Makat kanseri

  • Konbuyu başlatan Misafir
  • Başlangıç tarihi
M

Misafir

Forum Okuru
Makat kanseri
makat kanseri, belirtileri, tedavisi, anal kanseri



Merhaba Melek'ler, bu yazımızda makat kanseri ve belirtileri hakkında bilgiler sunuyoruz sizlere...

84d9ec6e44ba67.jpg



KANSER NEDİR ?

Vücudumuzda bulunan tüm organ ve dokular bir düzen içinde çalışır. Bunları oluşturan hücreler, belirli bir düzen içinde büyür, bölünür, çoğalır ve ölür. Vücudumuzdaki normal hücrelerin çoğalması sırasındaki kontrol mekanizmalarının değişmesi anormal hücrelerin oluşmasına neden olur. Devamlı çoğalan ve büyüyen bu kontrol dışı anormal hücre topluluklarına kanser denir.

İnsanda oluşumunun ilk günlerinden erişkin yaşa kadar organları ve vücudu meydana getiren dokulardaki normal hücreler hızla bölünüp, çoğalarak erişkin çağdaki vücut yapısının oluşmasını sağlarlar. Bu dönemden sonra normal hücre çoğalması belli bir düzeyde kalır. Bu hücre çoğalması her dokuda farklı olarak, o dokuyu oluşturan hücrelerin yenilenme ihtiyacına göre bir denge halinde sürer. Ölen ve hasar gören hücrelerin yerine hücreler çoğalır ve aynı özellikteki yeni hücreler yerlerini alır.

Normal hücrelerin aksine kanser hücreleri devamlı bölünür ve büyürler. Bu nedenle normal hücrelerdeki gibi belli bir programları yoktur. Normal hücreler belli bir zaman görevlerini yerine getirdikten sonra programlı olarak ölür ve yerlerini aynı dokudan olan yeni hücrelere bırakırlar. Kanser hücreleri ise bunun tam tersi ölmek yerine devamlı anormal şekilde çoğalarak normal hücrelerin gereksinimleri olan beslenme kaynaklarını da tüketirler ve bulundukları organların işlevlerini de bozabilir.

Kanser hücreleri, geliştikleri doku dışında, dolaşıma karışarak diğer organlara gidebilir. Kazandıkları kalıtsal özelliklere uygun dokulara yerleşerek oradaki normal doku yerine kanserli dokuyu oluştururlar. Kanser hücrelerinin, oluştuğu yerden, başka doku ve organlara giderek yerleşmesine metastaz denir. Bu olayın olması için kanser hücrelerinin geliştiği dokudan kan veya lenf yolu ile vücut dolaşımına karışması gerekir. Fakat dolaşıma karışan her kanser hücresi de kanın gittiği her doku ve organa yerleşmez. Her ne kadar kanda kanser hücreleri olsa da bu hücrelerin belli bir şeciciliği vardır. Kanla gittikleri vücudun her yerinde metastaz yapmazlar. Kanser hücreleri, yerleşip çoğalabileceği belli bir ortam, belli özellikleri olan organ ve dokuda metastaz yapar. Metastaz yolu ile yayılan kanserler yayıldığı organın kanseri olarak isimlendirilmez, metastaz olarak isimlenir. Örneğin Kalın Bağırsak Kanseri karaciğere yayılınca karaciğer de oluşan kansere karaciğer kanseri denilmez. Karaciğerde oluşan bu kanser yine Kalın Bağırsak Kanseridir ve bir metastazdır.

Vücudumuzda yaklaşık 100 trilyon hücre bulunur. Her birinin farklı görevleri vardır. Bu hücrelerin her birinin içinde 23 çiftten oluşan 46 kromozom vardır. Bu kromozomların 23 ü anneden 23 ü babadan çocuğa geçer. Bu kromozomlarda bulunan genler aracılığı ile hücreler fonksiyonlarını belirler ve görevlerini yaparlar.

Normalde genler, hücre içinde özel bir bölmede bulunan uzun ve büyük DNA molekül bölümleridir. Hücrenin çekirdeğinde bulunan kromozomlar bu DNA moleküllerini sarmalayıp koruyan yapılardır. DNA , hücrelerin ve vücudun çalışma ve fonksiyonlarının yerine getirilmesinden dış görüntümüze kadar tüm özelliklerimizin kontrolü ve yürütülmesi ve bu özelliklerin yavrulara geçmesinden sorumludur.

