Ezmek yada ezilmek bütün mesele bu

AuSSie-AnGeL

Daimi Üye
Üye
Ezmek yada ezilmek bütün mesele bu
ezilmek ayakla ezmek
EZMEK YADA EZİLMEK BÜTÜN MESELE BU
--------------------------------------------------------------------------------

Kimse kimseyi beğenmiyor…
Bulan bulduğu yerde acımasızca eziyor…
Herkes daha üstün olmanın yarışına giriyor…
Kimi masaya koyduğu cep telefonu ile yapıyor bunu, kimi arabasının anahtarı ile…
Kimi maaş bordrosunun baskınlığını kullanıyor…
Kimi oturduğu muhitin zenginliği ile

----
1980-90’lı yıllarda üstünde ismi yazan altın künyeler, taşlı 'şoval' yüzükler vardı ki hatırladıkça hâlâ nasıl gülerim
Eve veya hayatımıza yeni giren televizyon altındaki BETA-VHS video ile
Evin kapı zilinde evin erkeğinin görevi 'ne alaka demeyin' yazardı işte Ama sadece dört meslek grubu yazardı; avukat 'Av’, doktor ‘Dr’ mühendis ‘Müh’, bazen Yüksek Müh son olarak da kapıcı
Onunkinde kısaltma yok o direk 'kapıcı'… Üçü memnuniyetten biri mecburiyetten yani

----
Bir düğüne gitmişliğiniz vardır elbet
Takı merasimlerini hatırlayın şimdi; bileziği takmaya gidenin gidişiyle, adının anonsundan sonra salınarak dönüşü arasında, kapalı zarf bırakanın gidişi ve dönüşündeki farka bakın…

Birisi iç cebinden çıkarır utana sıkıla, diğeri yaldızlı kutuyu götürür sallaya sallaya
Zarf götüren hızlı, çabuk;
Bilezik takan ağır aksak
(Bir de bileziğin kimde olduğu çevreye duyurularak, "bilezik senin çantada mı?" diye sorulur Seksen kere kontrol edildiği halde)
O an insanın zekası, bilgisi, insanlığı, vakariyeti yok
O an sadece güç var
Küçülten, ezen, hiç eden acımasız bir güç

Siyasetçi hitabetiyle…
Manken güzelliğiyle…
Sporcu çevikliğiyle…
Gazeteci kalemiyle…
Radyocu çenesiyle…
Televizyoncu bedeniyle…
Profesör bilgisiyle…
Muhtar mührüyle
Nasıl seviyoruz gösterişi, cakayı, ezmeyi, hava atmayı…

En amiyane tabirle lütfen bağışlayın, bulan bulduğu yerde
Kör tuttuğunu, topal yakaladığını 'eziyor' işte
Ve sonra musalla: Nasıl bilirdiniz? diye
Şimdi ezildim işte
 
Geri
Üst