Hayat bazen çok acımasızdır
Aynı sokakta oturuyorlardı.Aslı,bir triko atölyesinde çalışıyor,Mustafa Bursa'da öğretmen
okulunda okuyordu.Yaklaşık 4 yıldır görüşüyorlardı.Görüşüyorlar dediysem şimdikiler gibi
sokakta,pastahanelerde değil;bazen küçük kağıtlara yazılmış notlar,bazende sevgilerini
en temiz şekilde anlatan mektuplar,arasıra yapılan kaçamak bakışmalarla yaşıyorlardı o temiz
sevgilerini.1973 yılının mayıs ayıydı Aslı her sabah olduğu gibi işe gitmek için yola çıkmıştı.
Yanında aniden duran arabanın fren sesiyle hayalleri yarıda bölündü.Şaşkın şaşkın etrafına bakıp
olanı biteni anlamaya çalışıyordu ki duran arabadan 2 genç adam indi ne olduğunu anlayamadan
apar topar arabaya bindirildi.Çırpınıyordu ''ne yapıyorsunuz,bırakın beni''diye yalvardıysada
bir sonuç alamadı.Uzun bir yolculuktan sonra bir köy kulübesine geldiler.Araç durdu,indiler.
Gençlerden birinin elinde silah vardı.Aslı diğer gencin yüzüne nefretle baktı ve sordu;
_Neler oluyor ne yaptığını zannediyorsun?
_Seni sevdiğimi biliyorsun
diye cevap verdi genç adam
_Bu imkansız,ben seni hep kardeş olarak gördüm!!!
Öyle görmüştü gerçekten Aslı çünkü genç adam halasının oğluydu...
_Ayrıca biliyorsun ben başkasını seviyorum
diye ekledi,üzntüyle gözünden akan yaşları silerken.Tamda bu sırada elinde silah olan diğer genç
söze karıştı
_Olamaz...
Aslı gence döndü
_Evet,ben başkasını seviyorum ve onunla evlenmek istiyorum...Hatta yazdığı son mektup yanımda
istersen vereyim bak
koynundan çıkattı sevdiğinin yazdığı o son mektubu ve gence uzattı...genç mektubu aldı bir mektuba birde
Aslı'ya baktı acıyan gözlerle,gözleri dolu dolu mektubu genç kıza iade etti,elindeki silahı arkadaşına
doğrulttu
_Bana biz birbirimizi seviyoruz ailesi karşı çıkıyor demiştin,bunları söylememiştin.Eğer bu kıza elini
sürersen seni öldürürüm
dedi ve kıza döndü
_Korkma bacım şimdi çok geç oldu ama söz seni yarın ellerimle ailene teslim edeceğim..
Aslı için gece bitmek bilmedi birtürlü...
bütün bunlar olup biterken Mustafa Bursa'da okulunun yatakhanesindeki odasında uykudan kan ter içinde bağırarak uyandı.Arkadaşları şaşkına dönmüştü ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı
_Neler oluyor,hayırdır kötü bir rüyamı gördün?
_Aslı,Aslı
_Ne olmuş Aslı'ya
_Aslı'yı gördüm rüyamda çok mutsuzdu.Ellerimle ellerine dokundum ateş gibiydi!!
_Kötü bir rüya görmüşsün,olur böyle şeyler hadi yat artık.
bavulunu çıkardı Mustafa birkaç kıyafetini koydu,kapattı..
_Ne yapıyorsun delimisin? Sadece bir rüya için gidilirmi?
_Hayır,bu sadece bir rüya değil,bişeyler oluyor gidip öğrenmem lazım.ne olduğunu bilmem lazım
dedi ve giyindi,terminale gitmek üzere ayrıldı arkadaşlarından...uzun bir yolculuktan sonra
evine geldi.Sanki evde ölüm sessizliği vardı..Garip bir şekilde sanki kimse geldiğine sevinmemiş gibiydi.
Kimse ona birşey söylemiyor,oda sormaya çekiniyordu ama ölüyordu sanki meraktan neler olmuştu o yokken...
