Miraç ve İsra hadisesi

  • Konbuyu başlatan İslami Yazar
  • Başlangıç tarihi
İ

İslami Yazar

Forum Okuru
Miraç ve İsra hadisesi
İçerisinde bulunduğumuz recep ayının 27. gecesi Miraç kandili olması hasebiyle böyle bir konuya değinmek istedim. Bazı inancı zayıf olan kimseler peygamber efendimiz in Mirac hadisesine inanmıyorlar. inanmadıkları gibi bu gece diğer geceler gibi normal bir gecedir diyerek bu gecenin kudsiyetine iftirada bulunuyorlar.



isra ve miraç.jpg



Miraç hadisesine inanmamak küfüre vesile olur mu?

Miraç ile İsra bir birileri ile ilgili oldukları için. Her ikisinide açıklamak icap eder.

İsra lügat manası itibariyle gece vakti yürütmek anlamını ifade eder. Istılahta ise Peygamberi gece vaktinde Mescidi Haramdan Mescidi Aksaya götürmektir. İsra hadisesi, Kuranı Kerim'in nassı ile sabit olduğundan onu inkar etmek küfre götürür.

Miraç ise; lügatte merdiven gibi, Yükseğe çıkmak için vasıta olan şeydir. İstilahta ise, Peygamber Efendimizin Mescidi Aksadan semalara ve alemi ulviye çıkmasıdır. Miraç olayı peygamberin hadisiyle sabit olmuştur. Ancak hakkında varit olan hadisler mütevatir değil, meşhur Ve ahad hadis olduklarından onu yani Miraç hadisesini inkar eden kafir değil, bidatçidir. Ulemanın çoğu, Necm süresinin miraca delaletinin kati değil, zanni olduğunu söyler.

İsra ile miraç ruh ile mi, yoksa ruh Ve cesetle mi olmuştur.?Mir

Bu hususta ihtilaf vardır. Ehlisünnet vel cemaatin kahir ekseriyetine göre İsra ile miraç ruh Ve cesedle olmuştur.

Ruh ve cesetle oluşları tuhaf görünse de, uzak görmemek lazımdır. Bütün mucizeler böyle değiller mi? Yani harikulade ve tuhaf şeylerdir. Ayrıca yer ve gökleri yaratan Allah'ın kudretine nispet edildiği zaman miraç hadisesi küçük bir olaydır. Peygamberlik davası, bundan daha garip görünen bir temele dayanır. Çünkü Peygamberimiz bütün dünyaya şöyle ilan ediyordu. " Ben Allah'ın rasulüyüm. Cebrail benimle Allah arasında bir vasıtadır. Bana vahyi getirir. Bu hayattan sonra ahiret hayatı vardır. Ahiret hayatını kurtarabilmek için bana tabii olmak icap eder. Bana tabi olmayan kimse mutlaka ziyandadır. Ahiret aleminde cennet ve cehennem vardır. Bana inananlar cennete, İnanmayanlar cehenneme gideceklerdir. "

Bu söz Ve iddialar bir şahsın Mekke'den Mescidi Haramdan Mescidi Aksa'ya, Mescidi Aksadan sa göklere kadar gittim demesinden daha büyüktür.

Hz. Aişe, Muaviye, Enes, zikrine ve Hasan el Basri'nin bir rivayetine göre Hz. Peygamberin İsra ile miracı ruhani yani rüya-yı Sadıka ile olmuştur. Bizim inancımız Ehli sünnet vel cemaatin kahir ekseriyetinin yani çoğunluğunun inancı gibidir. Bir meselede icma veya icmaya yakın büyük çoğunluğun kararı olursa onu kabullenmek lazımdır. Ayrıca bu olay rüyada vaki olsaydı inanmayan kimselerin tepkisine vesile olupda onların mürted olmalarına sebep olmazdı.

Bununla beraber İsra ve Miraç hadisesinin rüyada vaki olduğuna inanan kimse için Kafir veya müptedi'dir diyemeyiz. Hülasa Ehli Sünnet Vel Cemaatin görüşüne İsra İle Miraç Ruhen ve Ceseden vaki olmuştur. Peygamber Efendimiz beşer gücüyle bunu yapmıştır. Uzaydaki milyarlarca yıldızı yaratıp gezdiren Allahü Teala' dır. Ve kendisi için gayret kolaydır. İsra hadisesini inkar eden kimse Kafir, miracı inkar eden kimseler de ehli bidattir.
 
Geri
Üst