Çocukda Işitme Engelinden Şüphe Edilmesi Durumlar - 1

PaSikA

Yeni Üye
Üye
Çocukda Işitme Engelinden Şüphe Edilmesi Durumlar - 1
İşitme engelli çocuklar engellerinin özelliğine bağlı olarak gelişim alanlarında bazı farklılıklar gösterirler. Ancak bu onların normal işiten akranlarından tamamen farklı olduğu anlamına gelmez. Eğitimdeki amaçlarımızdan biri de işitme engelli çocukların engellerinden doğan bu farklılıkları eğitim ve öğretim ile en aza indirmektir.
Motor gelişim: işitme engelli çocuklar hiçbir engeli bulunmayan akranları ile aynı motor gelişim özelliklerini takip ederler. Örneğin; yardımsız ayağa kalkma, yürüme, merdiven çıkma gibi... işitme engelli çocukların merkezi sinir sistemine bağlı olarak genel vücut koordinasyonunun sağlanması ve denge alanlarında problemleri vardır. Örneğin; geri geri yürüme, ip üstünden atlama, denge tahtasında ileri geri yürüme gibi becerilerde zorlanır. Bununla birlikte, işitme engelli çocuklar normal işiten yaşıtlarına göre görsel-motor koordinasyonu gerektiren ayakkabı bağcıklarını bağlama, ipe boncuk dizme gibi bazı becerilerde güçlüklerle karşılaşabilirler.
Bilişsel gelişim: bilişsel gelişim sürecinde dil önemli bir yer tutar. İşitme engelli çocukların dil becerilerindeki, kavram gelişimlerindeki yetersizlik ve işitsel girdinin az olması bilişsel gelişim sürecini de olumsuz olarak etkiler. Bu durum çocuğun eğitim ve yaşantı eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Çocuk düşüncelerini ifade etmede ve başkalarının düşüncelerini anlamada engellerle karşılaşır. Buna rağmen işitme engelli çocuklar normal işiten akranlarından bilişsel becerilerde çok fazla geri kalmış değillerdir. Erken tanılandıklarında ve erken eğitime alındıklarında bir çok çocuk engeline rağmen, akranlarını yalnızca birkaç yıl geriden takip eder.
Sosyal ve duygusal gelişim: Çocuklar doğumdan itibaren sosyal bir ortam ile çevrilidir. Öncelikle ailesi, daha sonra da yakın çevresi ile etkileşime geçer. Aile- çocuk etkileşimi çocuğun sosyal ve duygusal gelişiminde en önemli faktördür. İletişim kurmak; aile ile çocuğun düşüncelerini, toplumsal değerlerini, sosyal hayatı paylaşması sonucunu doğurur. Aileler çocuğunun engelini fark ettikten sonra reddetme ve inkar gibi çocukla iletişimlerinin azalmasına neden olan bir takım süreçlerden geçerler. Bu durum çocuğun sosyal ve duygusal gelişimine olumsuz bir zemin oluşturur. Aileyle olan iletişiminin giderek azalması zaman içinde toplumla olan iletişime de yansır. Bu durum da çocuğun sosyal ve duygusal gelişimini olumsuz olarak etkiler.
Öğretmen ve akranları da çocuğun sosyal ve duygusal gelişiminde önemli rol oynarlar. Akranların ve öğretmenlerin engelli çocukla kolay ve etkili iletişime girmesi ile çocuk sosyal kuralları, konuşmada kullanılan kuralları, farklı durumlara uygun tepki vermeyi, kişilerle yakın ilişkiler kurmayı öğrenebilir. Buna rağmen eğer çocukla iletişim kurulmuyor ya da iletişim için çok az zaman harcanıyorsa, çocuğun sosyal çevrenin bir parçası olması, olumlu benlik algısı geliştirmesi gibi konularda problemler yaşanır.
İşitme engelli çocuklar ihtiyaçlarını sözel olarak ifade etmede yetersiz kalırlar. Aileleri ve arkadaşları onların duygu ve düşüncelerini anlamakta zorlanırlar. Bu durumda çocuklar kendini kötü hisseder, kendine kızar ve kendine olan güvenleri gelişmez. Topluma uyum sağlamada zorluk çekerler, kendilerini soyutlanmış hissederler.
Küçük yaştan itibaren işitme engelli çocuğa işiten çocuklardan farklı davranmayarak, onları engellerine rağmen bu toplumun etkin bireyleri haline getirebiliriz.
Dil gelişimi: Dil gelişimi çocukların olumsuz olarak en çok etkilendiği gelişim alanlarından birisidir. Çocukta dil kazanımı birbirine bağlı aşamalardan meydana gelir. Buna göre; sesleri duymayan ve sözel uyaranları algılayamayan çocuğun dil kazanımı tam olarak gerçekleşemez. Dil kazanımının tam olarak gerçekleşememesinin bir diğer sebebi de ailenin çocuğa yeterli sözel tepkiyi vermemesidir. Çocuğun engelli olduğunu duyan ailenin çocukla sözel iletişimi azalır. Çocuğun sözel tepkilerinin az olması ailenin çocukla iletişimine etki eden bir faktördür. İşitme engelli çocuklarda okuma yazma gibi dilin kullanımını gerektiren becerileri kazanmada da problemler görülür.