Bu şekilde kimseler ona bişe anlatmadan,oda kimseye bişe soramadan 2 gün geçti.İçi içini yiyordu ki
birden aklına Emine teyze geldi...Hem komşuları hemde akrabalarıydı Emine teyze..
''tabi ya o bilir hemde ziyaret etmiş olurum''diye geçirdi içinden.Hemen gitti.Biriki hoşbeşten sonra
Emine teyze acı acı baktı mustafa'nın yüzüne
_Aslı dedi
_Ne oldu Aslı'ya?Allah aşkına söyle ne oldu?Herkes bişeyler saklıyo benden
_Oğlum artık unut Aslı'yı,kaçırılan kızın düşmanı çok olur...
Hemen arkasında duran koltuğa adeta yığıldı,dondu kaldı..Aradan dakikalar kadar geçti..geçen her dakika
asır gibiydi..Ne yani Aslı'sı kaçırılmışmıydı? Aslı'sının hayali gözünün önünden geçiyordu nice zaman sonra
_Ne diyorsun ne kaçırılması
diyebildi sadece.Emine teyze olayı anlattı...Aklı almıyordu birtürlü..Akşam oldu, Mustafa'nın kaçırılma
olayından haberi olduğunu öğrenen aile büyükleri bir araya toplandı,olay bütün netliği ile konuşuldu...
_Ne olursa olsun Aslı'yı isteyeceksiniz,hemen evleneceğiz
dedi Mustafa ama onun dediğini kimse duymamış gibi herkes kendince bişeyler söyleyip bu iş olmaz diye ikna
etmeye çalışıyorlardı...
_Oğlum sen geleceği parlak birisin,
_bak yakında öğretmen çıkacaksın,
_sana kızmı yok?
babası sözü aldı
_Oğlum, kaçırılan kızın düşmanı çok olur,bu durum burada kapanmaz,onuda senide vururlar,sevdiğin kızın
ölümüne bile sebep olabilirsin...
Sabah olmak üzereydi,başını önüne eğdi...
_Tamam
diyebildi sadece...sevdiği kızın ölümüne sebep olmaktansa ayrılmayı göze aldı...İçinde derin acılarla
Aslı'sının ona yolladığı mektuplarla başbaşa günlerce düşündü düşündü ve sonunda kararını verdi...
Ne olursa olsun,kim ne derse desin Aslı ile evlenecekti...Aslı'ya kaçalım demek için sabahı bekledi...
Aslı kaçırıldığının ertesi günü diğer genç sözünde durmuş ailesine teslim etmişti..gençler polis
tarafından tutuklanmış karakola götürülmüşlerdi...Aslı'nın ifadesini aldılar..Halasının oğlundan
şikayetçi olduğu halde diğer gençten şikayetçi olmadı Aslı...Bir zarar gelmesin diye ablasının evine
getirdiler ama Aslı'yı çok başka bir sıkıntı bekliyordu...Amcası,
_bu artık namus davası oldu,hemen davayı geri çekip halanın oğluyla evleneceksin
diye baskı kuruyordu üzerinde...
_Hayır,onunla evlenemem ben onu kardeş gibi gördüm
dediysede dinlemedi...Aslı'nın yalvarmaları boşunaydı ne dediyse amcasına kabul ettiremedi..kabul
etmediği gibi okkalı bir tokatla cevap verdi amcası ama Aslı'nın kılı bile kıpırdamadı...Öyleya günlerdir
yaşadığı olaylar birtarafa birde deli gibi sevdiği adamdan beklediği ama birtürlü gelmeyen haber yanında bu
tokadın lafı bile olmazdı...
Mustafa'nın geldiğini ve olayı öğrendiğinin haberini almıştı en önemliside aile meclisinde alınan kararı..
Yinede bekledi umutsuzca bekledi ama beklediği haber birtürlü gelmedi...O gece.o son gece amcası yine geldi
_yarın seninle birlikte gideceğiz,davayı geri çekip yıldırım nikahı ile evleneceksin itiraz hakkın yok
dedi
Sabah oldu...Mustafa gece aldığı kararı uygulamak üzere hazırlandı...Aslı'nın kaldığı eve geldi...Ev
kalabalıktı neler olduğunu anlamaya çalıştı...Bir ara Aslı'nın ablasıyla gözgöze geldi...Ablası ağlıyordu...
