Kadını kandırmak erkeğe düşer!
sevgilimi baştan çıkarmak istiyorum
Hepimiz şu gerçeği biliriz ki erkekler şiddet eylemlerine daha yatkındır. Ama birçoğu zalimce davranmayı akıllarına bile getirmezler.
Halbuki ‘orantısız fiziki güç!’ kullanıp birtakım entrikalar çeviren ve erkekleri peşlerinden yarış atı gibi koşturan da hep kadınlardır!
Evet. Geçen gün oturup bunları düşündüm. Beni böyle düşünmeye iten şey de bir erkek arkadaşım oldu. Bu arkadaşım o gün bana telefonda şunları söyledi: “Kızın biri aklımı başımdan aldı. Bu kızın sevgilim olması için ne yapmalıyım?”
O anda kadın-erkek ilişkileriyle ilgili hükmü hemen verdim. Verdiğim hüküm de aynen şuydu: “Bir kadını kandırıp baştan çıkarmak erkeğe düşüyor!”
Peki bir kadını elde etmek için onu neden illa ki kandırmak gerekiyor?
FİZİKİ GÜÇ
Yukarıda sormuş olduğum bu soruya vereceğimiz en sağlıklı cevap belki de şu olacak: “Kaçan her zaman kovalanır!”
Kadınların geçerli bu mantığının üzerine bir de onların fiziki çekiciliklerini eklersek ondan sonra erkeğe kalan tek şey şu oluyor: “O kadını elde etmek için taklacı güvercinler gibi havada takla atıp durmak!”
Kendisi için takla atan adama karşı ilk başlarda soğuk bir nevale gibi duran ve içinden kıs kıs gülen o kadının aklından da halbuki şu düşünce geçiyor: “Sana evet diyeceğim ama biraz daha peşimden koşup sürünmeni istiyorum!”
Zavallı erkekler! Şayet peşlerinden koştukları kadınların akıllarından o an neler geçtiklerini bir bilebilselerdi onların peşlerinden böylesine at gibi şaha kalkıp koşmazlardı. Peki öyleyse kadınların erkeklere karşı böyle davranmalarındaki amaç ne?
ASLINDA AMAÇ BELLİ
Kadın zekası şu gerçeği çok iyi bilir ki; “Taş yerinde ağırdır! Bir erkeğin teklifine hemen evet deyip onunla sevişeceğime onu biraz peşimden koşturup kendimle savaştırırım. Onu yorduktan sonra da güvenli bir şekilde o ilişkiye başlarım!”
Yukarıda yazmış olduğum kadının bu mantığı erkeğe aslında şu mesajı inceden inceye veriyor: “Sen oynaşacak bir kadın istiyor olabilirsin. Ama ben ‘el!’leşecek değil ‘ev!’leşecek herif istiyorum!”
İşte bu yüzden akıllı kadınların birçoğu erkeğin peşine düşüp onları kandırmaktansa erkeği peşlerine düşürüp kendilerinin kandırılmasına izin veriyorlar. Böylece erkeğin gözünde hem namuslu sayılıyorlar hem de peşlerinden koşan erkeği kendilerine karşı borçlandırıyorlar.
O kadınları eninde sonunda elde ettiğini düşünen softorik erkeklere de bu yazar şu sözü söylüyor: “Bre şapşallar! Bir kadını baştan çıkarmak size düşse de esas baştan çıkarılan sizsiniz!”
Melekler sizce de öyle mi oluyor.Erkekler gerçektende kandırabiliyor mu bizi yada şöle diyelim sizce biz kolay kolay kanıyormuyuz
Okuyalım bakalım bu güzel yazıyı.Buyrun
Kadını kandırmak erkeğe düşer!
Okuyalım bakalım bu güzel yazıyı.BuyrunKadını kandırmak erkeğe düşer!
Hepimiz şu gerçeği biliriz ki erkekler şiddet eylemlerine daha yatkındır. Ama birçoğu zalimce davranmayı akıllarına bile getirmezler.
Halbuki ‘orantısız fiziki güç!’ kullanıp birtakım entrikalar çeviren ve erkekleri peşlerinden yarış atı gibi koşturan da hep kadınlardır!
Evet. Geçen gün oturup bunları düşündüm. Beni böyle düşünmeye iten şey de bir erkek arkadaşım oldu. Bu arkadaşım o gün bana telefonda şunları söyledi: “Kızın biri aklımı başımdan aldı. Bu kızın sevgilim olması için ne yapmalıyım?”
O anda kadın-erkek ilişkileriyle ilgili hükmü hemen verdim. Verdiğim hüküm de aynen şuydu: “Bir kadını kandırıp baştan çıkarmak erkeğe düşüyor!”
Peki bir kadını elde etmek için onu neden illa ki kandırmak gerekiyor?
FİZİKİ GÜÇ
Yukarıda sormuş olduğum bu soruya vereceğimiz en sağlıklı cevap belki de şu olacak: “Kaçan her zaman kovalanır!”
Kadınların geçerli bu mantığının üzerine bir de onların fiziki çekiciliklerini eklersek ondan sonra erkeğe kalan tek şey şu oluyor: “O kadını elde etmek için taklacı güvercinler gibi havada takla atıp durmak!”
Kendisi için takla atan adama karşı ilk başlarda soğuk bir nevale gibi duran ve içinden kıs kıs gülen o kadının aklından da halbuki şu düşünce geçiyor: “Sana evet diyeceğim ama biraz daha peşimden koşup sürünmeni istiyorum!”
Zavallı erkekler! Şayet peşlerinden koştukları kadınların akıllarından o an neler geçtiklerini bir bilebilselerdi onların peşlerinden böylesine at gibi şaha kalkıp koşmazlardı. Peki öyleyse kadınların erkeklere karşı böyle davranmalarındaki amaç ne?
ASLINDA AMAÇ BELLİ
Kadın zekası şu gerçeği çok iyi bilir ki; “Taş yerinde ağırdır! Bir erkeğin teklifine hemen evet deyip onunla sevişeceğime onu biraz peşimden koşturup kendimle savaştırırım. Onu yorduktan sonra da güvenli bir şekilde o ilişkiye başlarım!”
Yukarıda yazmış olduğum kadının bu mantığı erkeğe aslında şu mesajı inceden inceye veriyor: “Sen oynaşacak bir kadın istiyor olabilirsin. Ama ben ‘el!’leşecek değil ‘ev!’leşecek herif istiyorum!”
İşte bu yüzden akıllı kadınların birçoğu erkeğin peşine düşüp onları kandırmaktansa erkeği peşlerine düşürüp kendilerinin kandırılmasına izin veriyorlar. Böylece erkeğin gözünde hem namuslu sayılıyorlar hem de peşlerinden koşan erkeği kendilerine karşı borçlandırıyorlar.
O kadınları eninde sonunda elde ettiğini düşünen softorik erkeklere de bu yazar şu sözü söylüyor: “Bre şapşallar! Bir kadını baştan çıkarmak size düşse de esas baştan çıkarılan sizsiniz!”
