Geçmiş zaman, kaderin ortaya çıkmış halidir. Yani kazadır. Gelecek zaman ise kaderdır. Bizler geçmişe kader, geleceğe de irade nazarıyla bakarız.Yani, evlilik gerçekleşmişse bu artık kaderin ortaya çıkmış şeklidir. Demek ki, kaderimizde varmış bu yüzden de evlenmiş diyoruz. Henüz evlilik yok ise , kaderimizi bilmediğimizden dolayı irademizi kullanmalı ve bu konuda gerekli sebepleri yerine getirmeliyiz. Düşünüp taşınarak, dinimizin emrettiği şekilde evliliği gerçekleştirmeye çalışırız. Sonunda yine de kaderimizde yazılan ortaya çıkıyor ve unutmamalıyız ki, gerçekleşen bu kaderin oluşmasında irademiz de büyük rol oynuyor.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, bir sorun ile yüzlesdikde araştırarak tüm sebeplere riayet etmeliyiz. Ancak olan oldu, geçen geçtikten sonra konunun sonunda "kaderim buydu" demeliyiz. Keşke diyerek kadere isyan etmemeliyiz. Allah Resûlü'nün evlenmek düşüncesinde olan bir kimseye yaptığı tavsiyeyi hatırlayalım.Bir kadınla dört meşrebine - malı, asil soyluluğu, güzelliği ve dinine göre evlenilir. Sen dindar olanı, yani güzel ahlaklı olanı seç. Mutlu olursun. Selam ve dua ile.
