İvana Sert'le yumuşak bir röpörtaj
ivana sert kimdir ıvana sert kimdir ivana biyografi vikipedi
İVANA SERT, SON BİRKAÇ YILDIR HAYATIMIZA GİREN 'İKONCAN' SIFATINI TAŞIYAN İSİMLERDEN BİRİ.
Stiline ve tarzına olduğu kadar bakımına da özen gösterdiğini anlatan İvana Sert, 'ikoncan diyorlarsa vardır bir nedeni' dercesine kendiyle barışık ve beğenilmekten hoşnut.
Kabul edelim; son birkaç yıldır magazin gündemini işgal eden 'ikoncan' kavramı kulağa itici gelen bir sıfat. İkon olmaktan ziyade ikon taklidi yaptığı için sıfatın sahibini küçük gören bir tonu var. Magazin gündemini meşgul eden 'ikoncan'ları kah saatlerce güneşlenmeleri, kah bikinilerinin aksesuarları vesilesiyle yakından tanıdık. En azından magazin haberlerinde yer verildiği kadarıyla...
İşadamı Yurdal Sert ile yaptığı evlilikten sonra sosyetik isimler arasında anılan ve ikoncan listesinin başında yer alan İvana Sert için de durum böyle görünüyordu. Son olarak birkaç ay önce Maxim Dergisi'ne verdiği pozların ardından gündeme gelen İvana Sert gerçekte kimdir, neden ikoncanlar listesinde yer edinmiştir, hayatta neler yapar merak ettik ve sorularımızı ona yönelttik.
* Tarzınızla öne çıkan bir isimsiniz ama İvana Sert ismini ilk kez duyacak biri için kendinizi nasıl anlatırsınız?
İlk olarak anneyim ve bu beni çok mutlu ediyor. Aslında giyimime ve tarzıma her zaman çok önem gösteriyordum ama nedense son 2-3 senedir öne çıktı. Özellikle dikkat çekmek için yapmıyorum ama herhalde basın sürekli aynı kadınları lanse etmekten sıkılıyor. Yeni isimler göstermek bir yarışa dönüşüyor galiba...
* Kameralar da ışığınızı seviyor ama...
Belgrat'tayken müzik eğitimi aldım hala piyano çalıyorum. 16 yaşındayken de modellik yapmaya başladım. İşin profesyonellik kısmına alışkınım, kameralarla dostum. Yıldız olmak her zaman içimde vardı demek ki.
MART AYINDA BİR SÜRPRİZİM VAR
* Hakkınızdaki haberlerde o gün nerede olduğunuz, ne giydiğiniz gibi şeyler yazıyor. Gündelik hayatta İvana Sert neler yapar peki?
Bu aralar çok yoğunum. Aslında mart ayında büyük bir sürprizim olacak! Bunun dışında günümün büyük çoğunluğu oğlum Ateş'le geçiyor, evimizle ilgileniyorum. Yemek yapmak benim için stres atmanın bir yolu. Zaten 8 yaşımdan beri yemek yapıyorum.
* Siz 'bir sürprizim var' deyince, bir dönem girişip de yarım bıraktığınız albüm projesi geldi aklıma. Yoksa onu mu tamamlamak niyetindesiniz?
Hayır, albümle ilgili bir sürpriz değil. Şimdilik kimseye söylemiyorum çünkü zamanı gelince tam bir patlama yaratmak istiyorum.
* Gündemde olan ve stili konuşulan isimler kendi markalarını yaratmak konusunda istekli oluyor. Böyle bir planınız mı var?
Yapacağım her şeyin içinde biraz moda oluyor tabii ama daha fazla bir şey söyleyemem ki sürprizi bozulmasın.
* Eda Taşpınar ve Aylin Tahincioğlu gibi isimlerle arkadaşsınız. Kendi aranızda modadan konuşuyor musunuz?
Çok konuştuğumuzu söyleyemem. Hepsinin kendine has bir stili var. Hepimiz farklı şekillerde dikkat çekiyoruz.
BEĞENİLMEK HOŞUMA GİDER
* Dikkat çekmek başa bela değil yani? Mesela geçenlerde bir marka için Türkiye'ye gelen moda tasarımcısı Patricia Field da tarzınızı beğenenlerdendi...