''neler oluyo yine''diye geçirdi içinden sormaya korkuyordu ama son bir defa cesaretini topladı
_Aslı
dedi...Ablası hem ağlıyor hemde öfke ile acıma arası bir ifade ile Mustafa'ya bakıyordu, hıçkırarak
_Geç kaldın,senden çok haber bekledi amcam başka yolun yok halanın oğuyla evleneceksin diye kesin kararını
bildirince uzun zamandır peşine takılan bir genç vardı ona kaçmış,gitmeden önce bu notu bırakmış
dedi ve notu Mustafa'ya uzattı...
Mustafa bir ablaya birde elindeki nota baktı...Sevdiğinin ablasına hitaben yazdığı notu son mektupmuşcasına
okudu
_İçimde güzel olan ne varsa öldürdüler,bütün hayallerimi,umutlarımı çaldılar...Biliyorum birdaha hiçkimseyi
onun gibi sevmeyeceğim ama kardeşim gibi gördüğüm üstelik umutlarımı ve hayallerimi çalan biriyle biriyle
evlenmektense...sana anlattığım uzun zamandır peşimde olan bir genç vardı onunla gidiyorum abla...Bu güne
kadar Mustafa'yı bekledim,beni bırakmaz gelir mutlaka dedim ama gelmedi...O gelmedi ama ben onuda benimle
birlikte götürüyorum...sonumun ne olacağını bilmeden bir meçhule yürüyorum...
Aslı şimdi üç çocuk annesi,iki tane torunu var...üçüncü çocuğunu evlendirme telaşında ama Mustafa'nın
adı geçen heryerde hayata nemli gözlerle bakıyor...
Mustafa bir dersanenin müdürlüğünü yapıyor...bundan yaklaşık on yıl önce tesadüfen Aslı'nın yeğeninin
öğretmenliğini yaptı ve onun yeğeni olduğunu öğrendiğinde kısa süreli bir şok yaşadı kendi yeğeni gibi
sahip çıktı...Şimdi evli ve bir çocuk babası...Ama Aslı'yı ne unutubildi nede sevgisinden bişey eksildi...
okulunda okuyordu.Yaklaşık 4 yıldır görüşüyorlardı.Görüşüyorlar dediysem şimdikiler gibi
sokakta,pastahanelerde değil;bazen küçük kağıtlara yazılmış notlar,bazende sevgilerini
en temiz şekilde anlatan mektuplar,arasıra yapılan kaçamak bakışmalarla yaşıyorlardı o temiz
sevgilerini.1973 yılının mayıs ayıydı Aslı her sabah olduğu gibi işe gitmek için yola çıkmıştı.
Yanında aniden duran arabanın fren sesiyle hayalleri yarıda bölündü.Şaşkın şaşkın etrafına bakıp
olanı biteni anlamaya çalışıyordu ki duran arabadan 2 genç adam indi ne olduğunu anlayamadan
apar topar arabaya bindirildi.Çırpınıyordu ''ne yapıyorsunuz,bırakın beni''diye yalvardıysada
bir sonuç alamadı.Uzun bir yolculuktan sonra bir köy kulübesine geldiler.Araç durdu,indiler.
Gençlerden birinin elinde silah vardı.Aslı diğer gencin yüzüne nefretle baktı ve sordu;
_Neler oluyor ne yaptığını zannediyorsun?
_Seni sevdiğimi biliyorsun
diye cevap verdi genç adam
_Bu imkansız,ben seni hep kardeş olarak gördüm!!!
Öyle görmüştü gerçekten Aslı çünkü genç adam halasının oğluydu...
_Ayrıca biliyorsun ben başkasını seviyorum
diye ekledi,üzntüyle gözünden akan yaşları silerken.Tamda bu sırada elinde silah olan diğer genç
söze karıştı
_Olamaz...
