Krizin dibi göründü mü?

PaSikA

Yeni Üye
Üye
Krizin dibi göründü mü?
Güler Sabancı, krizin hızının yavaşladığını ancak hala "gidecek yolu" olduğu izlenimi bulunduğunu söyledi.


Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı bazı gazetecilerle bir araya geldiği sohbet toplantısında, yeni dönemde herkesin, şirketlerin de seçici olacağını belirtti.

Carrefoursa CEO'su Duran ile daha önce yaptığı sohbetlerde Jose Duran'ın Türkiye'nin dünyada odaklandıkları en önemli 5-6 ülkeden biri olduğunu söylediğini, şimdi ise konuştuklarında Duran'ın, Türkiye'nin kendileri için ilk üç en önemli ülkeden biri olacağını söylediğini anlatan Sabancı, aynı şeyi başka ortaklarının da duyduklarını anlattı.

Ancak herkesin krizden çok ciddi etkilendiğini ve 2009'un zor bir yıl olduğunu ama Türkiye'nin bunu aşacağı inancı taşıdığını vurgulayan Sabancı, Türkiye'nin önünde fırsatlar olduğunu dile getirdi.

Bir gazetecinin hükümetin daralmaya ilişkin büyüme rakamlarında yaptığı revizyonla ilgili sorusu üzerine Sabancı, bir çok kişiden görüş aldıklarını ve sonununda kendi değerlendirmelerini yaptıklarını belirterek, daralmanın yüzde 5'lere kadar büyüyebileceğini söyleyenlerin de olduğunu ama yüzde 3,6'nın realist bir rakam olduğunu kaydetti.

Güler Sabancı, yüzde 5'i söyleyenlerin bu yıl hiç kıpırdama olmayacağından hareket ettiklerini ancak kendilerinin, son çeyrekte kıpırdanma olacağını öngördüklerini belirtti.

Varlık satışı söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine de Sabancı, bu senenin planlamalarında böyle bir şeyin yer almadığını anlattı.

Fabrikaları dolaştıklarını ve ''Aşacağız'' havası gördüğünü, bunun kendisi için memnuniyet verici olduğunu ifade eden Sabancı, krizin etkilerinin sadece Türkiye'ye özgü bir durum olmadığını, dünyada bir bocalama yaşandığını, algıyla, beklentilerle, realite arasında fark yaşandığını ve bunun krizi derinleştiren güven sorununu daha da çoğalttığını anlattı.

Krizin tam boyutlarının, tam etkisinin görülebilmesi için tüm dünyada ne yapılmalı, ne zaman yapılmalı gibi bir bocalama olduğunu, bunun da ilave bir belirsizlik getirdiğini anlatan Sabancı, ''Seçim süreci de geçti, artık önümüze bakmalıyız'' dedi.

Güler Sabancı, ''yangını söndürmeye'' yönelik kısa vadeli paketlere devam edilmesi gerektiğini, dünyanın da böyle yaptığını ancak, bu tedbirlerin yanında orta ve uzun vadeli projeksiyonlara da gerek olduğunu, bu açıdan hükümetin bütçede ''cesaretle'' revizyon yapmasını da olumlu karşıladığını ifade etti.

'DİBİ GÖRÜNDÜ MÜ?'

Güler Sabancı, ''Krizin dibi göründü mü?'' sorusuna, herkesin bunu merak ettiğini, kendisinin toplantı öncesinde danışmanlarıyla konuşup bu sorunun yanıtını aradığını ancak ''dibinin'' görüldüğünün kesinleşmediğini belirterek, ''Ben alamadım o yanıtı... Benim de izlenimim bu... Hızı yavaşladı ama daha hala gidecek yolu olduğu izlenimi var'' dedi.

Sabancı, bu durumun işsizlik açısından önem taşıdığını, bu şekilde biraz daha devam ederse yarı yıldan sonra işsizliğin daha da artacağını ifade etti.

İşsizlik nedeniyle sokağa tepki taşmasının söz konusu olup olmadığı sorusuna Sabancı, ''Türkiye'nin sosyal dayanışma ruhuna, sosyal yapısına güvenen biriyim. Sürenin çok uzamaması halinde bunun katkısını göreceğimize inanıyorum'' yanıtını verdi.

Türkiye'nin kriz olmasa da işsizlik sorunu olduğunu, yüzde 7 büyürken de bu soruna dikkati çektiğini dile getiren Sabancı, ''Bunu sahiplenmeliyiz'' dedi.

Yeni satın almalara ilişkin yöneltilen soruya, her şirkette yeniden yapılanmaya baktıklarını ancak, şu anda somut bir şey olmadığını söyledi.

'OTOMOTİVDE YAPILAN AKILLICA'

Hükümete, alınacak tedbirlerle ilgili ne gibi öneriler yapılabileceğine ilişkin Sabancı, ''Otomotivde yapılan iyi bir örnektir. 1600 CC'nin altında indirim akıllıca. Çünkü Türkiye'deki otomobil, otomotiv üretimi 1600 CC'nin altında... Yapılan iş hem stokları eritecek sonra da üretime katkısı olacak. Bu tip şeyleri yapmaları lazım. Sonrası tüketici güveninin artması ve piyasanın açılmasına bağlı...'' diye konuştu.

Güler Sabancı, bu yılki sloganlarının ''Başarı sorumluluğumuzdur'' olarak belirlendiğini hatırlatarak, ''Başarılı olmak zorundayız. Kaynaklarımızı israf etme lüksümüz yok. İsraf etmemek bir sorumluluktur, verimli çalışmak bir sorumluluktur. Sadece bugünün karlılığı değil, sürdürülebilir karlılık...'' dedi.
 
Geri
Üst