Çocuğunuz farklıdır!

M

Misafir

Forum Okuru
Çocuğunuz farklıdır!
Bu döngüde yetişkinlerin birey kimliği ve deneyimleri
de önemlidir. Ancak birey kimliğini kazandırmak i İlgili Bağlantılar

için anne-babaların
çocuklarını kendi uzantıları olarak değil, farklı bir insan kabul
etmeleri gerekir.



Çocuğun uygun ortamlardaki ihtiyaç, girişim ve
deneyimleri engellenmemeli. Girişilen deneyimlerinde uygun fiziksel
koşullar hazırlanılarak çocuğa ve yaşantısına güvenilmeli. Olumlu
sonuçları da desteklenmelidir.



- Hangi yaşta, hangi kararlarını tek başına almalarına izin verilebilir?



Öncelikle çocuğun karar verme yetisinin gelişmesi
için anne-babanın da kararlı davranışlar göstermesi gerekir. Aile,
çocuğun karar verme yetisi kazanacağı dönem öncesinden itibaren gerekli
yönlendirmeleri yaparak, seçenekler sunarak, karar verme sürecini
başlatmış olur. Seçenekler içinden uygun olmayanlarla karşılaşıldığında
çocuğa mutlaka neden-sonuç ilişkisi kurulmalı. Böylece gelecek
dönemlerinde çocuk uygun kararları alabilme denemeleri yapacak. Örneğin
okul öncesi dönemde olan bir çocuğun bugün yazlık giysilerini giyme
kararının desteklenmemesinin nedenleri açıklandıktan sonra, çocuk bir
sonraki denemesinde mevsime uygun giysiler arasından bir tercihle
gelecektir. Özellikle okul öncesi dönemde ben merkezci denemelerinde
çocukla karar verme konusunda bir güç savaşına gidilmemeli. Oyun
oynarken ve faaliyetlerinde karar verebilmelidir. Okul döneminde ders
çalışırken sıralama önceliğinde, tercih ettiği sporu yapmak istediğinde
tek başına karar alabilmelidir.



- Çocuk merkezli aile olmak doğru bir model mi? Demokrasinin sınırı nedir?



Aile ilişkilerinde sınırlar, koalisyonlar ve
hiyerarşi önemli unsurlardır. Eğer “çocuk merkezli aile modelinde” bu
noktalarda, özellikle hiyerarşi konusunda, çocuk yetişkinlerin yerine
geçmiş ve kendi yerini ve rolünü kaybetmişse, burada işlevsel bir aile
modelini düşünmek zor. Çocuğun özgürlüğünün sınırlarını da yetişkin
olarak net bir şekilde belirlemek gerekir. Her şeyin tamamen serbest
olduğu bir aile ortamı, çocuğun sosyal yaşantısı açısından önemli bir
açmazdır. Çocuk aile içi ilişkilerinde bireysel kimliğini
koruyabileceği, ihtiyaç ve sıkıntılarını gidereceği noktalarda özgür
olmalıdır. Aynı mekan içinde tercihlerini gerçekleştirebilmeli fakat
bunu anne-babaya dayatma yolu ile yaptırmasına izin verilmemeli.



- Ebeveynler ne zaman “hayır” demeli?



Öncelikli olarak erken çocukluk döneminde, fiziksel
koşulların riskli olduğu yaşamsal durumlarda, aile hiyerarşisinde
sınırların ihlal edildiği, çocuk ya da ergenin net bir tanım yapamadığı
durumlarda, ilişkilerde bedensel ve sözlü şiddetin olduğu, sistem
içindeki kişilerin yok sayıldığı ve sorumlulukların terk edildiği
durumlarda “hayır” denmeli. Fakat “hayır” bu özelliğinin dışında günlük
yaşantıda bir alışkanlık haline gelmiş, her zaman, her yer ve durumda
kullanılır olmuş, kısaca rutin bir ilişki kalıbı halini almış ise o
zaman işlevselliğini ve kıymetini de yitirmiş demektir.



- Çocukların fazla şişmiş egolarıyla nasıl baş edebiliriz?



Gerçek bireysel kimlik kazandırılması, özel bir birey
olarak kendiliğinin algılanması, demokratik bir ilişki ortamı ve güven,
“egosu şişmiş, ilişkilerinde sıkışmışlıklar yaşayan kişiler”
yetişmesine vesile olmak demek değildir. Aile ilişkilerinde yaşamsal
döngünün, doyum, tatmin ve sınırlarını net olarak belirlemek gerekir.
Ego kişilikte gelişmesi ve uygun zamanında kesinlikle beslenmesi
gereken önemli bir parçadır. Ancak gereğinden fazla beslenirse, çok
kilolu bir ergenin kendisi ile olan ilişkisinde yaşadığı sıkıntılara
eşdeğer bir kişilik sıkıntısına vesile olur.
 
Geri
Üst