Keman hakkında kısa bilgi var mı

  • Konbuyu başlatan Kayıtsız Üye
  • Başlangıç tarihi
K

Kayıtsız Üye

Forum Okuru
Keman hakkında kısa bilgi var mı
Arkadaşlarım bana acil olarak Keman hakkında kısa bilgi lazım. Yani tarihçesi ilk ne zaman kimin tarafından yapılmıştır. İlk kim çalmıştır kemanı gibi kısa bilgiler gerekmekte. Birde bu çalgı nereye özgü bir çalgıdır.
 
Keman bir yayla çalınan telli bir enstrümandır. Keman Ailesinin en geniş aralıklı sesine sahip olan üyesi olan Kemanın yanında diğer üyeleri Viola, Çello ve Konturbas dır. Keman kendine özgü biçimiyle 16. yüzyılda Avrupa da ortaya çıktı. Teknesi, sırt ( Akçaağaç tan ) ve göğüs (Köknardan) ile yanlıklardan ( Akçaağaç tan ) oluşur. Göğsündeki iki delik F biçimindedir.

Yanlıkların ortasında büyük bir girinti vardır. Yine Akçaağaçtan yapılan sapın ucu salyangoz biçiminde kıvrımlıdır. Keman imal edilirken, ön, arka kısımlar ve omurga boş bir kutu oluşturacak şekilde birleştirilir. Kuyruğa bağlanan dört tel köprünün üzerinden geçip perdelerden uzanıp akort anahtarlarına bağlanır. Anahtarlar vasıtasıyla akort edilir ve elin perdelere basılması ile değişik sesler ve tonlar elde edilebilir.

Çalgının dört teli vardır Pesten tize doğru doğru Sol, Re, La, Mi. Keman ailesinden çalgılar; keman, viyola, çello ve konturbas adlarını taşır. İlk kemanlar, Bavyera nın Füssen kentinde İtalya nın Brescia ve Cremona kentlerinde ve aynı çağda Paris de yapıldı. Teknenin uzunluğu 36 36 cm, toplam uzunluk yaklaşık 60 cm dir.

Kemanın çocuklar için yapılmış daha küçük boyutları vardır. Çeyrek, yarım (53 cm) ve üç çeyrek (56cm)

19. yüzyılın ortalarında Türk Müziğinde de kullanılmaya başlanan keman günümüzde gerek Klasik Türk Müziği, gerekse Türk Sanat Müziği nin vazgeçilmez çalgıları arasındadır.

Kemanın Özellikleri
Keman insanı erinden etkileyen eşsiz güzellikteki sesiyle yaylı çalgılar ailesinin en önemli üyesidir. Sesi öteki çalgılara göre bir çok bakımdan insan sesine daha yakındır. Keman çene altı ile omuz arasına sıkıştırılarak tutulur. Sol elin parmakları sap üzerinde bulunan tellere basarak gezinirken sağ elle tutulan yay keman tellerine sürtülerek çalınır.Gövdenin orta bölümündeki yan girintiler yayın daha kolay hareket etmesini sağlar. 35 ile 36 santimetre arasında değişen bir gövdesi vardır. Küçük ve hafif bir çalgı olmakla birlikte ortalama 84 ayrı parçanın bir araya getirilmesi ile yapılır. Genellikle 2 santimetre kalınlığında bir çam veya Akağaçtan oyma Kalemi ve rende kullanılarak biçime sokulur.

Kemanın bir gövdesi ve buna bağlı bir sapı vardır. Gövde, göğüs tahtası yada tabla denilen üst kapak, alt kapak ve onları birleştiren yanlık adı verilen bir kasnaktan oluşur. Tellerin köprü aracılığı ile gövdeye yaptığı Basınca direnebilmesi için alt ve üst kapaklara bir kavis verilmiştir. Sapın ucundaki burgulara sarılarak bağlanan teller bir eşikten geçerek gövdenin ucundaki kuyruk bölümüne bağlanır. Köprü tellerin titreşimini üst kapağa iletir.

Burgu yuvalarına yerleştirilen kulaklar tellerin istenilen ölçüde gerilmesini sağlarlar. Gövdenin içine boydan boya yerleştirilmiş bas çubuğu ya da bas kirişi denen bir çıta eşiğin tam altında da can direği denilen bir takoz bulunur. Bas çubuğu sesin tınlanmasına, can direği de ses titreşimlerinin alt kapağa iletilmesine yardımcı olur. Üst kapak üzerinde F biçimindeki iki ses deliği ses titreşimlerinin gövdeden dışarı çıkmasını sağlar.Dış etkilerden korunabilmesi için yapımı tamamlandıktan sonra, özel karışımlı bir tutkalla cilalanır. Cila aynı zamanda kemanın ses tınısını belirleyen önemli bir öğedir. Keman yapım ustalarına LUTHİER denir.

Ülkemizde keman yapım teknikleri çok gelişmiş çeşitli yarışmalarda birincilik alan lutierlerimiz vardır.Bunlar; Cafer Açın, Mesut Gözalan, Yunus Tarhan, Mehmet Alkan, Nevzat Önder, Ayhan Damcıoğlu, Ahmet İyi doğan, Emin Tilef, Bedi Akol dur.

