İki bayram arası nikah kıyılırmı?

Uzman SühaN

Administrator
İki bayram arası nikah kıyılırmı?
Halk arasında konuşulan bazı meseleler yarım ve yanlış anlaşılmıştır. Bunlardan birisi de "İki bayram arasında düğün yapılmaz, nikâh kıyılmaz" düşüncesidir.

Şartlar ve imkânlar hazır olduğu zaman senenin bütün gün ve saatlerinde düğün yapılabilir, evlenilebilir, nikâh kıyılabilir. Yani nikâh için belli bir zaman ve vakit yoktur. "Nikâh şu gün caiz olur, şu gün caiz olmaz" diye bir şart yoktur.

Bu meselenin aslına gelince, hâdise şudur: Bilindiği üzere, Ramazan ve Kurban gibi yıllık iki bayramımızın yanında bir de haftalık bayramımız vardır. O da Cuma günü. Yani Ramazan veya Kurban Bayramı Cuma gününe rast gelir, düğün de bugünlerde yapılırsa; bu arada nikâh kıyma ile meşgul olunur da Cuma namazına yetişememe gibi bir tehlike baş gösterirse o saat içinde nikâh kıymak caiz olmaz.




iki.jpg






Çünkü bu saat içinde nikâhla meşgul olmak farz-ı ayn olan bir ibâdetin terkine sebep olmaktadır. Hayır yapalım derken, şerre sebebiyet verilmektedir.

Fakat böyle bir sıkışıklığa meydan verilmeden Cuma namazından bir müddet önce veya namaz kılındıktan sonra nikâh kıyılırsa pekâlâ olur, bir mahzur da kalmaz.

Zaten böyle bir hal de pek vuku bulmamaktadır."İki bayram arasında nikâh olmaz" sözünün bâtıl da olsa târihî bir geçmişi vardır. Bilhassa bu inanç Islâmdan önceki Cahiliye Arapları arasında yaygındı. Onlar Ramazan'dan sonra başlayan Şevval ayında evlenmeyi uğursuz sayar, düğünlerini başka bir tarihte yaparlardı.

Her Cahiliye âdetinde olduğu gibi, bu âdeti de bizzat Peygamber Efendimiz yıkmış, geçersiz kılmıştır. Resul-i Ekrem Efendimiz Hz. Âişe validemizle Şevval ayında nişanlanmış, üç sene sonra da yine Şevval ayında evlenmiştir. Böylece iki bayram arası olan Şevval ayında düğün yapmak ve nikâh kıymak sünnet olmuştur. İki Bayram arasında nikah kıyılmasında dinen bir sakınca yoktur.Bilakis bu vakitte nikah yapmak müstehabtır.Aksini iddia etmek helal olanı haram kabul etmek olur.

Tarihî kaynaklara göre bu bâtıl iddia şuradan ileri gelmiştir : «Cahiliyet devrinin bîr Şevval ayında» vebâ hastalığı çıkmıştı. Bu hastalık, pek çok kimsenin ölü-müne ve zarara uğramasına sebebiyet verdiğinden, hastalığın zuhur ettiği Şevval ayı, bundan sonra halk arasında uğursuz bir ay telâkki edilir oldu.»

Akla gelen ikinci bir husus da, Rafizîler'in ve Şiâ taifesinin, Hz. Âişe'ye düşmanlıkları sebebiyle, onun nikâhının yapıldığı Şevvali uğursuz bir ay gibi telâkki etmiş ve yaymış olma ihtimalidir.

İki bayram arası nikâh kıyılamayacağı ve düğün yapılamayacağı hakkında halk arasında yaygın olan itikad (inanç) bâtıldır. Çünkü Hazreti Aişe (R.A.) şu Hadis-i Şerifi bildirmiştir :

«Allah'ın Resulü, beni Şevval ayında nikâhladı ve Şevval ayında benimle gerdeğe girdi. Resûlüllah'ın kadınlarının hangisi, O´nun yanında benden daha nasipli olmuştur?» (Müslim, c. 4, s. 142).

Görülüyor ki, iki bayram arası nikâhın câiz olmadığı hakkındaki iddia, hem akla, hem de sünnete aykırı bir sözdür. Akla aykırıdır; çünkü» zamanların faziletçe üstün olanı varsa da, «uğursuz» sayılabilecek kısmı yoktur. Bu iddia, sünnete de aykırıdır. Zira Peygamberimiz (S.A.V.), Hz. Âişe'yi iki bayram arası, Şevval ayında nikahlamıştır. Bu nokta dikkate alındığı zaman, Şevval ayında nikâh ve düğün müstehap olmaktadır.



Görüldüğü gibi, günümüzde de zaman zaman tekrarlanan : «İki bayram arasında nikâh kıyılmaz» inancı boştur, bâtıldır; dinimizle bir alâkası yoktur
 
Geri
Üst