Namazsız Ezan-Ezansız Namaz

seyma_rky

Yeni Üye
Üye
Namazsız Ezan-Ezansız Namaz
sana_sigindim.jpg


Bir dede ile torununun konuşmalarına kulak
veriyoruz: Torunu, pamuk gibi bembeyaz sakallı, nur yüzlü dedesine merakla soruyor:
Dedeciğim! Bir insanın ömrü ne kadar olur?" Dede tatlı bir
gülücükle:
"Ezanla namaz arası kadar yavrucuğum." deyince torun:


"Nasıl yani, ömür bu kadar kısa mı?" der. Dede:


"Evet yavrum. ömür, namazsız ezanla, ezansız namaz arası kadardır."
diye cevap verir. Torun yeniden sorar:
Namazsız ezan ve ezansız namaz sözlerinden ne kastettiğini
anlamadım dedeciğim. Bu ne
demek açıklar mısın?"
Dede şefkatle ellerinden tuttuğu torununa:
"Bak yavrum, geçenlerde komşumuzun çocuğu doğdu. O
çocuğun kulağına ezan okundu değil mi? işte o ezanın namazı kılındı
mı?Kılınmadı. O ezan "Namazsız ezan"dı. insan öldüğü zaman kılınan
cenaze
namazının da ezanı yoktur. O da "Ezansız namaz"dır. Aslında o namazın
ezanı
insan doğunca okunmuştu kulağına.
"Bak ey insan! Doğdun, ama öleceksin, ömür çabuk biter, hayatını iyi
değerlendir. Boşa vakit harcama!" ikazını yapıyordu o ezan. İşte
yavrum
öMüR, EZANLA NAMAZ ARASI KADARDIR. Sakın boşa geçirme. ömrünü dolu
dolu
Yaşa, bir nefes bile boşluk
bırakma!"

 
Geri
Üst