Kemanın Akort Sistemi
Kemanın metalden ya da hayvan bağırsağından yapılmış dört teli vardır. Akort sistemi pesden tize doğru Sol , Re , La , Mi olarak düzenlenmiştir. Batı kemanlarıyla aynı akort sistemine sahip olmasına rağmen Türk Musukisine uygun bir şekilde isimlendirilmiştir. Do, Sol, Re, La. Bazı icracılar La telini ince sol düzeninde kullanmaktadır. Bu konuda çeşitli fikirler öne sürülmüştür. Eskiden kullanılan ve Avrupadan getirilen kemanların beş esas, altı ahenk telinin olduğu ve aynı telin ince sol olarak akort edildiği biliniyor. Bir başka görüş ise Rebab ve ud gibi çalgıların akorduna benzetmek için böyle hareket edildiğidir. La akort Türk musuki icralarında çiğ kalmakla birlikte bazı makamlar transpoze edildiğinde icrada zorluklar oluşmaktadır.

Tarihte Kemanın Yeri
Kemanın ilk kez nerede yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte, ortaçağda İngilterede Fidele, Almanyada Fidele İtalyada Lira da Breci, Fransada Viel adlarıyla kullanılan yaylı çalgılar Kemanın atası sayılır. Lavignac, Kemanın Türklerin Kemençeyi Oğuz Kemençesinden alındığını yazar. Bazı kaynaklarda ise Arapların Rebabından geliştirildiği öne sürülmüştür. 16.ve 17. yüzyıldaki Keman yapım ustaları Nicolo Amati, Paolo Maggini, Giuseppe Guarneru, Antonio Stradivarius Kemana son şeklini vermişlerdir. Keman asıl biçimi korumakla birlikte 19. yüzyılda bazı değişikliklere uğradı. Çağdaş Kemanda gövde ve sap daha uzun, köprü daha yüksektir. Kemana orkestrada ilk olarak ,1565te St.Riggo ve Corteccianın eserlerinde yer verilmiştir . Sonraki yıllarda orkestradaki görevlerinden dolayı 1. ve 2. Keman olarak adlandırılmış orkestradaki sayıları çoğaltılmıştır.

Türk Mûsikîsinde Kemanın Yeri
Kemanın Türk ülkesine ne zaman geldiği kesin olarak bilinmiyor. İstanbul ve Trabzon gibi Lâtin ülkeleri ile sıkı ilişkiler bulunan şehirlerde çok eskiden beri Kemanın en eski örneklerinin bulunduğu ileri sürülmüştür. Kanunî Sultan Süleymanın sadrazamlarından Makbul İbrahim Paşanın gençliğinde, padişahın şehzadesi olarak Manisada bulunduğu yıllarda Keman çaldığı biliniyor. Yine bu yüzyılda yaygınlık kazanmış bir saz olarak klâsik mûsikîmize girememiş olmakla birlikte , halk arasında çok tutuluyor ve koltuk meyhanelerinde çalınıyordu. Kemanı üst düzey sınıf arasına sokan kişinin , Sultan 1.Mahmut dönemi sanatkârlarından olan Corci olduğu ileri sürülür. Kemandan önce mûsikîmizin yegâne sazı Rebab idi .O yıllarda Kemana Viola dAmore deniyordu ki, bu sazın benzeri yakın zamanlara kadar kullanılmış olan Sine Kemanıdır. Kemani Corciye kadar bütün kaynaklarda , eski Türk Kemanını çalanların Türk olduğu halde, 18.yüzyıldan , daha doğrusu Corciden sonra Türk olmayan kimseler Batı Kemanını çalmağa heves etmiş ve pek çok ünlü isim otaya çıkmıştır. Hiç şüphesiz bu sanatkârlar Viola dAmore nin farklı şekli olan Sine Kemanını çalıyorlardı ; Yedi teli olan Sine Kemanın sesi biraz boğukça olduğu ve Kemençe sesine benzediği için , musikîden anlayanlarca daha çok tercih ediliyordu . 19. yüzyıl başına kadar Keman çalan sanatkârlar Kemanın her iki türünü de kullanmışlardır. Daha sonra Sine Kemanı unutulmuştur. Son icra kârları Mustafa Sunar ile Nuri Duygu er olmuştur . Batı Kemanının ülkemize yerleşmesinde Romanyalı Mironun büyük rolü olmuştur. Ülkemizde Türk Musikîsi ölçüleri içinde çok güçlü icra kârlar yetişmiştir . Bir devreye damgasını vuran bu sanatkârlardan bazıları şunlardır: Kemanî Hızır Ağa , Kemanî Rıza Efendi , Kemanî Corci , Kemanî Kör Sebuh , Kemanî Aleksan Ağa , Kemanî Memduh , Bülbülî Salih Efendi ,Reşat Erer , Nubar Tek yay , Sadi Işılay , Hakkı Derman , Selahattin İnal v.b. Musikî terminolojimizde Keman çalanlara Kemanî denir .
 
keman

saolun çok bilgi aldm :)
 
Geri
Üst