Keman Hakkında Herşey

M

Misafir

Forum Okuru
Keman Hakkında Herşey
keman hakkında bilgi keman hakkında herşey yayına reçine nasıl sürülür kemanı kim buldu kemanı kim icat etti
Keman dört telli yaylı bir çalgıdır. Viyola ve viyolonsel'in de bulunduğu violin ailesinin en küçük ve en yüksek tondan çalan üyesidir. Akor sesleri pesten tize sol re la ve mi dir.

Keman çalan müzisyenlere kemancı denir. Bu terim aynı zamanda bu enstrümanı yapan ve onaran kişiler için de kullanılır. Keman ilk olarak 16. yüzyılda Kuzey İtalya'da ortaya çıktı. İlk keman yapımcılarının Rebec, Rönesans Kemanı ve Lira da Braccio adlı enstrümanlardan esinlendikleri sanılmaktadır. Enstrümanın akort edilişi dahil olmak üzere hakkında bilgi veren bilinen en eski metin, 1556 yılında Lyon'da Jambe de Fer tarafından yazılmıştır; bu dönemde keman Avrupa'da yayıldı.

keman_karbonfiber-3417.jpg



TARİHTE KEMAN'IN YERİ

Keman'ın ilk kez nerede yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte , ortaçağda İngiltere'de Fiddle , Almanya'da Fiedel İtalya'da Lira da Braci , Fransa'da Viel adlarıyla kullanılan yaylı çalgılar Keman'ın atası sayılır. Lavignac , Keman'ın Türklerin Kemençe'i guz (Oğuz Kemençesinden)alındığını yazar. Bazı kaynaklarda ise Arapların Rebab'ından geliştirildiği öne sürülmüştür . 16.ve 17. yüzyıldaki Keman yapım ustaları Nicolo Amati , Paolo Maggini , Giuseppe Guarneru , Antonio Stradivarius Keman'a son şeklini vermişlerdir . Keman asıl biçimi korumakla birlikte 19. yüzyılda , bazı değişikliklere uğradı . Çağdaş Kemanda gövde ve sap daha uzun ,köprü daha yüksektir . Keman'a orkestrada ilk olarak ,1565 te St.Riggo ve Corteccia'nın eserlerinde yer verilmiştir . Sonraki yıllarda orkestradaki görevlerinden dolayı 1. ve 2. Keman olarak adlandırılmış orkestradaki sayıları çoğaltılmıştır.

keman_1-4606.jpg


TÜRK MÛSİKÎSİ'NDE KEMAN'IN YERİ

Keman'ın Türk ülkesine ne zaman geldiği kesin olarak bilinmiyor. İstanbul ve Trabzon gibi Lâtin ülkeleri ile sıkı ilişkiler bulunan şehirlerde çok eskiden beri Keman'ın en eski örneklerinin bulunduğu ileri sürülmüştür. Kanunî Sultan Süleyman 'ın sadrazamlarından Makbul İbrahim Paşa'nın gençliğinde, padişahın şehzadesi olarak Manisa'da bulunduğu yıllarda Keman çaldığı biliniyor. Yine bu yüzyılda yaygınlık kazanmış bir saz olarak klâsik mûsikîmize girememiş olmakla birlikte , halk arasında çok tutuluyor ve koltuk meyhanelerinde çalınıyordu. Keman'ı üst düzey sınıf arasına sokan kişinin , Sultan 1.Mahmud dönemi sanatkârlarından olan Corci olduğu ileri sürülür. Keman'dan önce mûsikîmizin yegâne sazı Rebab idi .O yıllarda Keman'a "Viola d'Amore" deniyordu ki, bu sazın benzeri yakın zamanlara kadar kullanılmış olan Sine Kemanı'dır. Kemani Corci'ye kadar bütün kaynaklarda , eski Türk Kemanını çalanların Türk olduğu halde, 18.yüzyıldan , daha doğrusu Corci'den sonra Türk olmayan kimseler Batı Kemanını çalmağa heves etmiş ve pek çok ünlü isim otaya çıkmıştır. Hiç şüphesiz bu sanatkârlar " Viola d'Amore " nin farklı şekli olan Sine Kemanı'nı çalıyorlardı ; Yedi teli olan Sine Keman'ın sesi biraz boğukça olduğu ve Kemençe sesine benzediği için , musikîden anlayanlarca daha çok tercih ediliyordu . 19. yüzyıl başına kadar Keman çalan sanatkârlar Keman'ın her iki türünü de kullanmışlardır. Daha sonra Sine Kemanı unutulmuştur. Son icrakârları Mustafa Sunar ile Nuri Duyguer olmuştur . Batı Keman'ının ülkemize yerleşmesinde Romanyalı Miron'un büyük rolü olmuştur. Ülkemizde Türk Musikîsi ölçüleri içinde çok güçlü icrakârlar yetişmiştir . Bir devreye damgasını vuran bu sanatkârlardan bazıları şunlardır: Kemanî Hızır Ağa , Kemanî Rıza Efendi , Kemanî Corci , Kemanî Kör Sebuh , Kemanî Aleksan Ağa , Kemanî Memduh , Bülbülî Salih Efendi ,Reşat Erer , Nubar Tekyay , Sadi Işılay , Hakkı Derman , Selahattin İnal v.b. Musikî terminolojimizde Keman çalanlara " Kemanî " denir .

