Kahramanmaraş Şehir Tanıtımı

PaSikA

Yeni Üye
Üye
Kahramanmaraş Şehir Tanıtımı
kahramanmaraşın tanıtımı
Yüzölçümü:
14.327 km²Nüfus:
892.952 (1990)Doğu Akdenizde bulunan Kahramanmaraş, dondurması ile ünlü bir ildir. Kahramanmaraş, mağraları Eshab-ı Keyf Külliyesi, yaylaları ile önemli bir turizm potansiyeline sahiptir.

İLÇELER

Kahramanmaraş ilinin ilçeleri; Afşin, Andıran, Çağlayancerit, Ekinözü, Elbistan, Göksun, Nurhak, Pazarcık ve Türkoğlu'dur.

Elbistan: İl merkezinin 162 km. kuzey doğusunda yer alır. İlçede tarihi eserlere örnek olarak Elbistan Ulu Camii, Selçuklu Hamamı, Himmetbaba Camii ve Türbesi, Kalealtı köyündeki Roma dönemine ait Kızkalesi sayılabilir.

Afşin: Kahramanmaraş'ın 146 km. kuzeyinde yer alır. Çeşitli uygarlık dönemlerine ait tarihi eserler ve doğal zenginlikleri olan Afşin ilçesinde Dedebaba Türbesi, Afşin Kalesi, Hurman Kalesi, Tilavşin Kalesi, Pirali Cami minaresi ve Eshab-ı Kehf (Yedi Uyurlar) külliyesi önemli tarihi eserlerdir. Afşin ilçesinde Eshab-ı Kehf ve Mağarasının bulunması burayı turizm açısından oldukça önemli bir hale getirmektedir. Cami, kervansaray, ribat ve planı saptanamayan birçok küçük yapıdan oluşan bu külliye, M.S. 12. yy.da yapılmıştır.

Kahramanmaras.jpg

Doğal güzellik olarak, Tanır, Ayrandede, Emirilyas köyü mağarası, Eshab-ı Kehf park ve ormanlığı, dikkat çeker. Ayrıca Yazıköy, Çamiçi, Örenderesi ve Binboğa ormanlık alanı gibi ormanlık alanları her türlü kampçılığa uygundur.
Göksun: İl merkezine 91 km. uzaklıktadır. Roma ve Bizans dönemlerinde Kokussos (Cocussus) adıyla anılan, Maraş-Kayseri-Kilikya yolu üzerinde, önemli bir konaklama merkeziydi. İlçe sınırları içinde Maltepe Höyüğü, Bozhöyük, Kızıl Kale, Akça Kalesi, Çakır Mağaraları gibi çeşitli önemlere ait höyük ve kale kalıntıları bulunmaktadır.

Andırın: İl merkezine 114 km uzaklıktadır. Andırının tarihi hakkında kesin bilgiler bulunmamakla birlikte, ilçe sınırları içinde Hitit, Frig, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait Meryemçil (Geben) Kalesi, Azgıt (Yeniköy) Kalesi, Anacık Kalesi gibi  kaleler ve kalıntılar bulunmaktadır.

Pazarcık: İl merkezine 48 kilometre mesafededir. İlçenin güneyinde Gözlügöl mevkiindeki Evri kasabası, Turunçlu köyü mevkiinde Bizanslardan kalma çok miktarda sarnıçlar ve mezar şapelleri mevcuttur. Bozlar köyü civarı Abbasilerden kalma sur kalıntıları ile çevrilidir. Aksu çayı kıyısındaki Şallıuşağı köyü mevkiinde yine Abbasilerden kalma kale halen ayakta durmaktadır.

Çağlayancerit: İlçenin doğal yapısı yayla özelliği göstermektedir. Su kenarları yeşil alanlar, halkın piknik ihtiyacını karşılayacak önemli yerlerdir.

Ekinözü: Kahramanmaraş İlinin kuzey doğusunda Çağlayancerit ve Elbistan İlçeleri arasında yer alan Ekinözü içmeceleri ile ünlüdür.İçmelerin, cilt, mide ve böbrek hastalıklarına çok iyi gelen bir suyu vardır. Ekinözü içmeleri önem ve yatırım önceliği bakımından ülkemizdeki 10 içme kaynağından biridir.

Nurhak: Nurhak ilçesi çok eski bir yerleşim yeridir. Tarihi ipek yolunun ilçe içerisinden geçtiği eski tarihi harabeler halen görülmektedir.

Türkoğlu: İlçe Akdeniz Bölgesinin doğusunda yer alır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. İlçede okuma yazma oranı yüksek olup üniversite mezunu oldukça fazladır.
 
Cevap: Kahramanmaraş Şehir Tanıtımı

Afşin: Kahramanmaraş'ın 146 km. kuzeyinde yer alır. Çeşitli uygarlık dönemlerine ait tarihi eserler ve doğal zenginlikleri olan Afşin ilçesinde Dedebaba Türbesi, Afşin Kalesi, Hurman Kalesi, Tilavşin Kalesi, Pirali Cami minaresi ve Eshab-ı Kehf (Yedi Uyurlar) külliyesi önemli tarihi eserlerdir. Afşin ilçesinde Eshab-ı Kehf ve Mağarasının bulunması burayı turizm açısından oldukça önemli bir hale getirmektedir. Cami, kervansaray, ribat ve planı saptanamayan birçok küçük yapıdan oluşan bu külliye, M.S. 12. yy.da yapılmıştır.


ben burda tam 3 yıl kaldım:party:
 
Kahramanmaraş'ın Tarihi

Anadolu’da çok eski devirlerde kurulmuş şehirlerden biri olan Maraş, çeşitli târihî hâdiselere sahne olmuştur. M.Ö. 2000 senesinde Batıdan gelen Hititler bu bölgeye hâkim olmuşlardır. Hititli general “Maraj” bugünkü Maraş’ın yakınında kurduğu şehre kendi ismini vermiştir. Maraş bir ara “Gurgun” isimli genç Hitit Devletine başkentlik de yapmıştır. Hititlerin en faal olduğu yerlerden biri olan bu bölgede Hititlere âit çok sayıda eser bulunmuştur.

Eski Babil İmparatorluğunun nüfûzu buraya kadar uzanmıştır.

Asurlular bu bölgeye hâkim olunca, şehre “Markasi” ismini verdiler. Asurluların yerine geçen Yeni Babil İmparatorluğu bu bölgeye hâkim olamadı. Babil İmparatorluğnu ortadan kaldıran Medler, bölgeye girdiler. M.Ö. 6. asırda Medlerin yerine geçen Persler, Anadolu’nun birçok yeri gibi bu şehri de hâkimiyetleri altına aldılar. M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender, Persleri yenerek bütün İran ve Anadolu’ya hâkim oldu. İskender’in ölümü ile imparatorluk parçalandı. Bu bölge, Selevkos (Asya)İmparatorluğunun payına düştü. Bir müddet sonra Kapadokya Krallığının eline geçti.

