Gebelikte Beslenme nasıl yapılmalı nelere dikkat etmeli

M

Misafir

Forum Okuru
Gebelikte Beslenme nasıl yapılmalı nelere dikkat etmeli
Hamile olduğunu yeni öğrenen kadınların pek çoğunda, en çok ilgi çeken konulardan birisi beslenme şeklinin nasıl olması gerektiğidir. Çoğu kadın bebeğinin gelişimi için doğru ve dengeli beslenemediğini düşünür. Hatta ilk aylarında kilo alamayan gebeler endişelenebilirler. Aslında bu endişe çoğu zaman gereksizdir. Çünkü bulantı ve kusmalar ile iştahsızlık problemleri ilk aylarda kilo almayı doğal olarak engelleyebilir.
Kimi zaman hastaların eline çeşitli diyetler verilmekte ve belli beslenme programlarına zorlanmaktadırlar. Bazı gebeliğin özel durumları haricinde bu tür yaklaşımların hiçbir bilimsel geçerliliği yoktur. Kadınları korkutarak sevmedikleri veya tolere edemedikleri gıda maddelerini tüketmeye zorlamak kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Bu tür diyetler ancak konunun uzmanı diyetisyenler tarafından hastanın durumu göz önüne alınarak, doktorunun önerileri doğrultusunda ve kişiye özel olarak hazırlanabilir.
Ancak yine unutulmamalıdır ki bebeğin büyümesi, sağlıklı olması, ruhsal, fiziksel, zihinsel yönden iyi gelişmesi annenin sağlığı ve dengeli beslenmesiyle orantılıdır.
Annenin gebelik öncesi fiziksel gelişimini tamamlamış olması, besin depolarının yeterli olması ve yaşı, hem bebeğin hem de annenin sağlığını koruyacak en önemli etkenlerdir. Çünkü bebek, annenin besin yedeklerinden ve gebelik boyunca tükettiklerinden kendisi için gerekeni seçip alarak, büyür beslenir.
Annenin günlük yaşantısını sürdürecek yeterli enerji ve besin öğelerini alırken doğal yollardan fazladan alacağı protein, enerji, vitamin ve mineraller hem kendisi hem de doğacak bebeğin sağlıklı olmasının garantisidir.
Normal bir gebelik sürecinde annenin kendi gereksinimine ek olarak tükettiklerinin bebeğe aktarılması için annenin yaklaşık 10-12 kg alması yeterlidir. Bu artışı sağlayabilmek için gebelik öncesine göre bir gebe ek olarak günlük 20 gr. protein, 15-20 mg. demir, 500 mg. kalsiyum ve ortalama 300 kalorilik enerji alması gereklidir.
Gebelikte sıklıkla tüketilmesi gereken besin öğelerine göz atalım.
KALSİYUM
Kalsiyum, bebeğinizin gebeliğin 8. Haftasından itibaren oluşmaya başlayan kemik ve dişlerinin gelişimi için gerekli bir mineraldir. Gebelikte, normalde gerek duyduğunuz miktarın iki katı kadar kalsiyum gereklidir. Çünkü gebelik boyunca diş ve kemiklerden sürekli bir kalsiyum eksilmesi olmaktadır. Kalsiyum açısından zengin besinler peynir, süt, yoğurt ve yeşil yapraklı sebzelerdir. Ancak süt ürünlerinin yağ açısından da zengin olduğundan dolayı yağı alınmış süt ve yoğurdu tercih etmeniz daha doğru olacaktır. Brucella, tifo benzeri hastalıklardan korunabilmek için tükettiğiniz peynirin ve sütün hijyenik ve pastörize olmasına da özen gösterin.
PROTEİNLER
Gebelikte artan protein gereksinimi karşılamak için kırmızı ve beyaz et, süt ve süt ürünleri, yumurta, balık, kuru baklagiller(fasulye, mercimek, barbunya..) gibi proteinden zengin besinler önerilir. Proteinler, hayvansal ve bitkisel proteinler olarak ikiye ayrılır. Diyetlerde bitkisel ve hayvansal proteinler eşit oranlarda tüketilmelidir. Hayvansal gıdalardaki yağ mümkün ölçüde alınarak, etin yağsız şekilde tüketilmesi önerilir. Ayrıca balıkta proteinden başka bulunan omega 3- yağ asitleri de bebeğin zeka gelişimi üzerine olumlu etkili bir maddedir. Balık taze ve iyi pişirilmiş olmalıdır.
C VİTAMİNİ
C vitamini demirin bağırsaklardan emiliminde, vucudun hastalık etkeni mikroorganizmalara karşı immun(bağışıklık) direncinin arttırılmasında ve :):):):)bolizmamızdaki pek çok biyokimyasal süreç için gerekli bir vitamindir. Gebelikte C vitamini gereksinimi :):):):)bolizmanın hızlanmasına bağlı olarak artmıştır; ancak düzenli bir şekilde beslenen gebelerde hap şeklinde vitamin alınması önerilmemektedir. C vitamini portakal, limon, kırmızı ve yeşil biber, domates, çilek, greyfurt, karnıbahar, lahana, brüksel lahanası gibi pek çok taze meyve ve sebzelerde bulunur. Vücutta depolanmadığı için her gün belli bir miktar alınmalıdır. Uzun süre saklanan ve pişirilen besinlerde C vitamininin çoğu kaybolur. Besinleri tazeyken tüketmeli, iyi yıkanmış sebzeleri çiğ ya da az haşlayarak yemelisiniz. Ayrıca gebelere uzun süre beklemiş, doğal içerikli olmayan, konserve ve benzeri gıdalar da önerilmez.
FOLİK ASİT
Bebeğin merkezi sinir sisteminin gelişmesi için özellikle gebeliğin ilk haftalardan itibaren folik asit alınması çok önemlidir. Vücutta depolanmadığı ve gebelik süresince normalden fazlasına gerek duyulduğu için her gün alınmalıdır. Taze yeşil sebzeler folik asit kaynağıdır, ancak uzun süreli pişirmeler ve uzun süre bekleyen gıdalardaki miktarını azaltır. En çok ıspanak, yer fıstığı, fındık, karnıbahar, kepekli ekmekte mevcuttur. Doğal gıdalar gebenin folik asit açığını tam olarak kapatamayacağından ötürü gebeliğin ilk haftalarından itibaren hap olarak dışarıdan alınması uygun olacaktır.