Aslı gence döndü
_Evet,ben başkasını seviyorum ve onunla evlenmek istiyorum...Hatta yazdığı son mektup yanımda
istersen vereyim bak
koynundan çıkattı sevdiğinin yazdığı o son mektubu ve gence uzattı...genç mektubu aldı bir mektuba birde
Aslı'ya baktı acıyan gözlerle,gözleri dolu dolu mektubu genç kıza iade etti,elindeki silahı arkadaşına
doğrulttu
_Bana biz birbirimizi seviyoruz ailesi karşı çıkıyor demiştin,bunları söylememiştin.Eğer bu kıza elini
sürersen seni öldürürüm
dedi ve kıza döndü
_Korkma bacım şimdi çok geç oldu ama söz seni yarın ellerimle ailene teslim edeceğim..
Aslı için gece bitmek bilmedi birtürlü...
bütün bunlar olup biterken Mustafa Bursa'da okulunun yatakhanesindeki odasında uykudan kan ter içinde bağırarak uyandı.Arkadaşları şaşkına dönmüştü ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı
_Neler oluyor,hayırdır kötü bir rüyamı gördün?
_Aslı,Aslı
_Ne olmuş Aslı'ya
_Aslı'yı gördüm rüyamda çok mutsuzdu.Ellerimle ellerine dokundum ateş gibiydi!!
_Kötü bir rüya görmüşsün,olur böyle şeyler hadi yat artık.
bavulunu çıkardı Mustafa birkaç kıyafetini koydu,kapattı..
_Ne yapıyorsun delimisin? Sadece bir rüya için gidilirmi?
_Hayır,bu sadece bir rüya değil,bişeyler oluyor gidip öğrenmem lazım.ne olduğunu bilmem lazım
dedi ve giyindi,terminale gitmek üzere ayrıldı arkadaşlarından...uzun bir yolculuktan sonra
evine geldi.Sanki evde ölüm sessizliği vardı..Garip bir şekilde sanki kimse geldiğine sevinmemiş gibiydi.
Kimse ona birşey söylemiyor,oda sormaya çekiniyordu ama ölüyordu sanki meraktan neler olmuştu o yokken...
Bu şekilde kimseler ona bişe anlatmadan,oda kimseye bişe soramadan 2 gün geçti.İçi içini yiyordu ki
birden aklına Emine teyze geldi...Hem komşuları hemde akrabalarıydı Emine teyze..
''tabi ya o bilir hemde ziyaret etmiş olurum''diye geçirdi içinden.Hemen gitti.Biriki hoşbeşten sonra
Emine teyze acı acı baktı mustafa'nın yüzüne
_Aslı dedi
_Ne oldu Aslı'ya?Allah aşkına söyle ne oldu?Herkes bişeyler saklıyo benden
_Oğlum artık unut Aslı'yı,kaçırılan kızın düşmanı çok olur...
Hemen arkasında duran koltuğa adeta yığıldı,dondu kaldı..Aradan dakikalar kadar geçti..geçen her dakika
asır gibiydi..Ne yani Aslı'sı kaçırılmışmıydı? Aslı'sının hayali gözünün önünden geçiyordu nice zaman sonra
_Ne diyorsun ne kaçırılması
diyebildi sadece.Emine teyze olayı anlattı...Aklı almıyordu birtürlü..Akşam oldu, Mustafa'nın kaçırılma
olayından haberi olduğunu öğrenen aile büyükleri bir araya toplandı,olay bütün netliği ile konuşuldu...
_Ne olursa olsun Aslı'yı isteyeceksiniz,hemen evleneceğiz
dedi Mustafa ama onun dediğini kimse duymamış gibi herkes kendince bişeyler söyleyip bu iş olmaz diye ikna
etmeye çalışıyorlardı...
_Oğlum sen geleceği parlak birisin,
_bak yakında öğretmen çıkacaksın,
_sana kızmı yok?
babası sözü aldı
_Oğlum, kaçırılan kızın düşmanı çok olur,bu durum burada kapanmaz,onuda senide vururlar,sevdiğin kızın
ölümüne bile sebep olabilirsin...
Sabah olmak üzereydi,başını önüne eğdi...
_Tamam
diyebildi sadece...sevdiği kızın ölümüne sebep olmaktansa ayrılmayı göze aldı...İçinde derin acılarla
Aslı'sının ona yolladığı mektuplarla başbaşa günlerce düşündü düşündü ve sonunda kararını verdi...
