Listedeki tek türk kadın

KızılÖtesi

Aktif Üye
Üye
Listedeki tek türk kadın



ABD'NİN ÖNEMLİ DERGİLERİNDEN FORBES, ALMANYA BAŞBAKANI ANGELA MERKEL'İ BU YIL DA DÜNYANIN EN GÜÇLÜ KADINI SEÇTİ. FORBES DERGİSİ TARAFINDAN HAZIRLANAN DÜNYANIN EN GÜÇLÜ KADINLARI-2008 LİSTESİNDE, SABANCI HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI GÜLER SABANCI, 75. SIRASINDA YER ALARAK, LİSTEDEKİ TEK TÜRK KADIN OLDU.

Listenin bu yıl da birinci sırasında yer alan Almanya Başbakanı Merkel, böylece 3 yıldır dergi tarafından dünyanın en güçlü kadını seçilmiş oldu.

Listede geçen yıl 4. sırada bulunan ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, bu yıl 7. sırada yer aldı.

2. sırada ABD Federal Mevduat Sigorta Şirketi Başkanı Amerikalı Sheila Bair, 3. sırada Pepsi'nin baş yöneticisi Amerikalı İndra K. Nooyi, 4. sırada Amerikan sağlık sigortası şirketi WellPoint'in başkanı Angela Braly, 5. sırada İngiliz iş kadını Cynthia Carroll, 6. sırada Amerikalı iş kadını Irene B. Rosenfeld, 7. sırada Condoleezza Rice, 8. sırada Temasek Holding baş yöneticisi Singapurlu Ho Ching, 9. sırada Areva'nın başkanı Fransız Anne Lauvergeon, 10. sırada Amerikalı üst düzey yönetici Anne Mulcahy yer aldı.

Listede 54 üst düzey yönetici ve iş kadını ile 23 siyasetçi bulunuyor. Geri kalanları ise çeşitli medya grubu yöneticileri, temsilcileri ve diğer kuruluşların yöneticileri oluşturuyor.

LİSTENİN SİYASETÇİLERİ

Listedeki siyasetçiler arasında ABD'den Senatör Hillary Clinton geçen yıldan birkaç sıra geriye düşse de listenin 28. sırasında yer aldı ve dergi tarafından bu yıl medyanın en fazla ilgi odağı olan kadın siyasetçisi gösterildi.

ABD Başkanı George Bush'un eşi “first lady” Laura Bush da listede 44. sırada yer aldı. Geçen yıl 26. sırada bulunan ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi bu yıl 35. sıraya yerleşirken Fransız Ekonomi Finans ve İstihdam Bakanı Christine Lagarde 14. sırada, Ukrayna Başbakanı Yulia Timoşenko 17. sırada, Hindistan Kongre Partisi lideri Sonia Gandi 21. sırada, İsrail Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tzipora Livni 52. sırada, Yeni Zelanda Başbakanı Helen Clark 56. sırada, İngiltere Kraliçesi Elizabeth 58. sırada, Finlandiya Cumhurbaşkanı Tarja Halonen 71. sırada, İrlanda Cumhurbaşkanı Mary McAleese 74. sırada, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyannis 78. sırada ve Ürdün Kraliçesi Raina 96. sırada yer aldı.

Listeye ilk kez bu yıl giren Arjantin Devlet Başkanı Cristina Fernandez ise listenin 13. sırasına yerleşirken 38. sırada Myanmar'da cunta yönetimi tarafından yıllardır ev hapsinde tutulan muhalefet lideri Nobel Barış Ödülü sahibi Aung San Suu Kyi bulunuyor.

Listede Amerikalı talk şov sunucusu Oprah Winfrey (36. sırada), Yahoo internet şirketinin başkanı Susan Decker (50. sırada) ve Amerikalı ünlü gazeteci Christiane Amanpour (91. sırada) da dikkati çekiyor.

TÜRKİYE'DEN TEK İSİM GÜLER SABANCI

Listede, Türkiye'den bu yıl sadece Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı yer aldı.

Listenin 75. sırasında bulunan ve dünyanın en güçlü kadınlarından olan Sabancı, bu konumuyla bir kez daha Türkiye'nin de en güçlü kadını olmuş oldu.

Dergide, Güler Sabancı'nın Türkiye'nin AB üyelik sürecine büyük destek verdiği belirtilerek, Sabancı Holding'in İspanyol ve Japon ortaklarla nükleer santral kurma düşüncesine yer verildi.

Sabancı'nın Uluslararası Kriz Grubu'nun (International Crisis Group) yönetim kurulu üyesi olduğu kaydedilen dergide, Sabancı'nın Avrupa Sanayicileri Yuvarlak Masası'nın (European Round Table of Industrialists) da ilk kadın üyesi olduğu ifade edildi.

