Kızıma Güzel Sözler, Cümleler
kızıma doğum günü mesajları kızıma doğum günü mesajı güzel sözler kızım için güzel sözler kızım için mesajları
Kızıma Güzel sözler güzel laflar 🙂
Hani kızım derken öyle bişey yok ama olsaydı ona güzel sözler ve cümleler kurardım 😀
Bir blogta gördüğüm yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum çok hoşuma gitti çünkü.
Merhaba kızım!...
Hasretim,
gönül yaram,
kara sevdam...
Her şeyim,
iki gözüm,
yavrum.
Uykusuzluğum,yolunu gözlediğim,
her soluk alışımda özlediğim.
Ah,küçük kızım benim!...
Doyamadım çocuk sevgini yaşamaya,
seneler su misali kaydı gitti avuçlarımdan,tutamadım.
Ne çabuk geçti zaman,
ne çabuk kader söktü aldı kucağımızdan seni yavrum.
Ne zaman büyüdün,
büyüdün de karlı dağlar ardına yürüdün?
Daha dün küçücüktün,
ne çok severdin oynamayı omuzlarımda,
küçük ellerinle yüzümü okşardın.
Kıvırcık saçların vardı hani,
renk renk tokalar bağlardın
ve bir sert bakışımla ağlardın.
En güzel nağmeleriydi müziğin,ayak seslerin,
anlamsız kelimeleri sıraladığın şarkılar ruhumu okşardı..
Neden büyüdün,küçük kalsaydın ya kızım,
çocukluğunla ne de güzel günlerimiz vardı.
Ah yavrucuğum,
sımsıkı sarılırdın boynuma,
yanağıma öpücükler kondururdun..
Babacığım diyen,gülümseyen dudakların
mutluluğum olurdu...
Tüm kara bulutlar dağılırdı varlığınla hayatımızdan,
tüm fırtınalar seninle durulurdu.
Düşünmezdim bir gün kapılıp rüzgarına kaderin,
uçup gideceğini bakışlarımdan...
Bilmezdim ardından cümlelerin ağlayacağını,
boyun bükeceğini kelimelerin...
Nereden bilirdim seni,
şarkılarda,şiirlerde arayacağımı,
kalemle,kağıtla dertleşeceğimi gidişinde...
İlk satırında hasretin vardır kızım şimdi,
ve yazılan şiirlerin her mahzun bitişinde...
Eğer,sorarsan arkanda bıraktıklarını,
annen sandalyeni kaldırmadı,
tabağın boş ta olsa hep sofrada.
Sevdiğin yemekler pişmiyor artık mutfağımızda,
hoşlandığın müzikleri çalmıyoruz...
Resmini de baş köşesine koyduk odanın,
bakıyoruz da öyle işte, yavrusuz kalmıyoruz...
Kızım benim!...
Dudağımda tebessümsün,dilimde sözüm...
Kalbim,canım,iki gözüm...
Bilir misin,
ah!..larımın ardında ismin gizlidir hep...
Söylemem,ağlamam,dert yanmam kedere,
içimedir tüm akışı nehirlerin...
Özlemim,gözyaşım,suskunluğum sanadır...
Doğu rüzgarında ben seni koklarım,
yorgun bakışlarım hep gittiğin yoldan yanadır.
Şimdi,
her serin bozkır sabahında,
kalemim öpüştüğünde parmaklarımla,
beyaz sayfama usulca sen düşersin kızım...
Ne kara sevdalar,
ne yürek yaraları,
ne aşk efsaneleridir şiirime yazdığım...
Islaktır ya kirpiklerim,ağlamıyorum,
bir çiğdir ihtiyar gözlerimdeki,
bir evlat özlemidir damla damla döktüğüm.
Sadece senin sevgindir yavrum,
baba yüreğinin hıçkırığıdır...
Bir kan damlar ya kenarından gönlümün,
damlasın bırak,orası sana hasretin kırığıdır.
KAYNAK
Kızıma Güzel sözler güzel laflar 🙂
Hani kızım derken öyle bişey yok ama olsaydı ona güzel sözler ve cümleler kurardım 😀
Bir blogta gördüğüm yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum çok hoşuma gitti çünkü.

Merhaba kızım!...
Hasretim,
gönül yaram,
kara sevdam...
Her şeyim,
iki gözüm,
yavrum.
Uykusuzluğum,yolunu gözlediğim,
her soluk alışımda özlediğim.
Ah,küçük kızım benim!...
Doyamadım çocuk sevgini yaşamaya,
seneler su misali kaydı gitti avuçlarımdan,tutamadım.
Ne çabuk geçti zaman,
ne çabuk kader söktü aldı kucağımızdan seni yavrum.
Ne zaman büyüdün,
büyüdün de karlı dağlar ardına yürüdün?
Daha dün küçücüktün,
ne çok severdin oynamayı omuzlarımda,
küçük ellerinle yüzümü okşardın.
Kıvırcık saçların vardı hani,
renk renk tokalar bağlardın
ve bir sert bakışımla ağlardın.
En güzel nağmeleriydi müziğin,ayak seslerin,
anlamsız kelimeleri sıraladığın şarkılar ruhumu okşardı..
Neden büyüdün,küçük kalsaydın ya kızım,
çocukluğunla ne de güzel günlerimiz vardı.
Ah yavrucuğum,
sımsıkı sarılırdın boynuma,
yanağıma öpücükler kondururdun..
Babacığım diyen,gülümseyen dudakların
mutluluğum olurdu...
Tüm kara bulutlar dağılırdı varlığınla hayatımızdan,
tüm fırtınalar seninle durulurdu.
Düşünmezdim bir gün kapılıp rüzgarına kaderin,
uçup gideceğini bakışlarımdan...
Bilmezdim ardından cümlelerin ağlayacağını,
boyun bükeceğini kelimelerin...
Nereden bilirdim seni,
şarkılarda,şiirlerde arayacağımı,
kalemle,kağıtla dertleşeceğimi gidişinde...
İlk satırında hasretin vardır kızım şimdi,
ve yazılan şiirlerin her mahzun bitişinde...
Eğer,sorarsan arkanda bıraktıklarını,
annen sandalyeni kaldırmadı,
tabağın boş ta olsa hep sofrada.
Sevdiğin yemekler pişmiyor artık mutfağımızda,
hoşlandığın müzikleri çalmıyoruz...
Resmini de baş köşesine koyduk odanın,
bakıyoruz da öyle işte, yavrusuz kalmıyoruz...
Kızım benim!...
Dudağımda tebessümsün,dilimde sözüm...
Kalbim,canım,iki gözüm...
Bilir misin,
ah!..larımın ardında ismin gizlidir hep...
Söylemem,ağlamam,dert yanmam kedere,
içimedir tüm akışı nehirlerin...
Özlemim,gözyaşım,suskunluğum sanadır...
Doğu rüzgarında ben seni koklarım,
yorgun bakışlarım hep gittiğin yoldan yanadır.
Şimdi,
her serin bozkır sabahında,
kalemim öpüştüğünde parmaklarımla,
beyaz sayfama usulca sen düşersin kızım...
Ne kara sevdalar,
ne yürek yaraları,
ne aşk efsaneleridir şiirime yazdığım...
Islaktır ya kirpiklerim,ağlamıyorum,
bir çiğdir ihtiyar gözlerimdeki,
bir evlat özlemidir damla damla döktüğüm.
Sadece senin sevgindir yavrum,
baba yüreğinin hıçkırığıdır...
Bir kan damlar ya kenarından gönlümün,
damlasın bırak,orası sana hasretin kırığıdır.
KAYNAK