İklim değişimine alternatif arayışı
Atmosferde en fazla kirliliğe yol açan altı ülke, küresel ısınmayla mücadele yöntemlerini görüşmek üzere Avustralya’nın Sidney kentinde toplandı.
Toplantıya katılan ABD, Hindistan, Çin, Japonya, Güney Kore ve Avustralya küresel ısınmaya çevre dostu teknolojilere ağırlık vererek çözüm aramaktan yana.
Toplantıda konuşan ABD Enerji Bakanı Samuel Bodman, küresel ısınmayı azaltmak için özel sektörün alacağı önlemlerin, Kyoto Protokolü ile ülkelere dayatılan önlemlerden daha etkili olacağını savundu.
ABD ve Avustralya, küresel ısınmayı önlemek üzere zehirli gazların azaltılmasını şart koşan Kyoto Sözleşmesi’ne, önlemlerin ekonomik gelişmelerini baltalayacağı gerekçesiyle karşı çıkıyorlar.
Şimdi, bu iki ülke atmosfere her yıl bırakılan karbondioksit ve aaaan gibi gazların yarısından sorumlu olan diğer ülkeleri de yanlarına alarak, gönüllülük temelinde uygulanacak önlemler geliştirilmesini istiyorlar.
Gelişmekte olan ülkeler Çin, Hindistan ve Güney Kore, Kyoto’nun getirdiği kısıtlamalar ilk aşamada sadece gelişmiş ülkeleri bağladığı için kapsam dışında.
Japonya ise aslında evsahipliğini yapmış olduğu Kyoto’ya taraf. Ancak bu girişimde de masada yer alması, her iki safta da açık kapı bırakmak istediği şeklinde yorumlanıyor.
BAĞLAYICI DEĞİL, GÖNÜLLÜ ÖNLEMLER
Asya-Pasifik Temiz Kalkınma ve İklim Ortaklığı adı verilen girişim kapsamında gündeme getirilen önerilere bir örnek, daha az kirlilik yaratan kömür türlerine yönelmek.
ABD'liler gönüllü önlemlerin de etkili olacağını söylüyor.
ABD’liler hızla gelişen ve dünyanın en büyük kömür tüketicileri olan Çin ve Hindistan’ın bu yönteme başvurabileceğine inanıyor.
Avustralyalı yetkililer görüşmeler sonunda somut bir sonuç beklemediklerini, amacın görüş alışverişi olduğunu belirtiyorlar.
Çevre örgütleri ise Avustralya ve ABD’nin iki gün sürecek bu toplantıyı kendilerine yönelik tepkileri bertaraf etmek için düzenlediğini savunuyor.
Girişime yöneltilen eleştirilerin başında, çevreyi kirletmeyen teknoloji alternatiflerinin Kyoto Sözleşmesi’ndeki gibi ekonomik teşvikler olmadan uygulanmasının sağlanamayacağı görüşü geliyor.
Çünkü ‘temiz’ teknolojiler genellikle petrol, kömür gibi fosil yakıtlarla işleyen sistemlere göre daha yüksek maliyet yaratıyor.
Kyoto Sözleşmesi 2012 yılına dek gelişmiş ülkelerin zehirli gaz üretimini en az yüzde beş azaltmasını şart koşuyordu.
Anlaşmaya taraf olan ülkeler, 2012 sonrasındaki dönem için alınacak önlemleri bu yıl içinde görüşmeye devam edecek.
Toplantıya katılan ABD, Hindistan, Çin, Japonya, Güney Kore ve Avustralya küresel ısınmaya çevre dostu teknolojilere ağırlık vererek çözüm aramaktan yana.
Toplantıda konuşan ABD Enerji Bakanı Samuel Bodman, küresel ısınmayı azaltmak için özel sektörün alacağı önlemlerin, Kyoto Protokolü ile ülkelere dayatılan önlemlerden daha etkili olacağını savundu.
ABD ve Avustralya, küresel ısınmayı önlemek üzere zehirli gazların azaltılmasını şart koşan Kyoto Sözleşmesi’ne, önlemlerin ekonomik gelişmelerini baltalayacağı gerekçesiyle karşı çıkıyorlar.
Şimdi, bu iki ülke atmosfere her yıl bırakılan karbondioksit ve aaaan gibi gazların yarısından sorumlu olan diğer ülkeleri de yanlarına alarak, gönüllülük temelinde uygulanacak önlemler geliştirilmesini istiyorlar.
Gelişmekte olan ülkeler Çin, Hindistan ve Güney Kore, Kyoto’nun getirdiği kısıtlamalar ilk aşamada sadece gelişmiş ülkeleri bağladığı için kapsam dışında.
Japonya ise aslında evsahipliğini yapmış olduğu Kyoto’ya taraf. Ancak bu girişimde de masada yer alması, her iki safta da açık kapı bırakmak istediği şeklinde yorumlanıyor.
BAĞLAYICI DEĞİL, GÖNÜLLÜ ÖNLEMLER
Asya-Pasifik Temiz Kalkınma ve İklim Ortaklığı adı verilen girişim kapsamında gündeme getirilen önerilere bir örnek, daha az kirlilik yaratan kömür türlerine yönelmek.
ABD'liler gönüllü önlemlerin de etkili olacağını söylüyor.
ABD’liler hızla gelişen ve dünyanın en büyük kömür tüketicileri olan Çin ve Hindistan’ın bu yönteme başvurabileceğine inanıyor.
Avustralyalı yetkililer görüşmeler sonunda somut bir sonuç beklemediklerini, amacın görüş alışverişi olduğunu belirtiyorlar.
Çevre örgütleri ise Avustralya ve ABD’nin iki gün sürecek bu toplantıyı kendilerine yönelik tepkileri bertaraf etmek için düzenlediğini savunuyor.
Girişime yöneltilen eleştirilerin başında, çevreyi kirletmeyen teknoloji alternatiflerinin Kyoto Sözleşmesi’ndeki gibi ekonomik teşvikler olmadan uygulanmasının sağlanamayacağı görüşü geliyor.
Çünkü ‘temiz’ teknolojiler genellikle petrol, kömür gibi fosil yakıtlarla işleyen sistemlere göre daha yüksek maliyet yaratıyor.
Kyoto Sözleşmesi 2012 yılına dek gelişmiş ülkelerin zehirli gaz üretimini en az yüzde beş azaltmasını şart koşuyordu.
Anlaşmaya taraf olan ülkeler, 2012 sonrasındaki dönem için alınacak önlemleri bu yıl içinde görüşmeye devam edecek.