Beğenilmek elbette hoşuma gidiyor. Stilimi beğenmeleri de öyle, yalan söyleyecek değilim. Ama bunu özellikle yapmadım. Patricia ile arkadaş olduk. Bahsettiğim sürpriz projem için onu da davet edeceğim.
* Tarzınızı kendiniz nasıl tanımlıyorsunuz?
Sabah uyanıyorum ve kendimi nasıl hissedersem öyle giyiniyorum. Özellikle elbise giymeyi seviyorum. Önemli olan görülmemiş, farklı bir kombinasyon yaratmak. Bu şekilde giyinip çıkıyorum ve karşıma 10 tane kamera da gelse benim için değişen bir şey olmuyor.
* Ekonomik krizin etkileri giyim alışverişi alışkanlıklarınıza yansıdı mı?
Ekonomik krizin en büyük etkisi psikolojik açıdan oldu. Evet, kriz var ama ben zaten her zaman çok pahalı kıyafetler almıyorum. Her davete binlerce dolarlık elbise ile gitmiyorum. Bir kere para verip aldığım kıyafeti de bir daha giymemek gibi bir durumum yok.
* Gardırobunuzun vazgeçilmez parçaları neler?
Elbiseler, özellikle de siyah olanlar, kot pantolonlar ve şapkalar. Tarzı olan ve her yerde görülmeyen parçaları tercih ediyorum.
* Son dönemde 'ikoncan' sıfatı ile anılan isimlerden biri oldunuz. Neden bu sıfat yakıştırıldı size?
Dünyanın her yerinde ikon kavramı var. Mesela İngiltere'de Kate Moss, Victoria Beckham ve son olarak da Agyness Deyn... Bizde de bu takip ediliyor herhalde, 'ikoncan' Türkiye'ye uyarlanmış hali gibi. İstemeden de olsa böyle geldi böyle gidiyor. Ama yine de dert ettiğim bir şey değil ne de olsa sonuçta bir tarzınız olduğunu gösteren bir sıfat. Konu stil olunca bence en önemli şey insanın kendine güvenmesi ve kıyafetleri taşıyacağına olan inancı. Yeni sezonda canlı, floresan renkler öne çıkacak. Bunu direkt takip etmektense yine kendi yolumu çizeceğim. Stil konusunda kendi adıma bir şeyler yapacağım.
* Sizin örnek aldığınız bir stil ikonu var mı?
Hüseyin Çağlayan çok başarılı ve Emel-Yaz Kurhan kardeşlerin markası Yazbükey de...
DEDİKODU SEVMEM GÜNE GÜLEREK BAŞLARIM
* Aile kavramı sizin için ne ifade ediyor?
Biz hep birlikteyiz. Yurdal da ben de hiperaktifiz, Ateş de bu yüzden tam bir bomba! Benim yetiştiğim yerde çocuklara anneleri, anneanneleri bakar. Bana burada yardımcı olacak kimse yok, onun için Ateş'in bakıcısı var. Annem burada olsa hayatta bakıcısı olmazdı. Oğlum bana aşık, bir yere giderken o kadar ağlıyor ki ne yapacağımı şaşırıyorum.
* Ateş'e kardeş düşünüyor musunuz, belki bir kız çocuk?
İstiyoruz evet. Bir kızım olsa neler yapardım, neler giydirirdim ona...
* Uzun zamandır Türkiye'de yaşıyorsunuz. Artık iyice alışmış olmalısınız?
Burası artık benim ülkem oldu. 'Sırbistan mı, Türkiye mi?' diye sorarsanız, cevabım 'Türkiye' olur. Bunu ailem de biliyor, zaten oraya geri dönmediğime göre...
* Hep hayal ettiğiniz hayatı mı yaşıyorsunuz? Bulunduğunuz yere gelirken çaba harcamanız gerekti mi?
İster ünlü ister zengin olsun kimse her istediğine doğrudan sahip olamaz. Küçük de olsa bir sorun, bir sıkıntısı her zaman olur. Ama bu dertleri de yaşamayı bilmek gerek. Böylece her şeyi olumluya çevirmek en azından canımızı daha az sıkmak mümkün.
* Fazlasıyla pozitif düşünen bir insansınız...
