Kendime yeni bir öykü seçmeliyim artık
kendime yeni bir öykü seçmeliyim
yaşanmamış hayatlar antolojisinden..
kendime yeni bir dünya kurmak..
3 kez tekrarladı bu cümleyi, duygulu ve sesli bir tonda..
kelimeleri ve vurguları oldukları yerden kımıldatıp oynatarak..
bir dünya kurmak kendime,yeniden.....................
yeniden bir dünya kurmak,kendime...........................
kendime yeni bir dünya kurmalıyım.......................................
bu sıkkın,bu bungun öyküde benim gideceğim bir adres yok dedi..
yeni bir hayata çorapları kokmuş,paçaları çamurlanmış adımlarla yürünemezdi..
karıştırdı ceplerini..sıkılınca böyle yapardı..belki yeni bişey bulurum diye..
buruşuk kağıtlar,otobüs biletleri,hangi kapıları açacağı bilinmeyen anahtarlar..
kağıtların kiminde tasarlanmış ama sona erdirilmemiş öyküler,yarım kalmış aşklara ait lirik şiirler..ve adresler..hiç gidilmemiş...
mutlaka gel denip uğranmamış adresler..ve adsız telefon numaraları..otobüs biletleri..gidilse belki yeni ufuklar yakalanıp,tutunulacak kırılmaz dallar bulunacak şehirlere kesilmiş biletler..aşka çıkarmıydı ki acaba bu binilmemiş otobüslerin biletleri..
gidip bir süpermarkete mi girmeli..
kendine biraz süperego,biraz özgüven,
birkaç iyimser bilinçaltı,masum bir geçmiş
ve yepyeni bir çift ayakkabı mı almalıydı yeni bir hayata yürümek için..yürüdü birazca..içinden derin bir çığlık koptu.. ani bir içgüdüyle gerisin geriye döndü..ilk yoldan saga saptı..
sonrada sola..yaşlı bir kadınının yüzünü gördü..bu cinnetti.. koşmaya başladı..uzaklaştı kadından..
bir gölgeyi farketti..koşuyordu onunla..kendisi miydi..
kendisiyse eğer neden gölgenin başında bir kasket vardı.ve neden sakallıydı gölge..
kendisi olamazdı..ama koşuyordu gölge..o durdukçada duruyordu.. kime ne söyleseydi ki içinden..kime ne; bağırsaydı.. koşmaya devam etti..oldukça koştu..koştukça koştu..
beyninde atıyordu nabzı..
çığlıklar...sirenler..ve ölen bir adamın selası..
neydi ruhundaki bu bastırılamaz ihtilal..bu dinmek bilmez sancı..
ağlıyorsa bir bebek..evet vardı..doğurmuştu işte.. bitsindi artık bu sancı..
doğmuyordu bu çocuk..ve bitmiyordu kafatasının içinde bu yankılanan çığlık....
alıntı
kendime yeni bir öykü seçmeliyim
yaşanmamış hayatlar antolojisinden..
kendime yeni bir dünya kurmak..
3 kez tekrarladı bu cümleyi, duygulu ve sesli bir tonda..
kelimeleri ve vurguları oldukları yerden kımıldatıp oynatarak..
bir dünya kurmak kendime,yeniden.....................
yeniden bir dünya kurmak,kendime...........................
kendime yeni bir dünya kurmalıyım.......................................
bu sıkkın,bu bungun öyküde benim gideceğim bir adres yok dedi..
yeni bir hayata çorapları kokmuş,paçaları çamurlanmış adımlarla yürünemezdi..
karıştırdı ceplerini..sıkılınca böyle yapardı..belki yeni bişey bulurum diye..
buruşuk kağıtlar,otobüs biletleri,hangi kapıları açacağı bilinmeyen anahtarlar..
kağıtların kiminde tasarlanmış ama sona erdirilmemiş öyküler,yarım kalmış aşklara ait lirik şiirler..ve adresler..hiç gidilmemiş...
mutlaka gel denip uğranmamış adresler..ve adsız telefon numaraları..otobüs biletleri..gidilse belki yeni ufuklar yakalanıp,tutunulacak kırılmaz dallar bulunacak şehirlere kesilmiş biletler..aşka çıkarmıydı ki acaba bu binilmemiş otobüslerin biletleri..
gidip bir süpermarkete mi girmeli..
kendine biraz süperego,biraz özgüven,
birkaç iyimser bilinçaltı,masum bir geçmiş
ve yepyeni bir çift ayakkabı mı almalıydı yeni bir hayata yürümek için..yürüdü birazca..içinden derin bir çığlık koptu.. ani bir içgüdüyle gerisin geriye döndü..ilk yoldan saga saptı..
sonrada sola..yaşlı bir kadınının yüzünü gördü..bu cinnetti.. koşmaya başladı..uzaklaştı kadından..
bir gölgeyi farketti..koşuyordu onunla..kendisi miydi..
kendisiyse eğer neden gölgenin başında bir kasket vardı.ve neden sakallıydı gölge..
kendisi olamazdı..ama koşuyordu gölge..o durdukçada duruyordu.. kime ne söyleseydi ki içinden..kime ne; bağırsaydı.. koşmaya devam etti..oldukça koştu..koştukça koştu..
beyninde atıyordu nabzı..
çığlıklar...sirenler..ve ölen bir adamın selası..
neydi ruhundaki bu bastırılamaz ihtilal..bu dinmek bilmez sancı..
ağlıyorsa bir bebek..evet vardı..doğurmuştu işte.. bitsindi artık bu sancı..
doğmuyordu bu çocuk..ve bitmiyordu kafatasının içinde bu yankılanan çığlık....
alıntı