İş Hayatında Kİlo Almamak İçn Neler Yapmalı

PaSikA

Yeni Üye
Üye
İş Hayatında Kİlo Almamak İçn Neler Yapmalı
Çoğu çalışanın derdi aynıdır kilo almak hele birde masa başı bir işte çalışıyorsa kilo alamak pekte mümkün değil... Çalışanlar yoğun iş temposunda nasıl kilo almaz nasıl formunuzu korursunuz işte cevabı :tik:

Durmak bilmeyen şehir hayatı, yoğun iş temposu, bitmek bilmeyen trafik çilesi ve ev dışına kayan bir sosyal yaşam…

Sabah 6’da uyanıp en şanslı kişinin işine gitmek için en az 45 dakika harcadığı, iş yerinin tam önündeki pastanedeki güzel ve sıcak poğaçalar, uzayan toplantılar yüzünden en iyi ihtimal 15.00–16.00’ya sarkan belki de tamamen unutulan öğlen yemekleri, yandaki dürümcüden verilen bol kalorili siparişler, tedarikçilerin ofise getirdikleri bol kremalı, bol şekerli hediyeler, ofis arkadaşlarınızın bitmek bilmeyen atıştırmaları –hatta ofiste tamda sizin masanın yanında duran atıştırmalık sepeti-, işten eve en iyi ihtimalle 45 dakikada dönme şansı, eşinizin ya da sizin saat 20.30’dan önce eve ulaşamıyor olması, en erken akşam yemeği saatinin evde 21.00 olması, daha kötüsü 23.00’e kadar uzayan fazla mesailer, internetten verilen fast-food siparişler – bu saatte kim salata yer ki zaten? -, bu kadar çok çalıştım artık bir ödüllendirme vakti diye düşünüp yenilen çikolatalar, kekler hatta künefeler, hafta sonu çocuğunuzun oyuncak hediye eden hamburger menülerden almanız için yaptığı yoğun baskı, evli değilseniz arkadaşlarınızla haftada en az 1–2 akşam buluşup sosyalleştiğiniz –aslında şişmanladığınız- sofralar ve ev partileri, bir de işin içine doğum gününüzü, bol kalorili şekerli bayramları, evliliğinizi zengin bir sofra ile kutladığınız evlilik yıldönümünüz, projeyi aldık partileri vs. eklendiğinde sağlıklı beslenmek için yeterli vaktini olmadığını düşünmek için yeterli sayıda bahaneniz var artık!

Sağlıklı beslenememek ya da daha doğrusu sağlıklı beslenmemek için yeterli sayıda bahane yaratmak için mükemmel bir ortamınız olduğu doğru. Peki, birkaç sene sonrasında durum ne olacak, bir de ona göz atalım.

— Her sene yükselen beden ölçünüz nedeniyle eve sığmaz hale kıyafetler,
— Eski resimlerinizin hepsini uzağa kaldırmanız,
— Yanlarınızdan çıkan yağ kütlelerini bir türlü saklayamamanız,
— Artık hazır bedenden çıkıp terzilerden randevu almaya başlamanız,
— Büyük beden ararken veya terzide geçireceğiniz fazladan zaman maliyetiniz,
— Kıyafet ve ayakkabılarınıza bir türlü sığamadığınız için artan kredi kartları borçlarınız,
— Sizi her görenin verdiği “ayyy, kendine ne yaptın?” diyerek verdiği sinir bozucu tepkiler,
— Olumsuz sözler duymamak adına artık katılmaktan vazgeçtiğiniz klüp, dernek vs. toplantıları,
— Çocuğunuzla oynarken tıkanan nefesinizi sık sık hissetmeye başlamanız,
— Eşinizin/sevgilinizin kilonuzla ilgili sizi uyarmaya başlaması,
— Merdiven çıkarken zorlanmaya başladığınız için merdivenlerden nefret etmeye başlamanız,
— Sinema/tiyatro koltuğunda sığmak için çekmeye başladığınız çile,
— Giderek sosyal ortamlardan uzaklaşmanız ve içinize kapanmanız,
— Ayakkabılarınızı eskisi kadar rahat bağlayamıyor olmanız,
— YA DA son check-up kontrollerinizde çok yemek, az hareket felsefenizin size kazandırdığı bir torba dolusu ilaç!


Sağlıklı beslenme mi? Yukarıdaki alternatifler mi? Hangisini alırdınız?
YUMURTA KAPIYA DAYANMADAN ÖNCE, kendi sağlığınızın ve yaşamınızın sorumluluğunu almalısınız. Geçen her gününüzün asla geri gelmeyeceğini bilerek, gelecek günlerin en az gençken yaşadığınız kadar kaliteli olmasını sağlamak için sağlıklı beslenmek zorundasınız. Günümüz bilimsel verileri doğrultusunda, artık sağlıklı beslenmenin bir seçim değil, bir zorunluluk olduğu ortada…


NE YAPABİLİRSİNİZ?
— Sabah 10 dakika erken kalkıp, kahvaltı edebilirsiniz. Az yağlı peynirle yapılmış tam tahıl ekmeğine bir tost veya az yağlı süt ve tam tahıl taneli mısır gevrekleri, daha da olmadı 1 bardak az yağlı süt ve 1 porsiyon meyve… Yok, ben yapamam diyorsanız, iş yerinde tüketmek üzere yanınıza alacağınız peynirli-sebzeli ufak boy bir sandviçte kurtarıcınız olabilir.


