Çocuğu olanlar okusun !!!!

PeLiNiM

Yeni Üye
Üye
Çocuğu olanlar okusun !!!!
Yorum yok!!!



Bir gün susmayı öğrendim. Öyle bir sustum ki belki sonsuza kadar susacaktım.

Çünkü susmak benim küçücük dünyamda babamla kurduğum iletişim tarzıydı.

Babam akşamları eve yorgun dönerdi. Ben bütün gün evde sıkılır onungelişini iple çekerdim.

Daha o kapıdan girer girmez boynuna atılır onunla oynamak isterdim.

Babamsarılır, öper sonra da, hadi odana git, derdi. Yemek hazırlanınca annemçağırır bu defa masada bir araya gelirdik babamla.Onlar annemle konuşurkenben araya girer, sesimi duyuramayınca da bağırırdım. Babam

sinirlenir,'Bütün gün insanlara kafa patlatmaktan bunaldım, birde sen kafamı

ütüleme!' derdi. Annem de 'Bütün gün zaten seninle uğraştım, bir çift laf

da mı konuşturtmayacaksın babanla?' diye

çıkışır, beni odama gönderirdi.

Çaresiz bir şekilde boynumu büker odama yani hapishaneme doğru yolalırdım. Babam arkamdan, 'Bizim bir odamız bile yoktu, her şeye sahip,hâlâ ne istiyor anlamadım.' diye bağırmaya devam ederdi. 'Keşke benim de

bir odam olmasaydı, keşke bizim de evimiz bir odalı olsaydı da hep

birlikte otursaydık' derdim içimden; ama yüksek sesle söylemeye cesaret

edemezdim.

Yemekten sonra babam kanepeye uzanır, eline kumandayı alır, televizyon

seyrederdi. Beni yanına çağırır biraz severdi. Onun izleyeceği önemli

birşey varsabeni adeta yerimden bile kıpırdatmazdı. Azıcık hareket edip koşup

oynamaya

çalışsam oda hapsim yeniden başlardı. Bir gün anladım ki susunca babamla

daha iyi anlaşıyoruz. Bu defa susarak yapabileceğim oyunlar geliştirmeye

başladım. Önce resim yaparak başladım işe. Babam çizdiğim resimleri çok

beğeniyor; 'Bak, böyle uslu uslu oyna işte.' diyordu. Babam bazen göz

ucuyla bakıyor, resimle ilgili bir şey sorsam afallıyordu. Ama bana

kızarak beni artık odama göndermiyordu.

'Son günlerde ne de akıllandı benim oğlum.' diye komşulara anlatıyordu

annem halimi.

Resimlerim arttıkça ortalık dağılmaya başladı. Annem 'Odanı topla!'diye

odama kapattığında işe nereden başlayacağımı bilemiyordum.
Ben bunlarla uğraşırken zaman geçiyor; ama odamı toparlamayı

beceremiyordum. Annem odama gelip 'Bak sana resim yapmayı yasaklayacağım.'

dedi bir gün. Susuyor olmamı usluluk olarak değerlendiren ailem resim

yapmayı da elimden alırsa ben ne yapacaktım?



Bu düşüncelerle bir aile tablosu yaptım. Babam eve gelince uygun zamanı

kolladım. Her zamanki gibi yemekler yendi, odaya geçildi. Babam oturur

oturmaz çizdiğim resmi getirdim. Babam baktı. Hım, dedi 'Çok güzel

olmuş.Bu adam benim herhalde.' dedi.

Ben 'Hayır o adam değil, bu çocuk sensin.'dedim. O 'Hayır, bu adam

benim,bu çocuk sensin, bu küçük kız da arkadaşın.'dedi.

Ben yine 'Hayır, o büyük adam benim, bu küçük adam sensin, bu küçük kız daannem.' dedim.

Babam benimle uğraşmaktan vazgeçip: 'Peki neden bizi küçük çizdin?' dedi.

Heyecanla başladım anlatmaya.Ben büyüyüp adam olacağım. İş bulupçalışacağım. Siz yaşlanıp küçüleceksiniz. Beliniz bükülecek,

komşumuzAhmet amca ile Ayşe teyze gibi küçücük kalacaksınız. Ben işten geldiğimde

yorgun olacağım. Siz benimle konuşmaya çalıştığınızda işyerinde kafam

şişmiş olacağından sizi duymayacağım bile. Siz benimle bir şeyler

paylaşmak istediğinizde 'Hadi odanıza çekilin de kafa dinleyeyim.'

diyeceğim. Ve bir de bağıracağım 'Her şeylerini alıyorum. Sıcacık odaları

da var, daha ne istiyorlar' diye.

Annemle babamın gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Duyduklarına

inanamıyorlardı. Bana sarılıp beni öyle içten bir okşayışları vardı ki

sonsuza kadar konuşsam hiç bıkmadan dinleyecekler gibiydi



Farkında' Olmalı İnsan...Kendisinin, Hayatın Olayların, Gidişatın Farkında

Olmalı

Ömür Dediğin Üç Gündür,

Dün Geldi Geçti

Yarın Meçhuldür,

O Halde Ömür Dediğin Bir Gündür,


O Da Bugündür


Saygılar alıntıdır
 
Geri
Üst