M.Ö. 1. asırda Roma İmparatorluğu bütün Anadolu gibi bu bölgeye de hâkim oldu. Romalılar, İmparator Caligula’ya izâfeten Maraş şehrine “Germanikya” (Germanikea) ismini verdiler. M.S. 395 senesinde Roma İmparatorluğu parçalanınca Anadolu ile birlikte Maraş da Doğu Roma (Bizans)nın payına düştü. Bizanslılar devrinde Maraş mühim bir merkezdi. Bizans İmparatoru Üçüncü Leon Maraşlıdır.

Hazret-i Ömer’in halîfeliği zamânında 637 senesinde Maraş Hâlid İbnu’l-Velîd emrindeki İslâm ordusu tarafından fethedilerek İslâm topraklarına katıldı. 746’da Bizanslılar Maraş’ı işgal ettilerse de, ertesi yıl Emeviler Maraş’ı geri aldılar. Abbâsîler devrinde Bizanslılar, 754’te Maraş’ı kısa bir müddet işgal ve tahrip ettiler. Yine 778’de Maraş Kalesini muhâsara ettiler. Halîfe Hârûn Reşîd,Maraş yakınlarında Haruniye Kalesini inşâ ettirdi. Bu bölgenin savunmasına büyük önem verdi. 877 senesinde İmparator Birinci Basileios şehri muhâsara etti, fakat alamadı. 916’da Bizanslıların eline geçerek feci şekilde yağma edildi. Kısa bir müddet sonra Maraş, Müslüman Hamdânî emirlerinin eline geçti. Bizanslılar, 949’da Maraş’ı Hamdânîlerden aldılar. 952’de yine Müslümanların eline geçti. 962’de Bizans İmparatoru Nikeforos Fokas, Maraş’ı işgal etti. 992’de Türk kumandanı Bengü Tigin,Bizanslılara büyük zarar verdiyse de Maraş’ı geri alamadı.

1071 Malazgirt Zaferinden sonra, Anadolu Fâtihi ve Türkiye Selçukluları Devletinin kurucusu Birinci Süleymân Şah başkumandanlığındaki Selçuklu ordusu, Maraş’ı fethetti. Birinci Haçlı Seferinde Maraş ve civârı tekrar elden çıktı. 1097’de Gedefroy de Bovillon kumandasındaki Haçlı ordusu bölgeyi işgal ettikten sonra Maraş’ı piskoposluk merkezi yaptılar. 1100 Haziranında Antakya Prensi Bohemond Malatya’yı işgal için yürürken Maraş Ovasında Danişmendoğlu Gümüş Tigin’e yenildi ve esir düştü. Gümüş Tigin’in bu zaferinden sonra Maraş, Türklerin eline geçti.

Bizans İmparatoru Alexios Komnenos General Butimedes’i göndererek Maraş’ı yeniden işgal ettirdi. Haçlılar devrinde Maraş küçük bir Lâtin Senyörlüğü idi. Zengi HânedânındanTürk Atabeylerine vergi vererek varlığını devam ettiriyordu. 27 Kasım 1114’te Maraş’ta şiddetli bir zelzele oldu. 40.000 kişi öldü. 1136’da Danişmendoğulları bölgeye geldiler. Fakat Maraş’ı Haçlılardan alamadılar. 1138’de Türkiye Selçukluları Sultanı Birinci Mes’ud, Maraş önlerine gelerek Lâtin Senyörlüğünü vergiye bağladı. 1149’da İkinci Kılıç Arslan, Maraş’ı yeniden fethederek Türkiye Selçukluları sınırları içine kattı.

1151’de Halep Atabeylerinin eline geçen şehir, Kılıç Arslan tarafından geri alındı. 1156’da Ermeniler Maraş’ı basıp yağma ettiler. 1173’te Sultan İkinci Kılıç Arslan, Maraş’ı yeniden aldı. Bir müddet Zengîler ve Eyyûbîlerin kontrolünde kalan şehir 1248’de Selçuklu Sultanı Gıyaseddîn Keyhüsrev zamânında yeniden Selçuklulara geçti. Gıyaseddîn Keyhüsrev, Emir Hüsameddin Hasan’ı Maraş Vâlisi tâyin etti. Bu zatın oğlu ve iki torunu 50 sene Maraş’ı idâre ederek, şehri îmâr ettiler.

İlhanlıların Anadolu’yu istilasından faydalanan Ermeniler tarafından 1253’te işgal ve tahrip edilen Maraş, İlhanlılara (İran Moğollarına)tâbi olmak şartıyla Kilikya Hıristiyanlarının elinde kaldı. O târihte en güçlü İslâm devleti olan Mısır-Suriye Türk Memlûk imparatorluğu ordusu, Maraş’ı almak için geldi. 1292’de Maraş’ı geri aldılarsa da, az sonra Hıristiyanlar yeniden Maraş’ı işgal ettiler. 1297’de Maraş tekrar Memlûklerin eline geçti. Böylece Maraş’ta Hıristiyan hakimiyeti kesin olarak sona erdi. Moğol istilası sebebiyle Anadolu’ya göç eden Türk boyları, bilhassa Türkmen oymakları Maraş ve civarına iskân edildiler. Bunlardan en kuvvetli boy olan Dulkadiroğulları burada iki asır süren bir beylik kurdular. 10 bey hüküm sürdü (1337-1522). Önceleri Memlûk Türk İmparatorluğuna tabi oldular, 1381-1384 arasında Maraş, Memlûklerin elinde kaldı. Daha sonra Osmanlı Devletinin yüksek hâkimiyetini tanıdılar. Osmanlı Hânedânı ile akraba oldular. 1449’da şehzade Sultan Mehmed (Fâtih), Dulkadiroğullarından Sitti Hatunla evlendi. Sultan İkinci Murad Han’ın annesi de Dulkadiroğullarındandı. Yavuz Sultan Selim Hanın annesi Ayşe Hatun da, Dulkadiroğullarındandır.

Dulkadir Beyi Bozkurt Beyin kızı çok güzeldi. Şah İsmâil isteyince inancı bozuk olduğu için ona vermedi. Şah İsmâil Maraş’a geldi. Dulkadiroğullarının cesetlerini çıkarıp kemiklerini yaktı. Bozkurt Beyin 1 oğlu ve 3 torununu diri diri kızartıp askerlerine yedirtti. İran Şahı İsmâil Safevî’nin Maraş’a yaptığı bu kanlı seferi üzerine Yavuz Sultan SelimHan, ana tarafından dedesinin saltanat sürdüğü Maraş’ı (Dulkadir Beyliğini)Osmanlı Devletine bağladı ve Maraş, beylerbeylik (eyâlet) merkezi oldu. Şam, Halep, Gaziantep, Hatay, Urfa, Maraş’a bağlıydı.