Gebelerde folik asit eksikliğine bağlı bebeklerde nöral tüp defektleri(hidrosefali, spina bifida, anensefali) adı altında toplanan bir takım anormalliklerin ortaya çıkabileceği gösterilmiştir. Ayrıca bu gebelerde preeklampsinin (gebelik zehirlenmesi) daha sık geliştiği gözlenmiştir. Daha önceden folik asit eksikliği saptanmış veya nöral tüp defekt anomalili bebek doğurmuş kadınlar, gebe kalmayı düşündükleri tarihin en az 3 ay öncesinden itibaren folik asit alımına başlamalıdırlar.
LİFLİ GIDALAR (Posalı gıdalar)
Günlük beslenmenizin büyük bir bölümünü oluşturması gereken lifli (posalı) yiyecekler, gebelikte sık görülen kabızlığın ve bağırsak tembelliğinin önlenmesinde çok yararlıdır. Genellikle tüm sebze ve meyveler lif açısından zengindir. Her gün bolca yiyebilirsiniz. Kepekli besinler de lif içerir, ancak diğer bazı besinlerin bağırsaklardan emilimini azalttığından aşırı tüketilmemelidir. Lifli gıdalar en sık olarak kepekli ekmek, yulaf ezmesi, barbunya, kepekli makarnalar, kayısı, kuru üzüm, bezelye, pırasa, esmer pirinç, ahududu, kuruyemişte bol miktarda vardır.
GEBELİKTE SIVI ALIMI
Gebelik süresince bol miktarda su ve sıvı alımı sizin ve gebeliğiniz açısından son derecede yararlıdır. Özellikle bol su tüketimi idrar yolu enfeksiyonu, oligohidramnios(bebeğin amnion sıvısının normalden az oluşu), erken doğum eylemi, solunum yolu enfeksiyonları, kabızlık, ishal gibi pek çok durumda koruyucu veya tedavi edici olabilir.
Gebelikte çay, kahve, kolalı içecekler ve kakao önerilmez. Çay içerdiği ‘tein’ maddesiyle demir eksikliğine yol açarken, diğer maddeler ‘kafein’ içerdiğinden ötürü bebek üzerine olumsuz etkide olabileceğinden dolayı önerilmemektedir. Maden suyu (soda) içilmesinin ise hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Yine tamamen doğal ve katkı maddeleri içermeyen bitki çayları da gebelikte içilebilir.
Alkol, gebelikte kullanıldığında bebekte ‘fetal alkol sendromu’ olarak tanımlanıp, zeka geriliği ve bir takım yapısal anormalliklerle kendini gösteren problemlere yol açtığından ötürü kesinlikle zararlıdır.
Gebelikte gereksiz kalori tüketimini de kısıtlamak gereklidir. Unutulmamalıdır ki, önemli olan annenin karnının yağ bağlaması değil içerideki bebeğin sağlıklı ve uygun gelişimidir. Bu yüzden kek, bisküvi, reçel ve meşrubat gibi temel besin öğelerinden yoksun şekerli yiyecek-içeceklerden mümkün olduğunca kaçınmak gereklidir. Ayrıca yağlı kızartmalar yerine haşlama türü gıdalar tercih edilmelidir. Aşırı tuzdan da kaçınmak uygundur. Özellikle son aylarda aşırı tuzlu yeme ile vucütta ödem artabilir, tansiyon yükselebilir ve kendinizi daha rahatsız hissedebilirsiniz.
Hangi besin kaynakları ne işe yarar?
Et, yumurta, kurubaklagiller: Beyin, kas, kemik ve dişlerin gelişimi ve kan yapımında görevlidir. Protein ve demir gereksinimini karşılarlar.
Süt ve süt ürünleri: Kemik, diş gelişimi ve büyüme ile görevlidirler. Protein ve kalsiyum kaynağıdırlar.
Sebze ve meyveler: Büyüme ve gelişme için vitamin ve mineralleri sağlarlar.
Tahıllar: Kalori ve B grubu vitaminleri içerdiklerinden büyüme ve gelişmeye için önemlidirler.
Yağ ve şekerler : Sadece enerji içerirler ve enerji açığını kapatırlar.
Yeterli ve dengeli beslenmede dikkatli bir şekilde tüketmek zorunda olduğumuz bu besin gruplarını gebelikte de aynı özenle tüketmeliyiz ki sağlıklı yaşayabilmek için doğru beslenme alışkanlıklarını kazanabilelim.
“Gebelik diyet yapmak için uygun bir zaman değildir”
Yaş, boy ve hareket durumumuza göre uygun ağırlıkta gebeliğe başlanmalıdır. Çok kilolu bir gebeyi zayıflatmak gebelik sürecinde doğru değildir, kilosunu korumaya çalışmak ve özellikle dördüncü aydan sonra kalori kısıtlamasına gitmemek gerekir. Beslenmede yüksek kalorili yiyeceklerin fazlaca almasına engel olmak, ancak gebelik için gerekli temel besin ögelerini alarak gereksinmeleri karşılamak esastır.
Ergenlik çağında olan veya yaşantısı gereği çok hareketli gebelerde ise mutlaka olması gereken, kilonun korunması ve ek olarak gebelik için artan gereksinimin karşılanmasıdır.
Gebelikte ağırlığın takibi çok önemlidir. İlk üç ayda 0,5-1 kg, sonraki aylarda ise ortalama 1.5-2.0 kg, ağırlık kazanması uygundur.
Çok zayıf gebelerde, yetersiz ve dengesiz beslenenlerde düşük ağırlıklı doğum, erken doğum, ölü doğum, zihinsel ve bedensel özürlü doğumlar görülebilir. Annede anemi (kansızlık), kemik ve diş kayıpları, preeklampsi, vücutta su tutulması (ödem), iş gücü kaybı, halsizlik görülme oranı yüksektir.
Çok kilolu gebelerde ise hipertansiyon, şeker hastalığı, doğum güçlükleri gibi problemler görülebilir. Bu nedenle anne adaylarının gebelik öncesi kontrolleri yapılması, gebe kaldıktan sonra her ay beslenme ve kilo izlenmesinin yapılması gerekmektedir.
BESLENME İÇİN İPUÇLARI
• Öğünleriniz sık ve az az porsiyonlar halinde olmalıdır. Ne uzun süre aç kalın, ne de yediğinizde tıka basa midenizi doldurun.
• Aldığınız gıdaların taze olmasına dikkat edin. Konserve, beklemiş gıdalar ve içinde katkı maddeleri bulunarak saklanan gıdalar yerine taze ve doğal maddeleri tüketmeye özen gösterin.