Dergide, Güler Sabancı'nın Sabancı Ailesi tarafından kurulan Sabancı Üniversitesinin Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu ve amcasıyla ortak şarap ürettiği belirtildi.

Sabancı, geçen yılki listede 65. sırada, Türkiye'den 2. isim olarak Doğan Şirketler Grubu Holding AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili İmre Barmanbek de 88. sırada yer almıştı. Hürriyet








28.07.2008 - FINANCIAL TIMES DEUTSCHLAND: GÜLER SABANCI ÇAĞDAŞLIĞIN ÜSTADI... BAŞARILI BİR YÖNETİCİDEN FAZLA BİR KİŞİLİK, TÜRKİYE’NİN BATIYA AÇILAN MODERN TEMSİLCİSİ...

Financial Times Deutschland (FTD), tam sayfa olarak yayımlanan Portre bölümüne Sabancı Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’yı konuk etti. Andrzej Rybak tarafından gerçekleştirilen ve “Çağdaşlığın Üstadı” başlığı ile kaleme alınan röportajda Güler Sabancı’nın iş dünyasındaki yeri, yönetim anlayışı ve kadınları geliştirmek, onların ekonomiye katılımlarını artırmak için geliştirilen projelere verdiği destek geniş olarak yer aldı.

Yazısına “Sabancı Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türkiye’deki en güçlü girişimcilerden biri . Sabancı, sürekli kırdığı yeni ciro rekorlarıyla saygınlık kazanıyor ve kadınların ülke ekonomisindeki yükselişini destekliyor” diye başlayan Rybak, şöyle devam etti, “Güler sabancı, bürosuna varmak için koridorları hızla geçerken etrafına talimatlar yağdırıyor ve bürosuna vardığında pencereden aşağı bakarak, İstanbul’un son yıllarda muazzam bir değişime uğradığını söylüyor, (Yirmi yıl önce burada fakirlerin yaşadığı gecekondular vardı, şimdi hepsinin yerine yeni inşaatlar yapılıyor, gerisinde kaldığımız Avrupa’ya yetişiyoruz) dedi.

Güler Sabancı’yı “Türkiye’nin batıya açılan modern bir temsilcisi” olarak tanımlayan yazıda, Sabancı’nın AB’ye giriş için verdiği destek anlatılırken, “Hiçbir kuruluş AB’ye girmek için onun kadar çaba sarfetmiyor. Sabancı, uluslararası gazeteler için yorumlar kaleme alıyor, brifingler veriyor, genişlemenin avantaj ve dezavantajlarını tartıyor, anlaşmazlık noktalarına çözüm önerileri getiriyor ve korkuları dağıtıyor. (Türkiye demokrasisini, insan haklarını ve sosyal sistemlerini güçlendirmek zorunda. Ancak Türkiye, kuşkusuz Avrupa’ya ait) diye de ekliyor” denildi..

Güler Sabancı’nın 2004 yılında Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlendiği, bugüne kadar olan süreçte Holding’in cirosunu yaklaşık 10 milyar €’ya çıkararak, bankacılık ve sigortacılık, otomotiv ve lastik sanayi, çimento, perakende ve enerji olmak üzere beş sektörde faaliyet gösterdiği kaydedilen haberde Güler Sabancı’nın, merhum Sakıp Sabancı için dile getirdiği şu görüşlere yer verildi: “26 yıl onun yönetiminde çalıştım, ne biliyorsam, ondan öğrendim.”

FTD, yazısında Güler Sabancı hakkında farklı isimlerin dile getirdiği görüşlere de yer verdi:
“Güler Sabancı’nın yönetimi bugün artık sorgulanmıyor. Onun yönetimindeki grup her zaman yeni ciro rekorları kırıyor. Garanti Menkul Kıymetler Baş Analisti Mahmut Kaya “Grubu nereye götürmek istediği hakkında net bir fikri var” diyor ve ekliyor: “Birçok erkeğe nazaran sözünü çok daha iyi geçirebiliyor.” Avusturyalı ortağı Verbund’un Başkanı Michael Pistauer ise onun güvenilirliğini ve dinamizmini takdir ediyor.

EKİP ÇALIŞMASI…

Güler Sabancı’nın ekip çalışmasına verdiği öneme değinilen yazıda, Sabancı’nın, “Bir topluluk içinde hiç kimse kendi başına karar veremez. Sorumluluğu devretmek gerekir.” Şeklindeki sözlerine yer verilirken, kendisinin, strateji ve uluslararası bağlantıların korunması konusunda yetkili kişi olduğu, işletmenin yönetimini ise kurmaylarına bıraktığı kaydedildi.

