Kainattaki nizam

mislinay

Yeni Üye
Üye
Kainattaki nizam
Hepimiz biliriz herşey göründüğü gibi değildir ama şu bir gerçektir ki arkadaşlarım iman hangi gönüle girerse girsin o gönül cennet gibi olur.


kainat-9039.png


Hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir. Babam, "Ya Rabbi, hayırlının da hayırlısını ver!" diye dua ederdi.

Adam en lüks uçaklarla göklerde uçuyor, yerdeki derdin acısıyla havada kıvranıyor. Öbür adam köyünün yolunda, yırtık ayakkabısıyla yürüyor, ama içinde bir huzur... Maddi zenginlik yanında, manevi eksiklik dengeyi tamamlıyor. Herkesin derdiyle sefasının çarpımı birbirine eşittir! Çünkü Allah Adil'dir!

İnsan ufka doğru koşar koşar... Ama ne kadar koşarsa koşsun ufukla arasındaki mesafe değişmez. Ufuğa ulaşmak mümkün değildir. İnsan içindeki arzuları susturamaz.

Rus yazarlardan biri bir hikâyesinde anlatıyordu: Zengin bir adam hastalanıyor. Öleceğini anlayınca yatağından kalkıp, elindeki sopayla ağaçlara vuruyor, "Benimle beraber gel!" Atına vuruyor, "Benimle beraber gel!" Evinin camlarını kırıyor. "Benimle beraber gel!" Adam sevilmemesi gereken şeyleri o kadar çok sevmiş ki, ölünce onlardan ayrılacağını bildiği için, çılgına dönmüş. Herkes bu çiftlik ağasını çok mesut zannediyor. Halbuki adamın içindeki dert onu mahvediyor.

Yağmur yağıyordu. Baktım bir adam çöplükten kâğıt topluyor. Bu adam hayata isyan ediyordur, diye düşündüm. Yanına yaklaştım, baktım adam şarkı söylüyor. Adamın dış dünyası çöplük, iç dünyasında bağlar bahçeler... İntihar edenlerin ekserisi sağlıklı kimselerdir. Sakatlardan intihar edenler çok azdır. Sakatın dış dünyası zor, ama iç dünyasına Allah, cennet havası vermiş.

Çok iyi durumda olduğunu zannettiklerimiz, çok zor şartlar içinde yaşamaktadırlar. Hastaneye gelmişti. Giydiği elbise ve ayakkabı, belki araba değerindeydi, kral gibi dolaşıyordu ortalıkta. Fakat midesinde dermansız bir dert varmış. Belli etmemeye çalışıyordu, ama bir simidi rahatça yemeye hasret kalmıştı.

Bu zamana kadar benim yanıma gelip hiç derdim yok diyenlere karşılık, içimden demişimdir ki, "Derdi bekle. Geliyor!" Dertler, felaketler, sıkıntılar havada uçuşan kuş gibidir. Allah ona der ki, "Git şunun başına kon." Dert o insana gider konar... Herkes şaşırır. "Yahu bu adamın hiçbir sıkıntısı yoktu. Nereden geldi bu dertler?"

Delikanlı askere gider. Onun elbisesini, yiyeceğini, her türlü ihtiyacını o gence devlet temin eder. Çünkü o, asker olmuştur. Askeriyede talim yaparken o genç, çamurlara atlar, mevziye yatar, koşar, yorulur. İşte nasıl ki, o askerin başına iyi haller de kötü haller de gelirse, aynı şekilde Allah'a asker olanlar bazen sefa sürer, bazen dert çekerler. Hayatımız sıkıntıyla ferahlık iplikleriyle örülmüştür.

İman, tuba çekirdeği hükmündedir. Hangi kalbe girerse orada cennet havası meydana getirir. Bir çuval fasulye vardı. Köylü, çuvalın içinden bir fasulyeyi aldı, toprağa gömdü. Fasulye lisan-ı halle dedi ki: "Sen ne zalim adamsın. Ben çuvalda rahat rahat yaşarken, aldın beni, çamura gömdün! Merhamet et. Çürüyorum. Çok zor durumdayım..." Fasulye bu lafları sayarken, filiz verdi. Filiz toprağın içinden yukarılara çıktı. Yaprak verdi. Çiçek açtı. Fasulyeyi yiyen insanlar "Elhamdülillah!" diyerek şükretti. Fasulye zamanla anladı ki iyi ki toprağa gömülmüş.

İnsanlar aceleci. İstiyorlar ki istekleri hemen olsun. Halbuki istekler ve artan acılar sayesinde İlahi kapıya daha da yaklaşırız. Bu yakınlaşma duadır. Bir sıkıntı anında yapmamız gereken, Allah'a sığınmaktır. Hayat Allah'ın istediği gibi gider. Cüz'i iradenin kadere etkisi var mıdır, diye sorulacak olsa, evet vardır. Kader değişir.

Dua eden bilsin ki, duasını işiten var. Ve duasına muhakkak cevap verecek. İnsanlar, olayların gizlediği hakikatleri anlayamayabilirler. Anlamayınca da yanlış yorum yaparlar. Hiçbir şey İlahi plan ve programın dışına çıkamaz!
alıntı
 
Geri
Üst