Mısır Vâlisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa isyanında oğlu İbrâhim Paşanın 19 ay işgali altında kalan Maraş’ı 1840’ta İbrâhim Paşa boşalttı. Tanzimâttan sonra Maraş eyâlet merkezi durumunu kaybederek sancak merkezi oldu. Bir ara yine eyâlet merkezi olduysa da bir müddet sonra Halep vilayetinin üç sancağından biri oldu. Beş kazası vardı. On dokuzuncu asır sonlarında asırlardır devam eden dokumacılık ve dericilik sektörü çöktü. Birinci Dünyâ Harbi öncesinde Maraş’ın nüfûsu 75 binden 33 bine düştü ve bunun çok az miktarı Ermeni idi.

Birinci Dünyâ Harbinden sonra İngilizler Maraş’ı işgal ettiler ve Fransızlara verdiler. Fransızlar Maraş’taki Ermenileri ve Türkiye dışından, Avrupa’dan getirdikleri Ermenileri silâhlandırarak Türklere büyük zulüm yaptılar. Çocuk ve kadınlara kadar silâhlanan Maraşlılar, Fransız ve Ermenilere karşı kahramanca savaş vererek son derece üstün silâhlara sâhib olan düşmanı, Türk vatanından kovdular. 11 Şubat 1920’de Maraş düşman işgalinden kurtuldu.

İstiklâl Harbinde Kahramanmaraş’ın kahramanca mücâdelesi: Anadolu Fâtihi Süleymân Şahın 1071 Malazgirt Zaferinden kısa bir müddet sonra fethettiği Maraş’a Birinci Dünyâ Harbini müteakip Fransız Yüzbaşı Juli kumandasındaki Fransız işgal birlikleri ve beraberinde getirdikleri silâhlı Ermeni çeteleri girdiler. Ermeniler aşırı derecede taşkınlıklar yaptılar. Bu işgal hayâlî Ermeni devletinin kuruluş hamlesi idi. Söylenenlere göre; Ermeni ileri gelenlerinden Hırlakyan Agop’un konağında Guvernör Andre, bu Ermeninin torunu Helana’ya dans teklif edince, bu Ermeni kız; “Kalede Türk bayrağı dalgalandıkça teklifini kabul etmem.” der. Ertesi sabah Türk Bayrağı indirilince halk galeyana gelerek kaleye hücum eder. Fransız askerleri korkup kaçar. Halk Türk Bayrağını yerine asar. İşgalden iki gün sonra işgalci askerler, Uzunoluk semtinde hamamdan çıkan Türk kadınlarına sarkıntılık ederek; “Burası artık Türklerin değil. Fransız müstemlekesinde örtülü gezilmez!” diyerek kadınların örtülerini almaya çalıştılar. Olayı gören Sütçü İmâm; “Durun bre dinsizler, durun bre köpek soyları, bugün nâmus günüdür.” deyip düşmana ilk kurşunu (tabancası ile) sıkarak mücâdeleyi başlattı. Bir Fransız Ermenisi öldü, diğerleri kaçtılar. Doktor Mustafa Bey, Avukat Kısakürek Mehmed Ali Bey, Şehid Evliyâ Muallim Hayrulah Efendi, Türkoğlu Mustafa ve Yusuf Çavuş, Sütçü İmam’a katıldılar.

Cumâ namazını kılmaya gelenlere Ulu Câmi İmâmı Rıdvan Hoca; “Kalesinde bayrağı dalgalanmayan esir bir ülkede Cumâ namazı kılmak câiz değil. Sizin damarlarınızdaki asil Türk kanı o bayrağı yerine dikmeye hâizdir.” diyerek direnişi başlattı. Böylece 21 Ocak 1920 Çarşamba günü başlayan direniş, 11 Şubat 1920’ye kadar devam etti. 22 gün geceli gündüzlü can vererek, kan dökerek kazanılan 11 Şubat Zaferi, târihte rastlanan şehir savaşlarından apayrı bir özellik ve değer taşır. Kurtuluş Savaşında ilk destanı Kahramanmaraşlılar yazmıştır.

Târihte “Aslanlar Şehri” olarak bahsedilen Kahramanmaraş, dışardan hiçbir askerî yardım almadan düşman işgaline direnip kurtulduğu için 5 Nisan 1925’te TBMM, Kahramanmaraş’a “Kırmızı Şeritli İstiklâl Madalyası” vermiştir.
Kahramanmaraş destanı ile ilgili olarak Gustov le Bon; “Müslümanların bu harpte göstermiş oldukları şecaat ve cesaret, bir filozof için ibret alınacak bir derstir. Çünkü şimdiye kadar dünyâyı idâre etmiş olan din kuvvetinin, bugün dahi idare etmekte olduğunun bir delilidir.” demektedir.
 
Coğrafi konumu

İlimiz 14.346 km²?lik yüzölçümü ile Türkiye'nin 11. büyük vilâyeti durumundadır. 37-38 kuzey paralelleri ile 36-37 doğu meridyenleri arasında yer alır. Merkez ilçe deniz seviyesinden 568 m. Yükseklikte olup, ilin kuzey kesimleri oldukça dağlıktır. Yeryüzü şekilleri genellikle Güneydoğu Torosların uzantıları olan dağlarla bunlar arasında kalan çöküntü alanlarından oluşmaktadır. Arazi yüksekliği 350 metreden 3000 metreye kadar çıkan ilimizde geniş ovalar vardır. Bunlar; Gâvur, Maraş, Göksun, Aşağı Göksun, Afşin, Elbistan, Andırın, Mizmilli, Narlı ve İnekli Ovalarıdır.
İlimizin belli başlı dağları ise; Nurhak, Binboğa, Engizek, Uludaz ve Ahırdağıdır. Ceyhan nehri ile Aksu, Bertiz, Erkenez, Göksu, Göksun, Hurman, Körsulu, Sarsap ve Söğütlü çayları ilimizin başlıca akarsularıdır.
Toprakların %59,7?sini dağlar, %24'ünü platolar ve %16,3?ünü de ovalar teşkil eder.

Dağlar
İl kapsamı içinde belli başlı dağlık alanlar genellikle Güneydoğu Torosların uzantılarıdır. Bunlar Engizek dağı, Ahırdağı, Amonos ( Nur) dağları, Nurhak dağları, Kandil dağları, Sarımsak dağı, Düldül dağı ve Binboğa dağlarıdır. İl kapsamındaki dağlar üçüncü zamanın Alp sistemi kıvrım dağlarındandır.Bunlar çeşitli aşınmalarla düzleşmiş ve Neojen sonunda yükselmiş kırıklı ve kıvrımlı dağ sıralarıdır.