• Yediğiniz gıdalarda “çeşitliliğe” önem verin. Bu şekilde pek çok vitamin ve minerali almanız mümkün olacaktır.
• Aşırı yağlı, tatlı, baharatlı ve kalorili gıdalar yerine protein ve karbonhidrattan zengin, yağ oranı düşük besin öğelerine yönelin. Unutmayın ki önemli olan sizin kilo almanız değil bebeğin içeride yeterli şekilde beslenebilmesidir. Preeklampsi durumu veya riski varsa protein alımınızı arttırmanız gerekebilir veya gebeliğe bağlı şeker hastalığı(gestasyonel diabet) söz konusu ise diyetisyeninizin önereceği şekilde kalori kısıtlamasına gitmeniz gerekebilir.
• Gebelikte dışarıdan hap olarak alınması gereken iki madde folik asit ve demirdir. Dengeli beslenebilen bir gebede bunlar harici vitamin veya mineral alımı gereksizdir. Piyasada pek çok multivitamin adı verilen ve içinde pek çok vitamin ve mineralleri barındıran ilaçlar vardır. Bunlar çoğu hekim tarafından reçete de edilmektedir. Ancak son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar; gebelikte dışarıdan hap olarak alınan A, C, E vitaminleri ile magnezyum, kalsiyum, çinko, selenyum, bakır, flor gibi eser elementlerin gebelik üzerine her hangi bir olumlu etkilerinin olmadığını göstermiştir. Eğer gebeliğe bağlı bacak kramplarınız oluyorsa Magnezyum, preeklampsi riskiniz varsa Kalsiyum’u ilave olarak doktorunuz size reçete edebilir.
Sentetik multivitamin hapları dengeli beslenemeyen gebelerde destekleyici olarak verilebilse de doğal gıdaların hiçbir zaman yerini tutmayacaktır.
• Gebeliğin ilk aylarında yapılan “Toxoplasma testleri” sonucunda vücudunuz bu parazitle önceden hiç karşılaşmamışsa bazı önlemleri almanız şarttır. Özellikle kedi ve köpek dışkılarıyla bulaşan bu rahatsızlık gebelik döneminde ortaya çıkarsa bebekte ölümcül veya sakatlıklara yol açan problemlere neden olabilir. Toxoplasma özellikle iyi yıkanmamış sebze ve meyveler ile iyi pişmemiş çiğ etlerden geçer.
Toxoplasma’dan korunmak için ; ellerinizi öğün önceleri düzgün şekilde yıkayınız. Sebze ve meyveleri de tüketmeden önce uzun süreli yıkayınız. Evinizde kedi veya köpek besliyorsanız aşılarını ihmal etmeyin, onlara da çiğ et vermeyin ve yakın temastan kaçının. Çiğ veya iyi pişmemiş et ve et ürünlerinden kaçının. Toxoplasma ülkemizde özellikle çiğ etlerin yoğun olarak tüketildiği doğu ve güneydoğu Anadolu bölgelerinde sık olarak görülmektedir.
• Beslenmede suyu asla ihmal etmeyin. Günde en az 8-10 bardak su için. Yaz aylarında bu miktar 15 bardağa kadar çıkılabilir. Özellikle ileri aylarda kabızlık şikayeti varsa bol su içerek, kabuğu ile yenen meyveleri tüketerek, her öğünde sebze ile salataya yer vererek ve yürüyüş yaparak bu sorunun önüne geçebilirsiniz.
• Günde 1-2 bardak süt içmeniz gebelikte ortaya çıkan kalsiyum kayıplarını yerine koymak içindir. Süt içemiyorsanız yoğurt veya ayran tüketiniz. Peynir veya çökelek de tüketebilirsiniz. Süt ve süt ürünlerinin pastörize olmasına dikkat edin.
• Yemeklerde iyotlu tuz kullanınız. Yüksek tansiyon (hipertansiyon) varsa yemekleri az tuzlu pişirin. Özellikle son aylarda olan ödemlerin azaltılması amacıyla bu dönemlerde tuzu azaltın.
• Genelde sabahları yataktan kalkınca başlayan bulantılarda bir dilim peynir, bir iki grissini rahatlık sağlayabilir. Özellikle gebeliğin ilk üç ayında olan bu bulantı ve kusmalardan kendinizi korumak için bu dönemde katı, kuru ve yağsız gıdaları tercih edin. Mutfak kokularından ve ağır parfümlerden uzak durun. Bu dönemde tuzlu kraker, patates haşlaması, leblebi ve bisküvi türü gıdaları alarak şikayetinizle baş edebilirsiniz. Az ve de sık yemeyi unutmayın.
• Önceden belirtildiği gibi gebelik diyet yapmak için uygun bir zaman değildir. Hamilelikte belli miktarda kilo alımı şarttır. Zayıf bir bünyeye sahipseniz daha fazla, kilolu bir bünyeniz varsa daha az kilo almanız uygun olacaktır. Kilo durumunuzu “Vücut kitle indeksi” ile değerlendirebilirsiniz.
Gebelik Döneminde Tüketilmesi Gereken Besinler ve Ölçüleri
Doğru beslenme ve gebelik durumunun özellikleri nedeniyle gereksinmelerin çeşitli yiyecek guruplarından sağlanması gerekir.
Besin öğeleri vücudumuzda çeşitli görevler yaparlar. Aynı görevleri yapan yiyeceklerden besin grupları oluşturulmuştur. Grup seçeneklerinden birini tüketmiyorsanız bir diğerini yiyerek de doğru beslenebilirsiniz.
BESİN MİKTARI
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ 2 Su Bardağı süt veya yoğurt 1 porsiyon peynir (2 dilim) veya 2 yemek kaşığı çökelek
ET ,YUMURTA, KURUBAKLAGİLLER 1 Yumurta
1 porsiyon et, balık, tavuk, hindi (60-90gm.)