keman_3-6943.jpg


KEMAN'IN ÖZELLİKLERİ

Keman insanı derinden etkileyen , eşsiz güzellikteki sesiyle , yaylı çalgılar ailesinin en önemli üyesidir. Sesi , öteki çalgılara göre birçok bakımdan insan sesine daha yakındır . Keman , çene altı ile omuz arasına sıkıştırılarak tutulur. Sol elin parmakları sap üzerinde bulunan tellere basarak gezinirken , sağ elde tutulan yay ,Keman tellerine sürtülerek çalınır . Gövdenin orta bölümündeki yan girintiler yayın daha kolay hareket etmesini sağlar.35 ile 36 cm arasında değişen bir gövdesi vardır. Küçük ve hafif bir çalgı olmakla birlikte , ortalama 84 ayrı parçanın bir araya getirilmesiyle yapılır .Genellikle iki cm .kalınlığında bir çam veya akağaç'tan oyma kalemi ve rende kullanılarak biçime sokulur . Keman'ın bir gövdesi ve buna bağlı bir sapı vardır.Gövde göğüs tahtası ya da tabla denen üst kapak , alt kapak ve onları birleştiren yanlık adlı verilen bir kasnaktan oluşur. Tellerin köprü aracılığıyla gövdeye yaptığı basınca direnebilmesi alt ve üst kapaklara hafif bir kavis verilmiştir . Sapın ucundaki burgulara( kulak) sarılarak bağlana teller bir eşikten (köprü) geçerek gövdenin ucundaki kuyruk bölümüne bağlanır . Köprü tellerin titreşimini üst kapağa iletir .Burgu yuvalarına yerleştirilen kulaklar tellerin istenilen ölçüde gerilmesini sağlar . Gövdenin içine boydan boya yerleştirilmiş ,bas çubuğu ya da bas kirişi denen bir çıta , eşiğin tam altında da can direği denilen bir takoz bulunur . Bas çubuğu sesin tınılanmasına , can direği de ses titreşimlerinin alt kapağa iletilmesine yardımcı olur . Üst kapak üzerinde " f " biçimindeki iki ses deliği ses titreşimlerinin gövdeden dışarı çıkmasını sağlar . Dış etkilerden korunabilmesi için yapımı tamamlandıktan sonra özel karışımlı bir tutkalla cilalanır, cila aynı zamanda Keman'ın ses tınısını belirleyen önemli bir öğedir. Keman yapım ustalarına Luthier denir . Ülkemizde Keman yapım teknikleri çok gelişmiş , çeşitli yarışmalarda birincilik alan Luthierlerimiz vardır bunlar : Cafer Açın , Mesut Gözalan, Yunus Tarhan , Mehmet Alkan ,Nevzat Önder ,Ayhan Damcıoğlu , Ahmet İyidoğan ,Emin Tilev , Bedii Akol v.b.


Bu resim 1738-1742 yılları arasında İstanbul'da saray hayatını inceleyen İsviçreli ressam Liotard tarafından yapılmıştır.İki levanten keman çalarken-Tahir Aydoğdu arşivinden...)

