İçimizde Yaşayan Kadıncıklar!

FiRaRi_MeLeK

Daimi Üye
Üye
İçimizde Yaşayan Kadıncıklar!
Çoğu kadın ayaklarını yere sağlam basmak, özgürlüğünü elde etmek için mücadele eder. Daha önce denediği yollar mutsuzlukla bittiği için, artık kendinden başka dayanağı olmadığını biliyordur.

Bazıları ise, lafa gelince bağımsızlığına düşkündür. Evliliğe şiddetle karşı çıkar. Bir erkeğin baskısı altında veya birlikte yaşamak fikrini bile reddeder. Sebepsiz yere, sadece hava olsun diye, kendini olduğundan farklı göstermek için konuşan bu tarz hemcinslerime gülümseyerek bakarım. Tüm dünyanın dengesini tutan para, onların eline geçse, acaba durum değişir mi diye düşünürüm.

Aslında biraz içimizi deşsek göreceğiz ki, hepimizde birden çok kadın yaşıyor. Dışarıya hangi yüzümüzü gösterdiğimizin bir önemi yok. İçimizde, belki kendimize bile itiraf edemediğimiz farklı kişilikler var. Çevremizde saygı görmek, üstümüze yapışıp kalmış etiketlerimize aykırı düşmemek için, kimi zaman gönlümüzden geçeni yapamıyoruz.
Dışarıdan bakıldığında çok sert duran, dominant bir kadın, sevdiği adamın yanında bir geyşa olabilir. Üstelik bu durumdan son derece mutlu da olabilir. Herkesin çekindiği, keskin tavırları olan bu kadına aşık olmak nedense yakıştırılamaz. Sanki o aşk acısı çekmez, ağlamaz, sarhoş olup yollarda virane dolaşamazmış gibi gelir. Oysa aşk insana neler yaptırır, öyle değil mi?

Tam tersi örnekler de yakalamak mümkündür. Son derece mazbut, içine kapanık, sessiz, çok konuşmayan, etliye sütlüye karışmayan bir kadın; sevdiği erkeğin haksızlığa uğraması veya başına kötü bir olay gelmesi halinde, bir aslana dönüşebilir.

Hepimizin içinde birkaç kadın yaşıyor. Dışarıya gösterdiğiniz yüzünüz ile evdeki haliniz bambaşka olabilir. Özünde hepimiz öyle değil miyiz? Üstlendiğimiz kimliklere uygun davranışlarda bulunmuyor muyuz? Birçok sıfatımız var. Anne, evlat, eş, arkadaş, teyze, hala, hepsi biziz. Ancak arada ciddi farklar olabilir. Bir evlat olarak çok yumuşak, laf dinleyen, anasının kuzusu bir kimlik sergileyip, annelik görevine geçtiğimizde sert ve otoriter olabiliriz. Eski eşi tarafından dünyanın en kötü kadını ilan edilen biri, dostları tarafından çok sevilip, sayılabilir. Bütün hepsi bizim içimizde var.

Bana sorarsanız, sadece sıfatlarımıza göre değil, karşımızdaki insana göre de değişik davranışlarda bulunuyoruz. Bu da doğal aslında, yaş geçiyor, tecrübe ediniliyor, acılar insanı değiştiriyor. Okuduklarımız, gördüklerimiz, yaşadıklarımız, hep üstümüze bir tuğla daha koymamızı sağlıyor. Çok kötü bir koca olduğu için boşanılmış bir adam, birkaç yıl sonra başka bir kadın tarafından delicesine sevilebilir. O iki kadın karşı karşıya gelse, aynı adamdan bahsettiklerine inanamazsınız.

İçimizde farklı kişilikler yaşıyor. Reddetsek de, sevmesek de, değişiyoruz. Bu yüzden zamanında asla dediğimiz şeyler, zaman geçince olabilir hale geliyor. Bir kadının içinde çok kadın yaşar. Önemli olan, karşınıza çıkan insanın, ruhunuzda yaşayan kaç kadını ortaya çıkartabildiğidir. Herakleitos’un dediği gibi, değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir!
 
Geri
Üst