1 porsiyon kurubaklagil yemeği (120gm)
TAZE SEBZE VE MEYVELER 2 Porsiyon pişmiş taze sebze
3 porsiyon çiğ taze sebze
2-3 adet orta boy meyve veya taze meyve suyu
TAHILLAR 6-8 İnce dilim ekmek
1 porsiyon pilav veya makarna
1 porsiyon çorba
YAĞLAR 3-4 Silme yemek kaşığı sıvı yağ
ŞEKERLER 1-2 Tatlı kaşığı bal, reçel veya pekmez
Örnek Yemek Listesi
SABAH:
1 bardak süt,
1 yumurta,
1 dilim peynir,
1 dilim ekmek,
1 domates, 1 salatalık, maydanoz, yeşil biber, dereotu v.b
ARA ÖĞÜN:
1 meyve,
1 bardak ayran,
1 ince dilim ekmek
ÖĞLE:
1 Porsiyon etli kurubaklagil yemeği
1 porsiyon pilav veya makarna
1 bardak ayran
1 porsiyon salata,
1 orta dilim ekmek,
1 adet meyve
ARA ÖĞÜN:
1 dilim ekmek,
1 dilim peynir,
domates ve salatalık,
1meyve
AKŞAM:
1 porsiyon et, balık, tavuk (sebzeli)
1 porsiyon zeytinyağlı sebze yemeği
1 bardak ayran,
1 porsiyon salata , 1orta dilim ekmek
GECE:
1 su bardağı süt veya 1 porsiyon sütlü tatlı
1 porsiyon meyve
Kahvaltıda veya ara öğünlerde 5 zeytin, 1 tatlı kaşığı bal, pekmez, reçel tüketilebilir. 1 porsiyon meyve, 1orta boy elma, portakal veya küçük bir salkım üzüm, ince bir dilim karpuz veya kavun, yarım muz veya greyfrut olabilir.
“Gebelik Güzelliktir”
Gebelik anne adayı olmak, eşine ve kendine benzer bir canlıyı vücudunda taşımak çok özel ve sorumluluk isteyen bir süreçtir.
“Bebeği içinde hissederek yavaş yavaş artan ağırlaşma ve değişen fiziksel görünüm anneye apayrı bir güzellik katar.”
İnsan yaşamında beslenmenin çok önemli ve çok özel olduğu devrelerden biri olan gebelik, anneye topluma sağlıklı bireyler kazandırma sorumluluğunu vermiştir. Anne iyi ve doğru beslenmezse ölü doğum, erken doğum, düşük ağırlıklı doğum, bedensel ve zihinsel özürlü doğumlar gibi tehlikelerle karşılaşabilir. Kendisinde de kansızlık, tansiyon problemleri, vücutta su tutulması, yorgunluk, diş kayıpları ve kemik problemleri olabilir.
Sonuç olarak; gebelik süresince bebek iyi beslensin diye fazla ve dengesiz beslenmek doğru olmadığı gibi doğum sonrası eski görünüme kolayca ulaşmak için az yemek de doğru değildir. Temel prensip; içerideki bebeğin yeterince yararlanacağı doğru ve dengeli beslenmeden geçer
 
Hamilelikte Beslenme Rehberi >

Hamilelikte Beslenme Rehberi >
Anne Adayının Beslenmesi

beslenme.jpg


İçinizde gelişmekte olan küçük bir varlık vardır, ve onun sağlıklı gelişmesi için ağzınıza koyduğunuz her lokma önemlidir. Amerika Harvard üniversitesinde yapılan bir araştırma, bebeğin sağlığının, annenin hamileliği sırasındaki beslenmeyle nasıl yakından ilişkili olduğunu göstermiştir. Araştırmaya alınan kadınlardan diyeti iyi olanların %95’inin çok sağlıklı bebekleri olurken, diyetine dikkat etmeyenlerin (genellikle abur cubur ve fast food ile beslenenlerin) %8’inin sağlıklı bebekleri, %65’inin ölü doğum, prematüre ve doğuştan kusurları olan bebekleri olmuştur. Başka çalışmalarda da hamile kadınların yediklerinin veya yemediklerinin bebek üzerine olan etkileri gösterilmiştir. Örneğin döllenmeden hemen önce ve erken hamilelik döneminde folik asit eksikliği, omurilik kanalı kusuru ve damak dudak yarıklığı riskini arttırırken, son üç ayda protein ve kalori eksikliği beyin gelişimini kötü etkiler.Yetersiz ve yalnış besin alımı bebekle ilgili gelişimi geciktirebilir.
Ayrıca beslenme hamileliğin seyrine; rahat geçmesine, doğuma, duygusal duruma ve doğum sonrası iyileşmeye etki eder. İyi beslenen kadınlarda erken doğum daha azdır, özellikle çinko eksikliği prematüre doğum riskini arttırır. Hamileliğiniz boyunca dikkat etmeniz gereken önemli konular şunlardır:
Yediğiniz her lokmaya özen göstermek: Her yemekte çatalınızı ağzınıza götürmeden önce "bu yediğim bebeğim için iyi mi?" diye bir düşünün, eğer yanıt “evet” ise çiğneyin. Düşkün olduğunuz tatlılardan ve abur cuburlardan uzak durun.
Tüm kaloriler birbirine eşit değildir: 150 kalorilik bir tatlı kurabiyedeki kalori, kepekli undan yapılmış, meyve suyu ile tatlandırılmış diyet kurabiyedeki 150 kaloriye eşit değildir. Bu nedenle aldığınız kalorinin miktarının yanı sıra, niteliğinede özen gösterin.
Kendinizi aç bırakırsanız bebeğinizide aç bırakırsınız: Nasıl bebeğinizi doğduktan sonra aç bırakmayı düşünemiyorsanız, anne karnındayken de bunu yapmamalısınız. Bebeğinizin düzenli aralarla düzenli beslenmeye ihtiyacı vardır. Hiç bir zaman öğün atlamayın. Siz aç olmasanızda
bebeğiniz açtır. Eğer mide yakınmalarınız iştahınızı kapatıyorsa, gereksiniminizi 3 öğün yerine 6 küçük öğün ile karşılayın.
Karbonhidrat alımı: Hamilelik sırasında kilo almaktan korkan bazı kadınlar karbonhidratları tamamen diyetlerinden çıkarırlar. Saf ve basit karbonhidratların (beyaz ekmek, pirinç, şeker, kek, kurabiye) besin değeri az ama kalorileri çoktur. Saf olmayan karbonhidrat komplekslerinin ise (kepekli ekmek, kahverengi pirinç, kurufasulye, bezelye ve özellikle kabuğu ile pişirilen patates) gerekli B vitaminleri, mineraller, protein ve lifler açısından gerekli olduğu bir gerçektir. Bunlar bulantı ve kabızlığın kontrol altına alınmasında yardımcı olur ve şişmanlatıcı değillerdir.
pasta5.jpg


Tatlılar sorundan başka birşey değillerdir:
Hiçbir kalori şekerin verdiği kalori kadar boş değildir. Ayrıca araştırmalar şekerin yalnızca yararsız değil zararlı da olduğunu göstermişlerdir. Şekerin diş çürümesine yol açmasının yanı sıra, şeker ve kalp hastalığı, depresyon ve bazı vakalarda hiperaktivite ile ilişkisinin olduğu düşünülmektedir. Şeker ile ilgili belkide en kötü şey hiçbir besin değeri olmamasıdır. Lezzetli ve besleyici tatlılar için, şeker yerine meyve ve meyve suyu kullanın.
