Selam ve dua ile.
 
Allah-ü Teâlâ kulun hakkını kulda bırakmaz

Hz. Enes’ten (r.a.) şöyle bir rivayet vardır.

Peygamberimiz (s.a.v.), bir gün otururlarken dişleri hafiften görününceye kadar gülümsediler. Hz. Ömer: Anam babam sana feda olsun ey Allah’ın resulü. Sizi bu kadar gülümseten şey nedir diye sordu. O da şöyle cevap verdi.

Ümmetimden iki kişi Allah-ü Teâlâ’nın huzurunda diz çökmüş haldeler. Birisi:

Ey Allahım. Benim hakkımı bu kişiden al der. Allâhü Teâlâ: Müslüman kardeşine hakkını ver diye emreder. Adam:

Yâ Rabbi! Yaptığım iyiliklerimin sevabından hiçbir şeyim kalmadı. Ne verebilirim ki? deyince Allâhü Teâlâ hak sahibi olan kişiye:

Kardeşine ne yapacaksın bak sevap olarak hiçbir şeyi kalmamış diye buyurur. Hak sahibi olan kişi

Ya Rabbel âlemin o zaman günahlarımdan alarak kendine yüklensin diye söyler.

Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) bu büyük hâdiseden dolayı gözlerinden yaşlar gelmeye başladı ve şöyle buyurdu:

O gün yani kıyamet günü hesap zamanı öyle büyük bir gündür ki, insanlar o günde günahlarındasn kurtulup yüklenecek kimseyi arar dururlar.

Allâhü Teâlâ tekrar hak sahibi olan adama buyurur ki:

Gözünü aç ta şu cennetin muhteşem köşklerine saraylarına bak diye emreder. Hak sahibi olan,

Yâ Rabbi Cennette gümüşten şehirler, inci ve pırlantalarla işlenmiş bezenmiş süslenmiş saraylar görmekteyim. Bunları hangi peygamber için, hangi Sıddıklar için, veya hangi şehit için bahşettin diye sorar. Allâhü Teâlâ da, Bunları bedelini ödeyenler kimseler için yarattım diye buyurur. Adam ise,

Ya Rabbi bunların bedelini kim ödeyebilir ki diye şaşırarak sorar.

Allah-ü Teâlâ da cevaben: Sen ödeyebilirsin buyurur. Adam:

Ya Rabbi ben bunlara nasıl bir bedel ödeyerek sahip olabilirim ki der. Allah-ü Teâlâ, Kardeşini affetmekle sâhip olabilirsin buyurunca adam: Affettim, yâ Rabbi der. Allâhü Teâlâ da:

Haydi, kardeşinin elinden tut ve beraber cennete girin buyurur.

Sonra Peygamberimiz (s.a.v.) Allah’tan korkunuz ve aranızı düzeltiniz. Çünkü kıyamet gününde Allah-ü Teâlâ müminlerin arasını sulh eder. buyurdular.
 
Hocam o kadar önemli bilgiler vermişsinizki . Kul hakkıyla ilgili bilmediğimiz o kadar çok şey varmışki. Annem her zaman kul hakkıyla ilgili nasihatlarda bulunurdu.Kızım komşudan iğne alırsan üzerine iplik takıp geri ver derdi. Hakkı geçmesin .Öbür dünyada her günahı Allah affeder ama kul hakkını afetmez derdi. Çok şükür kimsenin hakkına girmedim hakkıma tecavüz edenlerede hakkımı helal ediyorum.Affetmek büyüklüktür .
 
Geri
Üst