Ne olursa olsun,kim ne derse desin Aslı ile evlenecekti...Aslı'ya kaçalım demek için sabahı bekledi...
Aslı kaçırıldığının ertesi günü diğer genç sözünde durmuş ailesine teslim etmişti..gençler polis
tarafından tutuklanmış karakola götürülmüşlerdi...Aslı'nın ifadesini aldılar..Halasının oğlundan
şikayetçi olduğu halde diğer gençten şikayetçi olmadı Aslı...Bir zarar gelmesin diye ablasının evine
getirdiler ama Aslı'yı çok başka bir sıkıntı bekliyordu...Amcası,
_bu artık namus davası oldu,hemen davayı geri çekip halanın oğluyla evleneceksin
diye baskı kuruyordu üzerinde...
_Hayır,onunla evlenemem ben onu kardeş gibi gördüm
dediysede dinlemedi...Aslı'nın yalvarmaları boşunaydı ne dediyse amcasına kabul ettiremedi..kabul
etmediği gibi okkalı bir tokatla cevap verdi amcası ama Aslı'nın kılı bile kıpırdamadı...Öyleya günlerdir
yaşadığı olaylar birtarafa birde deli gibi sevdiği adamdan beklediği ama birtürlü gelmeyen haber yanında bu
tokadın lafı bile olmazdı...
Mustafa'nın geldiğini ve olayı öğrendiğinin haberini almıştı en önemliside aile meclisinde alınan kararı..
Yinede bekledi umutsuzca bekledi ama beklediği haber birtürlü gelmedi...O gece.o son gece amcası yine geldi
_yarın seninle birlikte gideceğiz,davayı geri çekip yıldırım nikahı ile evleneceksin itiraz hakkın yok
dedi
Sabah oldu...Mustafa gece aldığı kararı uygulamak üzere hazırlandı...Aslı'nın kaldığı eve geldi...Ev
kalabalıktı neler olduğunu anlamaya çalıştı...Bir ara Aslı'nın ablasıyla gözgöze geldi...Ablası ağlıyordu...
''neler oluyo yine''diye geçirdi içinden sormaya korkuyordu ama son bir defa cesaretini topladı
_Aslı
dedi...Ablası hem ağlıyor hemde öfke ile acıma arası bir ifade ile Mustafa'ya bakıyordu, hıçkırarak
_Geç kaldın,senden çok haber bekledi amcam başka yolun yok halanın oğuyla evleneceksin diye kesin kararını
bildirince uzun zamandır peşine takılan bir genç vardı ona kaçmış,gitmeden önce bu notu bırakmış
dedi ve notu Mustafa'ya uzattı...
Mustafa bir ablaya birde elindeki nota baktı...Sevdiğinin ablasına hitaben yazdığı notu son mektupmuşcasına
okudu
_İçimde güzel olan ne varsa öldürdüler,bütün hayallerimi,umutlarımı çaldılar...Biliyorum birdaha hiçkimseyi
onun gibi sevmeyeceğim ama kardeşim gibi gördüğüm üstelik umutlarımı ve hayallerimi çalan biriyle biriyle
evlenmektense...sana anlattığım uzun zamandır peşimde olan bir genç vardı onunla gidiyorum abla...Bu güne
kadar Mustafa'yı bekledim,beni bırakmaz gelir mutlaka dedim ama gelmedi...O gelmedi ama ben onuda benimle
birlikte götürüyorum...sonumun ne olacağını bilmeden bir meçhule yürüyorum...
Aslı şimdi üç çocuk annesi,iki tane torunu var...üçüncü çocuğunu evlendirme telaşında ama Mustafa'nın
adı geçen heryerde hayata nemli gözlerle bakıyor...
Mustafa bir dersanenin müdürlüğünü yapıyor...bundan yaklaşık on yıl önce tesadüfen Aslı'nın yeğeninin
öğretmenliğini yaptı ve onun yeğeni olduğunu öğrendiğinde kısa süreli bir şok yaşadı kendi yeğeni gibi
sahip çıktı...Şimdi evli ve bir çocuk babası...Ama Aslı'yı ne unutubildi nede sevgisinden bişey eksildi...