Hidrografya
Hidrografik açıdan en önemli akarsu Ceyhan nehridir. İlk kaynak yerleri Elbistan ovasını çevreleyen dağlardır.Uzunluğu 509 km. dir. Orta Toroslarda Nurhak dağından Söğütlü deresi adı ile çıkar. Hurman ve Göksun çaylarının birleşmesinden sonra Ceyhan adını alır. Engizek ve Ahır dağlarındaki boğazlardan geçerek Çukurova?ya girer. Misis tepelerini çevirdikteen sonra İskenderun körfezine dökülür. Yol boyunca bir çok dereleri toplar. Bunlardan Göksun çayı 115 km. lik uzantıya sahiptir. Binboğa dağlarından inen Kömürsuyu ile başlar. Ceyhan nehrinın bir diğer kolu ise Aksu çayıdır (150 km). Bu çay havzanın güneyinde Engizek dağlarında yer alan Kaya dibi mevkiinde , Küçükcerit köyünün doğusunda, kuvvetli bir kaynaktan çıkar.Erince dağının güneybatisından bir yarma boğaz vadi?den geçerek ve Sarayköyü yakınında Gölbaşı deprasyonuna açılır. Gölbaşı deprasyonunun taban sularınını da alan Aksu çayı İnekli gölünden itibaren güneybatıya yönelerek Pazarcıkta yer alan Kartalkaya Barajına dökülür. Aksu çayı daha ileride yan derelerden gelen sularıda toplayarak Kahramanmaraşın güneybatısında Sır Barajına dökülür. Kahramanmaraş ilinde Ceyhan nehri ve Aksu çayı dışında kalan sular genellikle Ceyhanın kolları olan küçük akarsulardır.İl?deki diğer akarsular arasında merkez ilçe?deki Deliçay, Erkenez çayı, Körsulu çayı, Peynir dere, Kerhan, Geben, Nurhak, Söğütlü, Hurman, Üngüt, Mismilli, Göksu ve Türkoğlunda yer alan Gökpınar gibi akarsular sayılabilir.

Göller
Kahramanmaraş ilinde doğal göl yoktur. Havzanın bataklık durumunda olan Gavur Gölü ise D.S.İ. tarafından kurutulmuştur . İl merkezinin kuzeyinde Ahır dağlarında ise mevsimlik olarak tektono-karstik özellikte Karagöl ve Küçük Göl bulunur.Ayrıca Kahramanmaraş ovasında Humaşır kaynağında küçük bir göl ve etrafında sazlık?kamışlık yer alır.

Baraj Gölleri
İl alanında Kartalkaya Barajı (Aksu çayı üzerinde,sulama amaçlı ve taşkınların korunması amaçlı, bitmiş durumda), Sır Barajı (Ceyhan nehri üzerinde, enerji üretim amaçlı,bitmiş durumda), Ayvalı Barajı ( Erkenez çayı üzerinde, içme ve sulama amaçlı, yapımı devam etmekte ve Kılavuzlu Barajı (Ceyhan nehri üzerinde,enerji üretimi amaçlı,yapımı devam etmekte), Menzelet Barajı (Ceyhan Nehri üzerinde, enerji üretim amaçlı) Berke Barajı (Ceyhan Nehri üzerinde, enerji üretim amaçlı) yer alır

Ovalar
Ovalar il alanının % 16.3?lük bir bölümünü kaplamaktadır.Ceyhan vadisi boyunca sıralanan bu ovaların başlıcaları Elbistan ovası ,Göksun ovası ve Kahramanmaraş ovalarıdır.

a) Elbistan Ovası
Elbistan ovası Kahramanmaraş İlinin kuzeyinde Binboğa,Nurhak ,Engizek ve Berit dağları arasında yer alan bir çöküntü ovasıdır. Yükseltisi 1100m.-1150m. Dir. Uzunluğu 50km. kuzey-güney doğrultusunda eni ise en çok 20 km. dir.Ova karasal Kuaterner tortullar (alüvyonlar) ile kaplıdır. Çevresi türlü yapıdaki Eosen flişleri,Kretase tabakaları ve serpantin kütlelerinden oluşan dağlarla, doğusu ve batısı Permo-Karbonifer katmanları, kristalin kalkerleri ve mermerlerden oluşmuş dağlarla, güneyi ise serpantin kütlelerinin geniş yer tutuğu yükseltiler ile çevrilidir. Ova kuzeyden Hurman çayı ve Söğütlü çayları ile beslenmektedir. Ovaya güneyden ise bir çok gür kaynaklar iner.

b) Kahramanmaraş Ovası
Güneyde yer alan Kahramanmaraş ovası tektonik kökenli alüvyal bir ovadır. Kahramanmaraş ovası, Afrika Göller bölgesindebn başlıyarak Kızıl deniz Lut Gölü ve Amik ovası boyunca uzanan Ürdün Graben sisteminin bir devamıdır. Ova çevresindeki tepeler ve dağlar 4. zamanda oluşmuştur. Kahramanmaraş ovasında 4. zaman yaşlı alüvyonlar yanında 3. zaman yaşlı alüvyonlarda vardır. Kahramanmaraş ovasının yükseltisi 450m.- 500m. dir.Ahır dağı ve Çimen dağı arasında yer alan Kahramanmaraş ovasının uzunluğu 40km., kuzey-güney doğrultusundaki genişliği ise yaklaşık 20 km.dir.

c) Göksun Ovası
İlin kuzey batısında yer alır. Ceyhan ırmağının kolları ile ova sulanmaktadır. Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanım gösterir. Yükseltisi 1000m.-1100m. dir. Ovanın uzunluğu 30km., kuzey-güney doğrultusundaki genişliği ise 20km. dir.Ova Dibek, Binboğa, Delihöyük, Berit, ve Armutyücesi dağları ile çevrilidir.
 
Barajlar

Toplam uzunluğu 425 km olan Ceyhan Nehrinin 190 km'lik kısmının il sınırları içerisinde bulunması ve bu nehrin dar ve derin vadiler içinde akıyor olması hidroelektrik santrali yapımı için çok elverişli bir durum yaratmıştır. Bu su kaynağımız değerlendirilmiş ve il sınırları içerisinde bu nehir üzerinde 3 adet hidroelektrik santrali kurulmuştur. Bu santrallerin en büyüğü olan Menzelet, 1992 yılında tamamlanarak enerji üretimine başlamıştır. 1991 yılında üretime başlayan Sır Barajı ve HES, Çukurova Elektrik A.Ş tarafından özel sektör eliyle işletilmektedir. 1958 yılında elektrik üretimine başlayan Ceyhan Hidroelektrik Santrali, ilimizin en eski hidroelektrik santralidir.

