içimizden geçen onaylamadığımız vesvese ile dinden çıkarmıyım ?

pdrcikız

Yeni Üye
Üye
içimizden geçen onaylamadığımız vesvese ile dinden çıkarmıyım ?
Yine ben ve yine bir soru
İçimizden geçen ama onaylamadığımız düşüncelerden dolayı sorumlu muyuz mesela içimizden dinle alakalı çok kötü bir düşünce geçiyor ve bu benim düşüncem olamaz diye hiç rahatsızlık duymadan oturuyorsak o düşünce gerçekten bize ait olmayan bir düşünce midir yani içimize bir rahatsızlık vermeyen ama ben kesinlikle böyle bir düşünceye sahip olamam dediğimiz, onaylamadığımız düşüncelerin bize bir günahı var mıdır ya da Allah korusun bizi dinden çıkartma gibi bir durum olur mu
Şimdiden teşekkür ederim cevabınız için..
 
Selamlar, yani herkesin hemen hemen böyle saçma ve dinle alakalı deli düşünceleri geçebilir. Hatta adam diyor ki namaz kılarken haşa haşa sümme haşa " niye namaz kılıyorsun ki " gibi şeyler geliyor. Aslında bu, tamamen şeytanın vesvesesitir. Eğer düşünceden rahatsızlık duyarsanız vijdan devreye giriyor yani sizi üzüyor ise rahatsızlık veriyorsa iyi ama onun haricinde kötü diyebiliyorum. Tabiki Dinden çıkma gibi bir durum olur mu olmaz mı bilemiyorum. İslami Yazar'ımız bu husus hakkında daha detaylı bilgi verecektir size.

Saygılar, aramıza hoş geldiniz.
 
Cevabınız için teşekkür ederim hocamızın da cevabını bekliyorum
Her yerde okudum vesveseyi kafaya takma diye yazıyor ve takmamak için aklıma gelenleri hiç gelmemiş gibi düşünmeye çalışıyorum bu sırada da tövbe ediyorum kelimei şehadet getiriyorum bu sefer de aklıma takılıyor ben bundan rahatsızlık duymadım acaba kendi düşüncem mi diyorum işin içinden çıkamadım :) psikiyatriste sordum hafif-orta derece okb dedi her yerde bir cevap arıyorum kendimce yoksa bunu düşünmekten okula dikkatim kalmıyor
 
Hoş bulduk. İslamim Yazar'ı konu hakkında bilgilendirdik. Detaylı şekilde bilgi verecektir. Sevgiler...
 
Merhaba. kişiye gelen vesvese her ne çeşit olursa olsun ondan her hangi bir sorumluluğu yoktur. Böyle şeyleri düşünmeniz, aklınıza gelmesi sizi hiçbir zaman küfre düşürmez, imanınıza zarar vermez. Çünkü bu sözleri dilinizle söylememiş, kalben tasdik etmemişsiniz. Üstelik bunları düşündüğünüzden dolayı üzülüyorsunuz. Üzülmeniz, böyle bir düşünceye sahip olmadığınızı gösteriyor. Bir başka ifadeyle, küfrü gerektiren şeyleri hayâl etmek insanı dinden çıkarmaz. Küfür tevehhüm etmek yani inkarı farz etme ve vehmetme kişinin imanına zarar vermez. Küfrü zihnen düşünme ve ihtimalini ölçmek için tefekkür etmek kişiyi kafir yapmaz. Zira hem hayal etme, hem vehmetme, hem tasvir etme, hem de tefekkür etme aklın tasdikinden ve kalbin kabulünden ayrı ve farklı şeylerdir. Hayal, vehim, tasvir, tasavvur ve tefekkür kabiliyetleri bir derece serbesttir.

İnsanın cüz'î iradesine pek boyun eğmezler ve söz dinlemezler. Binaenaleyh bunların insan iradesi dışındaki hareketlerinden dolayı insan mesul değildir, bunlardan dolayı hesaba çekilmeyecektir. Bunun Kitap’tan delili şu ayettir:

Allah hiç kimseye gücünün yettiğinden fazlasını yüklemez. [Bakara suresi, 286]

Demek ki günahların kalpten geçmesi affedilmiştir. Hatta yapılmasına karar verilip yapılmadan pişman olunarak tevbe edilen günahlar bile affedilmiştir.

Sünnetten deliline gelince…

Ebu Hüreyre’den (r.a.) rivayet olunan şu hadis-i şeriftir. Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.) buyurmuşlardır ki:
Allah Teâlâ, ümmetim için gönüllerinin vesveselerinden -yahut nefislerinin söylediği şeylerden- kendileri bunları fiilen yapmadıkları ya da dilleriyle konuşmadıkları müddetçe vazgeçip affetmiştir.

