Orada Filmi (2009)
Yapım:2009 ~ Türkiye
Türram
Yönetmen:Melik Saraçoglu, Hakki Kurtulus
Senaryo:Melik Saraçoglu, Hakki Kurtulus
Görüntü Yönetmeni:Eyüp Boz
Müziklper Maral
Dağıtım:Özen Film
Süre:1 saat 36 dk
Gösterim Tarihi: 25 Aralık 2009 (Türkiye)
Oyuncular : Dolunay Soysert (Neslihan Gumus), Sinan Tuzcu (Mazhar Gumus), Erol Günaydin (Erol Gumus), Füsun Erbulak (Humeyra Gumus), Bahtiyar Engin (Imam / Priest).
Filmin Özeti
Orada, anne, baba, bir abla ve bir erkek kardeşten oluşan, parçalanmış, dört bir yana savrulmuş eski İstanbullu bir ailenin öyküsüdür. Huzurevinde yaşayan annenin “ölmeye yatması”, daha doğrusu kalp krizini tetikleyip vefat etmesi sonucunda, aile 24 saatliğine de olsa tekrar bir araya gelecektir.
65 yaşındaki anne, İstanbul yakınlarında kızı tarafından yerleştirildiği huzurevinde yaşamına son vermiş ya da en azından ölümünü çabuklaştırmış; 36 yaşındaki abla atlattığı onca badireden sonra kendine yeni bir yaşam kurmuşken annesinin vefatıyla sarsılmıştır. 32 yaşındaki erkek kardeş de yıllardır dönmediği ülkesine apar topar dönmüştür.
Bir araya gelen abla-kardeş önce annelerini defneder, ardından da Büyükada’daki aile evinde münzevî bir yaşam sürmekte olan 71 yaşındaki babalarını bulur. Kısa süreliğine de olsa bir araya gelen aile fertleri, o güne dek konuşamadıklarını en sonunda konuşacaklardır
Türram
Yönetmen:Melik Saraçoglu, Hakki Kurtulus
Senaryo:Melik Saraçoglu, Hakki Kurtulus
Görüntü Yönetmeni:Eyüp Boz
Müziklper Maral
Dağıtım:Özen Film
Süre:1 saat 36 dk
Gösterim Tarihi: 25 Aralık 2009 (Türkiye)
Oyuncular : Dolunay Soysert (Neslihan Gumus), Sinan Tuzcu (Mazhar Gumus), Erol Günaydin (Erol Gumus), Füsun Erbulak (Humeyra Gumus), Bahtiyar Engin (Imam / Priest).
Filmin Özeti
Orada, anne, baba, bir abla ve bir erkek kardeşten oluşan, parçalanmış, dört bir yana savrulmuş eski İstanbullu bir ailenin öyküsüdür. Huzurevinde yaşayan annenin “ölmeye yatması”, daha doğrusu kalp krizini tetikleyip vefat etmesi sonucunda, aile 24 saatliğine de olsa tekrar bir araya gelecektir.
65 yaşındaki anne, İstanbul yakınlarında kızı tarafından yerleştirildiği huzurevinde yaşamına son vermiş ya da en azından ölümünü çabuklaştırmış; 36 yaşındaki abla atlattığı onca badireden sonra kendine yeni bir yaşam kurmuşken annesinin vefatıyla sarsılmıştır. 32 yaşındaki erkek kardeş de yıllardır dönmediği ülkesine apar topar dönmüştür.
Bir araya gelen abla-kardeş önce annelerini defneder, ardından da Büyükada’daki aile evinde münzevî bir yaşam sürmekte olan 71 yaşındaki babalarını bulur. Kısa süreliğine de olsa bir araya gelen aile fertleri, o güne dek konuşamadıklarını en sonunda konuşacaklardır