Ayrıca Sır ve Menzelet Barajları arasında, il merkezinin 18 km kuzeybatısında Kılavuzlu Barajı ve HES inşa edilmektedir. Tamamlandığında Hatay İl Merkezine kadar uzanan 107.650 hektar tarım arazisinin sulanması ve yıllık 144 Milyon kwh enerji üretimi amaçlanmaktadır. 1994 yılında yer teslimi yapılarak inşaatına başlanmıştır.

Sır Barajı: Kahramanmaraş İlinin 33 km batısında Ceyhan Nehri üzerinde inşa edilen Sır Barajı, yılda 725 GWh (Giciwatt) enerji üretmektedir. Yıllık ortalama enerji üretimi 725 milyon Kilowattsaattır. Sır Barajı ve HES tesisleri Çukurova Elektrik A.Ş. tarafından 1991 yılından itibaren işletilmektedir.

Menzelet Barajı: Kahramanmaraş İlinin 26 km kuzey batısında Ceyhan Nehri ile Güredi Çayının birleştiği yerin 2,5 km mansabında inşa edilen Menzelet Barajı yılda 515 GWh (Giciwatt) enerji üretim kapasitesine sahiptir. Toplam göl hacmi 2.088 hm3, kurulu güç 124 MW. olan baraj faaliyettedir. Yıllık ortalama enerji üretimi 575 Milyon kilowattsaat.

Kartalkaya Barajı: Kahramanmaraş İli Pazarcık İlçesinin 5 km kuzeybatısında Aksu çayı üzerinde inşa edilen ve 1971 yılında işletmeye açılan Kartalkaya Barajı ile Narlı ve Kahramanmaraş Ovalarında toplam 22.810 hektar alan sulanmaktadır. Ayrıca Gaziantep İlinin içme, kullanma ve endüstri suyu için yılda 47 hm³ su verilmektedir.

Ayvalı Barajı : İl Merkezinin 23 km kuzeydoğusunda, Erkenez çayı üzerinde inşa edilmekte olan Ayvalı barajı ile, Kahramanmaraş?a içme, kullanma ve endüstri suyu olarak yılda 52 hm³ su verilecek, brüt 1.680 ha. arazinin sulanması sağlanacak ve taşkın zararları önlenecektir. Toplam göl hacmi 80 hm3 olan baraj tamamlandığında İl Merkezinin 2025 yılına kadar içme suyu karşılanacaktır. Ayvalı Barajı 02 Aralık 1992 tarihinde ihale edilmiş ve 14.01.1993 tarihinde işe başlanmıştır.

Proje kapsamında 3 km uzunluğunda ENH Rölekasyonu, Ayvalı Barajı Yukarı Havza Islahı, müteferrik işler, 10.100 m. uzunluğunda ve 1.400 mm. çapında isale hattı, 210 m3/gün su arıtma tesisi yapımı da vardır. İsale hattı ve depoları ihale kapsamına dahil edilmiştir. Arıtma tesisleri henüz ihale edilmemiştir.

Bu güne kadar toplam 2.851.122 m3 kazı, 3.703.485 m3 dolgu ve 63.580 m3 beton imalat yapılmıştır. Ayrıca 133 ton daimi teçhizat ve 33.056 m. enjeksiyon yapılmıştır. Son altı ay içerisinde isale hattı inşaatına başlanılmış ve 168.000 m3 kazı, 522.000 m3 dolgu ve 80 m3 beton imalatı yapılarak isale hattının 2500 m.lik kısmı tamamlanmıştır. Depoları ile arıtma tesisleri işinde herhangi bir faaliyet olmamıştır.

Proje için 2002 yılı yatırım programında 9.163.428.000.000 TL. ödenek öngörülmüştür. 2002 yılı sonu itibariyle 8.997.335.000.000 TL. harcama yapılarak, %24 fiziki gerçekleşme sağlanmıştır.

Kılavuzlu Barajı ve HES : Kahramanmaraş İlinin 18 km kuzeybatısında Ceyhan nehri üzerinde inşa edilmektedir. Tamamlandığında Hatay İl Merkezine kadar uzanan 96.963 ha. tarım arazisinin sulanması ve 54 MW kurulu gücü ile yıllık 100 Milyon kwh enerji üretimi amaçlanmaktadır. Sulamanın 27.818 hektarı İlimiz sınırları içerisindedir. 12.08.1993 tarihinde ihale edilmiş olup, 05.01.1994 tarihinde yer teslimi yapılmıştır.

2002 yılı ilk altı ay itibariyle 15.233 m3 stabilize, 15.000 m3 kil dolgu, 5.000 m3 kum ve çakıl, filtre dolu savakta 30.651 m3 beton, 40 ton kapak kaldırma tertibatı, su alma yapısında 93.000 m3 kazı ile dolu savak ve gövde inşaatı tamamlanmıştır.

Kılavuzlu Sulaması I. Kısım İnşaatında 2001 yılı sonuna kadar 919.790 m3 kazı, 5 adet ASG, 125 m3 dolgu, 4.019 m3 beton imalat yapılmıştır. Ayrıca Kılavuzlu Köprüsünün kanat betonu yapıldı. Km 4+800?e kadar ana kanal kazısı tamamlandı. Kamulaştırma ve tatbikat proje çalışmaları devam etmektedir. 2002 yılı ilk altı ay içerisinde 130.730 m3 kazı ve 23.000 m3 dolgu yapılmıştır.

209.913.549.000.000 TL. keşif bedelli proje için 2002 yılı yatırım programında 18.618.000.000.000 TL. ödenek öngörülmüştür. 2002 yılı sonu itibariyle 18.511.324.000.000 TL. harcama yapılarak %21 fiziki gerçekleşme sağlanmıştır.

Adatepe Barajı : Kahramanmaraş İli Göksun İlçesinin 20 km. kuzeydoğusunda Göksun Çayı üzerinde inşaa edilmektedir. Barajın 04.11.1994 tarihinde ihalesi yapılarak işe başlanmıştır. Baraj ve sulama tesisleri tamamlandığında Afşin-Elbistan Ovalarında 44.030 ha. arazi sulanacaktır.

Bugüne kadar baraj gövdesinde 825.930 m3 kazı ve 1.251 m. kotuna kadar toplam 1.096.915 m3 dolgu yapılmıştır. Derivasyon tünelinde 26.656 m3 kazı, 8.531 m3 beton imalat yapılarak tünel tamamlanmış ve tünele su çevrilmiştir. Dolusavakta 724.541 m3 kazı yapılmıştır. Dolusavak sağ, orta ve sol ayakları tamamlanmıştır. 2001 yılında 2.664 m3 beton imalatı yapılmıştır. Toplam uzunluğu 1.168 m. olan sulama tünelinde 98.048 m3 açık kazı yapılmıştır.

İşin muhtevasında bulunan karakol binası ve 10 daireli lojman inşaatı bitirilerek teslim edilmiştir. Proje kapsamında ayrıca ENH rölekasyonu (3 km. uzunluğunda ana hat ve 2 km. uzunluğunda köy ENH rölekasyonu), PTT hattı rölekasyonu (3 km.) ve müteferrik işler yapılmaktadır.