Kesinlikle öyleyim. Güne gülen bir yüzle başlarım, dedikodu sevmem... Kocam da çok pozitif düşünceli bir insan, çok güler yüzlüdür.
Yalnız fotoğrafım çıkıyor ama kocam hep yanımda
* Geçen aylarda Maxim Dergisi'ne verdiğiniz pozlar yüzünden eşinizle aranızın açıldığı konuşuldu, nedir işin aslı?
O röportaj çok ses getirdi bir daha karşıma böyle bir teklif gelirse hayatta kabul etmem! Anlamadığım şey, benim fikrime göre o pozlarda da, kıyafetlerde de seksilik olmamasına rağmen işin bu kadar büyümesi. Şamdan'daki pozlarım bile bence daha seksiydi! Bilmiyorum neden bu kadar abartıldı oysa aile içinde hiç de sorun çıkmadı. O günler de geçti gitti. Kötülük zaten bana ulaşamıyor çünkü ben aramızda büyük bir mesafe bırakacak bir duvar örüyorum.
* Yine aynı röportajda Johnny Depp'i çok beğendiğinizi söylemiştiniz...
Evet, mistik bir havası olduğu için beğeniyorum. Onu İngiltere'de bir mekanda gördüm. O zamanda yanımda kocam vardı. Hep tek başıma fotoğraflarım çıkıyor ama kocam benim hep yanımda!
GÜZELLİĞİNİN SIRRI HAMAM
* Pozitif düşünce dışında bakım ve güzellik için uyguladığınız bir formül var mı?
Hamam çok etkili bir güzellik formülü. Ayda bir kere hamama gitmeli. Ayrıca bol bol spor yapıp, su içmek ve balık gibi sağlıklı besinler almak da önemli. Her şey bir yana genetiğin de etkisi var tabii. Sırbistan'da, Slovakya'da ya da Türkiye'deki güzellik kriterleri, özellikleri farklı. Hep diyorum ki esmer bir Türk güzeli bizim oralara gitse çok ilgi çeker. Bir tane hayatımız var, elimizden geldiğinde iyi yaşamalı kendimize bakmalıyız, ki bu erkekler için de geçerli.
akşam
İVANA SERT RESİMLERİ İÇİN TIKLAYIN
İVANA SERT, SON BİRKAÇ YILDIR HAYATIMIZA GİREN 'İKONCAN' SIFATINI TAŞIYAN İSİMLERDEN BİRİ.
Stiline ve tarzına olduğu kadar bakımına da özen gösterdiğini anlatan İvana Sert, 'ikoncan diyorlarsa vardır bir nedeni' dercesine kendiyle barışık ve beğenilmekten hoşnut.
Kabul edelim; son birkaç yıldır magazin gündemini işgal eden 'ikoncan' kavramı kulağa itici gelen bir sıfat. İkon olmaktan ziyade ikon taklidi yaptığı için sıfatın sahibini küçük gören bir tonu var. Magazin gündemini meşgul eden 'ikoncan'ları kah saatlerce güneşlenmeleri, kah bikinilerinin aksesuarları vesilesiyle yakından tanıdık. En azından magazin haberlerinde yer verildiği kadarıyla...
İşadamı Yurdal Sert ile yaptığı evlilikten sonra sosyetik isimler arasında anılan ve ikoncan listesinin başında yer alan İvana Sert için de durum böyle görünüyordu. Son olarak birkaç ay önce Maxim Dergisi'ne verdiği pozların ardından gündeme gelen İvana Sert gerçekte kimdir, neden ikoncanlar listesinde yer edinmiştir, hayatta neler yapar merak ettik ve sorularımızı ona yönelttik.
* Tarzınızla öne çıkan bir isimsiniz ama İvana Sert ismini ilk kez duyacak biri için kendinizi nasıl anlatırsınız?
İlk olarak anneyim ve bu beni çok mutlu ediyor. Aslında giyimime ve tarzıma her zaman çok önem gösteriyordum ama nedense son 2-3 senedir öne çıktı. Özellikle dikkat çekmek için yapmıyorum ama herhalde basın sürekli aynı kadınları lanse etmekten sıkılıyor. Yeni isimler göstermek bir yarışa dönüşüyor galiba...
* Kameralar da ışığınızı seviyor ama...