KEMAN'IN AKORT SİSTEMİ

Keman 'ın metalden ya da hayvan bağırsağından yapılmış dört teli vardır . Akort sistemi pest'ten tize doğru : SOL-RE-LA-Mİ olarak düzenlenmiştir. Batı Kemanlarıyla aynı akort sistemine sahip olmasına rağmen , Türk Mûsikîsine uygun şekilde isimlendirilmiştir : DO-SOL-RE-LA dır . Bazı icracılar " LA" telini , İnce "SOL" düzeniyle kullanmaktadır bu konuda çeşitli fikirler öne sürülmüştür . Eskiden kullanılan ve Avrupa'dan getirilen Kemanların 5 esas 6 (7)ahenk teli olduğu ve aynı telin yine ince "SOL" olarak akord edildiği biliniyor. Bir başka görüş ise , Rebab ve Ud gibi çalgıların akorduna benzetmek için böyle hareket edildiğidir. ( "LA" akort Türk Mûsikîsi icralarında çiğ kalmakla birlikte , bazı makamlar transpoze edildiğinde icrada zorluklar oluşmaktadır )

Alıntıdır :
Hazırlayan : Talât Er
TRT Ankara Radyosu Keman Sanatçısı

Kaynakça :
TRT Türk Mûsikîsi Tarihi Ansiklopedisi
Dr.Mehmet Nazmi Özalp (Kemençe Sanatçısı ve Mûsikî Tarihi Araştırmacısı)
Büyük Ansiklopedi
Temel Brıtannıca
Lavignac ( Araştırmacı , Yazar , Besteci )
Yunus Tarhan (Luthier)
Mehmet Alkan (Luthier H.Ü.Devlet Konservatuarı )
Nevzat Önder (Luthier H.Ü.Devlet Konservatuarı )
Bedi Akol (Luthier )

keman1-9451.jpg
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Cevap: Keman Hakkında Herşey

00001-2402.jpg


Alm., Geige
Fr., Violoa
İng., Violon
İta., Violino

Uzunluğu : 60 cm
Yayla çalınan telli bir çalgıdır.
Notası, ikinci çizgi Sol açkısı ile yazılır.
Orkestralarda, genel olarak (Solo, I, II) üç partisi bulunur.
Solo ve eşlik görevi verilir (özellikle bir solo çalgıdır ).
Hiç bir çalgıda olmayan ses rengiyle, çok zengin bir anlatım gücü vardır.
Telleri: Sol, Re, La, Mi olarak akort edilir.


187-2757.jpg


Ortaçağın Frenk kemençesi ve viyel'inden çıkan, daha sonraları viyol ve lira da braccio haline giren Keman, bugünkü biçimini yavaş yavaş gelişerek buldu. Keman, 35 ile 36 cm., arasında değişebilen bir ötüm gövdesinden, bu gövde ise asıl titreşimi sağlayan çam ağacından bir üst kapak, akağaçtan bir dip kapak ve her iki kapağı çemberleyen, gene akağaçtan yapılma kasnaklardan oluşur. Yayın gidiş - gelişine yol vermek için kapakların orta bölümleri daraltılmıştır; köprünün her iki yanında ff biçiminde delinmiş delikler bulunur. Üst ve alt kapaklara, köprünün tel basıncına direnebilmesi için, tonoz biçimi verilmiş, çevresi tahta kaplama ile işlenmiştir. Akağaçtan yapılan sap, kendisini kuşatan besleme takozlarının içinden çıkar, bu takozlar aynı zamanda kasnağın üst ucundaki kasnakları da pekiştirmeğe yarar. Sap zarif bir kıvrımla tamamlanır. Keman dört tel üzerine düzenlidir (Sol, Re, La, Mi). Tellerin bir ucu, gövdenin üst tarafında bulunan kulaklara iliştirilir. Sapları konik olan ve kulak yuvalarına sokulu bulunan bu kulaklar istenilen gerilimin elde edilmesini sağlarlar. Gerçek bir sanat işi olan bir kemanın yapımı için takıp ekleştirilen ya da yapıştırılan tahta parçalarının sayısı yetmişi geçer. İki santim kalınlığında bir çam veya akağaç kerestesinden, oyma kalemi veya rende kullanarak biçim verilen bir kemanın, yapımındaki en küçük kusur veya değişiklik kemanın ses tonunu etkiler. Yapımı biten Keman, alkol, terebentin içinde eritilmiş ya da keten yağı ile ezilmiş zamkla verniklenir ve böylelikle dış etkilerden korunması sağlanmış olur. Ancak bu cilalama biçimi her keman yapımcısına göre değişir, ilk kemanların XVI. yüzyılda, Brescia ve Paris'te aynı zamanlarda yapıldığı sanılmaktadır.Amati, Stradivarius, Guernerius gibi keman yapımcılarının yetiştiği Cremona okulu (XVII. ve XVIII. yy.) Keman yapımını zirvesinde ulaştırdı.
Keman iyi çalınması en güç çalgılardan biridir. Çok sabırlı bir çalışma ister. Virtüozite bir tekniğe ulaşmak için, sabırla tüm etüt çalışmalarına katlanmak gerekir. Bu çalgıya başlama yaşı, altı ile sekiz yaş arasıdır. Bazı anne ve babaların çocuk yaşta kemana başlatma fikrinde olmadıklarına tanık oldum, bunun nedenini çocuklarının "içine kapalı" olarak yetişeceği biçiminde açıkladılar. Gerçekte keman, duygulu bir çalgıdır. Fakat çocuk yaşta başlayanların içli, duygulu ve içine kapalı kalacakları kuralını ortaya koymaz. Böyle bir kuraldan söz etmek gerekirse, zaten her müzisyen içli ve duygulu olmak zorundadır. Belki fiziki nedenlerle (psikolojik değil) acele etmemek gerekir diye bir değerlendirme yapılabilir. O da, sol kola verilen yük sonucu çocuğun bünye gelişimini etkileyeceği düşüncesi olabilir. Kemanın tutuşu çok önemlidir. İyi alışkanlıklar sağlamak için iki koşul önerilebilir; bunlardan birincisi genç yaşta başlamak, ikincisi ise, çalışmayı bir boy aynası önünde yapmaktır. Keman çalıcısında aranacak fiziki koşullar şunlardır; bünyede bir bozukluk olmamak, kollar ve ellerde kusur bulunmamak (geniş ve küçük parmağı uzun olan bir sol el keman çalmayı kolaylaştırır). Yetenek olarak, en önde aranılması gereken, sağlam bir kulaktır. Yayın kullanılışı da çok önemlidir. Bu tekniği kavrayamayanlar hiçbir zaman iyi bir çalıcı olamazlar. Keman için günlük çalışma, ilk başlayanlar için iki, daha sonraları altı saati geçmemelidir. Fakat dört saatten aşağıya da düşmemelidir.

