kirpiler ve insanlar

destina_

Yeni Üye
Üye
kirpiler ve insanlar

İki kirpi varmış;
Mevsimlerden kışmış
Kirpiler üşümüş.
Birbirlerine sokulmuşlar...
Dikenleri batmış.
Uzaklaşmışlar, üşümüşler;
Yaklaşmışlar dikenleri batmış...
Uzaklaşmışlar , üşümüşler
Aradaki mesafeyi bir türlü bulamamışlar
Ve...
Donarak ölmüşler.

İlişkilerimizde o mesafeyi bulabilmek çok önemli; yoksa donup gitmek işten bile değil. Ya da dikenlerin acılarına katlanmak...

Hangisi? Dikenlerin acılarına katlanarak uyuşmak mı; yoksa donarak ölmek mi? Dikenlerin acılarına katlanarak uyuşursak bu yaşadığımız çevreye ve içinde bulunduğumuz herşeye ilgisiz kalmamıza neden olmaz mı?

Ya donarak ölmek..! Sevgisiz ve yalnız...

Yetmek içinde, yetinmek içinde emek gerek oysa...özveri ve sevgi gerek.
“Zaman ise yok edici bir melek...”

Dışarda herkes tek başına yaşıyor kavgasını kirpilerle, bir uzak, bir yakın. Peki ya diyorum;ya hayat iyileştirmezse yaralarımızı? Ya daha çok kanarsak! Bize “dön” diyecek birileri olacak mı?

Yoksa o dikenlerin acısıyla uyuşup kalıcakmıyız bir köşede...
Bazı insanlar vardır; alınlarında görünmez bir yalnızlık damgasıyla doğarlar. Sevgi için çırpındıkça sevgisiz, insan için çırpındıkça, insansız kalırlar. Onlar ki...ne yapıp ettikleri bile kendilerini anlatmaya yetmez ve hep uzak hep küskün bırakılırlar...

Çünkü onlar dikenler ne kadar acı verse de acıdan uyuşamayan ve devamlı sorgulayan irdeleyenlerdir, belki de bu yüzden hep yalnızlar...
İçlerindeki itiş-kakışı öfkesizce, dilsel sapmalara bile başvurmadan mütevekkil bir şekilde yaparlar.

İşte onlar severken bile karşılık beklemeyenlerdir. Sevdikleri insanın yaklaşmasına izin verdiği kadarı ile yaklaşan, boğmadan sevenlerdir.

İşte bu yüzden onlar hep yalnızdır ama asla donarak ölmezler.
Onlar ne varılamayacak kadar uzaktadır,
ne de dikenlerin batacağı kadar yakın...

alıntı
 
Geri
Üst