İstifa ettim genç olmaktan

AuSSie-AnGeL

Daimi Üye
Üye
İstifa ettim genç olmaktan
İstifa ettim GENÇ olmaktan...
2140730-5349.jpg


Yağmur yüreğime çiselerdi kendimi genç hissettiğim zamanlarda.
Serinlerdi yüreğimin dört bir tarafı…
Ben ne zaman karanlığa düşsem,

yağmur başlardı gözlerimden ve gönlüme düşerdi her bir damlası.
Her damlada sen olurdun…
Her damlada senden bir parça olurdu..
Ve ben her yağmurda seni bulurdum…

Tekrar tekrar düşerdin yüreğime,
tekrar tekrar saklardım seni yüreğimin gizli bahçesinin topraklarına…
Ve sen her damlanla yeşertirdin benim benliğimi bilinçsizce.
Gençlik zamanlarımdı…
Hoyrat kullandığım vakitler seni…

Seni ve kendimi...
Kaybettim kelimelerimi, yine geceni bir yarısı yağmur başlamışken
ve sen dolacakken içime apansız serinliğinle, ben vazgeçtim genç olmaktan…
Hoyratlığım izin vermedi tekrarlara ve
ben bıraktım gençliğimi, bıraktım seni, bıraktım kendimi ve bizi yarı yolda.
Belki bu yüzden küskün kaldı yağmurlar bana,
belki bu yüzden yağmurlardan uzak kaldı benliğim.
Ve bu yüzden gizli bahçemin yollarını bulamaz oldum
gençliğe veda ettiğim gecenin sabahında.
Kendimi kaybedişim seni bulamayışımla başlar.
Sessizliğin içinde yitip giden bir gölgenin sahibiyim şimdi…
Şimdi varlığını asla ispat edemeyen biriyim karanlık yollarda,
ışıklardan uzak hareket eden ve saklanan sürekli.
Güneş her yanı aydınlatır ve binlerce gölge üzerinde yürürken adımlarım,
sen benim ardımdaki koca bir boşluksun şimdi.

Ve ben bu zamanlarımda yarım olmayı öğrenmeye başlıyorum ağırdan.
Yarım dolaşıyorum sokaklarda, yarım dönüyorum evime…
Işıkları açmıyorum yarım yanımı fark etmeyeyim diye.
Her şeyi yarım yamalak yapıyorum ve belki de bu yüzden ışıklı yerleri sevmiyorum…
Işıksız yerlerde tamlaşıp kalakalıyorum,

bildiğim halde asla başaramayacağımı, bildiğim halde hep yarım yamalak hayatlar yaşayacağımı…
Evet söyleme, biliyorum kendimi kandırıyorum…

Ve yağmur…
Yağmur çiselemiyor artık yüreğime; çünkü genç olmaktan vazgeçmişliğim,
sessizliğin içinde gölgemi kaybedişimden beri devam etmekte.
Ve ben gitgide yitirmekteyim benliğimi…
Ve gitgide bunayan yüreğim çamurlaşmakta, gitgide yok olmakta.
Sen hiç gölgeni kaybettin mi sevgili?
Benim seni kaybettiğim gibi ya da aslında seni hiç bulamadığımı fark ettiğim gibi; bir gün, ansızın, çıktığında dışarı anladın mı gölgesiz olduğunu acıyla?
Kaçtın mı aydınlıklardan bu yüzden?
Bu yüzden karanlıklara hapsettin mi kendini ve zaman yavaş yavaş eritti mi benliğini?
Sen hiç gölgeni kaybettin mi sevgili?

Odamın gölgelerinde senin adımlarındı gülümseten beni ve ben ne zaman gülümsesem sana, yağmurlar yüreğime çiselerdi karanlıkların arasından…
Kendimi genç hissettiğim zamanlardı…
Sen vardın hani, hani adımların duyulurdu yüreğimin koridorlarında…
Ve gölgem vardı güneşe çıktığımda, her gece yağmurlar çiselerdi hani?
Hatırladın mı sevgili?
Sen yağdırırdın yağmurları yüreğime ve bir gün gölgemi de alıp gittiğinde onlarda gelmişti peşinden son damlaları akıtarak, kan kırmızısına boyayarak benliğimi.
Çünkü ben tam da o gece istifa etmiştim genç olmaktan.
Sen gittiğinde gölgem ile birlikte, genç olmaktan vazgeçtiğim anda terk etti yüreğimi serinleten yağmurlar beni…
Tıpkı senin gibi…
Tıpkı gölgem gibi ve hatta hoyratça kullandığım gençlik dönemlerimin katili olarak tıpkı ben gibi…
İşte bu yüzden kabullendi benliğim yaşlılığı ve yitip gitmeyi zamanda… Kaybolmayı, gölgesiz yarım yamalak yaşamaktansa bir an önce yok olmayı…
Yağmur yüreğime çiselerdi kendimi genç hissettiğim zamanlarda.
Serinlerdi yüreğimin dört bir tarafı…
Ben ne zaman karanlığa düşsem, yağmur başlardı gözlerimden ve gönlüme düşerdi her bir damlası.
Her damlada sen olurdun…
Her damlada senden bir parça olurdu…
Ve ben her yağmurda seni bulurdum…
Sen her yağmurda yüreğimin topraklarını yeşertirdin…
Dedim ya, kendimi genç hissettiğim zamanlardı…
Çok geride kaldı…
Sen yağdırırdın yağmurları yüreğime ve bir gün gölgemi de alıp gittiğinde onlarda gelmişti peşinden son damlaları akıtarak, kan kırmızısına boyayarak benliğimi.
Çünkü ben tam da o gece istifa etmiştim genç olmaktan.
 
Sen yağdırırdın yağmurları yüreğime ve bir gün gölgemi de alıp gittiğinde onlarda gelmişti peşinden son damlaları akıtarak, kan kırmızısına boyayarak benliğimi.
Çünkü ben tam da o gece istifa etmiştim genç olmaktan.

çok güzel emeğine sağlık
 
Geri
Üst