Yaylı çalgılar içinde kemanın, ses rengi ve hiçbir çalgıda olmayan virtüozite yeteneği ile müzikte çok önemli bir yeri vardır. Bu çalgı bestecilerin duygularını kolaylıkla anlatabilir. Aynı zamanda çok önemli bir solo çalgısı olan keman, tüm dinletilerde dinleyiciyi yeteri dek duygulandırır, etkiler. Virtüozite yeteneği bakımından yaylı çalgıların en önde söylenmesi gereken bu çalgı, bağlı, bağsız, diatonik, kromatik ve pizzicato olarak tüm seslendirişlerde büyük bir incelik ve anlatım gücü taşır. Solo olarak kullanıldığında, ince ve parlak bir eşlik (özellikle tahta çalgılarla katlanırsa) duyuluşta büyük bir temizlik ve dolgunluk sağlamak, ya da özel bir renk etkisi elde etmek istenildiğinde yapılır. Soprano ve altodaki ezgiler doğal olarak birinci kemanlara, bazen ikinci kemanlara, veya ikisi birden sesdaş olarak çalmak üzere verilir. Bütün kemanlar çaldığı zaman duyuluş -inceliğini kaybetmez ve daha dolgunlaşır.

Kemanlar yayla değil, parmakla çekilerek çalınırsa (pizzicato), değişik, etkili bir duyuluş oluşur. Eğer bu iş harpla birlikte yapılına, özel bir etki ve renk sağlar. Pizzicato daha çok bir renk öge-sidir. Açık kirişlerin pizzicatosu daha dolgun bir duyuluştadır, diğerleri kısa ve mattır.

Kemanın kirişleri konusunda, Gevaert diyor ki: "Kemanın kirişlerinden her biri birbirinden ayrı ses çıkarırlar. En ince sesi çıkaran birinci kiriş (chanterelle) in titrek, sıcak bir deyişi vardır. Ezginin istediği anlatımı, en iyi biçimde seslendirir, insan sesinin yetişemeyeceği bu kirişin, en ince sesleri parlak duygular verir.

İkinci kiriş, birinci kadar ince değildir, ideal ve tatlı bir ezgiyi anlatımda başarılıdır.

Üçüncü kiriş, mukayesesi kabil olmayan bir tatlılıkla belirir.