268.650.900.000.000 TL. keşif bedelli proje için 2002 Yılı Yatırım Programında 6.041.270.000.000 TL ödenek öngörülmüştür. 2002 yılı içerisinde 6.020.665.000.000 TL. harcanarak %6 fiziki gerçekleşme sağlanmıştır.
 
İklim Ve Bitki Örtüsü

Kahramanmaraş üç ayrı coğrafi bölgenin (Akdeniz Bölgesi ,Doğu Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ) birbirine en çok yaklaştığı alanda yer alır . Coğrafi konumu ve diğer faktörlerinde etkisi ile üç farklı iklim tipi arasında ?Bozulmuş Akdeniz İklimi??ne daha yakın bir iklim özelliği gösterir. Kahramanmaraş merkezde görülen iklimin aksine kuzeye doğru gidildikçe yükseltiye bağlı olarak tamamen karasal iklim özellikleri görülür.
Kahramanmaraş?ın iklim özelliklerini ortaya koyabilmek için meteoroloji istasyonu bulunan yada DSİ tarafından kısa süreli rasatlar yapılan ilçelerin iklim değerleri karşılaştırmalı olarak incelenmelidir

Kahramanmaraş?ın yıllık ortalama sıcaklık değeri 16,5 °C,Pazarcık?ta 14,8°C Andırın da 13 C° iken Elbistan da bu değer 10,3 °C ye düşer.Yıllık ortalama sıcaklıklar güneyden-kuzeye, batıdan doğuya doğru yükseltiye bağlı olarak karasallığında etkisiyle bariz bir şekilde azalma göstermektedir.

Aylık ortalama sıcaklıların yıl içinde dağılışı ise ,Kahramanmaraş?ta 4,5°C Pazarcıkta 4,2 °CAndırında 3,2 °C, Elbistan da -3,7°C en soğuk ay ocaktır.

Aylık ortalama sıcaklıkların en yüksek olduğu ay Kahramanmaraş? ta 28 °C,Pazarcık?ta 27,6°C ,Andırında 22,9 °C ile Ağustos,Elbistan?da 23 °C ile Haziran ayıdır.Aylık ortalama sıcaklıklar Ocak ayından Ağustos ayına kadar artmakta,daha sonraki dönemde Ocak ayına kadar düşmektedir. Kahramanmaraş?ta yılın dört ayında sıcaklık ortalamaları 23 °C nin üzerindedir.Bu özelliği ile merkez ?Akdeniz termik rejim tipi?? nin etkisi altındadır. Kuzey ve kuzeydoğusu ise ?Karasal termik rejim tipi?? özelliğine sahiptir.Bu durum kış mevsimi ılık yaz mevsimi ise sıcak olan Merkez ilçeyi ?Denizel Akdeniz Termik Rejimi?? n den ?Karasal Akdeniz Termik Rejimi??ne yaklaştırır.

Bitki Örtüsü

Kahramanmaraş, Akdeniz ile İran?Turan Fito Coğrafya Bölgelerinin geçiş kuşağında bulunur.Buna karşılık Kahraman Maraş?ın bazı bölgelerinde Avrupa-Sibirya Fito Coğrafya Bölgesine ait relik tarzda bitkileri de görebiliriz.

Kahramanmaraş?ta yükseltiye bağlı olarak bitki örtüsü de değişmektedir.Çalı Formasyonu,Orman Formasyonu ve Alpin Formasyonu olarak üç çeşit bitki formasyonu görülmektedir.Bunlardan Çalı Formasyonu 500-1200 metreler arasında yer almaktadır. Karışık çalılardan meydana gelen bu bitki örtüsüne Maki Formasyonu denir.Maki Formasyonu içinde , Kermes meşesi, (Quercus coccifefa) Mazı meşesi (Q. İnfectoria), Laden (Ciftus salvifolius), Sandal (Arbutus andrachne), Zeytin (Olea europa), Diş budak (Fraxinus ornus), Sumak (Rhus coriaria), Akça Kesme (Phillyrea latifolia), Karaçalı (Paliurus spinachristi), Erguvan (Cercis siliquatrum) gibi bitki türlerine rastlanır. Kızılçam ormanlarının tahripleri sonucunda ortaya çıkan Kermes meşeleri daha çok plato alanlarında görülen Maki Formasyonunun önemli bir üyesidir.

900 ile 2000 metrelere kadar olan kısımlarda kuru ve yarı nemli olarak ayıra bileceğimiz Orman Formasyonu vardır.Burada iğne yapraklı ağaçlardan Kızılçamlar bol miktarda bulunmaktadır.Kızılçamların arasında kışın yaprağını döken ağaçlara da rastlanmaktadır.1400-2000 metreler arasında Karaçam (P.N igra), Göknar (Abief cilicica), Sedir (Cedrus libani), Ardıç türleri Meşe türleri , kızılçamların arasında karışık halde bulunmaktadır.

2000 metrelerin üzerinde ise Alpin Ot Formasyonunu görebiliriz. Geven(Astragalus) ,Burçak(Coronilla.sp), Menekşe(Viola.sp), Gelincik(Papaver.sp) ,Yumak(Festuca.sp) ,Çoban Yastığı(Acanthalimon.sp) gibi türlerin hakim olduğu bu formasyon Ahır ve Çimen dağının yüksek kısımlarında görülür.Kahramanmaraş da halen görebildiğimiz relik bitkilerden de anlaşılacağı gibi doğal bitki örtüsü ülkemizin her yerinde yüzyıllardır süren insan tahribiyle yok edilmiştir.Oysa bilinçli insanlar tarafından bilinçli bir şekilde korunsa gelecek için şimdiden iyi bir yatırım yapmış oluruz.
 
Nüfus ve Sosyal Hayat

Nüfûsu: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 892.952 olup, 407.215’i il ve ilçe merkezlerinde, 485.737’si köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 14.327 km2 olup, nüfus yoğunluğu 62’dir.

Örf ve âdetleri: Kahramanmaraş’ın târihi Anadolu’da ilk siyâsî birliği kuran Hititlerden başlar. Hititlerden bu yana bölgeye birçok millet ve medeniyet hâkim olmuştur. 637’de İslâm Orduları ve 1071’den sonra Türkler tarafından fethedilen bu şehir, pekçok defa el değiştirmesine rağmen Türk-İslâm kültürü ile yoğrulmuştur. 1297’den sonra Hıristiyanların hâkimiyeti tamâmen sona eren ve Yavuz Sultan Selim Han tarafından kesin olarak Osmanlı Devletine katılan Kahramanmaraş’ta Türk-İslâm kültürü, örf ve âdetler ve her çeşit sosyal müesseselerde hâkim olmuş diğer kültürler unutulmuştur.