İyi besinlerin nereden geldiği bellidir: Pişirdiğiniz yiyecekler konserve ve haşlanıp dondurulmuş ise besleyiciliğinin çoğunu kaybetmiştir. Mevsiminde taze sebze ve meyve, eğer bulunmuyorsa taze dondurulmuş olanları tercih edin. Her gün çiğ sebze ve meyve yemeye çalışın. Sebzeleri ya buharda yada az pişmiş hazırlayarak vitamin ve minerallerin korunmasını sağlayın.
Kötü alışkanlıklar iyi bir diyeti sabote edebilir: Yeryüzündeki en iyi doğum öncesi diyet bile eğer anne alkol, tütün ve benzeri maddelerden uzak durmuyorsa, işe yaramaz. Artık alışkanlıklarınızın değişmesinin tam zamanıdır.
HERGÜN ALMANIZ GEREKENLER
KALORİ
Hamilelerin iki kişilik yemek yediği doğrudur.Ama akılda tutulması gereken şey bu iki kişiden birinin günlük gereksinimi ortalama 300 kalori olan küçücük bir bebek olduğudur. Bu nedenle ortalama bir kilonuz varsa hamilelik öncesi kilonuzu korumak için fazladan 300 kaloriye ihtiyacınız vardır. Günde fazladan 300 kalori almak, yemek yemeyi sevenlerin hoşuna gidebilir. Ancak durum böyle değildir, yani bu 300 kalori için diyetinize çekici besinler eklemek yerine örneğin bir bardak süt yerine 4 bardak süt (380 kalori) içmelisiniz. Hamilelik sırasında alınan kalorilerin hesaplanmasına karşın siz bunu yapmak zorunda değilsiniz. Bunun yerine haftada bir gün güvenilir bir tartıda tartılarak ilerlemenizi kontrol edebilirsiniz. Kilo alışınız düzgün artıyorsa (2 ve 3. üç aylarda ortalama haftada yarım kilo almalısınız) doğru miktarda kalori alıyorsunuz demektir.
PROTEİN
Günde 4 porsiyon alınması gerekir. Proteinler insan hücrelerinin yapıtaşı olan aminoasitlerden oluşur. Anne adayının gerekenden az protein alması, tıpkı az kalori alması gibi düşük doğum ağırlıklı bebek doğumuna neden olmaktadır. Bu nedenle hamileler günde en az 65-75 gram protein almalıdır. Yüksek riskli hamileliklerde önerilen miktar 100 gramdır.
C VİTAMİNLİ BESİNLER
Günde 2 porsiyon alınmalıdır.Sizin ve bebeğinizin doku tamiri,yara iyileşmesi ve çeştli bolik işlemler için C vitaminine ihtiyacı vardır. Bebeğin ayrıca güçlü kemik ve diş gelişimi ve düzgün gelişmesi için C vitamini gerekir. C vitamini suda eriyen vitaminler grubundadır ve vücutta depo edilmez, bu nedenle hergün alınması gerekmektedir. C vitamininden zengin besinler en iyi taze ve pişirilmemiş halde yenir; ışık, ısı ve havaya maruz kalmakla vitaminlerini kaybederler. Bu vitaminin en iyi kaynağı taze sıkılmış portakal suyudur.
KALSİYUMLU BESİNLER
Günde 4 porsiyon yenmelidirler. Kalsiyum, kasların, kalp ve sinir sisteminin gelişimi, kan pıhtılaşması ve enzim etkinliği için gereklidir. Yeterince kalsiyum almazsanız kaybedecek olan yalnızca bebeğiniz değildir; bedene kalsiyum girişi yetersizse bebeğininizin kafa kemiği için gereken kalsiyum sizin kemiklerinizden karşılanarak sizi ileride osteoporoza aday kılar. Ayrıca son araştırmalar yüksek miktarda kalsiyum alımının hamileliğe bağlı yüksek tansiyonun önlenmesinde yardımcı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu nedenlerle kalsiyum bakımından zengin besinlerden günde 4 öğün almaya özen gösterin. Eğer günde 4 bardak süt içmek çekici gelmiyorsa, bir kase yoğurt veya bir parça peynir şeklinde alın.
YEŞİL VE SARI SEBZELER, SARI MEYVELER
Günde 3 yada daha fazla porsiyon alınmalıdırlar. Bu besinler beta karoten formunda A vitamini içerirler. A vitamini hücre büyümesi (ki bebeğin hücreleri inanılmaz bir hızla büyümektedir), sağlıklı cilt, kemikler ve gözler için gereklidir. Hatta bazı kanser türlerinide önlemektedir. Yeşil yapraklı sebzeler diğer vitamin, mineraller ve kabızlığı önleyen lifleri de içerirler. A vitamini en fazla havuç, ıspanak, kuru kayısı ve şeftalide bulunur.
TAHIL VE BAKLAGİLLER
Günde 6-11 porsiyon yenmelidirler. Tahıllar (buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır, pirinç ve soya) ve baklagiller (bakla, fasulye, bezelye) bebeğin gelişen bedeni için gereken B vitaminini içerirler. Ayrıca hamilelikte çok önemli olduğu gösterilen çinko, selenyum, magnezyum gibi
minerallerden zengindirler. Yalnız saf tahıl unlarını hesaba katmayın (beyaz undan yapılan ekmek gibi), bunlar vitamin ve minerallerden yoksundurlar.