Belgrat'tayken müzik eğitimi aldım hala piyano çalıyorum. 16 yaşındayken de modellik yapmaya başladım. İşin profesyonellik kısmına alışkınım, kameralarla dostum. Yıldız olmak her zaman içimde vardı demek ki.
MART AYINDA BİR SÜRPRİZİM VAR
* Hakkınızdaki haberlerde o gün nerede olduğunuz, ne giydiğiniz gibi şeyler yazıyor. Gündelik hayatta İvana Sert neler yapar peki?
Bu aralar çok yoğunum. Aslında mart ayında büyük bir sürprizim olacak! Bunun dışında günümün büyük çoğunluğu oğlum Ateş'le geçiyor, evimizle ilgileniyorum. Yemek yapmak benim için stres atmanın bir yolu. Zaten 8 yaşımdan beri yemek yapıyorum.
* Siz 'bir sürprizim var' deyince, bir dönem girişip de yarım bıraktığınız albüm projesi geldi aklıma. Yoksa onu mu tamamlamak niyetindesiniz?
Hayır, albümle ilgili bir sürpriz değil. Şimdilik kimseye söylemiyorum çünkü zamanı gelince tam bir patlama yaratmak istiyorum.
* Gündemde olan ve stili konuşulan isimler kendi markalarını yaratmak konusunda istekli oluyor. Böyle bir planınız mı var?
Yapacağım her şeyin içinde biraz moda oluyor tabii ama daha fazla bir şey söyleyemem ki sürprizi bozulmasın.
* Eda Taşpınar ve Aylin Tahincioğlu gibi isimlerle arkadaşsınız. Kendi aranızda modadan konuşuyor musunuz?
Çok konuştuğumuzu söyleyemem. Hepsinin kendine has bir stili var. Hepimiz farklı şekillerde dikkat çekiyoruz.
BEĞENİLMEK HOŞUMA GİDER
* Dikkat çekmek başa bela değil yani? Mesela geçenlerde bir marka için Türkiye'ye gelen moda tasarımcısı Patricia Field da tarzınızı beğenenlerdendi...
Beğenilmek elbette hoşuma gidiyor. Stilimi beğenmeleri de öyle, yalan söyleyecek değilim. Ama bunu özellikle yapmadım. Patricia ile arkadaş olduk. Bahsettiğim sürpriz projem için onu da davet edeceğim.
* Tarzınızı kendiniz nasıl tanımlıyorsunuz?
Sabah uyanıyorum ve kendimi nasıl hissedersem öyle giyiniyorum. Özellikle elbise giymeyi seviyorum. Önemli olan görülmemiş, farklı bir kombinasyon yaratmak. Bu şekilde giyinip çıkıyorum ve karşıma 10 tane kamera da gelse benim için değişen bir şey olmuyor.
* Ekonomik krizin etkileri giyim alışverişi alışkanlıklarınıza yansıdı mı?
Ekonomik krizin en büyük etkisi psikolojik açıdan oldu. Evet, kriz var ama ben zaten her zaman çok pahalı kıyafetler almıyorum. Her davete binlerce dolarlık elbise ile gitmiyorum. Bir kere para verip aldığım kıyafeti de bir daha giymemek gibi bir durumum yok.
* Gardırobunuzun vazgeçilmez parçaları neler?
Elbiseler, özellikle de siyah olanlar, kot pantolonlar ve şapkalar. Tarzı olan ve her yerde görülmeyen parçaları tercih ediyorum.
* Son dönemde 'ikoncan' sıfatı ile anılan isimlerden biri oldunuz. Neden bu sıfat yakıştırıldı size?
Dünyanın her yerinde ikon kavramı var. Mesela İngiltere'de Kate Moss, Victoria Beckham ve son olarak da Agyness Deyn... Bizde de bu takip ediliyor herhalde, 'ikoncan' Türkiye'ye uyarlanmış hali gibi. İstemeden de olsa böyle geldi böyle gidiyor. Ama yine de dert ettiğim bir şey değil ne de olsa sonuçta bir tarzınız olduğunu gösteren bir sıfat. Konu stil olunca bence en önemli şey insanın kendine güvenmesi ve kıyafetleri taşıyacağına olan inancı. Yeni sezonda canlı, floresan renkler öne çıkacak. Bunu direkt takip etmektense yine kendi yolumu çizeceğim. Stil konusunda kendi adıma bir şeyler yapacağım.