Dördüncü kiriş, kuvvetli ve kudretli bir duyuluşa malik olan, bir kontralto sesidir."


ÇİFTLEMELER
Sesdaş Çiftleme:
Birinci Keman ile ikinci Keman: Renk değişmez dolgunlaşır (çalanların sayısı çoğalırsa, duyulusu yumuşak bir de tahta çalgı eklenir. Yaylı çalgıların duyulusu egemen kalır. Fakat biraz dolgunlaşmış olur).

Keman ile Viyola: Kemanların birleşmesinden çok farklı bir etki yapmaz. Kemanın rengi egemendir. Dolgun ve yumuşak bir renk sağlanır.

Keman ile Viyolonsel: Dolgun bir duyuluş sağlanır. Viyolonselin ses rengi egemendir.

Birinci Keman, ikinci Keman, Viyola ve Viyolonsel: Bunların dördünün sesdaş olarak çalması, alto ve tenor katında mümkündür. (F) de gayet kuvvetli, (P) de özellikle dolgun ve yumuşak bir renk sağlanır.

Sekizliden Çiftleme:

Birinci Keman ile ikinci Keman: Çok sık rastlanır, özellikle ezgi yüksek soprano seslerinden daha yukarılara çıktığı zaman kullanılır. Çünkü bu katta Mi telinin dolgunluk ve anlatım gücü azalır. Bundan başka, birinci kemanlar ikinci kemanlarla sekizli aşağıdan katlanmazsa, bütün diğer çalgılardan uzakta, yalnız kalır.

Kemanlar (Divisi): Bu biçim duyulusu zayıflatır, ve küçük orkestrada özellikle belli olur. Buna rağmen bazı durumda ezgi çok incelerde iken ve tahta çalgılarla katlayarak kullanılır.

Keman ile Viyola: Buna çok sık rastlanır, özellikle ezginin aşağı sekizlisi kemanın (Sol telinden) daha kalınlara indiği zaman kullanılır.

İki Sekizliden Çiftleme:

Birinci Keman, ikinci Keman ve Viyola, ya da Birinci Keman, ikinci Keman ve Viyolonsel: Bu biçim geniş ve uzun ezgilerde kullanılır. özellikle (F) de yapılır.

Üç ve Dört Sekizliden Çiftleme:

Birinci Keman, ikinci Keman, Viyola ve Viyolonsel (Telli Kontrbas): Bu biçim çok az kullanılır ve soluklu çalgılarla katlanır.


YAYLI ÇALGILARIN TAHTA ÇALGILARLA ÇİFTLENMESİ
Sesdaş Çiftleme:

Bu konuda genel önerilerde buluna bilinir. Yaylı çalgılarla tahta çalgılar arasında her çeşit katlamalar iyidir. Bir tahta çalgı ve yaylı çalgı ile sesdaş olarak yürür. Yaylı çalgının duyulusunu kuvvetlendirir ve ona dolgunluk verir. Yaylı çalgı da tahta çalgının duyuluşunu yumuşatır, iki tarafında dengesi eşitse, yaylı çalgıların bu çiftlemelerde her iki tarafta (tahta çalgılarda daha çok) renklerinden kaybederler.

Sekizliden Çiftleme:

Yaylı çalgılar sekizli durumunda yürürken, tahta çalgılarla katlanması çok rastlanılan bir biçimdir. Sopranonun ince sesleri hizasında tahta çalgıları sekizli durumunda yürütmek ve yalnız alt partiyi bir yaylı çalgı ile katlamak daha uygundur. Bas hizasındaki ezgiler için viyolonsel ve telli kontrbası sekizli durumunda yürütmek ve yalnız viyolonseli bassonla katlamak, yumuşak bir duyuluş elde eder. Kontrbasson bulunmadığı zaman bu çeşit bir işlem zorunlu olur.


YAYLI ÇALGILARIN ALAŞIMLI ÇALGILARLA ÇİFTLENMESİ
Sesdaş Çiftleme: Renkler arasındaki büyük benzemezlik, alaşımlı ve yaylı çalgıların iyi karışmasının nedenidir. Bir yaylı çalgı ile bir alaşımlı çalgı sesdaş olarak çalarsa, her iki renkte ayrı ayrı duyulur. Karışmış bir renk etkisi yapmazlar. Buna rağmen, aynı incelikte veya kalınlıkta olan alaşımlı ve yaylı çalgıların daha uygun koşullar içinde çiftlenebileceği söylenebilir: Keman ile Trompet, Viyola ile Korno, Viyolonsel ile Trombon, Telli Kontrbas ile Tuba, bir de Viyolonsel ile Korno iyi bir etki sağlar (karışmış ve yumuşak bir renk elde edilir).