DEMİR YÖNÜNDEN ZENGİN BESİNLER
Sizin ve gelişen bebeğinizin artan kan hacmi için büyük miktarda demir gerekli olduğundan bu 9 ayda hayatınızın herhangi bir döneminde olmadığı kadar çok demire ihtiyaç duyacaksınız. Demiri mümkün olduğunca diyetinizden sağlamaya çalışın. Demir bakımından zengin besinler kadar C vitamininden zengin besinler yemek de demirin bağırsaklarda emilimini arttıracaktır. Hamilelikte demir ihtiyacını genellikle diyet ile karşılamak zor olduğundan 12. Haftadan itibaren günde 40 mg demir alınmalıdır. Demirin vücuda emilimini arttırmak için genelde C vitamininden zengin bir meyve suyu ile (ama kesinlikle süt veya kahve ile değil) alınması önerilir.
TUZLU BESİNLER
Hamile olsun olmasın fazla miktarda tuz ve tuzlu besinler kimse için iyi değildir. Fazla tuz alımı yüksek tansiyon ile yakından ilişkilidir ve bu da hamilelikte potansiyel olarak çeşitli komplikasyonlara neden olabilir. Genel bir kural olarak yemeklere pişirirken değil sofrada tuz atın, böylece miktarını daha iyi ayarlayabilirsiniz.
SIVILAR
Günde en az 8 bardak alınmalıdır. Nasılki iki kişi için yiyorsanız içmenizde öyle olacaktır. Beden sıvıları hamilelikte arttığı için sıvı ihtiyacınızda artar. Bebeğimde sıvıya gereksinimi vardır; bedeninin büyük kısmı tıpkı sizinki gibi sıvıdan oluşmuştur. Ayrıca sıvı cildinizi yumuşatır ve kabızlığı azaltır. Sıvı alımınızı gün içine yayın ve bir kerede 2 bardaktan fazla almayın.
SİZE ÖRNEK BESİNLER
Proteinli besinler:
Aşağıda verdiğimiz her gurup bir porsiyona eşittir ve 18-25 gr protein içerir. Daha öncede önerdiğimiz gibi günde 4 porsiyon yani 75-100 gr protein almalısınız.
1 porsiyon
3 su bardağı az yağlı süt
1.5 kase az yağlı yoğurt
5 yumurta beyazı
100gr ton balığı
100 gr az yağlı peynir
75 gr beyaz tavuk eti
100 gr balık
100 gr yağsız sığır eti
C vitaminli yiyecekler:Hergün en azından iki porsiyon C vitaminli yiyecek yemelisiniz.Vücudunuz bu vitamini depolayamaz bu nedenle gün atlamayınız. Verdiğimiz listedekilerin herbiri bir porsiyon içindir.
2 küçük portakal
yarım greyfurt
yarım bardak portakal suyu
yarım kase çilek
1.5 büyük domates
1 bardak domates suyu
1 kırmızı yada yeşil biber
üçte iki kase haşlanmış brokoli
üç kase çiğ ıspanak
Kalsiyum açısından zengin besinler
Bunlardan günde 4 porsiyon yemelisiniz. Yine listedeki her bir besin 1 porsiyona eşittir.
250 gr yağsız süt
1 bardak lor peyniri
1 kase yağsız yoğurt
180 gr kalsiyum eklenmiş süt
2-3 yemek kaşığı susam
1.5 kase brokoli
10 adet kuru incir
 
hamilelikte beslenme

Hamilelikte Doğru Beslenme

Hamilelik boyunca bebek tam 40 hafta annenin yedikleri ile besleniyor. Anne doğru beslendiğinde bebek de doğru besleniyor, annesi gibi kendisi de güçlü ve sağlıklı oluyor.

Anne adaylarının hamilelik döneminde en çok merak ettikleri konuların başında gelen hamilelik sürecinde sağlıklı beslenme için gerekli besin öğeleri ve oranlarından kaçınılması gerekenlere kadar pek çok faydalı bilgiyi uzmanımız sizler için anlatıyor.
Sağlıklı beslenme ve iyi dengelenmiş bir diyet, gebelikteki sorunları azaltıyor.
Gebelikten önce dengeli bir diyet alışkanlığınız varsa gebelik döneminde büyük bir değişikliğe ihtiyacınız olmayacak. Ufak değişiklikler sağlıklı bir gebelikte sizin ve bebeğiniz için gereken vitamin, mineral ve kalori ihtiyacındaki büyük değişikliği karşılar. Tahıl ürünleri, sebze, meyve, proteinli besinler, süt ve süt ürünlerinden oluşan sağlıklı yiyecek grubunun ihtiyacınızı karşılayacağından emin olabilirsiniz. Ve sağlıklı beslenerek doğacak bebeğinizin de sağlıklı olmasını çok büyük olasılıkla sağlamış olacaksınız. İyi dengelenmiş bir diyet ile normal kilosunda ve beyinsel fonksiyonları daha iyi gelişmiş bir bebeğe sahip olma şansı artar ve gebelikte sorun olma ihtimali azalır. Ayrıca sağlıklı beslenme, bebeğiniz kadar sizin içinde önemli. Sağlıklı bir diyet kansızlık, gebelik zehirlenmesi (preeklampsi), sabah yorgunluğu, halsizlik ve kabızlık gibi gebelik komplikasyonlarını azaltıyor. Aşağıda dengeli bir beslenme için ne miktarda hangi yiyeceklerden tüketilmesi gerektiğini birlikte inceleyelim.
Karbonhidratlar
Tahıl ürünleri karbonhidrat içerir. Karbonhidratlar vücudumuzun temel enerji kaynağıdır. Bir dilim ekmek, 1 fincan pilav ya da bir parça hamur işi karbonhidrat ihtiyacını karşılar. Karbonhidrat seçiminde mümkünse posalı ürünleri tercih edilmelidir. Çünkü bu ürünlerde daha fazla lif, B vitamini, eser elementler ve protein bulunur. Kepekli ekmek, taze meyve, baklagiller, tahıl, esmer pirinç, sebzeler, patates karbonhidratlı yiyeceklerden bazılarıdır. Diyetinizde uygun miktarda karbonhidrat bulunması hem kilo artışını kontrol altına alacak hem de kabızlık ve bulantıyı azaltacaktır. Karbonhidrat ayrıca bebeğiniz için gereken önemli besinleri de sağlayacaktır. Besinsel değeri daha zayıf olan beyaz ekmek, unlu mamüller, bisküvi, kurabiye, meyve şurupları, beyaz pirinç, kek, kraker gibi karbonhidratlardan kaçınılmalıdır.
