Çocuğunuzun beslenme zekasını arttırın

Young bride

Banned
Çocuğunuzun beslenme zekasını arttırın
beslenme ,beslenme nedir,beslenme listesi,düzenli beslenme,düzenli beslenme önemi

Dünyaya getirdiğiniz bebeğinizin ilerleyen yaşlarında sebze düşmanı, yumurtadan ya da meyveden nefret eden minik bir canavar olmasını istemezsiniz değil mi? Çocuklarınızda hayat boyu devam edecek olan beslenme alışkanlıklarını sağlam bir temel üzerine oturtmak ve doğru beslenmeyi onlara öğ...retmek için kolları sıvama vakti çocuğunuzun 1’li yaşlarından itibaren başlar. 1 yaşına basan bebeğinizin tat tomurcuklarının değişik besinler ile temas etmesi, 2’li yaşlarda tadını bildiği besinlerden uzaklaşmaması ve 3’lü 5’li yaşlarda da yeterli porsiyon ölçüsünü aşılamak, beslenme konusunda çocuğunuzu emin adımlarla yetiştirdiğiniz anlamına gelir.

Aile içi beslenme düzenine baktığımızda çocuk beslenmesi konusunda ilk yıllarında iplerin anne ve babada olduğunu görüyoruz. Market alışverişini yapıp eve elinde torbaları ile gelen babalar ve mutfakta şaheserler yaratan anneler çocuklara beslenme alışkanlığı kazandıran kişilerdir. Eve alınan ve yemek zamanı gelince masanın üzerine konulan her yiyecek titizlikle seçilmelidir. Beslenme konusunda sıfırdan başlayarak yavaş yavaş alışkanlıkları edindirmeye başladığınızı unutmayın.

1 YAŞ VE BESLENME ALIŞKANLIĞI
Birinci doğum günlerini kutladığımız çocukların genel özellikleri ağız odaklı yaşamalarıdır. Etraflarında bulunan her şeyi ağızlarına sokma eğilimindedirler. Tat tomurcuklarının arttığı, tat algılarının zenginleştiği bu dönemi anne, babalar iyi değerlendirmelidir. 1-3 yaş dönemi daha az besinin reddedildiği, farklı tatların daha kolay kabullenildiği bir dönemdir. Bunun için 1 yaşını doldurmuş bebeğinize farklı sebzeler ile farklı tatlarda çorbalar ve yemekler hazırlamalı, besinlerin tatlarını öğretmelisiniz.


MİMİKLERİNİZ ÖNEMLİ!
Bir yemeğin lezzetli, faydalı, büyümesi için gerekli olduğunu hem sözlerinizle hem de mimiklerinizle anlatmalısınız. Çünkü çocuklar henüz birkaç aylıkken bile sizin mimiklerinizi taklit ederler. Bir yemeği yerken babasının yüzünü buruşturduğunu gören bebeğinizin, hiçbir problem yokken başka bir gün aynı yemeği yerken tıpkı babası gibi yüzünü buruşturduğunu görebilirsiniz. Bunun için bebeğinize değişik lezzetleri tattırırken kurduğunuz cümleler, yaptığınız mimikler en az yemeğin lezzeti kadar önemlidir.


2 YAŞ VE BESLENME ALIŞKANLIĞI
Çocuklar 2. doğum günlerini kutladığı andan itibaren daha fazla yemek seçmeye başlarlar. Bunun için beslenme alışkanlıklarının sağlamlaşmaya başladığı 2 yaşı mümkün olduğunca sorunsuz bir şekilde geçirmek gerekir. “Ne bulursa ağzına götürme” dönemini sağlam alışkanlıklarla geçirmiş bir çocuk için 2 yaş dönemi bu alışkanlıkları tekrarlayarak oturtma dönemidir. Belirli aralıklarla çocuğun 1. yaşında tanıdık olduğu tatların sunulması, reddedebilme ihtimaline karşı fazla yeni tatların denenmemesi soruna bir çözüm olabilir. Tıpkı bir alt dönemde yaptığımız gibi beslenmeyi teşvik edici olumlu cümlelerin kurulması, yemek yerken “Mmm, nefis” gibi minik tepkilerin verilmesi çocuğun besine karşı ilgisini arttıracaktır.


YEMEK YERKEN GÜLÜMSEMEYİ UNUTMAYIN!
Gülümsemek, her zaman için olumlu duygu durumunu karşı tarafa aktarmanın en doğru ve kolay yoludur. Bunun için çocuklarınızı beslerken gülümseyin. Moraliniz bozuksa bile sofraya oturduğunuzda güzel konulardan konuşup, çocuğunuza karşı gülümseyin. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, yemek yerken çocuklara karşı gülümsendiğinde yemeğe ilgileri artmakta, yemek yemek için cesaretlenmekteler. Aile sofrası ve yemek yemek ile ilgili olumlu düşüncelerin aşılandığı bu anlar özel ve önemli anlardır.


3-5 YAŞ VE BESLENME ALIŞKANLIĞI
Çocuğunuzun en taklitçi olduğu ve cansız nesneleri canlandırdığı döneme hoş geldiniz. Bu dönem beslenme alışkanlığında birinci amacımız çocuğumuza porsiyon ölçüsünü öğretmektir.


