Neden kosulsuz sevebilmeyi beceremiyoruz?

CaRiZmA

Vip Melek
Üye
Neden kosulsuz sevebilmeyi beceremiyoruz?
Olay tam gözümün önünde cereyan ediyordu. Bense olanları kendi köşemden sessizce izlemeyi tercih ediyordum.

Ünlü bir avukat olan adam, yakın arkadaşlarından birinin bir açığını yakalamış onun suçlu olduğunu düşünüyor ve bunu karısı ile paylaşıyordu. Adam düşüncelerini anlattıkça, kadının sinir katsayısı gittikçe yükseliyor ve bu bariz bir şekilde hareketlerine yansıtıyordu. Sonunda daha fazla dayanamadı ve itirafları dudaklarından bir anda dökülmeye başladı. O adamla bir süredir birlikte olduklarını söylediğinde adam kala kaldı. Yutkundu ve sadece,
- Neden?
Kelimesi çıkabildi ağzından.
“ Çünkü benden hiç bir şey istemiyor” dedi kadın. Ve devam etti. “Senin standartların o kadar yüksek ki, kendimi bu standartlar karşısında sürekli yetersiz hissediyorum”

Bu cümleyle birlikte beynim seyrettiği filmden koptu ve kendi ilişkim de dahil olmak üzere, şahit olduğum bir çok ilişki beynimin içinde uçuşmaya başladı. Hepimiz nasıl da tekrarlıyoruz hep aynı hatayı. Birbirimize hiç benzemesekte yaptığımız hatalar hep aynı. Ne çok karışıyoruz eşimize, sevgilimize. Onun hayatına, düşüncelerine, isteklerine.

“Bize göre” daha doğru, daha iyi, daha güzel olması için belirlediğimiz, ama bizi zamanla birbirimizden uzaklaştıran, karşımızdaki insanın kendine olan güvenine darbe vuran “standartlarımız”.


Merak ediyorum acaba biz kime aşık olduğumuzu sanıyoruz? Ya da neye aşık oluyoruz?

Karşımızda ki kişiye mi? Yoksa onun daha sonra istediğimiz şekle dönüştürebileceğimize inandığımız potansiyeline mi?

Yeterince tanımadan, onu yeterince tanıdığımız yanılgısına mı düşüyoruz yoksa bir çoğumuz?

Ya da zaman içinde biz değişirken ondan da bizimle uyumlu bir şekilde değişmesini mi bekliyoruz?

Neden hep ilkbaşlarda sadece birbirimizin sevdiklerine odaklanırken, daha sonra birbirimizin bizi rahatsız eden taraflarına odaklanmaya başlıyoruz.

Neden bu noktada dengeyi bir türlü tutturamıyoruz?

Neden sevdiğimiz yada sevdiğimizi iddia ettiğimiz insanın içinden geldiği gibi yaşamasını sabote edip, onun bizim ona sufle ettiğimiz hayatı yaşamasını istiyoruz?

Neden birbirimizi “muş gibi” yaşamaya zorluyoruz?

Neden kendi ayaklarımız üzerinde durmaya bir türlü cesaret edemeyip, kendi hayatımızı değil de, başkalarının hayatını yaşamayı kabulleniyoruz?

Neden koşulsuz sevebilmeyi beceremiyoruz?
İnsan olmamız mı yoksa bencilliğimiz mi bizim bu noktada ki en büyük sorunumuz?


alinti


 
Geri
Üst