Halk edebiyâtı: Kahramanmaraş halk edebiyâtı bakımından zengin bir ilimizdir. Çok sayıda halk şâiri yetişmiştir. Hezârî, Şirâzî, Şâzî ve Derdî çok meşhurlarıdır. Kahramanmaraş atasözleri, manileri, tekerlemeleri ve bilmeceleri bakımından da zengindir.

El sanatları: Kahramanmaraş’ta bakırcılık, ahşap oymacılığı, ayakkabı îmâlâtı, kilim dokumacılığı, mobilyacılık, dericilik, köşkerlik (yemeni tamirciliği), sim, sırma, kuyumculuk ve genç kızların “dival” nakışı meşhurdur.

Kıyâfet: Kadınlar başa oyalı yazma veya poşu takarlar, fistan, üç etekli zıbın ve üzerine “sermare” denilen cepken, aba giyilir. Bele ise “belek” denilen kuşak sarılır. Ayağa topuklu ayakkabı giyilir. Erkekler de başa açık renkli keçe külâh giyerler ve üzerine poşu takarlar. Sırtta beyaz mintan, simle işlemeli cepken, aba, şalvar, şalvarın yan taraflarında sırmalı Maraş işi bulunur. Bele poşu, poşu üzerinde deri üzerine sırma ile motifler işlenmiş kuşak takılır. Ayağa yün çorap ve yemeni giyilir.

Halk oyunları ve müziği: Doğu Anadolu’nun oyun ve müziği hâkimdir. Halay havaları, cengi, Köroğlu oyunları oynanır. Türküleri oldukça fazladır. Ağıtlar, kına havaları, güzelleme ve öğütleri çoktur. Başlıca oyunları Maraş Üçayağı, Demircioğlu, Bir Evde İki Gelin, Maraş Ağzı, Pekmez Oyunu, Ağır Hava, Comulu, Çamdan Sakız Akıyor, Çoban,Türkmen Halayı, Çelebi Halayı, Zayak ve Kelek’tir.

Mahallî yemekleri: Tirşik çorbası, Tarhana çorbası, ekşili çorba, mercimek çorbası, pıtpıt lapası, bulamaç, simit köftesi, kısır, içli köfte, patlıcan musakka, yoğurtlu kebab, havuçlu Maraş pilavı, peynirli börek, peynir helvası, un helvası, ballı börek, harmanda baklavası.
Maraş dondurması Türkiye ve Türkiye dışında meşhurdur. Dondurma yapımında kullanılan sahlep özel olarak toplanıp öğütülür. Dondurma dibekte döğülerek yapılır. Sütten yapılan kaymaklı dondurma sakız gibidir. Çiğ köfte Güneydoğu Anadolu’nun ortak zevkidir. Kahramanmaraş çiğ köftesi farklıdır. Tâze siyah et, tâze çekilmiş bulgur, bol baharat ve kırmızı biber ile usta bir yoğurucu tarafından yapılır.


Spor: Ata sporu güreşimize yıllardır eleman yetiştiren illerimizin başında Kahramanmaraş gelir. Haydar Pehlivan, Kasap Kara Ali ve Mağralı Ökkeş meşhurdur. Unutulan şalvar güreşi ile karakucak güreşinin yeniden gelişmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Karakucak Güreş Festivali bu çalışmalardan biridir.
Eğitim: Kahramanmaraş’ta okulsuz köy yoktur. Okuma-yazma oranı % 80’e ulaşmıştır. İlde 25 anaokulu, 965 ilkokul, 85 ortaokul, 8 meslekî ve teknik ortaokul, 26 lise, 13 meslekî ve teknik lise vardır. 1993’te öğretime başlayan Sütçü İmâm Üniversitesinde Fen-Edebiyat, Zirâat, Orman, Tıp, Tekstil fakülteleri vardır. Ayrıca Elbistan ilçesinde Malatya İnönü Üniversitesine bağlı bir Meslek Yüksek Okulu bulunmaktadır.
 
Ekonomisi

Kahramanmaraş ekonomisi tarıma ve tarıma dayalı imalât sanâyii ile ticârete dayanır. Faal nüfûsun % 80’i tarım, ormancılık, hayvancılık ve avcılıkla uğraşır. Gayri sâfi hâsılanın yarısı tarımdan elde edilir.

Tarım: İl topraklarında çeşitli tarım ürünleri yetişir. Başlıca tarım ürünleri; buğday, arpa, pirinç çavdar, mahlut, nohut, fasülye, şekerpancarı ve pamuktur.

Başta üzüm olmak üzere pekçok meyve yetişir. Üzümü meşhurdur. Yetişen diğer meyveler ise çilek, elma, kayısı, armut, zeytin, dut, antepfıstığı, fındık, yerfıstığı ve çamfıstığıdır.

İlde sebzeler arasında en çok domates, biber, lahana, soğan, kabak ve hıyar yetiştirilir. Kahramanmaraş’ın kırmızı biberi meşhurdur. İlde modern tarım araçları, sulama ve gübreleme yaygınlaşmıştır. Türkiye’nin biber tarlası ve çeltik deposudur.

Hayvancılık:Kahramanmaraş çayır, mer’a ve yayla bakımından zengindir. İl sınırları içinde koyun, sığır ve kıl keçisi beslenir.Kümes hayvancılığı gelişmektedir. 30 bin civârında arı kovanı bulunmaktadır. Menzelet, Kartalkaya, Sır Baraj göllerinde ve Tekirsuyu’nda alabalık, aynalı sazan, yayın ve kefal balıkları avlanır.

Ormancılık: Kahramanmaraş orman bakımından zengin sayılır. 470 bin hektar orman ve 130 bin hektar fundalık olarak 600 bin hektar orman varlığı vardır.Senede yaklaşık 200 bin m3 sanâyi odunu ile 50 bin ster yakacak odun ve 500 ton reçine elde edilir.

Mâdenleri: Kahramanmaraş mâden bakımından çok zengindir. Barit, Türkoğlu ilçesinde çıkarılmaktadır. Elbistan’ın Bıçakçılar, Murata ve Nargele köylerinde demir yatakları vardır. Afşin-Elbistan arasında 100 km2lik bir sahada düşük kalorili linyit yatakları mevcuttur. Çıkarılan linyit kömürü Türkiye’nin en büyük kamu yatırımlarından olan Afşin-Elbistan Termik Santralinin 1984’te devreye giren ünitelerinde kullanılmaktadır. Linyit rezervi 3,5 miyar tondur. Ülkenin en zengin linyit havzasıdır. Göksun ilçesinde zengin mermer yatakları bulunur. Türkiye’nin en zengin çimento toprağı bu bölgededir.

Kahramanmaraş’ta ayrıca krom, mâden kömürü, çinko, bakır, mangenez, manyezit, talk, oniks, kurşun, grafit, amyant ve pirit mâdenleri de çıkarılır.