— “Toplantılarda sadece börek, kek, çay, kahve var” söylemini değiştirmek için bir şeyler yapmaya çalışın. Örneğin yöneticinizle durumu paylaşın ve toplantılarda kuru meyve, taze meyve, kuru yemiş eğer bunlar olmuyorsa en azından şekersiz kurabiye, tam tahıl simidi gibi seçeneklerin servis edilmesine ön ayak olun. Eğer cevap alamıyorsanız en azından çay, kahve ile ilgilenen kişiden kahvenizi bol sütlü – ama gerçek süt- yapmasını rica edin.

— Uzamış bir proje toplantısı veya müşteri görüşmesi nedeniyle geç kalan öğlen öğününüzü atlamayın.

Toplantıdan çıktığınız gibi hafif bir öğlen yemeği tüketin. Dışarıdan sipariş etmek zorundaysanız bahane yaratmayın, artık birçok fast-food restoranın hatta kebapçıların bile az yağlı ve sağlıklı seçenekleri var. Büyük boy menü yerine tavuklu salata veya ızgara tavuk burger, kuşbaşılı pide yerine ızgara tavuk şiş siparişi verin.

— Ofise tedarikçilerin getirdiği hediyeleri ya kabul etmeyin ya da tüketme alışkanlığınızdan vazgeçin. Ortaya konuşmuş kurabiye paketinden her geçişte 1–2 tane almanız size çok gözükmeyebilir ama size en az kalori maliyeti 300 kalori olacaktır.

— Ofis atıştırmalıkları sepetine sağlıklı besinlerle katkıda bulunun. İçine şekersiz bisküvi, tuzu azaltılmış kraker, kuru meyveler ve kuru yemişler ilave edin. Böylece acıktığınızda eliniz zararlı atıştırmalıklara kaymayacaktır.

— Sürekli müşteri ziyareti yaptığınız bir işyerinde çalışıyorsanız, arabanızın torpido gözünden kutu süt, grisini, şekersiz bisküvi, fındık, badem, ceviz gibi seçenekleri eksik etmeyin.

— Sürekli müşteri ziyareti yaptığınız bir işyerinde çalışıyorsanız, yol rutininizde olan sağlıklı seçenekleri bulunan restoranları belirleyiniz. Daha önceden hiç gitmediğiniz restoranlar için internet sayfalarından bilgi alabilirsiniz.

— Akşam mesai günleri genellikle önceden belli olur. Akşam mesaiye kalacağınız günler için yanınızda peynirli, tavuklu veya ton balıklı bir sandviç, bir kutu ayran veya süt ve taze meyve götürün. Böylelikle yağlı ve kalorili siparişler vermek zorunda kalmazsınız.

— Akşam mesaisi son anda belli olan bir işyerinde çalışıyorsanız, acil durum planı hazırlayın. İşyerinize yemek siparişi getiren restoranların sağlıklı menü seçenekleri hakkında bilgi alın. Siparişinizi verirken, menüleri sağlıklı hale getirmek için elinizden geleni yapın. “Pirinç pilavı yerine bulgur pilavı istiyorum, kepek ekmeği tercih ediyorum, lütfen salatama sos koymayın, garnitür olarak patates kızartması yerine yeşillik tercih ediyorum” gibi bildirimler işe yarayacaktır. Merkezi bir konumda çalışıyorsanız, diğer bir seçenekte internet üzerinden yemek siparişi alan şirketler olacaktır. Bu şirket sitelerinde, diyet yemekleri seçeneklerinden uygun siparişleri bulabilirsiniz.
— Projeniz kabul edildiyse ve bir kutlama partiniz varsa kesinlikle aç gitmeyin. Gitmeden önce bir adet meyve veya 1 avuç kuruyemiş tüketebilirsiniz, böylelikle partide açlık duygunuz ile hareket etmezsiniz. İçecek olarak maden suyu veya şekersiz içecekleri tercih edin. Alkollü bir parti ise 1–2 kadeh şarap tüketebilirsiniz.
— İş çıkışı arkadaşlarınızla sohbet etmek için buluşacaksanız, akşam yemeğinizi tüketip gidebilirsiniz. Böylece sohbet boyunca durmadan atıştırma ihtiyacı hissetmezsiniz. Yemeğe çıkacaksanız gideceğiniz restorantın menüsünde sossuz ve ızgara olan seçenekleri tercih edin.
— Arkadaşlarınızla sıkça tekrarladığınız rutinlerden vazgeçin. Yemeğinizin üzerine alkollü içecek içerken buzlu badem yemek zorunda olmadığınız gibi, gece geç eve döndüğünüz zamanlarda ağır çorbalar veya sakatat türlerini yemek zorunda değilsiniz.
 
Geri
Üst