Derin İnsan Olmak!

ESDE

Hamiş Melek
Derin İnsan Olmak!
derin, insan, derin olmak, zor insan, insan konusunu okumaktasiniz


Sevgili Melekler,

Bazı insanlar için kullanılan çok derin bir kelimedir DERİN... Kim derin insan olmak ister bilemiyorum; ama ben, kesinlikle istemem. Bir kere derin insan; kendisine ulaşılması zor insandır. Ona yaklaşmak için en az onun kadar derin olmak gerekir ...




derin%20insan-23e.jpg



Bir de bu tiplerin kendi aralarında geliştirdiği ve sadece kendilerinin anlayabildiği (bir tür ezoterik durum yani) bir dil vardır. Biz sıradan fâniler, bu üstün gurubu anlayabilmek durumuna vâkıf olamayız.

Bunun için lütfedip onların bize yaklaşması ve kendilerini anlayabilmemiz için dillerini öğretmeleri gerekir. Zaten her şeyin bir dili var artık. İnternet dili, ticaret dili, hatta doktorların, avukatların bile kendi aralarında geliştirdikleri bir dilleri vardır. Ama şahsen ben, en çok alışveriş ve moda dilini konuşmayı severim:)

Yahu yemek yemeye gittiğin restaurant'larda bile bir dil olduğunu öğrenmedik mi TV'deki çok amaçlı yemek programı sayesinde... Hani kaşıkları, çatalları saat bilmem kaç yönüne çevirirsen, şunu demek istersin falan...

Ne oldu??? İnsanlar, birbirleri ile iletişime geçmek için artık zamanı gerimi sarıyor?Dumanla da haberleşir miyiz yakında? Konuşmak; kibarca isteğini ya da istemediğini iletmek daha şık değil mi? Ha, ne diyordum, bak konu nerdeeen nereye geldi. Derin insan meselesini anlatıyordum

Bu derin insanlar -artık onları kim seçmiştir bilmiyorum ama- halk arasında kendilerini seçilmiş, diğer fânilere göre çok çok üstün gören kişilerdir ve gerçekten de çok derinde olup gerçek hayat ile bağlantıyı koparmışlardır...

Kurdukları yapay dünyalarında duyguları da yapaydır. Çok derinden severler; ama üç gün sonra o derinlik, birdenbire başka bir derinlik sarhoşluğu içinde kaybolur gider. Güya halktan biridirler. Tabii bu da bir maskedir; ama oturdukları yerlere sıradan insanların ulaşacak yol parası bile yoktur. Kendilerince belirledikleri standartlara uymayan herkes, ALT TABAKA'dır.

Hep merak etmişimdir; bu dayatma sosyal kuralları kim belirledi diye... Bana göre dini kaynakların pek etkisi yok gibi; çünkü asıl derinliğe örnek olan, "Komşusu aç yatarken kendisi tok yatan bizden değildir." felsefesini benimsemiş sıradan insanların sıradan hayatlarında yaşanıyor...

Başkasının acısına karşıdan bakıp üzülmekte değil gerçekten onunla birlikte o acıyı yaşayabilmekte, acılı zamanlarda bir kap yemeğinin yarısını olmayanla paylaşabilmekte, arkadaşının, komşusunun ya da çevresindeki herhangi bir yakınının başına güzel bir şey gelince sanki kendisi gibi sevinebilmekte yatıyor...

Derin insan olmak, yüreğindeki sevgi derinliği ile ölçülmeli... O derinlik dipsiz olmalı... Öyle ki; kim gelirse gelsin, o yürekte yer bulabilmeli... Giydiğin markada, yaşadığın lüks katlarda, ya da ülkemi beğenmeyip yurtdışından aldığın ıvır-zıvır da değil....

En sevdiğim hikayelerdendir; hani adam oğluna; "Sen, adam olamazsın." demişti; ama oğlu, vezir olmuştu. Yaptığı ilk iş de, babasını ayağına çağırıp; "Bak, sen adam olamazsın demiştin. Ama ben, vezir oldum." demişti... Baba: "Ben, sana vezir olamazsın demedim; adam olmazsın dedim. Bak, yaşlı babanı ayağına çağırdın makamını göstermek için. Oysa ki adam olaydın, sen babanın ayağına gelirdin dua ve rızasını almak için..." demişti. Acaba burada derinlik kimde?Etikette mi?..

Elbette ki gerçek manada derin insanlar da var Benim örnek olarak anlatmak istediğim hemen aklıma gelen bir tane var. Mesela; bir toplantıda kalabalığa çay servisi yapan arkadaşımız, dalgınlıkla çayı taşırıp tepsiye dökmüştü. Çok utanmıştı; ama saygı değer bir ablamız; "Ne kadar cömertsin. Elin, çok bol... Bak, rızkın taşıyor." diyerek hem arkadaşımızın gönlünü ferahlatmış hem de içinde çok DERİN manalar yatan bir cümle söylemişti. Düşünen insanlar, bu cümle üzerine bir kitap bile yazabilir. Tabii gerekli gönül derinliğine sahiplerse...


Kaynak: ayşegül Osmanoğlu
 
Geri
Üst