Sebze ve meyveler
Sebze-meyveler, sindirimi kolaylaştıran lifin yanında önemli vitamin ve mineral deposudur. Günde en az 3 çeşit sebze ve 2 çeşit meyve ya da portakal gibi C vitamininden zengin meyve suları tercih edilmelidir. Bununla beraber bir öğünde çiğ, yapraklı sebze ya da yarım kap çiğ ya da pişmiş yapraksız sebze, bir bütün meyve ya da yarım fincan pişmiş ya da dilimlenmiş meyve tüketilmelidir.
Yeşil yapraklı sebzeler ve turunçgiller hücre büyümesi, sağlıklı cilt, kemik ve gözler için gereken A vitaminini sağladığı gibi E vitamini, folik asid, B vitamini ve kalsiyum da içerir. Diyetinizde bulunması gereken sebze ve meyvelerden bazıları üzüm, kayısı, şeftali, kabak, pancar, brokoli, şalgam, havuç, karnabahar, yeşil salata, ıspanak, patates ve hurmadır.
Proteinler
Proteinler, vücudun yapı taşı olan amino asidleri içerir ve bebeğin gelişimi için çok önemlidir. Kırmızı et, balık ve kurutulmuş baklagiller proteinli yiyeceklerdir ve bebeğin gelişimi için gereklidir. Bu gıdalardan 60-75 gram olmak üzere 3-4 öğün tercih edilmeli, ögünlerden biri mutlaka 60-75 gram yağsız et, balık ya da bir yumurta içermelidir. Şayet vejeteryan iseniz ya da herhangi bir nedenle et yiyemiyorsanız hergün yumurta, soya veya soya ürünleri, baklagiller, fındık, ceviz gibi yiyeceklerden tüketmelisiniz. Uygun protein alımı (günde 75 gram ya da daha fazla) gebelik zehirlenmesi (preeklampsi) ve diğer hastalıklara karşı sizi korur, bebeğiniz için büyük fayda sağlar. Öğünlerinizde en az 3 tane bulundurmanız gereken proteinli yiyecekler; 2 bardak yağsız ya da az yağlı süt ya da 1.5 bardak kaymağı alınmış normal süt, 2 fincana yakın yoğurt, 2 yumurta, ton balığı (haftada en fazla 140 gr), 100 gr balık veya diğer deniz mahsulleri, 75 gr yağsız dana ya da kuzu eti, 75 gr karaciğer, yağsız peynir, 75 gr tavuk ya da hindidir.
Süt ve süt ürünleri
Süt ve süt ürünleri, bebeğinizin diş ve kemikleri için gereken kalsiyumu içerirler. 3-4 öğün yağsız süt, yoğurt ya da peynir tercih edilmelidir. Öğünlerden birinde ise 1 bardak süt ya da yoğurt veya 2 dilim peynir mutlaka bulunmalıdır. Şayet süt içemiyorsanız dışarıdan kalsiyum desteği almalısınız.
Yağlar
Yağ tüketimi günlük kalorinizin %30'unu geçmemelidir. Yüksek yağ içerikli yiyecekler (tereyağı, et suyu, salata sosları v.b.) daha az tüketilmeli, tatlılar kısıtlanmalıdır. Bunları tamamen kesemesenizde mümkün olduğunca az tüketerek daha sağlıklı beslenmelisiniz. Şekerli yiyeceklerden gelen kalori asıl ihtiyacımız olan kalori değildir ve diyetinizde daha az yer tutmalıdır. Diyetinizdeki fazla yağlar size kilo olarak geri döner. Bir miktar yağ az olmak şartıyla bebeğinizin gelişimi için gereklidir. Tatlıya olan düşkünlüğünüzü de kuru üzüm, kayısı gibi meyvelerden ya da portakal, elma, üzüm suyu gibi yiyeceklerden ve meyve konsantrelerinden tüketerek karşılayabilirsiniz. Tahıl ürünleri, sebze, meyve, proteinli besinler, süt ve süt ürünlerinden oluşan sağlıklı yiyecek grubunun ihtiyacınızı karşılayacağından emin olabilirsiniz.
Sıvı tüketimi
Gebelik esnasında vücudunuz su tutacağından vücudunuzun sıvı ihtiyacı artar. Bu yüzden günde 8-10 bardak sıvı alınmalıdır. Çok sıcak havalarda sıvı ihtiyacı daha da artar. Bu ihtiyacınız için kalori içermeyen su en iyi sıvıdır. Ancak meyve suları da sıvı ihtiyacınızı karşılar fakat fazla kalori bulunur. Kahve, çay ve kola gibi kafein içeren içeceklerden kaçınmalı ya da bu içecekleri azaltmalısınız. Gebelikte yeterli sıvı ihtiyacının alınması ile erken doğum riski azalır, daha sağlıklı bir cilde sahip olunur ve kabızlık, şişme gibi gebeliğin sıkıntıları azalır. Ayrıca vücudunuzdan toksin ve atık maddelerin daha çabuk uzaklaşmasını sağlar. İdrar yolu enfeksiyonlarını azaltır. En iyi sıvı su olmasına rağmen, vücut süt, sebze, meyve, çorba ve diğer içeceklerden de bol miktarda sıvı alır.
Vitaminler
C Vitamini
C vitamini, yara iyileşmesi, doku tamiri, kemik gelişimi ve bir çok metabolik işlem için kritik öneme sahiptir. C vitamini vücutta fazla miktarda depolanamadığı için yeterli ve düzenli olarak alınmalıdır. İdeal olan ise günde 3-4 öğün C vitamini alınmasıdır. Üzüm veya suyu, portakal ya da taze portakal suyu, çilek, kırmızı ya da yeşil biber, domates ya da suyu, karnıbahar, lahana, ahududu ya da böğürtlen, brokoli, sebze suyu C vitamininden zengin yiyeceklerdir.
Kalsiyum
Diyetinizde yeterli kalsiyum bulunması kas ve sinir sisteminin gelişimi, kanın pıhtılaşma mekanizması ve enzimlerin aktivitesi için önemlidir. Diyetinizde yeterince kalsiyum olmadığında sizin kemiklerinizdeki kalsiyum bebeğiniz tarafından kullanılır ve sizdeki depolar da azalır. Bu da annelerde erken kemik erimesi (osteoporoz) ve başka kemik hastalıklarının oluşmasını kolaylaştırır. Günde dört öğün, toplamda 1200 mg kalsiyum almalısınız. Süt tek kalsiyım kaynağı değildir. Kalsiyum içeren bir çok besin kaynağı da vardır. Süt, yoğurt, peynir, portakal suyu, uskumru, somon ve sardalya, deniz ürünleri, brokoli ve yeşillik içeren yiyecekler kalsiyum açısından zengin besinlerdir.
