Dua ederken icten, samimi ve cok isteyerek dua etmeliyiz!
Duâda istekler kesin olmalı, ortada kalan bir tereddüt ve isteksizlik hali olmamalıdır. Meselâ:
Yâ Rab, beni istersen afvet, istemezsen afvetme... gibi bir duâ etmemelidir. Belki kesin olarak: Yâ Rab, beni afveyle. Ben senin afvından başka bir kurtuluş yolu bilmiyorum; afvına, fazl-ı keremine muhtacım... diyerek kesin istekte bulunmalıdır.
Buhârî ve Müslimdeki hadîslerden öğrendiğimize göre, Resûlüllah Efendimiz şöyle buyurmuştur:
Sizden biriniz duâ ederken sakın, Allahım, beni istersen afvet, istersen afvetme, demesin. Dileğini kesin olarak söylesin. Yâ Rab, beni afvet, diye duâ etsin.
Müslimdeki şu hadîs de bu mânâya işaret etmektedir:
Duâ eden kimse büyük bir ümidle, arzu ile istesin. Zira istenen hiçbir şey, Allaha fazla ve zor gelmez.
Hatta büyüklük küçüklük, çokluk azlık kula göredir. Hâlik-ı Kâinata göre, her şey müsavidir. Hepsi de sadece bir (kün) emrine bakar. Ol, demesiyle olup gider. Büyüklük küçüklük, azlık çokluk farketmez, bahismevzu olmaz.
Yâ Rab, beni istersen afvet, istemezsen afvetme... gibi bir duâ etmemelidir. Belki kesin olarak: Yâ Rab, beni afveyle. Ben senin afvından başka bir kurtuluş yolu bilmiyorum; afvına, fazl-ı keremine muhtacım... diyerek kesin istekte bulunmalıdır.
Buhârî ve Müslimdeki hadîslerden öğrendiğimize göre, Resûlüllah Efendimiz şöyle buyurmuştur:
Sizden biriniz duâ ederken sakın, Allahım, beni istersen afvet, istersen afvetme, demesin. Dileğini kesin olarak söylesin. Yâ Rab, beni afvet, diye duâ etsin.
Müslimdeki şu hadîs de bu mânâya işaret etmektedir:
Duâ eden kimse büyük bir ümidle, arzu ile istesin. Zira istenen hiçbir şey, Allaha fazla ve zor gelmez.
Hatta büyüklük küçüklük, çokluk azlık kula göredir. Hâlik-ı Kâinata göre, her şey müsavidir. Hepsi de sadece bir (kün) emrine bakar. Ol, demesiyle olup gider. Büyüklük küçüklük, azlık çokluk farketmez, bahismevzu olmaz.