Kur-an'ı Kerim Okuyan Bir Rahip

Sanfora

Yeni Üye
Üye
Kur-an'ı Kerim Okuyan Bir Rahip


Yasemin Tecimer'den çok önemli bir röportaj..





Öncelikle sizi biraz tanıyalım isterseniz ve neden buradasınız?


Hindistan’lıyım ve 16 yaşında rahip olmaya karar verdim. Tam 13 yıl eğitim aldım müstakilen rahip olmamın öncesinde. Vatikan Dirogovan üniversitesinde okudum. Daha sonra Afrika. Amerika ve İtalya’da kaldıktan sonra, güzel ülkenize geldim. Geldikten sonra da dilinizi öğrendim. 11 dil konuşuyorum zaten. Hindistan’da çok dilli bir eğitim verirler bize.

Kaç yıldır ülkemizdesiniz ve burada olmanıza kim karar veriyor?


3 yıldır ülkenizde görev yapmaktaydım. Vatikan da baş rahiplerden izin alarak, 1 yıllık kalma süresini 3 yıl yaptık. Hatta ülkenizi o kadar sevdim ki, bu süre daha da uzatılabilir. Bu sürenin uzatılıp kısaltılmasına Vatikan karar veriyor.

Siz nereye bağlı çalışıyorsunuz?

Ben Vatikan’a bağlı ve orası tarafından tayin edilerek çalışıyorum. Mersin’de ki Rahibin öldürülmesinden sonra, onun görevinin devam ettirilmesini bana verdiler. Kısacası ben Vatikan tarafından görevlendirildim.

Peki öldürülen rahiple ilişkiniz nasıldı? Sizce neden öldürüldü? Basında bilinen dışında sizin fikriniz nedir?

O bizim babamız gibiydi ve onun ölümü bizi çok yıktı. Onun hakkında konuşmak zor. Üstelik onun şoförü, tam 4 senedir neredeyse onun en iyi dostu gibiydi. Bize geldikleri de oluyordu zaman zaman. Rahibe olan Amerikalı bir sekreteri de vardı. Onunla birlikte gelirlerdi bize. Hiç böyle bir endişesi yoktu. Çünkü söyledim ya çok iyiydi ilişkileri.

Size Hıristiyan olmak için gelen Müslümanlar var mı?

Evet hatta ben bu konuda bir defter de tutuyorum. Son 3 yıl içerisinde 900 kişi kadar gelip bana Hıristiyan olmak istediklerini ifade ettiler. Ben öncelikle kendi dinlerini bilip bilmediklerini sorguluyorum onların. Bana Hıristiyan olmak istiyorum diyen birisine önce; ‘kendi kitabınız olan Kuran-ı Kerimi okudunuz mu?’ diye soruyorum. Sonra; ‘dinini iyi biliyor mu?’ diye soruyorum. Benim felsefeme göre, öncelikle kendi dinini en iyi şekilde bilmelisin ki, bilinçli bir tercih yapabilesin. Önemli olan ve her din için geçerli olan tek şey, iyi insan olmak. Çünkü yüce Tanrı’nın bizden istediği bu.

Nerelerde Katolik Kilisesi var ülkemizde? Başka Kiliseler ile aranızda ki farklar nelerdir?

Trabzon, Samsun, Antakya, Samsun, Tarsus da bizim Katolik kiliselerimiz var. Aslında Ortodokslarla aramızda çok fark yok. Dua ederken el hareketlerinde küçük ayrıcalıklarımız söz konusu. Süryani ve Ortodokslar ayinlerini Arapça yapıyorlar. Biz daha ılımlıyız onlara göre. Bizim kendi dualarız günde 5 defa olur. Pazar günleri herkes kilisemize mutlaka gelirler. Ayinleri mutlaka gittiğimiz ülkenin dilinde yaparız biz.

Bu fedakârlık örneği olması gereken din adamlığı mesleğini neden ve nasıl seçtiniz?

Babam liseye gitmemi istedi çok. Ben de Hindistan’da bir Peder’e giderek okumak için ondan yardım istedim. O da babamla konuştu ve babamı okuyarak benim rahip olmam konusunda ikna etti.

Bakın biz din adamı olarak sigorta dahil hiçbir güvencemiz yok. Yani, Tanrıya adanmak dedim ya, bu bizde koşulsuz ve karşılıksız bir durumdur. Yani dünyevi hiç bir şey istemezsiniz.

Türkiye’de şu anda konuşulan Amerika merkezli cemaat ve Fethullah Gülen hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bence zaten o da, hepimize yüce Allah’ın emrettiğini yapıyor. Yani, insanlara insan oldukları için iyi davranmak ve kendi dinine sahip çıkmak. Üstelik verdikleri eğitim konusunda ve açtıkları okullarda çok başarılı olduklarını biliyorum ve bu konuda çok özverili çalıştıklarını görüyoruz. Hep beraber daha iyi bir dünya için çalışmalıyız. Yapılan eğitim hizmetlerin, karşılıksız olması da önemli olan bir diğer husus. Dünya’nın her yerinde okul açabilmek takdire şayan çok büyük bir başarı.

Ülkemizde hiç sorun yaşıyor musunuz?

