Eyvah! Kadınlar erkekleşiyor mu yoksa?

PeLiNiM

Yeni Üye
Üye
Eyvah! Kadınlar erkekleşiyor mu yoksa?
Ekonomik özgürlükle birlikte kadınların aşktan beklentileri de değişti. Bir özgüven geldi hepimize. Ben babasız çocuk yetiştirim, evlensem de boşanırım, istediğimi yaparım havalarına büründük. Acaba ipin ucunu fazla mı kaçırdık?





Geçmişten bugüne hayatımızı etkileyen, okuduğumuzda tüylerimizi diken diken eden, keşke biz de yaşasak diye hepimizi hayıflandıran birçok aşk hikâyesi vardır. Ferhat’ın Şirin için dağları delmesi mi dersiniz, Romeo ve Juliet’in hastaneye gitmeyi akıl edemedikleri trajik ölümleri mi dersiniz, Aslı ile Kerem’in yanarak ölmeleri mi dersiniz, Mevlana’nın Şems ile olan aşkı mı dersiniz... Aşk her defasında farklı tasvirlerle karşımıza çıkar. Aşkı yücelten hikâyeler o kadar çoktur ki; biz de kendi masalımızı yaşamak için yanıp tutuşuruz(duk).
Fakat son zamanlarda aşk başkalaştı. Issız Adam’lar türedi çevremizde... Kadınların aşktan beklentileri değişti. Bir özgüven geldi hepimize. Ben babasız çocuk yetiştirim, evlensem de boşanırım, istediğimle yatarım havalarına büründük.
Tabii bu ‘özgür kız’ havası hayatımıza yeni bir terimi hediye etti. Fuck Buddy...
Nedir bu fuck buddy? Hadi, biraz açalım şu fuck buddy terimini...
Canın sevişmek istediğinde aradığın, normal hayatta arkadaş olarak görüştüğün, sorumsuzca seviştiğin bir partner. Tamam, böyle söyleyince kulağa çok güzel geliyor. Peki, hani nerede bıkmadan, usanmadan aşkı arayan kadınlar, tarih mi oldular...
Çevreme bakıyorum da bizim manav Osman’ın bile bir fuck buddy’si var. Kimse neden böyle bir şey yapıyorsun diye sormuyor ama! Nasıl yatakta iyi mi bari daha geçerli bir soru şu an... Onu da bu hafta sonu yaşadığım olayla anladım.

Pazar günü; yazın son günlerini değerlendirmek, biraz güneşten nasibimizi almak, biraz da dedikodu yapmak için kızlarla buluşup kendimizi müthiş bir brunch’la ödüllendirdik. Tam kahvelerimizi yudumlarken çok sevdiğimiz bir arkadaşımız, birkaç masa öteden bize el salladı ve haylaz adımlarla yanımıza yaklaştı. N’aber, nasılsın faslının ardından arkadaşımızın masasındaki yakışıklıya gözüm takıldı. Hayırdır yeni bir aşk mı diye soruverdim. Cevap gecikmeden geldi; yok canım ne aşkı, fuck buddy’im o. Bizim kızlardan biri nasıl yatakta iyi mi bari deyiverdi. Arkadaşımız da; ‘harika’ diye bir kahkaha patlattı. Yüzümde gülümsemeyle kalıverdim.
Nedenine gelince; eskiden böyle şeyler yaşansa bile anlatılmazdı, ulu orta konuşulmazdı, en yakın arkadaşına bile ‘nasıl söylesem’ diye düşündürürdü insanı. Şimdi öyle mi, herkese rahatça söyleyebiliyorsun. "O benim fuck buddy’im. Sadece yatıyoruz, dışarıda arkadaşız"...
Erkeklerin cennet, canına minnet, zaten bütün dünyayı döllemek istiyorlar. Onlarda suç yok, kadın razıysa adam ne yapsın? Ama biz kadınlar, bizlere ne oluyor?
Nerede beyaz gelinlik hayalleri, nerede hayatımızın aşkıyla karşılaşma düşleri... Ekonomik özgürlükle birlikte bu hayaller de mi tarih oldu?
Rollerin eşitlendiğinin farkındayım. Artık kadın da çalışıyor, ekmek parası kazanıyor, ihtiyaçlarını tek başına karşılayıp çocuğunu tek başına yetiştirebiliyor. Bunlar sevindirici gelişmeler... Peki, sizce erkek rolüne fazla mı soyunmaya başladık? "Amaaan onunla da yatarım, bununla da gezerim, günümü gün ederim" diyen kadınlar olduk çıktık! Biz kadınlar erkekleşiyor muyuz yoksa?
Yani demek istiyorum ki, biz kadınlar duygusal yaratıklardık. Tanrı bizi böyle yaratmıştı. Severdik, kendimizden ödün verirdik. Ne zaman erkek gibi düşünmeye, yatakta erkek gibi davranmaya başladık sorarım size?
Eğer aramızda varsa ben duygusuz sevişirim, fuck buddy’nin alasıyım diyen varsa erkek gibi çıksın ortaya, hodri meydan kızlar...

alıntı
 
Geri
Üst