Bu hadis-i şeriften de anlaşılmaktadır ki, insanın iradesi dışında kalbinden geçen kötülükler ve içinden geçen vesveseler affedilmiştir. Ancak mü’mine muvafık ve münasip olan; sürekli bunlar boğuşmak-cebelleşmek yerine, sür’atle-usûlünce bunlardan kurtulmaya çaba sarf etmektir.
 
Vesveseye maruz kalan kalp, kötü ve dikkatsiz insanların çer-çöp attığı pınara, akarsuya benzer. Oysa akan su, üzerine atılan o çer-çöpü götürecek ve safiyetini yine muhafaza edecektir. Sizin kalbiniz, imanınız berrak, pırıl-pırıl bir pınar gibi ise, o zaman onu bulandırmak için üzerine atılan tozun, toprağın ona hiçbir zararı olmayacaktır.
İrade, genellikle kendi kendine gelen vesvese ile karşı karşıya kalır ve davetsiz geldiğinden dolayı da ona karşı mukavemet edemez / karşı koyamaz. Ayrıca insan, fikri çağrışımlarla iradesi dahilinde olmadan, gördüğü, duyduğu, okuduğu şeylerle de bir takım hatıralara, hayallere, düşüncelere maruz kalabilir. İnsanın bu hali, yaratılışın muktezası olduğundan çok defa bunlardan kurtulmak da mümkün değildir.

Kısacası vesvese, insanın manevi yönde, ebedi olan ahiret yolculuğunda ilerlemesine bir engel gibi gözükse de, buna asla mâni olamayan örümcek ağı gibidir. Bundan kurtulmak için hemen şeytanın ve nefs-i emmârenin şerrinden Allah’a sığınmak, hayırlı hiçbir işe Eûzü-Besmelesiz başlamamak lazım. Felak ve Nâs surelerini, bilhassa yatacağımız zaman sünnete uygun şekilde okumayı ihmal etmemek gerek.

Ayrıca dualarınızda, Allâhümme innî eûzü bike min en üşrike bike şey’en ve ene a‘lemü vemâ lâ a‘lemü inneke ente’l-allâmu’l-ğuyûb” duasını da okumaya ihmal etmemeliyiz.
 
Hocam teşekkür ederim vaktinizi ayırıp cevap verdiğiniz için fakat ben internetten de okuyorum ama tam olarak emin olamıyorum aradığım soruyu tam olarak anlatamıyorum yada bulamıyorum :)
Benim sorum mesela vesveseyi önemseme diyorlar ya bende onu uygulamak için aklıma gelen düşünceleri sanki hiç gelmemiş gibi üzülmeden duruyorum fakat böyle olunca da vesvesenin tanımında internetten okuduklarımda vesvese huzursuz eder bu vesvesenin işaretidir diyor ama ben önemsemeyeeceğim dediğimde o huzursuzluk olmuyor bu sefer de diyorum bu düşünce bana mı ait de onun için huzursuz olmuyorum diyorum sadece tövbe ediyorum bu durumda huzursuz olmadığım için bu düşünceler bana mı ait oluyor ben onu merak ediyorum huzursuz olmasam da içimden hep bunlar bana ait olamaz diyorum ama dediğim gibi hep aklımda bir şüphe oluyor ya kendi düşüncemse diye
 
Bu açıklamalar ve tavsiyelerden sonra Hala kendinizden emin olamadım diyorsanız, yattığınız oda da arapça yazı veya lafzatullah yazılı bir obje türü bir şey varsa onu kaldırın. uyurken tavsiye edilen felak ve nas süresi ile beraber Ayetül kürsiyi 7 defa okumakda fayda verecektir. bunlarla beraber, Banyo ve tuvalet gibi mekanlarda fazla kalmamak, işimiz varsa bile fazla eğlenmemek, bu gibi yerlerde konuşmamak, ve mümkün mertebe buralara girerken tamamen üryan olmamakda manen insanı destekler. Ve yapacağımız her işi-de mutlaka ama mutlaka Euzü ile beraber besmelede okumalıyız.Ve müsait olmadığımız malum günlerde de yine kendimize dikkat etmeliyiz.
 
Hocam kusura bakmayın ben gerçekten sizi böyle uğraştırmak istemem ama ben Allah'a karşı o aklımdan geçenlerden sorumlu olmaktan çok korkuyorum onun için bu kadar inceledim emek verdiğiniz zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederim Allah razı olsun hakkınızı helal edin
 
Geri
Üst