Haberde, Sabancı’nın başkanlığı üstlendikten sonra Holding’i yeniden yapılandırdığı ve bazı iş kollarından çıkarak yeni alanlara yatırım yaptığına dikkat çekilerek, Güler Sabancı’nın bu konuyla ilgili olarak “Gelecekte daha sınırlı sayıda sektöre odaklanmak istiyoruz. Ancak yine de geniş profilli bir grup olarak kalacağız.” sözleri vurgulandı.

Güler Sabancı’nın ailedeki yerinin anlatılmasıyla devam eden yazıda, Holding’in Kurucusu olan dedesi Hacı Ömer Sabancı’nın kendisine olan düşkünlüğüne ve Sabancı’nın iş hayatına 22 yaşında, kendisine en fazla yükselme imkanı vaad eden lastik fabrikasında başladığı bilgilerine yer verildi. Lastiklerle ilgili olarak Sabancı’nın “Lastikleri otomobillerin ayakkabıları olarak tasavvur ediyordum ve ben ayakkabıları severim.” ifadesi okuyucularla paylaşıldı.

Erkekler dünyası olarak tanımlanan iş dünyasında Güler Sabancı’nın çok saygın bir yeri olduğuna, hızlı analiz etme ve karar alma yetilerine sahip olduğuna dikkat çekildi.

KADINLAR İÇİN TEŞVİK PROGRAMLARI…

FTD, Güler Sabancı’nın ve Sabancı Vakfı’nın kadınlarla ilgili projelere verdiği öneme dikkat çekti. “Bir kadının, kendisini kanıtlamak için bir şansa ihtiyacı vardır. Ailemin desteği olmasa, ben de bu yükselişi başaramazdım.” ifadelerine yer verilen yazıda Sabancı’nın kadınları teşvik etmek için, gelecek yıllarda Holding’de kadın yöneticileri istihdam etmeyi tercih edeceği vurgulandı.

Sabancı Vakfı’nın UNDP ve T.C. İçişleri Bakanlığı ile birlikte gerçekleştirdiği, kız çocuklarının eğitiminin ve kadınların meslek imkanlarının iyileştirilmesinin hedeflendiği “kadın dostu şehir” projesine ve Teknosa’nın tüm ülkede kadınlar için düzenlediği bilgisayar kurslarına ilişkin bilgilere yer verilen yazıda, Sabancı’nın “Bir şeye yüreklendirmek için, kadınları cesaretlendirmek lazım. Başarabileceklerine inanmalılar.” sözlerinin altı çizildi.

Yazıda, Güler Sabancı kadınların desteklenmesi ile ilgili olarak kendisinin kadınlara bir örnek olup olmadığına ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi: “Bana, benim bir örnek olduğumu söylüyorlar. Ben bir örnek oluşturmak için çalışmadım. Ben, neyi istiyorsam onu yaptım. Ama, beni örnek olarak kabul etmelerinden gurur duyuyorum. Holdingimizin bu kadar yüksek bir itibara sahip olması bana gurur veriyor.” diye yanıt verdi.

Yazıda Güler Sabancı’nın başarılı bir yöneticilik dışında neler yaptığı şu sözlerle ifade edildi:

“Sabancı, başarılı bir yöneticiden çok daha fazla bir kişilik. Kendisi aynı zamanda ülkesinin elçisi. Sabancı Dünya Ekonomi Forumu’nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a eşlik ediyor, Amsterdam’da Hollanda Kraliçesi Beatrix ile birlikte bir Türkiye sergisi açıyor. Louvre Müzesi’nin de Picasso resimlerini ödünç verdiği bir sanat müzesini başarıyla yönetiyor. Ve gelecek nesillerin eğitimi ile ilgileniyor: İstanbul’daki Sabancı Üniversitesi’nde ülkenin gelecekteki ekonomi elitleri öğrenim görüyor.

Türkiye’nin AB’ye girmesini istemeyen Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’e karşı, “Türkiye’nin sunacak çok şeyi olduğunu Avrupa’ya göstermeliyiz. Söz konusu olan sadece 70 milyon tüketicinin yer aldığı bir Pazar değil, öncelikle bizim muhteşem kültürümüz söz konusu” diyor Sabancı.

Güler Sabancı ikna çalışmalarına uzun süre önce başladı: Elysee Sarayı’na, Marmara Denizi kıyısındaki kendi tesisinden birkaç şişe seçkin kırmızı şarap gönderdi.”


gecce
 
Geri
Üst