Okul öncesi eğitim ve önemi

M

Misafir

Forum Okuru
Okul öncesi eğitim ve önemi
okul öncesi eğitimin önemi ve gerekliliği okul öncesi eğitimin gerekliliği erken çocukluk eğitiminin öncesinde okuma yazma çalışmalarının önemi anasınıfının
Okul öncesi eğitimi, 0-72 ay grubundaki çocukların gelişim düzeylerine ve bireysel özelliklerine uygun, zengin uyarıcı çevre imkanları sağlayan, onların bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönden gelişmelerini destekleyen, kendilerini toplumun kültürel değerleri doğrultusunda en iyi biçimde yönlendiren ve ilköğretime hazırlayan temel eğitim bütünlüğü içerisinde yer alan bir eğitim sürecidir.

Okul öncesi dönem, çocuğun gelişiminin hızlandığı yıllardır. Bu dönemde verilen eğitim, çocuğun geleceğine yön verir. Yapılan araştırmalarda çocukluk yıllarında kazanılan davranışların büyük bir kısmının, yetişkinlikte bireyin kişilik yapısını, tavır, alışkanlık, inanç ve değer yargılarını biçimlendirdiği gözlenmiştir.

Okul öncesi eğitim kurumları, çocuğu diğer çocuklarla sağlıklı bir ortamda bir araya getirir. Çevre-uyarıcı zenginliği zihinsel deneyimlerini çeşitlendiricidir. Çocuğun yeteneklerini, ilgilerini ortaya koymasını ve geliştirmesini destekleyicidir.

Okul öncesi eğitimi, çocuğun duygularının gelişimini ve algılama gücünü artırır. Akıl yürütme sürecinde ona yardımcı olur. Çocuğu genel kültür değerlerine dayalı sosyal bir ortam içinde eğiterek, toplumun kültür değerlerini özümlemesinde yardımcı olur. Çocuğa kendi düşünce ve duygularını açığa vurma olanakları sağlanarak kendisini anlamasına ve ortaya koymasına fırsat verir.

Araştırmalar, yetersiz çevrede büyüyen çocukların zihinsel gelişmelerinin geri kaldığını ve potansiyellerini tam olarak gerçekleştiremediklerini ortaya koymuştur. İlkokula başladıklarında bu çocukların daha iyi şartlarda büyüyen çocuklarla aralarında zihinsel ve sosyal gelişme açısından büyük farklar vardır. Okul öncesi eğitim bu farklılığın azalmasını sağlar.

Özellikle yetersiz çevrede büyüyen çocuk sayısının çok olduğu Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, okul öncesi eğitimin erken uyarıcı ve telafi edici işlevi büyük önem taşımaktadır. Türkiye’de okul öncesi eğitim kurumları gelişim göstermeye başlamışsa da bu alandaki eğitim çeşitli nedenlerle yeteri kadar yaygınlaşabilmiş değildir.


Çocukların zihinsel ve kişilik gelişiminin %70’i 0-6 yaş arasında tamamlanmaktadır.Bu süre içeri kazanılan davranış biçimleri,tüm yaşam boyunca devam etmektedir.


Okulöncesi eğitim,tüm Avrupa ülkelerinde,hükümet programları ve yatırımların temel hedeflerini ve odak noktalarını oluşturmaktadır.Ülkemize bakıldığında ise bu konunun üzerinde yeterince durulmadığı ve önlemlerin yetersizliği dikkati çekmektedir.Rakam vermek gerekirse, okulöncesi eğitim oranı Avrupa ülkelerinde (örneğin,Fransa ve İsveç’te) %100’lere varmakta olup,ülkemizde ise ancak %15’tir. Siyasi otoriteler, okul çağı çocuklarımızın sayısal değerini verirken 15 milyon olarak belirtmektedirler.Oysa, eğitim yaşında 4,5milyon 3-6 yaş arası çocuk bulunmaktadır.Bu rakamın 20milyon olarak ifadesi sağlandığında ve Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi içerisinde okulöncesi çağı çocukları için ayrılan pay, okulöncesi çocuk nüfusu oranında arttırıldığında, okulöncesi eğitimin öneminin kavrandığı belli olacaktır.Avrupa Topluluğuna girme çabası içerisinde olduğumuz şu günlerde, çağdaşlığa giden yolun ancak çocukların eğitimi ile sağlanabileceği göz önünde tutulmalı,yatırım hedefleri saptanırken, çocukların eğitim gereksiniminin, doğumdan başlayarak karşılanması gereksinimi öncelikle ele alınmalıdır.Bu hedefe ulaşmak için bir an önce okulöncesi eğitimin önemine ilişkin kampanyalarla,kamuyu bilgilendirmek ve oluşan kamuoyu ile siyasi kararlar alınmasını sağlamak gerekmektedir.