Demir
Demir hem sizin hem de bebeğinizin kan hücreleri için gereklidir. C vitamini yiyeceklerdeki demirin emilimini daha iyi sağladığından birlikte almanızda fayda vardır. Bu nedenle öğünler arasında C vitaminli meyve suları ile birlikte demir alınması daha yararlıdır. Bir çok gebe sadece diyet ile demir ihtiyacını karşılayamaz, ek olarak günde 30, 50 mg demir hap takviyesi alır. Bu ihtiyaç kansızlık varsa 60-120 mg'a kadar çıkabilir. Birçok meyve, sebze, tahıl ürünleri, et az miktarda demir içerse bile demirden zengin yiyeceklerden tüketmeye dikkat edilmelidir. Yağsız sığır eti, karaciğer, pişmiş istridye, ördek, sardalya, enginar, patates, balkabağı, ıspanak, bezelye, nohut, mercimek, bakla, soya fasulyesi demir yönünden zengin besinlerdir.
Tuzlu yiyecekler az miktarda tüketilmeli
Vücudun sıvı dengesinin korunabilmesi için sodyum gerekir ancak aşırı miktarda tuz tansiyonun yükselmesine neden olabilir. Tansiyon yüksekliği gebelerde oldukça tehlikelidir, gebelik ve doğum sırasında ciddi komplikasyonlara neden olur. Yediğiniz tuz miktarını azaltmanın en kolay yolu tuzu yemeklere pişirirken değil de piştikten sonra sofrada tadımlık ilave etmektir.
Kaçınılması gereken yiyecekler
Maalesef diyetinizi hazırlarken dikkat etmeniz gereken uzunca bir liste var. Ancak birkaç basit kurala uyarak kaygılarınıza son vererek gebeliğinizi daha güvenli hale getirebilirsiniz.
Kılıç, uskumru gibi balıklar
Bu balıklar bünyelerinde yüksek miktarda civa içerdiğinden oldukça risklidir. Civa bebeğinize geçip, bebeğinizin beyin ve sinir sistemi gelişimini bozabilir.
Ton balığı
Ton balığı da civa içermektedir. FDA (Yiyecek ve İlaç İdaresi - Food and Drug Administration) gebelerin haftada 140 gr'dan daha fazla kutulanmış ton balığı tüketmemesini öneriyor.
Şarküteri ürünleri
Jambon, sosis, salam, sucuk vb. şarküteri ürünleri ve iyi pişmemiş kırmızı et, kümes hayvanı, deniz ürünleri bazen besin zehirlenmelerine neden olabiliyor. Bu nedenle gebelerin bu ürünlerden kaçınmaları ya da iyice pişirdikten (bakteriler pişirme yöntemiyle yok edilebiliyor) sonra yemeleri öneriliyor. Çiğ etlerden bebeklerde sakatlıklara neden olabilen toxoplasma mikrobu bulunabiliyor. Çiğ balık, özellikle istridye gibi kabuklu deniz ürünleri ve pastorize edilmemiş meyve suları da kaçınılması gereken besinler arasında yer alıyor.
Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri
Listeria mikrobu pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerinden, iyi pişirilmemiş et ve kıymadan ve taze peynirden bulaşır. Pastörizasyon için gerekli sıcaklıklarda listeria mikrobu yaşamını yitirir ancak eğer mikrop bulaşmış olan gıda maddesi buzdolabında uzun süre tutulursa bakteri hayatiyetini sürdürür. Nadiren canlı hayvandan bulaşma olabilir. Bakteri ısıya son derece duyarlıdır bu nedenle yiyeceklerin iyi pişirilmesi ile canlılığını yitirir. Listeria, ısıya karşı duyarlıdır ve 75ºC üzerindeki sıcaklıklarda ölür. Hamileler bu yüzden çiğ sütten yapılmış yumuşak peynirden veya düşük sıcaklıkta tütsülenmiş balıktan kaçınılmalıdır.
Alkolün gebelikte güvenli bir sınırı yok!
Alkolün gebelikte güvenli bir sınırı yoktur. Gebelikte alkolden uzak durmak gerekir. Alkol çocuğunuzda fiziksel anomallikler, zihinsel gelişme kusurları, öğrenme güçlüğü gibi sorunlara neden olabilir. Kafein tüketimini de durdurmak ya da azaltmak gerekir. Aşırı miktarda kafein düşük doğum ağırlığına, düşüklere neden olabiliyor.
Salmonella mikrobuna dikkat!
Bu mikrop genellikle yumurta ve tavuk etinde bulunuyor. Bu nedenle her zaman yumurta ve etler çok iyi pişirilmelidir. Parçalanmış tavuk etleri de sebzeler gibi pişirilmeden önce iyice yıkanmalıdır. Salmonellaya bağlı besin zehirlenmesinin belirtileri; baş ve karın ağrısı, bulantı, ishal, ateş ve titremedir. Belirtiler genellikle 12-48 saat içinde başlayıp, 2-3 gün sonrasında geçer. Sadece çok ağır seyreden vakalarda tedaviye gerek vardır. Şayet kusma ve ishale bağlı sıvı kaybı fazla olduğunda damardan sıvı ve elektrolit tedavisi yararlıdır.
Sağlıklı beslenme için öneriler
● Yemek hazırlarken, yemekten önce ve tuvaletten sonra her zaman eller iyice sabunla yıkanmalıdır.
● Kirlenmiş, bozulmuş yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
● Her zaman mutfak araç gereçlerini temiz kullanmalı, bakteri yuvası olan tezgah ve lavobolar temizlenmelidir.
● Hava almış ve sızdırmış kavanoz ya da teneke kutulardaki yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
● Sebzeler iyice yıkanmalıdır.
● Sadece pastorize ürünler tüketilmelidir.
● Donmuş yiyeceklerin pişirilmeden önce iyice çözülmesi beklenmelidir.
● Donmuş yiyecekler buzdolabında çözülmeli. Aceleniz varsa mikrodalga fırında ya da içerisinde soğuk su bulunan bir kabın içinde çözülmeli, asla oda ısısında bekletilmemelidir.
● Çözülmüş yiyecekler tekrar dondurulmamalı. Isıtılmış yiyecekler de bir kez kullanılmalı ve kalanı atılmalıdır.
● Yeterince iyi dondurulmamış et, balık gibi yiyecekler satın alınmamalıdır.
 
Geri
Üst