Dişi Horoz adlı oyun 5 hafta bıoyunca Halkalı Kültür merkezinde

xqw07

Yeni Üye
Üye
Dişi Horoz adlı oyun 5 hafta bıoyunca Halkalı Kültür merkezinde
oyun5 halkalı oyunlar halkalı çocuk oyunları
dişi horoz oyunundan görüntüler
wink.gif

disihoroz0086.JPG

disihoroz0081.JPG

disihoroz0094.JPG

disihoroz0114.JPG

disihoroz0096.JPG

Dişi Horoz adlı oyun 5 hafta bıoyunca Halkalı Kültür merkezinde
“Dişi Horoz” adlı tulûat oyunu, Arapzâde Celâl tarafından kurgulanmıştır. İlk kurgulandığı dönemde “Kamalı Sadberk” adı altında oynanmış. Daha sonra, zamanın usta tulûat oyuncuları tarafından zenginleştirilerek “Kılıbık”, “Bir Misafir Geldi”, “Vagondaki Zampara”, “Arım Balım Eyvah Karım” ve “Dişi Horoz” isimleri altında yıllar yılı defalarca –genellikle yazılı metinden ziyade anlatılarak oynanan bir oyun olarak- günümüze kadar gelmiştir.
Oyun tulûat tiyatronun yapısı gereği her oynanmasında kurgusu hariç adeta yeniden yazılarak seyirci karşısına çıkmıştır. Bu da onun hep yeni, hep taze kalmasını sağlamıştır. Oynayan her ekip günceli ilgilendiren espriler eklemiş, seyircinin ilgisi ve duruma göre her konuda iğneli göndermeler yapmışlardır. Böylece her defasında kahkahalarla ve alkışlarla seyredilmiştir.
Oyunun hikâyesi:
Keçecizade Salih Bey köklü ve zengin bir aileden gelmektedir. Annesi Şefkat Hanım, Salih beyi dünyaya getirirken ölmüştür. Kısa bir zaman sonra da Salih beyin babası Abdullah Efendi de karısının acısına dayanamayıp ölünce Salih beyle abisi Gayret beyi ablaları Şükran Hanım büyütür. Yani sizin anlayacağınız Salih Bey varlık içinde ama hem anasız hem babasız büyümüştür.
Neriman Salih beyin ablası Şükran hanımın tek evladıdır. Babası zabitandır... Bir kargaşada kim vurduya gider... Beş sene sonra da annesi Şükran Hanım hakkın rahmetine kavuşur. Salih Bey onu yanına aldığında Neriman daha dokuz yaşındadır. Zaten Salih beyin de hiç çocuğu olmamıştır. Onu evladı gibi bilir.
Neriman büyük dayısı Gayret efendinin oğlu Avni'ye âşıktır. Yani anlayacağınız bizim Salih Bey Neriman'ın dayısı, Avni'nin amcası olur... Tabii ki Avni de Neriman'a âşık... Hem de nasıl, sırılsıklam... Gel gelelim Sadberk Hanım Avni'yi, nedendir bilinmez hiç sevmez... Zaten Sadberk hanımı öyle birkaç cümleyle anlatmak mümkün değildir. O anlatılamaz... Anlatılabilebilemez(!)... Tam bir despottur… Evde hiç kimse ona karşı çıkamaz. Dediği dedik, çaldığı düdüktür. Herkes ve her şey ona tabiidir. Elbette en çok da kocası Keçecizade Salih bey…
Aslında Salih Beyin ona bu teslimiyetinin ardında anasız babasız büyümenin verdiği sevgi boşluğu yatmaktadır. Sadberk hanımla hem bir eş hem de bir anne sevgi ve otoritesinin boşluğunu gidermektedir. Çocuklarının olmaması da Sadberk Hanımın en büyük kozu olunca hayat iyice zorlaşmıştır. Salih Bey Neriman ile Avni’yi evlendirmek ister ama tabii ki Sadberk Hanım buna şiddetle karşı çıkar ve nihayet Salih Bey isyan ederek Sadberk Hanım sultasına son verir.
Oyunu sergilerken:


  • Geleneksel yapımıza azami sadakat gösteriyoruz.
  • Oyunun kıssadan hissesini ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Amiyane tabiriyle belden aşağı denilen ucuz esprilere yer vermiyoruz.
  • Sosyal hicivlere yer veriyoruz ancak bunu yaparken asla taraf olmuyoruz.
  • Doğruyu doğruca, Hakk’ı Hak’ça söylerken güldürmek ve eğlendirmek için sahneye çıktığımızı asla unutmuyoruz.
  • İyiyi, doğruyu, güzeli estetikle sarıp sarmalayıp, eğlenceyle baharatlandırıp kahkahayla süslüyoruz.

Velhasıl-ı kelâm kıssadan hissemiz:
“KEÇECİZADE SALİH BEY : Çocuklar şimdi beni iyi dinleyin… Evlilik mukaddes bir beraberliktir. Bu beraberlik kudsiyetini sevgiden alır. Amma bizim yaptığımızı sakın yapmayın… Birbirinizin ne efendisi ne de kölesi olun… Birbirinize üstünlük taslamayın… Her birinizin yarım olduğunu ancak bir araya geldiğinizde bir olduğunuzu sakın aklınızdan çıkarmayın… Ancak o zaman huzurlu, ancak o zaman mutlu olursunuz… Her daim birbirinizi çok sevin, aşkla sevin olur mu…” (Dişi Horoz, 2nci Perde, 11nci Meclis.)
Vesselâm…
 
Cevap: Dişi Horoz adlı oyun 5 hafta bıoyunca Halkalı Kültür merkezinde

hem eğlendiren hemde unutmaya yüz tutmuş aile içi saygı sevgiyi bir oyun oynanırken bu kadar mı güzel mi işler. öncelikle eser sahibine sonra da sanat yönetmeni sevim gelenbe ye genel yönetmenimiz mehmet beyazıt a ve tüm ekibime sonsuz sevgilerimi yolluyorum. izlenilmesi lazım gelen büyük oyunlardan.

bu oyun da evi eline almış bir kadının baskılarının altında kalan ev halkını anlatıyorlar. ama bu kadının hükmü altına giren erkek aslında korkmadığını ve herkesin birbirine denk olması gerektiğini eş olmasını ve yıllardır susmasının sevgisinden kaynaklandığını işlemişler.

hem ders verici hem eğlendirici müthiş duygusal final sahnesiyle izleyenleri sürekli şaşırtan bir tuluat oyunudur. şimdiden herkese iyi seyirler dilerim.
 
Geri
Üst