3-6 yaş arası bilimsel olarak eğitim yaşıdır.Bu yaş gurubundaki tüm çocukların Anayasa’nın 42. Maddesinde belirtilen eğitim hakkından yararlanabilmeleri için okulöncesi eğitim kurumlarının yeterli sayıya çıkarılması konusunda çalışmalar hızlandırılmalı, özel yatırımcılar kredilendirilmeli ve desteklenmelidir.Yapılan araştırmalara göre, okulöncesi eğitim alan çocuklar ilkokulda okuma yazmayı, bu eğitimi almayan çocuklardan %100 daha hızlı öğrenmekte ve bu öğrenme hızı yaşam boyu sürmektedir.Öğrenmenin %80’i okuma yolu ile olduğundan , çocuğun kitapla erken yaşta tanışması onun öğrenme hızını çok etkilemektedir.Burada da okulöncesi eğitimde kitapların önemi açıkça görülmektedir.

0-6 yaş arasındaki çocuğun eğitiminde en önemli rol ana-babaya düşmektedir. Bu nedenle öncelikle ana-babanın bilinçlendirilmesi çalışmaları önem kazanmaktadır.Ülkemizde okulöncesi eğitim kurumlarının azlığı dikkate alındığında,okul öncesi eğitimi veren kitap,oyuncak ve benzeri materyalin önemi ve bunların kullanımı konusunda velilerin bilgilendirilmesinin zorunluluğu açıkça görülmektedir.

Toplum olarak, çok sevdiğimiz çocuklarımız ve geleceğimiz için en kalıcı yatırımın eğitim olduğu bilincine vardığımızda, tüm diğer sorunlarımızın kolayca çözümlendiğini göreceğiz.Bunun için 1-7 Eylül tarihleri “Okulöncesi Eğitim Günleri” olarak gelenekselleşecektir.
7 çok geç, onun için harekete geç!

Anne Çocuk eğitim Vakfı (AÇEV) okul öncesi eğitim kampanyası için yeni bir proje geliştirdi.

Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), okul öncesi eğitim kampanyası ''7 Çok Geç'' kapsamında,erken çocukluk eğitimini daha geniş kitlelere duyurabilmek için bir site hazırladı.

AÇEV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayla Göksel Göçer, yoğun bilgi birikimi sonucunda okul öncesi ve yetişkin eğitimi konusunda uzmanlaşan vakıflarının, 0-6 yaş dönemi eğitiminin önemi konusunda kamuoyunu desteklemek için 2 Mart 2005'te ''7 Çok Geç'' kampanyası başlattığını belirtti.

0-6 yaş döneminin çocukların,en hızlı geliştiği,büyüdüğü ve çevresinden
çok etkilendiği bir dönem olduğunu ve okul öncesindeki bu yaşlarda çocukların yaşadığı deneyimlerin, tecrübelerin, etkileşim içinde bulunduğu kişilerin ve ortamların, gelişimi ve büyümesinde belirleyici rol oynadığını ifade eden Göçer, şunları söyledi:''Bu dönemdeki eğitim eksikliğinin telafisi oldukça güç. Bu önemli konuyu kamuoyuna anlatmak amacıyla, kampanyanın uygulanmaya başladığı tarihten bugüne dek çok sayıda faaliyet gerçekleştiren vakfımız, kampanyanın ikinci döneminde de erken çocukluk eğitiminin gerekliliği konusunda toplumu bilgilendirmek, anne babaları okul öncesi eğitimin gerekliliğine inandırmak ve bu eğitimin ülkemizde yaygınlaşmasını sağlayacak bir altyapı oluşturmak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor.''

Göçer, kampanyanın ikinci döneminde sivil toplum kuruluşları, iş dünyası,
akademik çevreler ve medya başta olmak üzere toplumun her kesimiyle işbirliği yaparak konunun gündeme getirilmesini, tartışılmasını ve kamuoyu tarafından desteklenmesini sağlamayı hedeflediklerini vurguladı.

Hedeflerine ulaşmak için kamuoyunu bilgilendirici çalışmalar yapmayı ve okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınması için lobi faaliyetleri
yürütmeyi planladıklarını ifade eden Göçer,açıklamasını şöyle sürdürdü:

''Kampanya kapsamında bir site hazırladık. 'www.7cokgec.org' sitesinde,
çocukların 0-6 yaş dönemiyle ilgili olarak bilimsel çalışmalar ışığında
hazırlanmış kapsamlı bilgiler bulunuyor. Site,ebeveynleri eğitimcileri her yaş
kesiminden insanı bilinçlendirmek ve bilgilendirmek amacıyla hazırlandı. Uzun vadede bir uzaktan eğitim modeli olarak hizmet vermesi planlanan bu çalışmanın şu aşamada aileler ve eğitimciler için güvenilir, geniş kapsamlı bir
bilgi ve eğitim kaynağı olması hedefleniyor. Ebeveynler bu siteyi ziyaret ederek hamilelik sürecinden başlamak üzere çocuklarının ilk 6 yaşındaki gelişimini desteklemek için farklı konularda bilgi, öneri ve fikir alabiliyor, sorularına cevap bulabiliyor. Kampanya kapsamında insanları erken çocukluk eğitiminin önemi konusunda bilgilendirmeye ve bilinçlendirmeye devam edeceğiz.''(alıntı)
 
Geri
Üst