ÇOCUKTA İŞİTME ENGELİNDEN ŞÜPHE EDİLMESİ GEREKEN DURUMLAR

*0-12 ay arasında reflexif davranışları veya o döneme ait işitsel davranım özelliklerini göstermiyorsa,
*Sık üst solunum yolu enfeksiyonları,
*Sık orta kulak iltihapları,
*Kulak ağrısı ve tıkanmaları,
*Konuşulanı anlayabilmek, sesi algılayabilmek için konuşmacı yada ses kaynağına (tv..) yakın durma,
*Konuşmada bozukluk ton, ritim, vurgu özelliklerinin olmaması (ses atlama, akıcı olmayan konuşma)
*Sözel ifadeleri anlamama yanlış anlama,
*Seslenildiğinde fark etmeme (adı ile...)
*Akademik becerilerde zayıflık,
*Çok alçak ya da çok yüksek bir ses tonu ile konuşmak, sesin doğal olmaması,
*Konuşmalarda etkin olmama, hatta hiç konuşmama,
*Konuşmalara karşı ilgi göstermeme,
*Sorulanları ya da konuşulanları ”ne” sorusu ya da işareti ile sık sık tekrar ettirme,
*Sık sık yanlış ve yavaş yanıtlar verme,
*Sesin yönünü ve kime ait olduğunu belirlemede güçlük çekme,
*Konuşmalar sırasında kulaklarını konuşana çevirecek şekilde başını özel bir konuma getirme,
*Seslere karşı belirgin bir şekilde duyarsız ya da ilgisiz kalma,
*Basit olsa bile sözcükleri yanlış söyleme,
*Bütün bunların etkisiyle sürekli dikkatsiz ve ilgisiz görüntüsü çizme,
*Dikkat gerektiren şeyleri yazmada güçlük çekme,
*Sözel emirlere uygun tepkileri verememe,
*Ne istendiğini anlamama,
*Konuşanın sözünü kesmeden dinlemede güçlük çekme,
*Çocuğun işitme kaybı derecesine bağlı olarak;
Aşırı saldırgan ya da hırçın davranış problemlerinin ortaya çıkması,
Sosyal yönden arkadaşları ya da çevresi ile ilişki kurmaktan kaçınma davranışı gözlemlenebilir.
Bu sayılan belirtilerin hepsine mutlaka rastlanır gibi bir zorunluluk olmamakla birlikte çoğunun bir arada görülme olasılığı fazladır.
Duygu ve düşüncelerini ifade etmekte güçlük çeken ve diğer çocuklarda gördüğü özelliklerin kendisinde eksik kaldığını fark eden çocuk uyum güçlükleriyle karşılaşacaktır.
 
Geri
Üst