Sanâyi: Kahramanmaraş sanâyii yeni yeni gelişmektedir. 1986’da kalkınmada öncelikli bölgeler içine dâhil edilmesiyle fabrikaların sayısı hızla arttı. Sanâyi tarıma dayalıdır. Afşin-Elbistan Termik Santralı ile ilde sanâyi gelişmektedir. 10 kişiden az işçi çalıştıran sanâyi iş yeri 1200 ve 10 kişiden fazla çalıştıran iş yeri 100’e yakındır. Başlıca sanâyi kuruluşlarıSümerbankPamuklu Dokuma Sanâyii, iplik fabrikaları, penye dokuma fabrikaları, çelik tencere ve çaydanlık fabrikaları, SEK’in peynir ve tereyağ fabrikası, kiremit-tuğla fabrikaları, un yem, yağ, dokuma, iplik, pres ve çırçır fabrikaları, alüminyum ve bakır, mermer, kırmızı biber, sunta, plâstik ve çimento fabrikalarıdır.

Bir milyon m2lik bir sahaya 1973’te temeli atılan sanâyi sitesinde 600 iş yeri tamamlanmıştır. Afşin-Elbistan Termik Santralı tam kapasiteyle çalışmaya başladığında senede 8,1 milyar kwh elektrik üretecektir.

Ulaşım: Kahramanmaraş karayolu ve demiryolu bakından önemli bir kavşak noktasıdır. Karayolu ile Antakya, Gaziantep, Urfa, Mersin, Adıyaman, Diyarbakır, Siirt, Malatya, Elazığ, Kayseri ve Ankara illerine bağlanmaktadır. 390 km’lik devlet ve 425 km’lik il yolu vardır. Andırın ve Çağlayancerit hâriç bütün ilçeler il merkezine asfalt yolla bağlıdır.
Demiryolu: 1948’de Maraş Garı Köprüağzından ayrılan 28 km’lik bir hat ile Haydarpaşa-Kurtalan hattına bağlanır. İl sınırları içinde Narlı yakınlarından ikiye ayrılan demiryolunun bir kolu Gaziantep’e diğeri ise Malatya’ya uzanır.
 
Kahramanmaraş Adının Kaynağı

Maraş adının nereden geldiği ve anlamının ne olduğuna dair birkaç görüş ileri sürülmektedir. Ünlü tarihçi Herodot, Maraş şehrini Hitit komutanlarından Maraj adlı birisinin kurmasından dolayı şehre Maraj adı verildiğini belirtmektedir. Hitit İmparatorluğu ( M.Ö. 2000 - 1200 ) zamanında bu devletin önemli merkezlerinden biri olan şehrin adı, Hititlerden kalan yazıtlarda Maraj ve Markasi şeklinde geçmektedir. Maraş'ın adının Hititlerden geldiğini doğrulayan Asur kaynaklarında bu şehrin adı Markaji şeklinde geçer. Asur krallarından Sargon'un zamanından kalan Boğazköy yazıtlarında Maraş'ın adı geçmektedir.Hitit Devleti'nin merkezlerinden biri olan Maraş'ın adı bu dönemde Gurgum şeklinde belirtilmektedir.

M.S. I. yüzyılda Roma İmparatorluğu bölgeyi ele geçirince Maraş'ın adı Germanicia olmuştur. Roma ve Bizans İmparatorluğu döneminde bu adla anılan şehir Müslümanlar tarafından fethedilince ilk şekli ile kullanılmaya başlanmıştır. Arap alfabesinde "j" harfi olmadığından Mer'aş şekline dönüşmüştür. Bunların yanında Maraş adının Arapça "zelzele - titreme" anlamına gelen "Re'aşa" fiilinden türeyerek "Mer'aş" olduğunu da iddia edenler bulunmaktadır. Osmanlılar döneminde şehrin adı bölgede Dulkadiroğulları Beyliği'nin kurulmasından dolayı Zülkadir şeklinde de ifade edilmektedir.
 
Kahramanmaraş'ın Yeri

Maraş'ın bugünkü yerine taşınmadan önce iki kez yer değiştirdiği rivayet edilmektedir. Bunlardan birine göre ilk Maraş'ın bugünkü şehrin 20 km. güneyinde Erkenez Çayı kenarında Elmalar Köyü'ne yakın Himli Höyük civarında kurulduğu zannedilmektedir. Asuriler tarafından M.Ö.2500 yıllarında Maraş'ın burada kurulduğu iddia edilse de bunun böyle olmadığı, buradaki kalıntıları büyük bir şehir merkezinin harabelerinin olamayacağı ve muhtemel bir Asur ticarî koloni kasabasının Himli Höyük civarında olduğu tahmin edilmektedir. Maraş'ın ikinci yerinin bugünkü Karamaraş denilen ve Namık Kemal Mahallesi'nin bulunduğu yer olduğu söylenilmektedir. Maraş'ın, buraya Hamdanoğulları Hükümdarı Seyfüddevle tarafından (M.S. 944-967) taşındığı belirtilir. Şehrin şimdiki kale ve çevresine ise Dulkadiroğlu Alaüddevle tarafından taşındığı tahmin edilmektedir. Yukarda bahsedilen görüşlerin doğruluğu tartışılmaktadır. Maraş'ın bugünkü olduğu yerde ve bilhassa da Mağaralı Mahallesi'nin bulunduğu mevkide kurulduğunu öne süren araştırmacılar da bulunmaktadır.

Mağaralı Mahallesi civarında bulunan arkeolojik bulgular da buranın çok eski dönemlerden beri yerleşim merkezi olduğunu ispatlamıştır. Ayrıca, kalenin de tarihi Hititlere kadar dayanmaktadır. Maraş'ı ilk fetheden Müslüman Arapların, fetihlerini belirten kaynaklar, Maraş'ın ortasında büyük bir kale olduğunu ve etrafının hendeklerle çevrilmiş bulunduğunu (hendeklerden kastedilen kalenin iki tarafındaki dere) açıklamaktadır. Ayrıca Maraş'ı kuran Hititlerin, Anadolu'ya Asurlar'dan önce sahip oldukları görülmektedir. Hitit tarihinin Anadolu'daki başlangıcı belli değildir. Ancak M.Ö.2000'li yıllarda yazılı belgeler sayesinde Hitit tarihi bilinmektedir.

Maraş'ın yerinin, birkaç defa yer değiştirdiği görüşlerinin ortaya çıkmasının sebebi bilhassa Arap kaynaklarında buraların tarihi anlatılırken, Maraş'ı fetheden Müslüman komutanların şehri ele geçirdiklerinde "şehri yeniden bina etti" ifadesinin kullanılmasıdır. Bu ifade şehri tamir etti, onardı, yeniden inşa etti anlamlarına gelmektedir.
 
Geri
Üst