Ölmeyeceğim sensiz....
Ey sevdiğim biliyormusun senin o gidişin paslı bir namludan tetik zoruyla çıkan,mikrobu kırılmamaış bir mermi misali saplanmıştı gönlüme...
Ama sustum tehdit ettim yüreğimi konuşmaması için
Gözümü korkuttum ağlamasın diye yad yüzlere bakmasın gönül koymasın
Diyerek kör ettim sevdamın gözlerini
Ellerimi kelepçeledim senden gayrı tenlere dokunmasın senden gayrısının saçlarını okşamasın diye......kulaklarımı tıkadım her türlü söze senden o iki sihirli kelimeyi duyana kadar...
''ÖLMEYECEĞİM SENSİZ DUDAKLARIMIZ KAVUŞMADAN''
Hala muhafaza ediyorum yanaklarıma yetim bıraktığın buseleri
Anılara yeniden senaryolar yazıyorum
Rüyalarımın baş rolünde her daim seni oynatıyorum
Ayrılığın acısı beni yine derinden vuruyor
Beynim yine oscar'a aday hayaller kuruyor...
''ÖLMEYECEĞİM SENSİZ KALPLERİMİZ BULUŞMADAN''
Hala yaktığın ateş yüreğimde yangına sebebiyet veriyor
Ben yine var olan yokluğunun yok olan varlığımın kaseler dolusu,ağız dolusu zehrini akıtmaktayım ciğerlerime...damarlarımdan beynime ve bir ıssız çöl rüzgarı bir delice boran misali esmekteyim
Gönlünün kıyılarına ulaşa bilmek için
''ÖLMEYECEĞİM SENSİZ GÖZLERİMİZ KONUŞMADAN''
Hala sevinçlerinin gözyaşı mendilimde damla-damla
İçime yokluğun doluyor her katlayışımda
Canım yanıyor bebeyim...Annesizliye alışmaya çalışan öksüz bir bebek gibi
Elinden oyuncağı alınmış bir masum çocuk misali
Kalbim namaza durmuş,gönlüm isyanlarda
...Günaha giriyorum bilinç altıda...
Gel, gel be artık bir tanem!
Çaresizlik;düşüncelerimde umutsuzluğun gölgesi gibi
Zavallı kalbim haykırışlar içinde çırpınmakta,yaşlı gözlerim aydınlık bakışlarda karanlıklarla pençeleşmekte
Zihnım hala algılayamadığı güzel geçmişimin sorgusunda ve bedenim hissettiği
Soğuğun,yorgunluğun,ağrıların,acıların ve sancıların vermiş olduğu kararsızlık kabiliyetinin korkusunda...Anlayacağın gece gözlüm;sensizliğin
Acısı bugünde damarlarıma enjekte ediliyor her defa
..Bir değil..Bin defa...
Ama ölmeyeceğim bilesin ölmeyeceğim sensiz ipek yüzlüm...
Sevdanın pınarından aşkın şarabını kana kana içmeden
Zil-zurna sarhoş olup kendimden geçmeden ölmeyeceğim...
Dinle sevdiğim kalp atışlarımın zikrini dinle
Ruhunda duy beni,yüreğine kundakla göz bebeklerimi
Soykırıma uğrat ebediyen sil aşkın tarihinde benliğimi
Yakıp yağmala,viraneye çevir gönül bahçemi
Ama asla sensiz ölmemi isteme...
Öldürmeyeceğim içimdeki sensizliği..senle ölmeden...
Sensizliğin arkadaşı olmaktansa,senliliğin esiri olmak
Yanlızlık denizinde yol almaktansa,ruhunun derinliklerinde
Seni sevdiğimi tüm dünyaya haykırarak,çırpına çırpına
Boğulmak istiyorum aşkın girdabında...
Cinayete kurban gidiyor umutlarım faili meçhul duygularda
Sanık durumuna düşdüm delilsiz yargılanıyorum
Dilim isyanlarda,sözlerim infazda,her kelimede ayrı ayrı dava açılıyor
Gönlümün mahkemesine
Savunma yapamayacak kadar savunmasızım
İtiraz etmeyi aklıma bile getirmiyorum
Bir an evvel mahkum olmak kalbinin zindanlarına atılmak,
Sonsuza dek orda kalmk orada yaşamak istiyorum
Ölmeyeceğim sensiz...dualarım yerini bulmadan...