YAYLI, TAHTA VE ALAŞIMLI ÇALGILARIN ÇİFTLENMESİ
Bu daha çok yapılan bir işlemdir. Bunlar hep sekizlide çiftlenir. Bu işlem çoklukla (F) de ve kalınlarda (P) de kullanılır.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Cevap: Keman Hakkında Herşey

bt24blk-2913.jpg



523555_19-5059.jpg


ev202blue-8634.gif





1672385_0-4358.jpg


keman-2666.jpg



Elektro Kemanlar



ev204-7998.jpg



ev205-9077.jpg




11a229b5-8025.jpg
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Cevap: Keman Hakkında Herşey

Oktobass

Oktobass: 1850 de Jean Baptiste Vuillaume tarafindan icad edilmis.
yüksekligi 3,45 m 3 telli akord systemi C-D-C.
dünyada 3 tane varmis.




7e87945c7695abe40-7695.jpg



Viola D amaore: 5-7 tell sayisi. akord systemi sabit degil en yaygin olani
D-Dur (A-d-a-d’-fis’-a’-d’’)

00001-2402.jpg







dominguez20gul20keman20dvr44lc-6031.jpg




Diskantgambe:1600-1700 de cok kullaniliyormus 6-7 telli ,diz üzerine koyup caliniyormus.
ses örnegi olan 6 telli
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Cevap: Keman Hakkında Herşey

Kemanın Temizliği

Keman, yıllarca çalındığında, iç, dış temizliğine ihtiyaç duymaktadır.bir luthieye götürdüğünüzde ilgilenebilir, ama evde kolayca sizin de yapabileceğiniz şeyler mevcut...

İç Temizlik: içi için pek fazla seçenek olmamakla birlikte, kuru ve temiz bir avuç pirinci f deliklerinden içeri atarsınız.bir süre kemanı sallar, ters çevirip birazını dökersiniz.pirincin siyahlaşmaya başladığını görürsünüz.kemanınız ne kadar kirliyse o kadar uzun süre sallayın.ama içine attığınız pirinç miktarı çok önemlidir.az atarsanız yeterince temizlemez, çok atarsanız geriye çıkartmanız güç olabilir

Dış Temizlik
Arşe Temizliği:
arşenin topuk vidası, topuğu arşeden çıkartılacak şekilde gevşetilir.sadece kıllar, buruşturmadan, kırmadan zarar vermemeye çalışarak sabunlu suda el ile yıkanır.
(kıl temizliği çok önemli değildir.zira belli bir süre çalınan arşe kılı zaten yıpranacak yenisiyle değiştirmek gerekecektir.fakat kılların el ile temas etmesi nedeniyle kirlenen, siyahlaşan bazı bölgeleri için temizlik yapmak gerekebilir.sadece bu gibi durumlarda kılları temizleyin)
arşenin geri kalan tahta kısımları, kuru bez ile silinir.çok kötü durumdaysa keman gövdesi için olan malzemelerle temizlenebilir.
arşenin kirlenmemesi için her çalıştan sonra mutlaka temiz pamuklu bez ile arşenin tahtası boydan boya silinir, böylelikle kıllardan sıçrayan reçine birikintileri yer etmez.ayrıca, arşenin kıllarına asla el sürmemek gerekir, buzamanla siyahlaşmasına ve ses çıkartmamasına sebep olur

Keman (gövde) Temizliği:
kemanın cilasına asla zarar vermemek gerekir.aslen, luthieler, terebentininde içinde bulunduğu bir takım ciladostu kimyasallar ile keman temizlerler.fakat her kemancının elinde o maddelerden bulunması gerekmemektedir.daha pratik bir temizlik için bazı müzik dükkanlarında "viol" ismiyle satılan ithal bir malzeme kullanılmasını, bu malzeme pamuk üzerine dökülerek gövdeye sürülerek yedirilmesini tavsiye ederim.bir süre sonra pamuğun kirlendiğini görürsünüz zaten.
viol, profesyonel kemancılar için üretilmiş, içeriğinde birçok maddenin bulunduğu pratik bir malzemedir.
viol bulunamadığı takdirde, daha da pratik bir temizlik için, zippo çakmak benzini vazgeçilmez maddedir.yine pamuğa yine az miktarda dökülerek kemanın ön ve arka yüzleri temizlenir.unutmamanız gereken bir nokta, her ne kadar uçucu bir gaz da olsa, netice itibariyle bir uçak benzini olduğu için asla sigara içilmemeli, sigara gibi ateş içeren unsurlardan uzakta yapılmalıdır bu temizlik...
mesela şömine karşısında şarap içip bach dinlerken kemanınızı temizlemeye kalkmayın