Yapılan çalışmalar 3 ile 5 yaşlar arasındaki çocukların tabaklarına ne kadar yemek konulursa o kadarını yediğini göstermektedir. Bilinçsiz olarak fazla besin tüketen, tepeleme makarna dolu tabakları görmeye alışan çocukların kafalarında porsiyon ölçülerinin büyük olarak yer aldığını biliyoruz. Çocuk beslenmesinde önemli olan çocuğunuzun fazla besin tüketimi değil, hangi besini ne kadar tükettiğidir. Anne ve babalara bu konuda kolaylık sağlamak adına “yarım tabak kuralını” uygulamalarını öneririz. Çocuğunuz için normal boyutlarda bir tabak düşündüğünüzde tabağın ¼’lük kısmına et (köfte, tavuk, balık), ¼ ’lük kısmına sebze (haşlanmış sebze, sotelenmiş sebze, sulu sebze yemeği), geri kalan yarım tabaklık kısmına da makarna, pilav, ekmek, patates gibi karbonhidrat kaynakları yer almalıdır.

ÇOCUĞUMUZA TEK MİRASIMIZ DAMAK TADIMIZ DEĞİL!
Çoğu anne ya da baba “Tıpkı benim gibi o da sebze sevmiyor” diyebilir. Damak tadının çocuğuna miras olarak bırakıldığını zanneder. Oysa, çocuğumuza beslenme konusunda bıraktığımız tek miras damak tadımız değildir. Kurduğumuz cümleler, yemeklere karşı tutumumuz, mimik hareketlerimiz de çocuğumuzun beslenme davranışlarını etkiler. Bunun için özellikle çocuklarımız ile beraber yemek yediğimiz aile sofralarında kurduğumuz cümlelerin olumlu, yemeklerin faydalarını, ne kadar lezzetli olduklarını anlatan cümleler olmasına özen göstermeli ve mimik hareketlerimiz ile de bunu onaylamalıyız.


Eğer çocuğunuz ile ara öğünlerde porsiyon sıkıntısı yaşıyor, verdiğiniz kadar meyve, kek ya da kurabiye ile doymayıp daha fazlasını istiyorsa şöyle bir taktik kullanabilirsiniz. Eğer çocuğunuz mutfak masasının üzerinde duran kurabiye tabağını gördüyse, 1 adet kurabiye yedirerek tatmin edemeyebilirsiniz. Bunun için minik bir pakete ya da bir alimünyum folyaya ya da streç filme saracağınız bir ara öğünlük atıştırmayı çocuğunuza paketli bir şekilde verin. Geri kalanları da görmesini engelleyin. Çocuğunuz eline verilen paketi açıp yediğinde hakkı olan miktarı yediği için tatmin olacak ve gözü masanın üzerinde duran diğer kurabiyelerde kalmayacaktır. Çocuğunuzun ara öğünlerini tabakta değil de pakette vermek bu konuda faydalı olacaktır.

YEMEKLERİ İSİMLENDİRİN!
Bu yaş dönemi çocuklar cansız nesneleri canlandırmayı ve değişik isimler kullanmayı severler. Çocuğunuza yediremediğiniz bir sebze çorbasının ismini “herkül çorbası”, ıspanak yemeğini “temel reis yemeği”, brokoliyi “dinazor yemeği” gibi ilginç isimler koyarak yedirebilirsiniz. Sağlıklı yemekler ile pozitif çağrışımlar, sağlıksız yemekler ile de negatif çağrışımlar hissettirebilirsiniz. “Sütümüzü içiyoruz ve uzun boylu, hızlı koşan bir çocuk oluyoruz. Mmm… Çok lezzetli” gibi pozitif cümleler çocuğun süte ilgisinin çekilmesini sağlayacaktır.


Çocuklarınızın beslenme zekasını geliştirmek için ilkokul dönemine kadar beklerseniz çok geç kalmış olabilirsiniz. Beslenme alışkanlıklarının şekillenmeye başladığı anne karnındaki dönemden, yaşamın ilk 5 yılına kadar olan döneme kadar, çocukların yaşlarının getirdiği özelliklere uygun olarak beslenmeleri gerekir. Çeşitli lezzetlerdeki yemeklere 1-2 yaş döneminde başlamak, bunu pekiştirerek devam etmek ve çeşitli stratejiler ile kurulan cümlelere, yemeğin sunuş biçimine, porsiyon ölçüsüne dikkat ederek beslenme konusunda bilinçli çocuklar yetiştirebilirsiniz.

Beslenme zekası yüksek olan çocuklar ilerinin sağlıklı beslenen yetişkinleri olacaktır. Tüm çocuklarımızın sağlıklı beslenmeyi öğrenmeleri dileği ile…


380014dac43144c8f2.jpg
 
vay bee akıllı bu çocuklar valla mimikleri bilem taklit ediyorlar :D:D

bide en çok yapılan yanlışlardan biride yemekten önce çocuğa abur cubur verilmesi. böylelikle çocuk yemek yemiyor abur cuburla karnını doyuruyor hem yanlış besleniyor hemde vitamin alamıyor. teşekkürler tuğçecim.
bu arada bu resimdeki benim küçüklüğüm :D:D
 
Geri
Üst