Ben Türkiye’yi çok seviyorum. Tek sıkıntımız Adana’daki kilisemizin bazı mekânsal sorunları. Kilise alanının düzeltilme çalışmaları ve mekanın daha da küçültülmüş olması bizi oldukça üzüyor.

Camilerimize gidiyor musunuz?


Ben camiye her zaman giderim. İbadet için sakin yer olmalı mutlaka. Camilerde maalesef bu duruma çok dikkat edilmiyor. Allah’a ibadet edene ve, ibadet mekanlarına saygı çok önemli değil mi?

Kiliseye gelenlerin tamamı Hıristiyan mı?

Hayır. Gelenlerden Müslüman olanlarda var. Dualarımıza ve ayinlerimize her dinden insan katılabiliyor. Ama Müslüman olanlar az tabii ki.

Odasında ki Atatürk’ün resminden gözlerimi alamıyorum ve kendisine hikâyesini soruyorum.

Atatürk resmini ben özellikle istedim. Adana valimiz de incelik gösterdi ve kendisi ziyarete gelerek bu anlamlı hediyeyi getirdi. Biz Atatürk gibi liderlerin bize bıraktıkları bu dünyada böylesine rahat yaşıyoruz. Onlar olmasaydı bu şekilde, içinde huzurlu yaşadığımız ülkeler olmazdı. Bu sebeplerden dolayı da, onlara saygı duymak gerekiyor. Onlar bizim için çalıştılar. Gandi de öyle idi. Çok zengindi ama hiç bir şey zaman bir zengin gibi yaşamak istemedi. Sadece halkı için yaşadı.

'Kuran-ı Kerimi hiç okudunuz mu?' diyorum ve söyledikleri ile hayretler içinde kalıyorum. Kalıyorum çünkü bana ayet ve hadisleri saymaya / okumaya başlıyor.

Kuran-ı Kerim’i elbette okudum. Meryem suresi beni çok etkiledi. Çünkü dinlerin hepsinde de bize ibadet yöntemini anlatırlar. Biz de onlara göre, istediğimiz gibi ibadet edebiliriz. Peygamberler değişik olabilir ama anne bir tane. O da Hz. Meryem ana.

Peygamber Efendimiz (sav) diyorum?

Bana hadis-i şerif hatırlatıyor. “Benim dinim bana, senin dinin de sana.” Ama tek Tanrı var. Bizler hepimiz tek olan o Tanrı'ya inanıyoruz. Ama bütün Peygamberlere saygılıyız diyor.

İktidar partisi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında neler düşünüyorsunuz?


Hepsi iyi / hepsi kötü diyor tebessüm ederek. Liderler hep başkaları için çalışır. Biz Başbakan Erdoğan’ı çok seviyoruz. Onlar da, ülkenin yöneticileri olarak zaten herkesi sevmek zorunda. Herkese aynı mesafede durup, onlar için çalışmak zorunda. O bir lider ve bizim hepimiz için çalışmak zorunda. Herkes ona oy veriyor. O da herkese eşit derecede durmak ve hizmet etmek zorunda. Şu anda güç iktidar partisinde olduğu için, onlar da bu gücü millete hizmet etmek için kullanmalı. Çünkü millet onu seçerek oraya taşıdı.

Sizin aranızda evlenerek mesleğini yapanlar da var değil mi?

Latin Katolik kiliselerinde evlilik hiç ama hiç olmaz. Bunun sebebi ise bizim kendimizi Tanrıya kurban etmemizdir. Ben hiçbir zaman evlenmeyi düşünmedim. Ama Katolik olmayanlarda, söylediğiniz gibi evlenerek göreve devam etme durumları da var. Evlenirseniz bu mesleği bırakmanız gerekir. İskenderun’da bir rahip burada güzel bir kız buldu evlendi. Ama sonra mesleği bıraktı.

Rahip olmadan önce hiç bayan arkadaşınız oldu mu?

Sizin söylediğiniz gibi ‘girl friend’ anlamında bir bayan arkadaşım hiç olmadı. Bize parmağındaki nişan yüzüğünü gösteriyor ve bunu tedbir olsun diye takıyorum diyor, tebessüm ederek.

Peki, hiç çocuk özlemi çekmediniz mi?

Kilisemize devam eden bütün cemaat, benim çocuklarım gibi zaten. Bana para gelirse ben cemaate dağıtırım. Ama evli olan din adamlarının hayatlarının bir kısmını da aileleri alır değil mi? Biz de ise yaşamdaki her şey Tanrı için olması gerektiğinden, evlenemeyiz biz. Çünkü insanın ailesi olursa önceliği onlarda olur ve dinine tam hizmet edemez.

Adanalılarla aranız nasıl?

Çok iyi diyor ve gülümseyerek. Hemen yanında oturan ve aynı zamanda karşılıksız kilisenin danışmanlığından tutun her ihtiyaçlarında onlara kucak açan ve dostum dediği, Şenol Demirci’ye dönüyor ve sarılıyor. Tebessüm ederek; ‘Adanalılar çok sıcak insanlar’ diye de ekliyor.


Kaynak: Haber365 / Yasemin Tecimer
 
Geri
Üst