Aşkımın büyüklüğüne inanmıyorsan gelde oku aşkımı gözümden
Dedim ya...ölmeyeceğim sensiz..yemin ettim cayarmıyım sözümden...
Gülüm;dün olduğu gibi,bu günde yürek yine yaralı,yine karalı,yine sensiz
Dil yine sözsüz,yine sessiz,yine sensiz...Göz yine nemli,yine fersiz,yine sensiz
Dudaklar yine kuru,yine bükülmüş,yine öpmeden,yoksun yine busesiz,yine sensiz
Bakışlar yine mutsuz,yine umutsuz,yine çaresiz,yine kimsesiz,yine sensiz
Bense bir bütün olarak sensiz yaşamdan ve hayattan bıkmış ve usanmış
Artık sensiz olmakla nefessiz kalmak arasındaki manidar benzeşmenin serzenişlerindeyim...
Aşka saygısı olmayan tüm insanlar mezarımı kazmış ölmemi bekliyorlar..ama bilmiyorlarki benim kalbim sende atıyor ...
Bilmiyorlar ki ölmeyeceğim sensiz...
Sensiz geçen zaman içimdeki sana olan özlemi,sana olan hasreti,sana olan yangını daha da körüklüyor
Gel, gel artık kollarım hep açık,sonuna kadar;sarılmanı bekliyor göğsüm,gizlediyin gizlerle sensiz günlerin bende bıraktığı derin izlerle bekliyor...
Seni bir gün değil,seni bir hafta değil,seni bir ay değil,seni bir yıl değil,seni bir ömür değil,seni mahşere kadar seveceğim sanmaaaa seni mahşerden sonrada seveceğim...
Ne zaman dersen ki aç kollarını sana döneceğim,o zaman dizlerinde yatıp kollarında öleceğim...
Dedim ya ! Hep söylüyorum ya !
ÖLMEYECEĞİM SENSİZ...
Ama sustum tehdit ettim yüreğimi konuşmaması için
Gözümü korkuttum ağlamasın diye yad yüzlere bakmasın gönül koymasın
Diyerek kör ettim sevdamın gözlerini
Ellerimi kelepçeledim senden gayrı tenlere dokunmasın senden gayrısının saçlarını okşamasın diye......kulaklarımı tıkadım her türlü söze senden o iki sihirli kelimeyi duyana kadar...
''ÖLMEYECEĞİM SENSİZ DUDAKLARIMIZ KAVUŞMADAN''
Hala muhafaza ediyorum yanaklarıma yetim bıraktığın buseleri
Anılara yeniden senaryolar yazıyorum
Rüyalarımın baş rolünde her daim seni oynatıyorum
Ayrılığın acısı beni yine derinden vuruyor
Beynim yine oscar'a aday hayaller kuruyor...
''ÖLMEYECEĞİM SENSİZ KALPLERİMİZ BULUŞMADAN''
Hala yaktığın ateş yüreğimde yangına sebebiyet veriyor
Ben yine var olan yokluğunun yok olan varlığımın kaseler dolusu,ağız dolusu zehrini akıtmaktayım ciğerlerime...damarlarımdan beynime ve bir ıssız çöl rüzgarı bir delice boran misali esmekteyim
Gönlünün kıyılarına ulaşa bilmek için
''ÖLMEYECEĞİM SENSİZ GÖZLERİMİZ KONUŞMADAN''
Hala sevinçlerinin gözyaşı mendilimde damla-damla
İçime yokluğun doluyor her katlayışımda
Canım yanıyor bebeyim...Annesizliye alışmaya çalışan öksüz bir bebek gibi
Elinden oyuncağı alınmış bir masum çocuk misali
Kalbim namaza durmuş,gönlüm isyanlarda
...Günaha giriyorum bilinç altıda...
Gel, gel be artık bir tanem!
