Davranış

nisan

Yeni Üye
Üye
Davranış
En geniş anlamıyla «davranış», bireyin herhangi bir sitüasyon karşısındaki total tepkisidir. Belli bir davranış biçimi ortam veya bireyle ortam arasındaki ilişki üzerinde birtakım etkiler yaratarak sitüasyonu değiştirir. Psikoloji artık bir davranış bilimi olarak tanımlanmaktadır. Bu düşünce j. b. watson tarafından ortaya atılmıştır. Watson, psikolojinin objektif bir bilim olabilmesi için, yalnızca doğrudan doğruya gözlemlenebilen ve ölçülebilen fenomenlerin ele alınması gerektiğini ileri sürmüştür, Watson'a göre davranış, şartlı reflekslerden türeyen ve doğuştan gelen birtakım motor ve guddesel tepki biçimlerine göre oluşan entegre huy sistemlerinden ibarettir. Konuşulan dille ilgili huylar, «imalı» bir nitelik taşıyabilmelerinden ötürü, özellikle önemlidirler. Davranışçı gelenek ve özellikle laboratuvar deneylerinin üzerinde hâlâ durulmaktadır; fakat çağdaş deneyci psikologlar davranışı daha genel tanımlama eğiliminde olup öğrenme ve motivasyon gibi proçeslerle ilgili kuramsal açıklamalarını hipotetik, üzeri örtülü değişkenlerle dile getirirler. Davranış bozukluğu, Amerikan literatüründe herhangi tipte bir fonksiyon anormalliğini tanımlayan genel bir terim olarak kullanılır; fakat İngiltere'de psikiyatrik kullanımı daha sınırlıdır. Çoğu zaman, sözü edilen davranış veya «hareketin» sosyal veya etik bakımlardan bir değerlendirilmesi yapılır. Böylece «davranış» terimi bazı psikopatik kişilik biçimleri için, genellikle de çocuklarda görülen ve isyankâr saldırgan (agressif) davranış, hırsızlık ve okuldan kaçma semptomları ile aaaahür eden bir psikiyatrik bozukluk kategorisi için kullanılmaktadır. Daha dar bir anlamda, bir hastanın açık davranışlarında yansıyan bütün psikiyatrik hastalıklar, ister «tik» gibi spesifik bir özellik olsun, ister aklına eseni yapmak gibi genel bir özellik olsun, çok kere teşhis bakımından önemlidir. Bkz. Huy ve Davranış terapisi
 
Geri
Üst