mutlu yaşam kılavuzu!

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
mutlu yaşam kılavuzu!
1 - Pazar günü 'cep'i kapatın : Tatil gününüzün sürpriz gelişmeler ve sinirinizi bozacak haberlerle zehir olmasını önleyecek tek yöntem bu.
2 - İşi ve evi ayırın : İşinizin tüm hayatınızı kaplamasına izin vermeyin. Gergin iş toplantılarının olduğu günlerde sevgilinize randevu vermeye de dikkat edin.
3 - 'Hayır' demeyi öğrenin : Omuzlarınıza taşıyabileceğinizden fazla yük almayın. Yarım yamalak " evet " yerine, nedeni açıklanmış bir " hayır " size saygı duyulmasını sağlayacaktır.
4 - Konuşmayın, yapın : Bir proje üzerinde uzun süre konuşup tartışırsanız, büyüsü bozulur. Aldığınız olumsuz yorumlarsa, şevkinizi kırar. Bunun yerine konuyu kafanızda planlayın ve zamanı geldiğinde harekete geçin.
5 - Bencil olmayın : Önemli detayları atlamamak için günlük işler için liste yapmak, yerinde bir hareket. Ancak bu listeye, sevdikleriniz için de yapacaklarınızı da ekleyin. Onlara sürprizler hazırlayın.
6 - Kahramanlığı unutun : Boşuna Süpermen rolü oynamayın; zorlukların üstesinden tek başınıza gelemezsiniz. Eğer kahramanlığa devam ederseniz, akşam kendinizi yorgunluktan yatağa yığılmış olarak bulabilirsiniz.
7 - Detayların sihrini kullanın : Yemek, temizlik, alışveriş... Hepsi sıkıcı işler. Ama detaylar moralinizi yüksek tutar. Bu yüzden evinizi deniz kabukları gibi cezbedici aksesuarlarla süsleyin. Yemeklere çeşitli baharatlar ekleyin. Göreceksiniz moraliniz düzelecek.
8 - Formunuzu koruyun : Fiziğinizin düzgün olması, özgüveninizi artırır. Kilolardan kurtulun. Ailenizle spor yapın. Böylece çocuklarınız erkenden uyur, eşinize de zaman ayırabilirsiniz.
9 - Öncelikleri belirleyin : Bırakın faturalarınızı bankanız otomatik ödeme hizmeti ile üstlensin. Geriye kalan işlemlerinizi de internetten yapın. Hayat çok kısa, vaktinizi harcamayın.
10 - Fantezilere yer verin : Sık sık mola verin. Beş dakika uzanmak yada gözlerinizi kapatıp dinlenmek, psikolojinizi güçlendirir. Ayrıca deniz kıyısında güneşlenmek gibi hoş hayaller, gevşemenizi sağlayacaktır. Kendinize İnanın Kişisel güveninizi geliştirmek için öncelikle 'eşsiz' olduğunuza inanın. Herkes hata yapar. Ayrıca hatasını görüp, kabul eden ve bunu esprili biçimde çevresindekilere belli eden insanlar, 'kusursuz' tiplerden çok daha sempati toplar. Hatasını görüp, söyleyebilen insanın içsel gücü fazladır. Tam tersine hatasından utanıp gizlemeye, saklamaya çalışan insan ise, içsel olarak gittikçe zayıf düşer ve kendinden uzaklaşır. Siz de bugüne dek yaptığınız hataları ve bunlara ne tepki verdiğinizi düşünün! Hatalarınızı saklamaya mı çalıştınız, yoksa alenen söyleyebildiniz mi? Eğer saklama huyunuz varsa, kendinizi değiştirmek için fazla baskı altına girmeyin. İnsanın kendini eğitmesi, annenin çocuğuna verdiği sabırlı eğitimle çok benzerdir. 'HAYIR'I ÖĞRENİN Gerekli veya gereksiz yere söylediğiniz her 'evet' kelimesinin altında, mükemmele ulaşma hırsı vardır. Kişi özellikle beğenilen bir arkadaş, mükemmel bir anne veya harika bir eş olma duygusuyla, karşısından gelen her öneriye veya isteğe 'evet' deyiverir. Oysa, her isteğe evet derseniz, kendinize olan saygı ve güveni yitirir, yaşamınızı tamamen başkaları üzerine inşa etmiş olursunuz. Bu yüzden kendinizi 'hayır' sözüne alıştırın. RİSKTEN KAÇMAYIN Kendine olan güvenini sağlamlaştırmak isteyen bir kişinin, riskli olaylara da atılması gerekir. Bunun için öncelikle kendinizi motive etmeyi öğrenmelisiniz. Bu esnada yanlış yapma korkusunu taşımayı, başaramayacağınıza inanmayı ise, kendinize yasaklayın. Not defterinize şu ana kadar başarmış olduğunuz ve takdir aldığınız işleri kaydedin. Bunları okuyarak kendinizle gurur duyun, hatta biraz böbürlenin. Bundan sonraki beklentilerinizde ve gireceğiniz işlerde de aynı başarıyı elde edebilirsiniz. PAYLAŞMAK ŞART Görevlerinizi başkalarıyla paylaşın! şu ana kadar hiçbir görevinizi başkasından rica etmemişseniz ve başkasının almayacağını düşünüyorsanız, sonucu öğrenmenin bir tek yolu var: Onlara paylaşmayı önerin! Yakınınızda olan insanlar görevi kabul etmezlerse, kullanılıyor olduğunuzun farkına varırsınız. Bu durumda ise, tavır koymak en doğru davranışlardan biridir. Eğer yine sesinizi çıkartmazsanız, psikolojik açıdan daha fazla çöker, kendinizi hırpalanmış hissedersiniz.
 
Geri
Üst