Başka bir anlatımla genler, vücudumuzda görev alan her proteinin oluşmasını sağlayan tarifleri hazırlar. Normalde vücudumuzda binlerce protein görev yapar ve bizlerin yaşamını devam ettirebilmesi için her birinin çok farklı görevleri vardır. Bu proteinlerin bazıları saç rengimize bazıları göz rengimize karar verirken bazıları da kalın bağırsağı oluşturan dokulara karar verir. Dolayısıyla bütün bu proteinlerin oluşabilmesi içinde binlerce gene ve tarifine ihtiyaç vardır.

DNA her hücrede bulunur ve o hücrenin her türlü aktivitesini kontrol eder. Normal hücre çoğalması, ve programlı ölümü DNA tarafından kontrol edilir. DNA molekül yapısında meydana gelen bir değişme, ilgili genin değişmesi demektir. Buna bağlı olarak o genin kontrol ettiği yapı ve fonksiyonlarda değişir. Normalde vücudumuz hasarlı DNA ları tamir eder. Fakat kanserli hücre oluştuğu zaman onun DNA sı kontrol edilemez. Bu da kontrolsüz hücre çoğalmasına ve anormal fonksiyonel özellik gösteren hücrelerin gelişmesine neden olur.

Kısaca kanser, genetik materyaldeki değişiklikler sonucu meydana gelir. Genetik materyaldeki değişiklikler bir çok nedenle olabilir. Bazı durumlarda DNA daki hasar (genetik materyaldeki hasar) nesilden nesile geçer ve bu yolla kalıtsal kanserler gözlenir. Çoğu zaman DNA daki hasar çevresel faktörlerle olur (radyasyon, çeşili ısınımlar, kimyasal maddeler, v.s.). Örneğin sigara içilmesi sonucu DNA daki hasar sonucu başta akciğer kanseri olmak üzere bir çok kanserin gelişmesine neden olur.

Kanser hücreleri kendi çoğalmalarını kontrol edemezler ve büyüdükçe çevre doku ve organları sararlar (lokal invazyon), aynı zamanda doku içinde bulunan kan ve lenf damarları içinde ilerleyebilir ve uzak doku - organlara yayılabilirler (metastaz).

Vücudumuzda büyüyen bu tümörler iyi huylu (benign) veya habis (kötü huylu, malign) olabilir. İyi huylu olanlar, büyümelerine karşın etrafa yayılmazlar. Kötü huylu (malign) olanlar ise etrafa yayılırlar.

Tıkanıklık Yapmış Kalın Bağırsak Kanseri
ANAL KANSER NEDİR ?

Anal kanser makatın dış kenarı ve makatın 2-3 cm içindeki hücrelerden gelişir. Çoğu anal kanser vakaları, makatın kenarındaki deriden kaynaklanır. Deri hücrelerinden kaynaklanan kötü huylu tümörlere yassı hücreli kanser denir. Bazı makat kanserleri makat içini örten tabakadan gelişirler. Bunlara kloakojenik kanser denir. Bu bölgede daha başka kanser tipleri de olmasına karşın en sık bu iki tip anal kanser görülür. Bunların gelişme şekli aynı olması nedeni ile aynı şekilde tedavi edilirler.

Bazı kanserleşen hücreler makatı örten tabakanın yüzeyinde kalırlar. Alttaki dokulara geçmezler. Bu tip oluşumlara kanser öncesi lezyonlar (prekanseröz lezyonlar) veya Bowen Hastalığı denir.


ANAL KANSER NE SIKLIKTA GÖZLENİR ?

Oldukça enderdir. Tüm mide-bağırsak kanalı kanserlerinin %1-2 kadarını anal kanserler oluşturur. Kalın Bağırsak Kanserine oranla yaklaşık 40 kat daha az gözlenir.
KİMLER RİSK ALTINADIR ?

Anal kanserin neden geliştiği tam bilinmemektedir. Fakat bazı risk faktörleri (risk faktörleri hastalığın gelişme olasılığını artıran nedenlerdir) anal kanserin gelişimine neden olur.