Çaresizlik;düşüncelerimde umutsuzluğun gölgesi gibi
Zavallı kalbim haykırışlar içinde çırpınmakta,yaşlı gözlerim aydınlık bakışlarda karanlıklarla pençeleşmekte
Zihnım hala algılayamadığı güzel geçmişimin sorgusunda ve bedenim hissettiği
Soğuğun,yorgunluğun,ağrıların,acıların ve sancıların vermiş olduğu kararsızlık kabiliyetinin korkusunda...Anlayacağın gece gözlüm;sensizliğin
Acısı bugünde damarlarıma enjekte ediliyor her defa
..Bir değil..Bin defa...
Ama ölmeyeceğim bilesin ölmeyeceğim sensiz ipek yüzlüm...
Sevdanın pınarından aşkın şarabını kana kana içmeden
Zil-zurna sarhoş olup kendimden geçmeden ölmeyeceğim...
Dinle sevdiğim kalp atışlarımın zikrini dinle
Ruhunda duy beni,yüreğine kundakla göz bebeklerimi
Soykırıma uğrat ebediyen sil aşkın tarihinde benliğimi
Yakıp yağmala,viraneye çevir gönül bahçemi
Ama asla sensiz ölmemi isteme...
Öldürmeyeceğim içimdeki sensizliği..senle ölmeden...
Sensizliğin arkadaşı olmaktansa,senliliğin esiri olmak
Yanlızlık denizinde yol almaktansa,ruhunun derinliklerinde
Seni sevdiğimi tüm dünyaya haykırarak,çırpına çırpına
Boğulmak istiyorum aşkın girdabında...
Cinayete kurban gidiyor umutlarım faili meçhul duygularda
Sanık durumuna düşdüm delilsiz yargılanıyorum
Dilim isyanlarda,sözlerim infazda,her kelimede ayrı ayrı dava açılıyor
Gönlümün mahkemesine
Savunma yapamayacak kadar savunmasızım
İtiraz etmeyi aklıma bile getirmiyorum
Bir an evvel mahkum olmak kalbinin zindanlarına atılmak,
Sonsuza dek orda kalmk orada yaşamak istiyorum
Ölmeyeceğim sensiz...dualarım yerini bulmadan...
Aşkımın büyüklüğüne inanmıyorsan gelde oku aşkımı gözümden
Dedim ya...ölmeyeceğim sensiz..yemin ettim cayarmıyım sözümden...
Gülüm;dün olduğu gibi,bu günde yürek yine yaralı,yine karalı,yine sensiz
Dil yine sözsüz,yine sessiz,yine sensiz...Göz yine nemli,yine fersiz,yine sensiz
Dudaklar yine kuru,yine bükülmüş,yine öpmeden,yoksun yine busesiz,yine sensiz
Bakışlar yine mutsuz,yine umutsuz,yine çaresiz,yine kimsesiz,yine sensiz
Bense bir bütün olarak sensiz yaşamdan ve hayattan bıkmış ve usanmış
Artık sensiz olmakla nefessiz kalmak arasındaki manidar benzeşmenin serzenişlerindeyim...
Aşka saygısı olmayan tüm insanlar mezarımı kazmış ölmemi bekliyorlar..ama bilmiyorlarki benim kalbim sende atıyor ...
Bilmiyorlar ki ölmeyeceğim sensiz...
Sensiz geçen zaman içimdeki sana olan özlemi,sana olan hasreti,sana olan yangını daha da körüklüyor
Gel, gel artık kollarım hep açık,sonuna kadar;sarılmanı bekliyor göğsüm,gizlediyin gizlerle sensiz günlerin bende bıraktığı derin izlerle bekliyor...
Seni bir gün değil,seni bir hafta değil,seni bir ay değil,seni bir yıl değil,seni bir ömür değil,seni mahşere kadar seveceğim sanmaaaa seni mahşerden sonrada seveceğim...
Ne zaman dersen ki aç kollarını sana döneceğim,o zaman dizlerinde yatıp kollarında öleceğim...
Dedim ya ! Hep söylüyorum ya !
ÖLMEYECEĞİM SENSİZ...
