Derİ Hastaliklari-iŞiĞa Duyarlilik

SadmiN

♥ Evli Mutlu Çocuklu ♥
Yönetici
Derİ Hastaliklari-iŞiĞa Duyarlilik
Işığa duyarlılık

Işığa duyarlılık, kalıtsal bir bozukluk olabildiği gibi sonradan da ortaya çıkabilir. Derinin ışığa karşı aşırı duyarlı olması ve pek az güneş ışınının bile kaşıntılı bir döküntüye yol açması demektir. Işığa duyarlılık (fotosensitivite) güneş ışınlarına anormal bir tepkidir ve derinin güneş gören bölgelerinde kaşıntılı bir döküntüye neden olur. Uygun tedavi ve önlemle etkiler denetim altına alınabilir.

Nedenleri
Güneş yanığına ve "ışık duyarlılığı" denen duruma neden olan, aslında güneşteki morötesi ışınlardır. Temelde çok yararlı olan güneş ışınlarının fazlası zararlıdır. Doğa zararlı etkileri önlemek için derideki bazı hücrelerin "melanin" adı verilen bir pigment üretmesini sağlar. Güneş ışınlarındaki enerji, hiçbir zarara neden olmaksızın melanin tarafından alınır. Koyu tenli insanlarda bu madde oldukça fazladır, ama açık tenlilerde koruyucu miktarda bulunmaz. Enerji fazlası başka moleküllerce alınır ve bunlar etkinleşerek, değişikliğe uğrarlar. Kaşıntılı deri döküntüsünü başlatan işte bu moleküllerdir.

Belirtiler
Doktorların en sık rastladığı tür, polimorfik ışık tepkisidir. Bu durum genellikle ergenlik döneminde başlar ve daha çok açık tenli kızlarda görülür. İlkbahar ve yazın ilk günlerinde, güneşe açık beden bölgelerinde (yüz ve kollarda) güneşin yapacağı kızarıklık yerine, kaşıntılı noktalar oluşur. Döküntü, giysi kolunun ve yakanın kenarında keskin bir sınır oluşturabilir. Bu tip duyarlılığa sık rastlanılır, ancak güneşe çıktıktan iki saat ile iki gün sonraki bir dönemde oluşabileceğinden, bazen tanınması güç olur. İki gün ile bir hafta sürer ve her yıl yineleyebilir.

Sık görülen öteki edinsel duyarlılıklar, güneş ışığına duyarlılığı artıran kimyasal maddelerle temas sonrası oluşanlarla, bazı ilaçların, sözgelimi yatıştırıcı bir ilaç olan klorpromazinin ya da tetrasiklin adlı antibiyotiğin kullanılması sonucu oluşanlardır. Bu ilaçların neden bazı insanlara zarar verip ötekileri etkilemediği bilinmemektedir, ancak durumun söz konusu maddenin dozu ve süresi ile ilgili olduğu sanılmaktadır.

Deri ile temas sonucu ışığa duyarlılığa neden olan birçok madde vardır. Döküntü, maddenin uygulandığı güneşe açık bölgelerde oluşur; sözgelimi, dudak boyasındaki "eosin" adlı boya maddesi, dudaklarda duyarlılığa ve döküntüye neden olabilir. Katranda ışığa duyarlılık yapabilen 25 değişik madde vardır; işleri gereği bu maddelerle karşılaşan kişilerde ışığa duyarlılık sık görülür. Bitkiler de umulmadık tepkilere neden olabilirler; açık bölgelerde genellikle de boyunda döküntüye neden olurlar. Bazı antibiyotikler ve antihistaminli losyonlar, ender olarak da antiseptikler ışığa duyarlılık yapabilir. Bazı parfümlerde bulunan bergamot yağı da, kullanıldığı bölge güneş ışığıyla karşılaştığında kızarıklığa ve kahverengi leke oluşmasına neden olur.

Bazen sonradan edinilmiş ışığa duyarlılık, Lupus eritematosus gibi genel bir hastalığın belirtisi olabilir. Bu hastalıkta, güneşe çıktıktan sonra burun ve yanaklarda kelebek biçiminde kızarıklık olur. Kalıtsal olarak ışığa duyarlılık çok ender görülür. En bilinen hastalık porfiridir. Bu hastalıkta alyuvarlarda bulunan "porfirin" adlı maddede bir bozukluk söz konusudur. Bu tür hastaların ışığa duyarlılık sonucu derilerinde geniş izler bırakan yaralar olduğundan gün ışığından kaçıp gece sokağa çıkarlar (kurt - adam öyküsünün bu tip bir vakadan kaynaklandığı sanılmaktadır). Ayrıca bu hastalık, diş renginin kırmızıya dönüşmesine, saçlarla kılların aşırı uzamasına da neden olmaktadır.

Tedavi
Tedavi duyarlılığın türüne bağlıdır. Polimorfik ışık tepkisine, kişinin duyarlılığını, gittikçe artan sürelerle güneşe çıkararak azaltmak olanaklıdır. "Karoten" adı verilen havuç suyu ile aynı pigment maddesini içeren tabletler de yararlı olabilir. Temas duyarlılığı söz konusu ise, temasın önlenmesi gerekir. Güneş ışığından koruyucu öteki önlemlerin alınması da önemlidir.
 
Geri
Üst