Tel Temizliği:
bazen keman telleri, kopmadan, bozulmadan uzun süre dayanabilir.uzun zaman çalınmış ve köprüye yakın kısımları reçine kalıntısı olmuş tellerimizi temizlemek gerekir.bu çıkan sesi kaliteleştirecek ve yükseltecektir.
telleri kolonya ile temizleyebilirsiniz.ama dikkat etmeniz gereken en önemli unsur, asla kolonyanın tuşeye veya gövdeye değmemesine özen göstermelisiniz.kolonya, içerdiği alkol nedeniyle keman cilasını çözücü özelliğe sahip bir maddedir ve geri alınamaz zararlar verecektir.bunu önlemek için kolonyanın gövdeye damlama riskini sıfıra indirgemek için ince bir bezi gövdenin üzerine tam tellerin altına gelebilecek şekilde yerleştirin, dikkati elden bırakmayın ve öyle temizliğe geçin.ufak bir pamuk parçasına az miktarda kolonya damlatın, kemanın köprüsüne yakın mesafedeki tellerin reçineli kısımlarını çepeçevre pamukla silin.asla fazla miktarda kolonyayı pamuktan damlayacak, akacak, pamuğu sıktıkça fışkıracak şekilde kolonyayla ıslatmayın.az iktarda kolonyayla, gerekirse çok kere tekrarlayın...
bu işlem sonucunda çalarken burnunuza limon kokusu gelebilir, keyfini çıkarın

Kemanımızın kirlenmemesi için önlemler:
genel bilgi olarak, kemanı her zaman dikdörtgen profesyonel kutuda taşımanızı öneririm.bazı profesyonel kutular, içerisinde nem, basınç saati gibi göstergeler ile birlikte satılmaktadır.bu olsa da olmasada, dikdörtgen kutular her zaman konforlu taşımaya ve ani darbe esnasında kemana verilecek zararı en aza indirgemeyi amaçlarlar.ayrıca daha karizmatiktir
kemanı çaldıktan sonra mutlaka pamuklu bezle silin.bu işlem her seferinde en fazla 2-3 dakikanızı alır, fakat temiz ve bakımlı bir keman sahibi olma yolunda size yardım eder ve dördüncü parmaklarınızı pes basmanızı engeller (heheh) kemanın köprüsünün yakınları, tellerin altındaki reçine tozları silindiğinde, kalıcı kalıntı bırakmaz.her çalıştan sonraki temizlik esnasında arşenin tahtasını da reçine tozlarından arındırmak gerekir.bu işlem 1 dakikayı bulmaz, ama arşenin ömrünü uzatır...
kemanı kutu içerisinde saklasanız dahi tozlanabilir.tamamen tozdan korumak ve hijyen bir kemana sahip olmak istiyorsanız (değerli keman sahiplerine şiddetle önerilir) çin ipeği diye adlandırılan kumaştan (toz zerreciklerinin bile giremeyeceği çok ince gözenekleri vardır.ama gözenekleri olduğu için kemanın hava almasını sağlar) özel olarak diktirilmiş, bir kesenin içinde kutunun içine koymalısınız.
ayrıca, uzun süre çalmadığınız zaman mutlaka telleri biraz gevşetmeli, ara sıra havalandırmalısınız..
 
Cevap: Keman Hakkında Herşey

emeğine sağlık adminim keman çok güzel bir enstrumandır tabi emin ellerde benim gibi acemilerde büyük bir silaha dönüşebiliyor:zuha::zuha:
 
melek kızlar

bu siteden herzaman yararlanıyorum. bu siteye hayranım.bu sitenin başarılarının devamını dilerim!!!
SENİ SEVİYORUM MELEKLER MEKANİ.COM
iyi ki üye olmadan yazı yazılıyor.
sizleri seviyorum!!! bb,bay bay,by,görüşürüz
 
Geri
Üst