* Sizin örnek aldığınız bir stil ikonu var mı?
Hüseyin Çağlayan çok başarılı ve Emel-Yaz Kurhan kardeşlerin markası Yazbükey de...
DEDİKODU SEVMEM GÜNE GÜLEREK BAŞLARIM
* Aile kavramı sizin için ne ifade ediyor?
Biz hep birlikteyiz. Yurdal da ben de hiperaktifiz, Ateş de bu yüzden tam bir bomba! Benim yetiştiğim yerde çocuklara anneleri, anneanneleri bakar. Bana burada yardımcı olacak kimse yok, onun için Ateş'in bakıcısı var. Annem burada olsa hayatta bakıcısı olmazdı. Oğlum bana aşık, bir yere giderken o kadar ağlıyor ki ne yapacağımı şaşırıyorum.
* Ateş'e kardeş düşünüyor musunuz, belki bir kız çocuk?
İstiyoruz evet. Bir kızım olsa neler yapardım, neler giydirirdim ona...
* Uzun zamandır Türkiye'de yaşıyorsunuz. Artık iyice alışmış olmalısınız?
Burası artık benim ülkem oldu. 'Sırbistan mı, Türkiye mi?' diye sorarsanız, cevabım 'Türkiye' olur. Bunu ailem de biliyor, zaten oraya geri dönmediğime göre...
* Hep hayal ettiğiniz hayatı mı yaşıyorsunuz? Bulunduğunuz yere gelirken çaba harcamanız gerekti mi?
İster ünlü ister zengin olsun kimse her istediğine doğrudan sahip olamaz. Küçük de olsa bir sorun, bir sıkıntısı her zaman olur. Ama bu dertleri de yaşamayı bilmek gerek. Böylece her şeyi olumluya çevirmek en azından canımızı daha az sıkmak mümkün.
* Fazlasıyla pozitif düşünen bir insansınız...
Kesinlikle öyleyim. Güne gülen bir yüzle başlarım, dedikodu sevmem... Kocam da çok pozitif düşünceli bir insan, çok güler yüzlüdür.
Yalnız fotoğrafım çıkıyor ama kocam hep yanımda
* Geçen aylarda Maxim Dergisi'ne verdiğiniz pozlar yüzünden eşinizle aranızın açıldığı konuşuldu, nedir işin aslı?
O röportaj çok ses getirdi bir daha karşıma böyle bir teklif gelirse hayatta kabul etmem! Anlamadığım şey, benim fikrime göre o pozlarda da, kıyafetlerde de seksilik olmamasına rağmen işin bu kadar büyümesi. Şamdan'daki pozlarım bile bence daha seksiydi! Bilmiyorum neden bu kadar abartıldı oysa aile içinde hiç de sorun çıkmadı. O günler de geçti gitti. Kötülük zaten bana ulaşamıyor çünkü ben aramızda büyük bir mesafe bırakacak bir duvar örüyorum.
* Yine aynı röportajda Johnny Depp'i çok beğendiğinizi söylemiştiniz...
Evet, mistik bir havası olduğu için beğeniyorum. Onu İngiltere'de bir mekanda gördüm. O zamanda yanımda kocam vardı. Hep tek başıma fotoğraflarım çıkıyor ama kocam benim hep yanımda!
GÜZELLİĞİNİN SIRRI HAMAM
* Pozitif düşünce dışında bakım ve güzellik için uyguladığınız bir formül var mı?
Hamam çok etkili bir güzellik formülü. Ayda bir kere hamama gitmeli. Ayrıca bol bol spor yapıp, su içmek ve balık gibi sağlıklı besinler almak da önemli. Her şey bir yana genetiğin de etkisi var tabii. Sırbistan'da, Slovakya'da ya da Türkiye'deki güzellik kriterleri, özellikleri farklı. Hep diyorum ki esmer bir Türk güzeli bizim oralara gitse çok ilgi çeker. Bir tane hayatımız var, elimizden geldiğinde iyi yaşamalı kendimize bakmalıyız, ki bu erkekler için de geçerli.
akşam
İVANA SERT RESİMLERİ İÇİN TIKLAYIN