Risk faktörleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

- Yaş (50 yaş üzerinde daha sıktır)

- Anal Siğiller (insan papilloma virüsü ile oluşan Anal Siğiller anal kanser oluşumuna neden olur)

- Anal seks (anal seks yapanlarda anal kanser riski artar)

- Sigara

- Bağışıklık sisteminin baskılanması (bağışıklık sisteminin baskılanması için devamlı ilaç kullanmak zorunda olan transplant (organ nakli) hastaları ve HIV (AİDS hastalığı) virüsü olanlar

- Kronik lokal iltihap (uzun süreli fistül hastalığı olanlar)

- Pelvik radyasyon (leğen kemiği içindeki organların hastalıkları için ışın tedavisi görenler)
ANAL KANSER ÖNLENEBİLİR Mİ ?

Kalın Bağırsak Kanserinden farklı olarak anal kanser tam olarak önlenemez fakat risk oranı azaltılabilir. Yukarıdaki risk faktörlerinden korunmak önemlidir. Herhangi bir tip cinsel ilişki sırasında kondom kullanılmalıdır. Kondom (prezervatif), tamamen önlemese de riski azaltır.
ANAL KANSERİN BELİRTİLERİ NELERDİR ?

Erken bulgu verir. Bu nedenle makattan olan kanamalarda erkenden doktora gidilmesi gerekir. Anal kanserin belirtileri aşağıda sıralanmıştır:

- Makattan kanama

- Makatta kitle, şişlik hissedilmesi

- Makatta ağrı

- Devamlı veya tekrarlayan makat kaşıntısı

- Bağırsak alışkanlıklarında değişme (sık veya daha az dışkılama)

- Zorlu dışkılama, ıkınma

- Dışkının kalem gibi incelmesi

- Makattan akıntı

- Kasık ve makat bölgesindeki lenf bezlerinin şişmesi

Bu şikayetler hemoroit (Basur) hastalığında da olur. Hiçbir zaman ihmal edilmemeli ve doktora gidilmelidir.
ANAL KANSER TANISI NASIL KONUR ?

Erken tanı hastalığın tamamen tedavisi (kür) için gereklidir. Düzenli aralıklara yapılacak parmakla makat muayenesi önemlidir. Kalın Bağırsak Kanseri için yapılan tarama testleri anal kanseri de taramaktadır. Bu tarama testleri herhangi bir şikayeti olmayan bireylere yapılır. 50 yaşından başlayarak yapılan Dışkıda Kan arama testleri ve endoskopik incelemeler erken tanı için önemlidir.

Muayene sırasında doktor anal kanserden şüphelenirse tanı için parça alır. Eğer anal kanser tanısı kesinleşirse hastalığın yayılımını saptamak için ek tetkiklere gerek duyulur.
ANAL KANSER NASIL TEDAVİ EDİLİR ?

Çoğu anal kanser hastası tedaviye iyi yanıt verir. Üç tip tedavi şeklinden yararlanılır.

- Cerrahi: ameliyat ile kanser olan bölge çıkarılır

- Radyoterapi: ışın tedavisi ile kanser hücreleri öldürülür

- Kemoterapi: ilaç tedavisi ile kanser hücreleri öldürülür

Günümüzde kombine tedavi tercih edilir. Artık ışın ve Kemoterapi kombinasyonu standart tedavi haline gelmiştir. Ender olarak çok küçük kanserler ameliyat (lokal eksizyon) ile makatı kontrol eden kaslara zarar vermeden çıkarılabilir.
ANAL KANSERİN TEDAVİSİ SIRASINDA BAĞIRSAK TORBAYA BAĞLANIR MI ? KOLOSTOMİYE İHTİYAÇ DUYULUR MU ?

Çoğu hastanın tedavisi sırasında buna ihtiyaç duyulmaz. Eğer anal kanser ışın ve Kemoterapiye cevap vermezse veya tedaviden sonra tekrarlarsa veya farklı bir tümör ise o zaman, kalın bağırsağın son kısmı ve makatın çıkarılması gerekir. Buna abdomino-perineyal rezeksiyon denir. Bu ameliyat sonrasında bağırsak karın duvarına, bir torbaya bağlanır (Kolostomi).
ANAL KANSERİN TEDAVİSİNDEN SONRA NASIL TAKİP EDİLİR ?

Tedavinin sonuçlarını takip etmek için veya hastalığın tekrarlamasını erken yakalamak için dikkatli ve düzenli aralıklarla kontrol gerekir. Her türlü şikayetin doktora iletilmesi gerekmektedir.
 
Geri
Üst